![]() |
| |
| | #1 |
| PsIkolojik duzensizlik veya hastalik kosullari altinda agri, fizyolojik rolunu kaybedebilir ve anormal bir seyir izleyerek kronik agri sendromlarina neden olabilir. Doktorlar, genellikle kotu uyku, yorgunluk ve depresyon gibi bir dizi baska semptomla iliskili olan, vucudun her yerinde kronik agriyi tanimlayan hastalarla ilgilenirler. Bu semptom kompleksi bazen fonksiyonel somatik sendrom, somatizasyon bozuklugunun bir parcasi, idiyopatik agri bozuklugu veya psIkosomatik sendrom olarak adlandirilir ve hastalarin gercek acilarini goz ardi edilebilir. Bu nedenle tani konulmadan once hastalarin en az dort hekime basvurmasi alisilmadik bir durum degildir. Gunumuzde, fibromiyaljinin (FM) progresif ve dejeneratif olmayan bir sendrom oldugunu ve en sIk genel kronik agriyi iceren bir semptom yelpazesi oldugu bilinmektedir. Dunya genelindeki genel populasyonun % 0,4-8,8’ini etkiler, kuresel ortalama yayginlik % 2,7’dir ve kadinlarin sayisi erkeklerden ortalama 3: 1 oraninda daha fazladir. FM, kronik kapsamli merkezi agri ile karakterize merkezi bir duyarlilik sendromu olarak tanimlanir. Merkezi duyarlilasma da daha once etkisi veya onemi olmayan belirli bir uyarana duyarli hale gelme sureci olarak tanimlanmaktadir. Bu artan merkezi yanit, hiperaljezi, allodini ve birden fazla spinal segmentte agriya neden olarak kronik yaygin agriya yol acar. Fibromiyalji Sendromuna Tibbi, PsIkolojik ve Sosyal Yonden YaklasimlarFM, etiyolojisi, patogenezi ve semptomlari tam olarak aciklanmadigi icin genellikle fonksiyonel olarak siniflandirilsa da, romatologlar, agri uzmanlari ve giderek artan bir sekilde birinci basamak saglik hizmeti saglayicilari bu taniyi koyma ve tedaviyi baslatma konusunda ilerlemektedirler. Tarihsel olarak tanimi ve icerigi, var oldugu 100 yili askin suredir defalarca degismistir. Tip bilimi tarafindan bolgesel bir agri bozuklugundan bir agri bozukluguna donusen bu tartismali durumun anlasilmamasini ozetleyen farkli terimler onerilmistir. Gunumuzde ICD-11, FM’yi kronik yaygin agri (CWP) ve CWP’yi bir kronik primer agri (MG30.0) olarak kabul etmektedir ve bazi durumlarda mevcuttur. Bu durumlar asagidaki gibidir: • Kronik agri (3 aydan uzun suren kalici veya tekrarlayan agri) en az uc vucut kadraninda arti eksenel iskelette (5 bolgenin 4’u) mevcuttur, • Agri, agriya bagli duygusal sIkintinin varligi, gunluk yasam aktivitelerini ve sosyal katilimi engellemesi ve baska bir kronik agri durumu tarafindan daha iyi aciklanamadiginda olmak uzere bu 3 durumdan en az biriyle iliskilidir. Bu tanim, bir CWP’yi bir hastalik veya bozukluk olarak tanimliyor gibi gorunmektedir ve Ne FM ne de CWP acikca ayri bir varlik degildir. Hastalarin yasadigi dogrudan fiziksel aciya ek olarak, kronik agrinin biyopsIkososyal dogasi sosyal yasami, calisma yetenekleri ve psIkolojik refahi etkiler. FM’li kisiler sIklikla baskalarindan inancsizlik, damgalanma, akrabalari ve arkadaslari tarafindan kabul edilememe gibi kucumseyici tavirlar bildirdiler. Ayrica doktorlar, semptomlari tamamen kafalarinda olan, onlari tembel veya ilgi arayan insanlar olarak gorebilirler. Bu tur bir kucumseme hali hazirda sIkintili olan hastalar uzerinde onemli bir olumsuz etkiye sahip olabilir. Dahasi, hastalar bircok psIkolojik rahatsizligin yasam boyu prevalansinda artisa sahiptir. PsIkosomatik Hastalik PsIkosomatik bozukluklarin bir paradigmasi olarak FM’nin farkli sonuclari vardir ve bunlar asagidaki gibidir: • Kisiyi hasta ve gecersiz bir role goturen fiziksel (hareketsizlik, sakatlik), • PsIkolojik, duygusal rahatsizliklara, madde bagimliligina karsi savunmasizliga vb. nedenler, • Izolasyon egilimleri, kisilerarasi catismalar vb. gibi sosyal yasam, Bazen agri, hastalar icin yasamin merkezi haline gelir ve bu da art arda yardim talebine, profesyonellerle