IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 30 Mart 2021, 10:29   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Sosyal Aglarda Sosyal Stresin PsIkoimmunolojisi

Insan sosyal iliskileri bazen ciddi catismalarin kaynagi olabilir. Sosyal degisim teorisinin isiginda incelendiginde, bireyin, sosyal etkilesimlerin zamansal, parasal ve duygusal gerginliginin yuksek maliyetli ortaminda sIklikla ciddi sIkintilara maruz kaldigi aciktir. Carpik insan iliskilerinin sosyal-psIkoimmun sonuclarini sunmak icin pek cok kanit mevcuttur. Olumsuz veya kararsiz sosyal iliskiler, bunun sonucunda ortaya cikan catismalar ve bunlarla iliskili olumsuz duygular, bagisIklik sureclerini etkileyebilir. Esasen psIkosomatigin kardiyovaskuler risk faktoru olarak bilinen dusmanlik, Suarez’in calismasina gore CRP ve IL-6’nin yukselmesi ve pro- ayni zamanda depresyon icin tipik olan inflamatuar sitokinlerdir.
Sosyal Aglarda Sosyal Stresin PsIkoimmunolojisiDepresyon, sosyal-psIkoimmunoloji icinde ayri bir arastirma alanini vurgular, depresyon ile sosyal butunlesme arasindaki korelasyonlari ve ayrica iliski catismalarini ve sosyal algi uzerindeki olumsuz etkisini hesaba katar. Yol analizi ile dogrulanan Hungarostudy adli davranissal ve epidemiyolojik arastirmada depresyonun sosyoekonomik modeller (kisisel gelir) ve fiziksel sonuclar (hasta gunleri sayisi) arasinda araci bir faktor oldugu kanitlanmistir. Ayrica depresyonun, miyokard enfarktusunun bagimsiz bir risk faktoru oldugu da kanitlanmistir. Ofke veya depresyonun neden oldugu zorluklar gibi sosyal etkilesim ve kisilerarasi duygusal iliskilerin stresini artiran tutum ve duygular, bagisIklik tepkisindeki farkliliklara da yansimaktadir. Sosyal catisma romatoid artritin seyrini etkiler, bu durumda katekolamin, psIkososyal sIkintiya aracilik eden norohormonal faktorler arasinda onemli bir rol oynar. Kararsiz bireylerin sosyal aginda ayni zamanda olumlu ve olumsuz etki uygulayanlar, kararsiz kisilerdir.


Uchino ve ekibi kararsiz kisilerle temas ve catisma, sistolik kan basincinda bir artisa neden oldugunu bildirmislerdir. Kiecolt-Glaser ve Newton‘un bulgularina gore daha kotu saglik gostergelerinin de sIklikla gozlendigi kotu evliliklerde, catismalar acisindan zengin, uzun vadeli sIki kararsiz insan iliskileri yaygindir. Evliligin tatminsizlik gostergesine, anti-EBV antikorlari, CD4 + veya CD8 + hucrelerinin oraninda goruldugu gibi daha kotu bagisIklik gostergeleri eslik eder. Malarkey ve digerlerinin calismasina gore kotu evlilige ozgu dusmanca davranis, konusurken birbirini kesmeye neden olan durtusellik, elestirel ve yargisal sabirsizlik, fizyolojik farkliliklarin ve artmis kan basincinin ve endokrin degerlerinin gostergesi olabilir. Kiecolt-Glaser vd tarafindan yapilan calismada, yeni evli ciftler arasinda, ters, dusmanca tepkilere daha yatkin olanlar ve bu, 30 dakikalik kisa bir tartisma sirasinda hatirlanan, 24 saat sonra alinan orneklerde baskilanmis bagisIklik islevi gosterilmistir. Bu endokrin-immun regulasyonun disfonksiyonunu gosteren tutarsizligin, catismalarini hatirlamak zorunda kaldiklari tartismalar sirasinda yasli ciftler icin de gecerli oldugunu belirtmislerdir.


