IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


2Beğeni(ler)
  • 1 Post By Yazgı
  • 1 Post By YGT


 
 
Seçenekler Stil
Alt 12 Nisan 2021, 10:30   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Hipotalamusun Uyku-Uyaniklik Dongusunu Duzenlemedeki Rolu

EEG’nin Hans Berger tarafindan icat edilmesi, uyku bilimi tarihinde bir donum noktasidir. O zamana kadar, uyku oncelikli olarak pasif bir durum olarak kabul edilmis ve duyusal motor devresinin ust duzey noral duzenleyicilerden kismen kopuklugundan kaynaklanan yorgunluk modulasyonlu bir durumdur. Beyin elektriksel aktivitesinin ilk kayitlarinin basinda ve sonrasinda Berger, saglikli deneklerde EEG baskin salinimlar olarak alfa ve beta dalgalarini olusturmustur.
Uyanik olmanin elektrofizyolojik tanimini oneriyordu. Berger arastirmasinin sonraki gelismeleri, beyincik fizyolojisi ve kas tonusunun sinirsel kontrolu uzerinde calisan Frédéric Bremer’in, hipotalamusta bir lezyon olusturulduktan sonra uykululugun yan etkilerini daha fazla arastirmasina izin verdi. Uyku arastirmalarina tam olarak dahil olmamasina ragmen, Bremer’in alt beyin hasarlarinin islevsel etkilerini kesfetme meraki, kedilerde kolejler arasi duzeyde bir mezensefalik transeksiyondan sonra on beynin yerinde birakilmasiyla kedilerin deserebrasyonunu gerceklestirmesine yol acmistiur. Bu yaklasimin sonuclari – “cerveau isolé” modeli, beynin, koku alma ve optik olanlar haric, yukselen duyusal bilgiden yoksun birakilmasiyla kalici ve belirsiz bir duruma yol acar.Hipotalamusun Uyku-Uyaniklik Dongusunu Duzenlemedeki Rolu


Bremer, uyku hipotezinin omurilikten gelen bir duyusal girdinin tamamen yoksunlugunun bir sonucu oldugunu dusunmesini sagladi. Bu modelde, kortikal EEG modelinde, yavas dalga uykusunda (SWS) gozlemlenen gibi yuksek genlikli, dusuk frekansli bir aktivite baskindi. Beyin transeksiyonunun beyin sapi ile omurilik arasindaki bulusma noktasi seviyesinde yapildigi asagidaki deneyler cok farkli sonuclar ortaya koydu. Bu “ensefal izoleli” modelde, uyku ve uyaniklik durumlari arasinda degistirilebilir bir salinim, genellikle SWS’de gozlemlenen spontan dusuk frekansli, yuksek genlikli aktiviteden farkli bir EEG paterni ve yuksek frekansli, dusuk genlikli aktivite, Tipik uyaniklik ve hizli goz hareketi gozlendi, saglikli bir durumda fark edilebilenlerden farkli degildir.


RAS, beyin sapi retikuler olusum stimulasyonunun EEG dusuk frekans aktivitesini ortadan kaldirdigini ve kortikal kayitlarda yuksek frekans aktivitesini indukledigini gostererek uyku-uyaniklik fizyolojisine onemli olcude katkida bulunan Moruzzi ve Magoun tarafindan yaklasIk 14 yil sonra tanimlanmistir. Transeksiyon teknigini kullanan diger deneyler, RAS’in uyanikligin altinda yattigi, bunun yoklugunun veya “sessizliginin” uykuyu hizlandirdigi sonucuna varmistir.
Bununla birlikte, bu sonuclar, beyin hasarindan hemen sonra EEG’nin degerlendirildigi akut deneylerde elde edilmistir. Ancak Villablanca cerrahi islemden gunler veya haftalar sonra transfekte edilen ve surdurulen hayvanlarda, dusuk genlikli yuksek frekansli dalgalarla karakterize uyaniklik benzeri bir EEG aktivitesinin gozlemlendigini gozlemlemis, bu da on beynin, normal ritim, ozellikle kolinerjik, GABAerjik ve glutamaterjik noronlari iceren magnoseluler bolgesidir.