catismalara yol acar. PsIkolojik bakis acisiyla ilgili olarak, bilissel bakis acisi gunumuzde en alakali olanlardan biridir. Bununla birlikte, kontrol odagindaki farkli tarzlarin incelenmesi ve yapilandirmaci perspektiften, hastalar tarafindan agri anlatilarinin anlamlarinin ve analizlerinin incelenmesi ile ilgilidir. Kisilik ozelliklerinin incelenmesi ve bunlarin aciyla baglantisi en temel psIkolojik yaklasimdir. Basa cikma stillerinin incelenmesi ara bir yerde yer alirken en ayrintili yaklasim anlamlarin incelenmesi olur. Aciyla basa cikmanin cok farkli bicimleri arasinda kacinma, gormezden gelme, yeniden yorumlama, kendi kendine talimat vermedir. Iyi bilinen yapilandirmaci bakis acisina gore, Walker, Holloway ve Sofaer gibi arastirmacilar agri deneyiminde bes ardisIk temayi incelemislerdi. Duygusal Duzensizlik PsIkosomatik alanda stres, FM ile ilgili olarak cok calisilan bir unsur olmustur. Olcekler veya anketler uygulandiginda FM hastalarinda stres skorlari kontrol gruplarina gore daha yuksektir. Ek olarak, daha yuksek puan alan hastalar, cesitli psIkolojik bozukluklar da gosterirler. Kronik stresin (ancak akut stresin degil) FM semptomlarina katkida bulunacagi varsayilmistir. Belirli yogun stres durumlarinin travma sonrasi stres bozuklugu ve FM ile iliskili oldugu da fark edilmistir. Son olarak FM’li hastalar arasinda yasam boyunca magduriyet (istismar ve cinsel istismar) yasantilarinin daha yuksek yayginligi tespit edilmistir. Travmatik olayin yogunlugu, bu durumlarda agri ve uyku bozukluklari ile iliskilidir. Bununla baglantili olarak, FM hastalari tarafindan genellikle abartilan bir konu olan sosyal destek konusuna dikkat cekmek onemlidir. Sosyal destegin uc ana islevi vardir ve bunlar asagidaki gibidir: • Duygusal: yakinlik, baglanma, ilgi, digeri icin endise vb. • Materyal: maddi yardim, yardim vb. saglanmasi aracsal bir islevdir, • Bilgilendirici: tavsiye, rehber, egitim vb. Fibromiyalji Sendromuna Tibbi, PsIkolojik ve Sosyal Yonden YaklasimlarIlk islevi en onemli olarak gorme egilimi dogru degildir burada ilk olarak, ortaya cikan ihtiyacin turune gore destek verilmelidir. Ornegin, sorun kesinlikle onemli oldugunda duygusal destek vermek hassas olabilir, ancak etkili olmaz ve sosyal destegin strese yol acacagi unutulmamalidir. Sosyal iliskiler yukumlulukleri ima eder ve karsiliginda gerilimler onlardan kaynaklanabilir, kisacasi stres ortaya cikabilir. Aslinda Helgeson, digerlerinin yani sira, olumsuz sosyal etkilesimlerin saglik ve esenlik ile ilgili sorunlari olumlu olanlardan daha fazla ongordugune isaret etmektedir. Kadin ve erkeklerin sosyal iliskilere katilma sekillerinde farklilik gosterdikleri basit bir gercek olsa da, sosyal destek konusunda kadin ve erkek arasindaki farkliliklar cok calisilmamistir. Bu baglamda toplumsal cinsiyet rollerinden bahsetmek gerekir. Geleneksel eril rol, faaliyet, bagimsizlik arayisi, rekabetcilik, hedefler, giriskenlik, kendine guven vb. ile iliskilidir, bu rol icinde sosyal destek aramak ve elde etmek daha zor olabilir. Kadinlarin rolu disavurum, duygular, samimiyet, zorluklari daha fazla tanima ve bununla birlikte yardim isteme, isbirligi, empati vb. ile iliskilendirilmistir. Bu nedenle sosyal destek vermek ve almak daha kolay gorevler gibi gorunmektedir. Sosyal destek, stres ve saglik arasindaki iliski, ciddi metodolojik hatalar nedeniyle kesin sonuclar alinmadan incelenmistir. Belki de daha once belirtildigi gibi sosyal iliskilerin olumsuz kisminin kadinlar icin daha uygun olduguna isaret edilmistir. Kadinlar daha sIk bir destek kaynagi olma egilimindedir ve sosyo-aile aglarina daha fazla dahil olurlar. Belle, destek aglarinin nasil psIkolojik sIkinti yaratabilecegine isaret etmistir ve bunlar asagidaki gibidir: • Baskalarina saygi duyulmamasi veya onaylanmamasi