Dr. Semmelweis - IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

velevki · 23 Temmuz 2020, 22:37

Tarih 1850...
Viyana Hastanesi.
Hastaneye kaos hakim.
Hastanede iki bölüm var ve bunlardan birinde doğum yapan her yüz kadından doksanı “lohusa humması” denen hastalıktan ölüyor.
Bilim henüz mikropların, virüslerin ve bakterilerin keşfini yapmamış.
Hastane profesörleri ölümlerin çokluğunu ebelerin ve asistanların uğursuzluğuna bağlama cehaletinde.
Bir dahi bütün bu olanlara karşı çıkıyor.
Dr. Semmelweis, profesörlerle aynı fikirde değil.
O, tıp öğrencilerinin, kadavları kesip biçtikten sonra, ellerini hiç yıkamadan doğumhanelere girip çıktıkların görüyor ve kendi bölümünde, tüm doktor ve doktor adaylarının doğumhanelere girmeden önce ellerini kireçli su ile yıkamalarını istiyor.
Bu küçük istek kısa zamanda etkisini gösteriyor ve lohusa hummasından ölüm oranı, çok aşağılara düşüyor.
Ancak hastanenin ileri gelen profesörleri, Dr. Semmelweis’in bu küçük değişikliğine karşı çıkıp onu hastaneden kovuyorlar.
Bu da yetmiyormuş gibi onun bir doktor değil bir şarlatan olduğunu etrafa yayıyorlar.
Bu dahi doktor 47 yaşında yalnızlıktan ve açlıktan çıldırarak hayata gözlerini kapıyor.
Ama biz bu aptal profesörlerin hiç birinin ismini bilmezken, Dr. Semmelweis’in ismini tıp tarihinin altın sayfalarına yazıldığını görüyoruz.
“Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde, onu şu işaretten tanıyabiliriz; bütün ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir.”

Jonathan Swift

**ket** · 14 Ekim 2020, 23:08

Alıntı:

velevki Nickli Üyeden Alıntı

Tarih 1850...
Viyana Hastanesi.
Hastaneye kaos hakim.
Hastanede iki bölüm var ve bunlardan birinde doğum yapan her yüz kadından doksanı “lohusa humması” denen hastalıktan ölüyor.
Bilim henüz mikropların, virüslerin ve bakterilerin keşfini yapmamış.
Hastane profesörleri ölümlerin çokluğunu ebelerin ve asistanların uğursuzluğuna bağlama cehaletinde.
Bir dahi bütün bu olanlara karşı çıkıyor.
Dr. Semmelweis, profesörlerle aynı fikirde değil.
O, tıp öğrencilerinin, kadavları kesip biçtikten sonra, ellerini hiç yıkamadan doğumhanelere girip çıktıkların görüyor ve kendi bölümünde, tüm doktor ve doktor adaylarının doğumhanelere girmeden önce ellerini kireçli su ile yıkamalarını istiyor.
Bu küçük istek kısa zamanda etkisini gösteriyor ve lohusa hummasından ölüm oranı, çok aşağılara düşüyor.
Ancak hastanenin ileri gelen profesörleri, Dr. Semmelweis’in bu küçük değişikliğine karşı çıkıp onu hastaneden kovuyorlar.
Bu da yetmiyormuş gibi onun bir doktor değil bir şarlatan olduğunu etrafa yayıyorlar.
Bu dahi doktor 47 yaşında yalnızlıktan ve açlıktan çıldırarak hayata gözlerini kapıyor.
Ama biz bu aptal profesörlerin hiç birinin ismini bilmezken, Dr. Semmelweis’in ismini tıp tarihinin altın sayfalarına yazıldığını görüyoruz.
“Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde, onu şu işaretten tanıyabiliriz; bütün ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir.”

Jonathan Swift

Galileo'nun yaşadığı çağda, güneş sistemi ciddi bir tartışma konusuydu. Dünyayı kâinatın merkezine koyan ( Dünya merkezcilik )anlayış kilise tarafından benimsenmiş ve yaklaşık 1400 yıl boyunca resmi görüş olarak varlığını koruyordu! 1530 yılında Kopernik ile başlayan, dünyanın günde bir kez kendi ekseninde, yılda bir kez de güneş etrafında döndüğü teorisini ortaya attığında onu destekleyen Galileo başına belayı almıştı! Çünkü ; kutsal kitap dünya merkezci teorileri destekliyordu! Doğrudan Vatikan (papa)'yı karşısına almıştı.. Papa, 1616'da Galileo'ya güneş merkezcilikten vazgeçme ve bu konuda hiçbir şey söyleyip yazmama emri verdi! Galileo on yıl boyunca tartışmalardan uzak durdu. Ancak 1623'te bu konuda kitap yazma projesi arkadaşı ve hayranı olan Kardinal Maffeo Barberini'nin teşviki ile yeniden canlandı. Galileo'nun kitabı, 'İki Ana Dünya Sistemi Üzerine Diyalog' 1632'de basıldı. Papa bu olayı da affetmedi. 1633’ün 21 Haziran günü Engizisyon mahkemesi önünde dünyanın döndüğüne ilişkin tezini inkara zorlandı. İşkence tehdidi altında savunması devam etti! İnkâr etti, iknârından sonra şöyle dedi ; AMA YİNE DE DÖNÜYOR !!! 22 haziran 1633'den 8 ocak 1642'ye kadar ev hapsine mahkum edildi!!

İşin acı tarafı : bugün aynı Vatikan (papa) Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne daimi temsilci görevlendirmiş olması!!

İki şey daimidir asla değişmez ; Aptallık ve eşeklik!

23 Temmuz 2020, 22:37	#1
velevki	Dr. Semmelweis Tarih 1850... Viyana Hastanesi. Hastaneye kaos hakim. Hastanede iki bölüm var ve bunlardan birinde doğum yapan her yüz kadından doksanı “lohusa humması” denen hastalıktan ölüyor. Bilim henüz mikropların, virüslerin ve bakterilerin keşfini yapmamış. Hastane profesörleri ölümlerin çokluğunu ebelerin ve asistanların uğursuzluğuna bağlama cehaletinde. Bir dahi bütün bu olanlara karşı çıkıyor. Dr. Semmelweis, profesörlerle aynı fikirde değil. O, tıp öğrencilerinin, kadavları kesip biçtikten sonra, ellerini hiç yıkamadan doğumhanelere girip çıktıkların görüyor ve kendi bölümünde, tüm doktor ve doktor adaylarının doğumhanelere girmeden önce ellerini kireçli su ile yıkamalarını istiyor. Bu küçük istek kısa zamanda etkisini gösteriyor ve lohusa hummasından ölüm oranı, çok aşağılara düşüyor. Ancak hastanenin ileri gelen profesörleri, Dr. Semmelweis’in bu küçük değişikliğine karşı çıkıp onu hastaneden kovuyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi onun bir doktor değil bir şarlatan olduğunu etrafa yayıyorlar. Bu dahi doktor 47 yaşında yalnızlıktan ve açlıktan çıldırarak hayata gözlerini kapıyor. Ama biz bu aptal profesörlerin hiç birinin ismini bilmezken, Dr. Semmelweis’in ismini tıp tarihinin altın sayfalarına yazıldığını görüyoruz. “Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde, onu şu işaretten tanıyabiliriz; bütün ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir.” Jonathan Swift ________________ Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
	Alıntı Yap

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)