Bu, uyaniklik durumu modulasyonunun, ozellikle on beynin RAS’a paralel olarak yerlestirilmis bagimli bolgeler olabileceginin kavramsallastirilmasina izin verdi. Bazi calismalar, izole kedi on beynindeki arka hipotalamus ve bazal on beynin elektriksel uyarilmasinin hizli kortikal EEG ritimlerini uyardigini gostermistir.Diger yandan, bu alanlarin kolinerjik uyarilmasinin uyarilmaya neden oldugu gosterildi ve bu da uyanma mekanizmasinin modulasyonunda bir rol oldugunu dusundurmustur.
Korteks ve striatumun cikarilmasi, talamus, hipotalamus ve bazal on beynin beyin sapina bagli kalmasi sonucu ortaya cikan bir “diensefalik model” de, hayvanlar hiperaktif, duyusal uyaranlara karsi hiperreaktif ve dusuk genlikli, yuksek talamustaki frekans aktivitesidir. Talamusun cikarildigi “atalamik hayvanda”, onlar da hiperaktif ve duyusal uyaranlara reaktifti, ancak uyaranlari lokalize edemediler ve sadece kisa sureli dusuk genlikli, yuksek frekansli aktivite ile cok fazla farkindalik gostermemistir.Hipotalamusun Uyku-Uyaniklik Dongusunu Duzenlemedeki Rolu
Yapi ile uyanmayi gelistirmek icin ortaya cikan komut arasindaki iliskinin ne kadar yakin oldugunu degerlendirmek icin, uyanik EEG’yi induklemek icin bir uyaricinin gecikmesini kullanarak cikarim yapabilir. RAS-talamik yolun uyarilmasi, uyaniklik benzeri bir model olusturmada bazal on beyin veya lateral hipotalamik / oreksin yollarini uyarmaktan birkac kat daha hizlidir, bu nedenle her iki bolge icin de boyle bir uyanik EEG modelini induklemek icin baska bir yere projeksiyona ihtiyac oldugu anlamina gelir.


1920’lerde grip salgini sirasinda, beyin bolgelerine saldiran ve uykuyu ve uyanikligi duzenleyen yeni bir ensefalit turu Constantin von Economo tarafindan tanimlandi. Sonunda ensefalitis lethargica veya von Economo’nun uyku hastaligi olarak adlandirilan bu bozukluk, Avrupa ve Kuzey Amerika’yi supurdu, bazi hastalar siddetli uykusuzluk sergilerken, digerleri gunde 20 saat veya daha fazla uyudu ve sadece kisa bir sure yemek ve icmek icin ortaya cikmistir. Bu hastalarin postmortem otopsileri, uykusuzluga benzer bir fenomeni olanlarin on hipotalamusta bir hasara sahip oldugunu, anormal sekilde artan uyku sureleri olanlarin anormal bir arka hipotalamus gosterdigini gostermektedir.Hipotalamusun Uyku-Uyaniklik Dongusunu Duzenlemedeki Rolu
Bunun isiginda, on beyni uyanik tutan beyin sapindan kaynaklanan yukselen bir uyarilma sistemi onerildi ve daha sonra Moruzzi ve Magoun tarafindan yukselen retikuler aktive edici sistem olarak tanimlandi. Daha sonraki calismalar, 1980’lerde bu yolun dogasini netlestirmistir. Von Economo’nun calismasi uyku arastirmalari icin cok onemli bir basariyi temsil etse de, hipotalamik-hipokretin sistemi ile ilgili ufuk acici calismalar, mRNA kodlayan hipokretini karakterize eden ve bunun uretiminden noronlarin sorumlu oldugunu belirleyen Lecea ve Kilduff tarafindan gerceklestirilmistir.


Elde edilen bulgularindan kisa bir sure sonra hipokretin / oreksin noronlari ile narkolepsi arasindaki iliski, narkoleptik bir kopekte gozlenen oreksin-2 / hypocretin-2 reseptorundeki bir mutasyonla kurulmustur. Duygunun tetikledigi hipersomnolans ve kas gucsuzlugu (katapleksi) ile karakterize bir bozukluk olan narkolepsinin semptomlari da oreksin / hipokretin yokluguyla oreksinerjik / hipokretinerjik noronlarin yokluguyla veya oreksin / hypocretin 2 reseptoru ile ortaya cikmaktadir. Bu noronlarin hucre govdeleri perifornik alanda ve lateral hipotalamustadir (LH), RAS ve tuberomammillar nukleus (TMN) noronlarinin aktivasyonundan sorumludur ve uyaniklik durumu ve hizli goz hareketi (REM) uykusu sirasinda aktiftir.


ALİNTİ ~
 
Alt 12 Nisan 2021, 10:42   #2
Huysuz ve tatlı kadın..
Yazgı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Kısır döngüye girdiysek peki?

 
Alt 12 Nisan 2021, 21:51   #3
YGT
YGT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Ben uyuyamam uyudummuda uyanmam niyeki :=)

 
Alt 25 Nisan 2021, 12:31   #4
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Emeğinize sağlık paylaşım için teşekkür ederiz @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

________________

~ E & B ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:56.