nedeniyle, • Sirlarini aciklamak veya baskalarinin beklentilerini karsilamamak icin • Destek gorevlisi cok talep ettiginde • Stresin bazi uyelerden digerlerine bulasmasi durumunda, Arastirma FM tanisi alan kadinlarda agri deneyimini ve farkli etkilerini arastirmak icin toplam 15 hastada bireysel derinlemesine gorusmeler yapilmistir. Bu bazi kilavuz noktalari olan, ancak hastalara deneyimlerini genis bir sekilde ifade etme firsati veren yari yapilandirilmis bir gorusmedir. Boylelikle hastalarin hastalik hakkinda sahip olduklari fikirleri ogrenmeye calisilmistir fakat her seyden once deneyimlerini ogrenmeye odaklanilmistir. Gorusmeler 50-60 dakika surmus, sesli olarak kaydedilmis ve ardindan iki psIkologun isbirligi ile yaziya dokulmustur. Transkripsiyondan sonra, gorusmelerin bir analizi gelistirilmistir. Bu amacla, klinik alanda, icerik analizi icin Weber tarafindan onerilen metodoloji kullanilmistir. Bu arastirma bazi asamalari icerir ve bunlar asagidaki gibidir: • Hastalarin yanitlarinda ortak temalarin belirlenmesi ve bunlarin anlamlarina gore anlamsal olarak siniflandirilmasi, • Ortak anlam temalarini kategoriler halinde gruplamak, • Hasta sayisina bagli olarak varligini izleyerek her bir konunun sIkligini analiz etmek, Yapilan calismada hastalarin ortalama yasi 45, hepsi kadin ve evlidir. Egitim duzeylerine gore, % 46,46’sinin ilk calismalari vardir, geri kalani derece, diploma, mesleki egitim veya bakalorya arasinda bolunmuslerdir. Ayrica, % 40’i ev hanimidir ve geri kalani idari asistan, operator, biri ortaokul ogretmeni, digeri katip ve biri bolge idaresinde bolum mudur olarak ev disi islerde calismaktadirlar. Fazladan ev isleri olanlar, ev islerini ciftlerinin de yardimiyla kendilerinin yaptiklarini bildirmislerdir. Hastalarin sekizinin iki oglu ve kizi, yedisinin ise sadece bir oglu veya kizi vardir. PsIkolojik Acidan Ana Konular Ana endiseler olarak, hastalar bazi durumlari ifade etmislerdir ve bunlar asagidaki gibidir: • Kisisel agri oykusu: agrinin baslamasindan bu yana gecen sure, uzmanlara danisilan, uygulanan tedaviler, FM tanisindan bu yana gecen sure, agrinin baslangicindaki biyografik hususlar, • Gunumuzdeki agri: tanim (yogunluk, sIklik ve sure) ve tedavi, • Aciyla ilgili dusunceler: neye atfedilir, nasil kontrol edilir, agri gorundugunde ne dusunulur • Aci ile ilgili duygular: aci ile karsilasildiginda ortaya cikan duygular • Aciya tepki olarak davranislar: aciyla nasil yuzlesilir, • Gunluk yasamda agrinin yankilari: hasta uzerindeki fonksiyonel etki (agri yasami nasil sinirlar), aile uzerindeki etki, sosyal etki • Aciya karsi destek: Aciyla basa cikmak icin ne tur bir yardima ihtiyacin var? Fibromiyalji Sendromuna Tibbi, PsIkolojik ve Sosyal Yonden YaklasimlarBura odak nokta kisisel aci gecmisidir ve bu bakimdan hastalarin bazi anlatilarina dikkat cekmekte fayda vardir. PsIkolojik bir bakis acisiyla, kisilik ve fibromiyalji, duygusal duzensizlik ve psIkosomatik bir hastalik olarak fibromiyalji (olumsuz cagrisimlar olarak etiketlenir) gibi konular, hastalarin dusuncelerinin, duygularinin derinliklerine en uygun yonlerdir. FM, kadin agirlikli bir hastaliktir ve ozellikle kronik stres, kokeninde vurgulanan bir unsur gibi gorunmektedir. Sosyal destek ile ilgili olarak, uygun hale getirmek icin, destek turunun (maddi, duygusal, bilgilendirici) ortaya cikan ihtiyaclara uygun olmasi gerektigini belirtmek gerekir. Duygusal destek gerektiginde maddi destek vermek tek kelimeyle yetersizdir. Sosyal iliskiler, ornegin, gerilim ve stresin ortaya cikabilecegi yukumlulukler gerektirirken ayrica geleneksel kadinsi rolun duygularin ifadesi ve empati ile iliskili oldugunu da hatirlamak gerekir. ALİNTİ ~ | |
| |
| | #2 |
| Paylaşım için teşekkür ederiz @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |