IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Üye Günlüğü - Defteri Üye günlüğünüze bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

40Beğeni(ler)


 
 
Seçenekler Stil
Alt 11 Nisan 2020, 11:30   #1
Standart Kuzey Işıkları

sevgili özne, senden çok şey istiyorum. biliyorum. ama bana aldırma da istiyorum. kendini dudağının dışında da kırmızıya boya istiyorum. uzatırken elini benden gözlerini yine kaçır istiyorum. bana gazoz kapakları getir, ama bunu bir tek yine sen bil istiyorum. taş kağıt makastaki taşla kağıt olalım, ama makası hep cebinde bulayım istiyorum.

karnendeki en güzel notun, gideceğin en uzak şehrin olayım istiyorum. biriktirdiğin paran, ve bu parayla alacağın ilk bisikletin olayım diyorum. annene kızdığında kaçacağın odan, ilk defa deniz gördüğünde o denizin suratına vurduğu ilk meltemi olmak istiyorum.

evet biliyorum senden çok şey istiyorum. tam gözlerin uykudan kapanmışken altına gireceğin yorganın, sorulduğunda anlatacağın en ilginç hatıran olayım istiyorum.

biz ne zaman dışarı çıksak şansımıza yağmur yağmışsa bidebir de yollarda su birikmişse biriken suyun üzerinden de arabalar tüm hızıyla geçiyorsa yineve o arabalar bizi umursamasa da kaçalım beraber
ıslanmasın üstümüz.

Konu Loverman tarafından (12 Nisan 2020 Saat 21:59 ) değiştirilmiştir..
 
Alt 11 Nisan 2020, 17:17   #2
Standart

sabah alarm çaldı bende kalkacam diye kapattım ve bir iki dakkika kestireyim dedim. sonra birden uyandım ve aradan iki dakika değil yaklaşık 25 dakika geçtiğini farkettim. fırladım yataktan "ya uyuya kalmışım" diye söylene söylene lavaboya gidiyordum ki annem odasından "geçmi kaldın" diye seslendi. bende şimdi wc gideceğim , yüzümü yıkayacam, dişlerini fırçalayacam bunlar bana çok vakit kaybettirir diye düşünüp lavaboya girmekten vazgeçip hızlıca odama döndüm.

bi baktım annem geldi odaya. bir yandan pantolonu giyip diğer yandan da gömleğimin düğmelerini iliklemeye çalışıyorum (ki bu sınırları zorlamak olarak adlandırılabilir) annem, garibim yardım etmek istedi ve ekledi; oğlum ben ne yapıyım? çoraplarını giydiriyim mi? o ara ben gömleği içime soksam kaç saniye kaybederim diye düşünüp kravatımı bağlamaktan vazgeçmiş bir halde evden çıkmak için odamı terketmeye hazırlanıyordumki, durdum.

biran annemin sorusuna cevap vermediğim geldi aklıma. sonra soruyu bir kez daha düşününce "amann servisini deyip" yatağa oturdum , başladım gülmeye. annemse çoktan kendini affettirmek için ayakkabılarımı dışarı çıkarıp bana vakit kazandırmak için asansörü çağırmış.

hala aklıma geldikçe gülüyorum. çoraplarını giydiriyim ne anne ya? büyüdüm ben ya 42 numara ayakkabı giyiyorum artık.


;haha;haha;haha

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 
Alt 12 Nisan 2020, 15:01   #3
Standart

birçok metalci gibi ben de ilk MetallicA ve iron maiden ile bu dünyaya giriş yaptım. o yıllarda kaset doldurmak veya cd hazırlatmak modaydı. yine o zamanlar trt'de geç saatlerde yayınlanan rock market efsanesi vardı. ve yine yanlış hatırlamıyorsam, dream tv'de haftasonları bir rock/metal saati de oluyordu.

neyse efenim, bu müzik türü ilgi çekici bir hale gelmeye başlayınca, genreyı da genişletmeye karar verdim ve diğer türler ile tanıştım. o yıllardaki benden yaşca birkaç yaş büyük abilerimizin de tavsiyeleri ile benim için yeni gruplarla tanışıp daha da sevdim.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
ve nihayetinde norveçlilerle ve black metal ile tanıştım. artık tarzımı bulmuştum. MetallicA'yı atmosferi geçtikten sonra bırakılan kapsül gibi bırakıp yoluma swedish death metal ve norwegian black metal ile devam ettim.

bu arada yazının başında bahsettiğim rock market programında çok çok iyi hatırlarım ki, satyricon grubunun mother north parçası sansürsüz bir biçimde trt'de yayınlayabiliyordu! ve daha sonra konserine hiç gidemediğim Amon Amarth ile o programda tanışmıştım.

Kuzey Işıkları

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 
Alt 12 Nisan 2020, 22:09   #4
Standart

sevgili gunluk,
ben galiba salagim.. neden dersen, soyle:

1. bildigimiz harita metod boyutunda bi deftere "gunluk" diye isim verip onu adamdan sayip dertlesiyorum.

2. bu da yetmezmis gibi "sevgili gunluk" diye soze baslayip deftere saygida kusur etmiyorum.

3. bi cevap alamayacagimi bildigim halde "ne dersin gunluk, sence yanlis mi yaptim?" diye soru bile soruyorum.

4. ayrica yazdigim cogu sey yalandi.. sakin bi gun gecirmis olmama ragmen skydiving yaptim filan diye paso kazikladim seni..

5. sen de de hic akil yok.. hergun action olur mu lan insanin hayatinda. sanirim saman kagittan yapildiğin icin yiyosun bunlari..

6. defterini durecem senin.. optüm.

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.

Konu Loverman tarafından (12 Nisan 2020 Saat 22:46 ) değiştirilmiştir..
 
Alt 13 Nisan 2020, 23:25   #5
Standart

fii tarihte, anadolu'nun bir şehrindeyiz... merkezde saat 22.00 civarı hayat bittiği için, işkembe yiyelim dediler. yiyelim dedim. bölgeyi bilen bir arkadaş, karanlık ara sokaklardan geçerek, bizi bir restaurant'a getirdi. sokakta yanan tek ışık, adamın dükkanı...

neyse girdik içeri, sağ masada 4 kişi var, solda baba-oğul var. bir de biz... toplam 10 kişi...

yemek geldi, ekmeği böldüm, ağğğğğzıma...attım... başımın üstünden su dolu bir şişe uçtu. dükkan vitrini patladı. sandalye peşi ardı sıra... bir anda garson yerde, baba-oğul yandaki dörtlüden dayak yiyor, ekmek hala ağzımda, ağzım açık... aşçı elinde kepçeyle gardını alıyor... bir motorhead şarkısı olsa, film sahnesi olur...

genel görüntü bu.. böyle 5 dk kadar sürdü.

5 dakika sonra( sanırım küçük yer olması sebebiyle) polis geldi... kavga edenleri yaka paça dışarı çıkardı, ekip aracına koydu. ağzımda ekmek var, konuşamıyorum. başımı çevirdim. bizden biri yok. ekip otosuna baktım, bana bakıyor. bölgeyi bilen arkadaş... onu da almışlar...

lan aman dedik, durun... dinlemediler. hızla polis aracının arkasına takıldık, karakola geldik.

yaran kısma geliyorum; bizim aracın içinde, yolda acıkırız diye, pastaneden kurabiye yaptırmışlar. hızla binince, kucağıma almışım. (bildiğin misafirliğe götürülen, kutulu, kuru kurabiye) karakolun önünde inince, o heyecanla, elimden bırakmadan içeri girdim.

komser beni gördü, yanına çağırdı;

gecenin 23.00 suları... "arkadaşını içeri aldığımız için hayırlı olsun'a mı geldim evladım dedi."
anlamadım.

gözüyle, kutuyu gösterdi.

anladım...

sinir patlamasıyla, gülme krizine girdik. herkes gülüyor, ben "bu ne? leyla ile mecnun dizisine döndük" diye kendime gülüyorum.

zar zor konuşarak, arkadaşımızın durumunu izah ettik... saldılar.

bir daha işkembe konusu... ı ıh açılmadı

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 
Alt 13 Nisan 2020, 23:46   #6
Hacker Tugbu
tugbu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Sende mi brutus emegine saglik.

________________

 
Alt 14 Nisan 2020, 17:34   #7
Standart

gecenin en güzel yanı ne biliyor musun? sessizliğin içinde yalnız kalmak. gündüzün bütün o gürültüsünden kurtulup kendinle baş başa kalıyorsun. belki bir şampanya açıyorsun belki bir film koyuyorsun belki bir roman okuyorsun belki ağlıyorsun belki de yalnızca düşünüyorsun. insan kendine en çok gece bir şeyler katabilir. gece güzel, gece sakin, gece huzurlu... keşke insanlar da gece gibi olsalar.

gece kaybettiklerini hatırlatıyor, gece uğruna mücadele verdiğin şeyleri hatırlatıyor. her gece hatırlatıyor. başını kaldırıp gökyüzüne bakıyorsun parlak umut taneleri gözlerine çarpıyor. hafif bir rüzgar esiyor gözlerini kapatıyorsun ve rüzgarın tenini yalamasını hissediyorsun. ellerini başının altına koyup çimene uzanıyorsun. sağ ayağını da sol ayağının üzerine koyuyorsun. rahatlıyorsun. gözlerini tekrar kapatıyorsun. umut taneleri zihnine çakılmış. sesler duyuyor anılarını görüyorsun. hayallerini görüyorsun.

hayatta isteyip de ulaşamadığın bir ton şeyi görüyorsun. ve sonra bu hayatta en çok istediğin şeyi görüyorsun. uğruna gerekirse bütün yaşamını çöpe atacağın şeyi. sonra zihnine onun imkansızlığı düşüyor. sol gözünden bir damla yaşın süzüldüğünü hissediyorsun. bedenini doğrultup gözlerini açıyorsun. yanağından gözyaşını siliyorsun. tekrar göğe bakıyorsun. umut tanelerinin hüzün tanelerine dönüşmüş olduğunu görüyorsun. gecenin üzgün insanların cehennemi olduğuna inanıyorsun.

ama onu yine de seviyorsun.

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 
Alt 14 Nisan 2020, 21:02   #8
Standart

yeniden doğmaya çalışmak yerine, neden büyümeyi düşünmüyorum bilmiyorum. bildiğim şey içimde bir ruhun olduğu ve matruşka misali içimdeki benlere hayat verdiği. o matruşkayı her açışımda o giderek küçülen ve öz'ü çıkan bedenlerin doğumunun acısını hissettiğim kadar çığlıklarını da duyuyorum. hiç birine ulaşamıyorum sadece. güven duygusu işte.. bir yerlerde bana olan güvenlerini kaybetmişler, hepsi bir yerlere saklanmış da bir araya gelip de bütün olabilme ne onlara ne de bana imkansız gibi geliyor..

oysa ki ben onların varlığını kendi yolumda kılavuzum eşliğinde ilerlerken kabul ettim ki. bugüne kadar o inkar ettiğim acıyı ve çığlığı hissetmek duymak için kendime izin verdim. acaba nerede ve nasıl o güveni kaybettiler diye sordum hep kendime, ben olmuş olabilir diye okudum, belki bulurum diye kelimeler bakındım, yazdım, sildim; geçmiş kodlamalar, yaşanmışlıklar, savunma mekanizmaları, dirençler, inkarlar ya da adı her ne ise işte.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

ruhumu arıyorum şimdi, çocuk ruhumu, kendimi. başka insanlara temas ettiğimde hissettiğim, rüyalarımda gördüğüm, kelime tınılarında duyduğum ama bugüne kadar kabul etmediğim ruhumu, kendimi..

halbukisi hep bir ses bana bunları işaret ediyor, gösteriyor, duyuruyordu. zamanı gelmemişti belki de... belki de hazır değildim bilmiyorum o karanlıkta sıkışmış kendimi bulmaya, görmeye, duymaya. bugün bildiğim, hissettiğim bir şey varsa o da halihazırdaki kaçışıma rağmen kendimi aramaya ve bulmaya hazır olduğumdur, dağılmış matruşkayı "bunu ancak bir insan toparlar, bunu ancak ben toplarlarım" konumuna getirmektir.
kararım teeee ilk yıllarda verdiğim örnek kibrit misali, ya o matruşkayı yakacağım ya kendimi ısıtacağım.

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 
Alt 15 Nisan 2020, 18:49   #9
Standart

kendinle geçirdiğin vaktin yalnızlık olmadığını anladığında düşünce olarak çok başka bir boyuta geçiyorsun. diğer türlü dizi izlerken, yemek yerken ya da hiçbir şey yapmadan otururken bile yanında biri olsun istiyorsun. hatta daha kötüsü iyi olmak için birine bağımlı hale geliyorsun. ben bunu 30 yıldır o kadar fark edememişim ki, resmen kendimi buldum diyebilmek için önce kendinle kaliteli vakit geçirmeyi öğrenmen gerekiyormuş.

yemek mi yapacağım biri için yapmak istiyordum, kitap mı okuyacağım birinin göğsünde yatıp kitap okumaktan daha çok zevk alıyordum ya da dizi mi izleyeceğim sonunda konu ile ilgili konuşabileceğim biri olsun istiyordum. yani kısacası mutlu olmak için hep yanımda sevdiğim biri olsun istiyordum. tav olduğum ilgi ve birini mutlu ederek mutlu olma güdüsü en büyük mutsuzluk sebeplerimmiş meğer. bunları fark ettiğim ve kendime yöneldiğimden beri üstümden yük kalktı. eskiye göre epeyce sakinledim, kendimle küs olduğumu düşünmezdim ama baya bir barıştım, daha mutluyum, gözümden damlalar dökülmez oldu ve kendime karşı değil ama dışarıya karşı hissizleştim.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

bunların hiçbiri de yalnız kaldığım ya da kalacağım için olmadı. sadece mutluluğumu birine veya bir şeye bağlamak istemediğim için oldu. yemek mi yapacağım en güzelini kendime hazırlıyorum, dışarıda gerileceğimi mi düşünüyorum o zaman çıkmıyorum evimde huzurlu şekilde kitap okuyorum yani işin özü en çok kendimi mutlu etmeye karar veriyorum.

duygusal insan olmak çok zor diyordum fakat olay tamamen başkalarını ön plana koymayı bırakmaktan geçiyormuş. her şeyin bir sebebi var mı sahi diye sorgulamaya başlamıştım, hata etmişim. geldiğim bu ruh hali ve farkındalık için binlerce kez teşekkür ederim.

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 
Alt 16 Nisan 2020, 23:07   #10
Standart

aşıklar kentinin büyülü ruhuna bin selam olsun... hava, bugün de seni ve yorgunluğu secmiş.. "ben uyuyorum, herkes de benimle uyusun !" diyor. mevsimden midir, sevgimden mi bilmem, içimde sessiz ama derinden bir çığlık yükseliyor, beni uyku tutmuyor. olsa olsa ben uykuyu yolundan alıkoyuyorum..

gönlümden bir yıldız kayıyor uçsuz bucaksız sevgi limanlarına, bir yelkenliyim ama dümenim yok! fora hey allahın delisi! deli ve çılgın, sert rüzgarlardayım, savruluyorum ordan buraya. korkuyorum, sığınmak istiyorum limanına, hadi al beni içeriye ve demir atayım sonsuza kadar orada. bağla halatlarımı sımsıkı, ben hep sende kalayım, bağla beni..


oksadıkca sevgim ruhumu ben yeni mululuklara sende kucak acıyorum evet...ben de uzaklari sectim ve uzaktaki sevgilim; seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum.. sen hep bende benim için benimle kal. tutkunlugum; sana aşinalıgım ; ruhuna.... sevgim hep yuregine dogru olacak

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

sana olan sevgimin gün geçtikçe daha da alevlendiği hiç şüphesiz ki kesin. ama senden korkuyorum. ben sevilmek değil, sevmek istiyorum. ben de demek istiyorum ama hep haybeye... nasıl anlatsam ki; ben sana mutluluğunu, yaşayamadığın güzelliklerini yaşatmaya geldim! bırakma böyle kalmasın.

hayat dediğimiz, gercekten istenildiğinde acılarını (hem de en kotusuyle), istediğinde mutlulugun nirvana kıvamında tadıldığı gercekten kahpe olandır. ben senin mutluluğun nirvana kıvamında yaşandığı kısmında olman çabasındayım... ve unutma, benim mutluluğum senin mutluluğuna endeksli. gel bu uzaklığı koruyalım aşkım. limanım.

________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:19.