Negatif davranis miktari, bagisIklik tepkisinin zayiflamasiyla dogrudan korelasyon icindedir. Mayne vd, incelenen kadinlarda lenfosit proliferasyonunu azaltmak icin 45 dakikalik bir kesif tartismasinin yeterli oldugunu dogrulamistir. Ileriye donuk arastirma sirasinda Levenstein ve ekib agiz boslugundaki ulseratif iltihaplanma ile evlilik stresi arasinda bir baglanti bulurken, Kiecolt-Glaser ve ekibi dusmanca davranis sergileyen ciftlerde yaklasIk % 60 daha uzun yara iyilesmesi gozlemlenmistir. Mayne ve ekibine gore, saldirganlik, ofke ve sinizm ile karakterize edilen ozellik benzeri dusmanlik, aile catismalari durumunda daha da belirgin bir bagisIklik duzenleyici bozukluga neden olmaktadir. Miller vd, catisma yonetimi sirasindaki dusmanca, alayci tutumlar ve davranislar ile kardiyovaskuler yanit, kortizol ve bagisIklik uyusmazliklari arasinda belirgin bir iliski bulmustur. Sosyal stres etkenleri, proinflamatuar aracilarin artisini da tetikler, Denson ve ekibinin bulgularina gore, iliski catismalari, reddedilme ve dislanma, depresyon ve cesitli yasam olaylarina kiyasla onemli proinflamatuar etkilere sahiptir.


PsIkoimmunolojik Risk Durumlarinda Gelisen Ag Kaliplari
Beyinde cevresel uyaranlari tehdit ederek tetiklenen noroendokrin etkiler, dogal bagisIklik sistemi uzerinde hazirlayici bir patojen-konak savunma etkisi yaratabilir. Bunun sonucunda dogal bagisIklik sistemi hucrelerinin yeniden dagilimi ve maruz kalan bolgeye gocleri tespit edilir. Tum bunlar, bir yaralanmadan sonra iyilesme oraninin artmasini saglar. Bu tepki, hem avcilarin varligi hem de onemli bir catisma durumunun ortaya cikmasiyla harekete gecirilebilir. Slavich ve Cole’un gorusune gore, dogustan gelen bagisIkligin harekete gecirilmesi yalnizca evrimsel bir kalinti degil, ayni zamanda sembolik tehditler, sosyal catisma, reddedilme, izolasyon ve dislanma ile tetiklenebilen bir seydir. Memelilerin bagisIklik sistemlerini arastirirken noroendokrin ve bagisIklik sistemlerinin genetik temeli dusunuldugunde, vucutta dolasan lokositlerin transkriptomunu inceleyerek tipik bir pro-inflamatuar / anti-inflamatuar yanit modelini belirlemek mumkundur.
Normal sartlar altinda, sempatik sinir sisteminin aktivitesi, adrenerjik reseptorlerin yardimiyla olumsuzluga karsi korunmus transkripsiyonel yaniti (CTRA) arttirir. Ve HPA ekseninin aktivitesi, salinan kortizolun bir sonucu olarak CTRA’ya bagli inflamatuar yaniti azaltir. Bununla birlikte, kronik sosyal izolasyon, yas tehdidi ve travma sonrasi stres durumunda, anti-inflamatuar glukokortikoid reseptorunun (GR) azalmis aktivitesi tespit edilebilir. Bu nedenle, olumsuzluga karsi korunmus transkripsiyonel yanit, Antoni’nin raporunda belirtildigi gibi tehdit edici, stresli veya kalici olarak belirsiz guclukle tetiklenir. Bahsedildigi gibi, yas tehdidi, travmatik stres, sosyal izolasyon, dusuk sosyoekonomik durum veya kanser teshisi, proinflamatuar transkripsiyon bozukluklari ile sonuclanir. Deneysel hayvan modellerinde, sosyal istikrarsizlik, dusuk sosyal siralama ve tekrarlanan yenilgi de bir CTRA ile sonuclanmistir.


Sosyal Aglarda Sosyal Stresin PsIkoimmunolojisiBu tur zorluklar, hucre disi patojenlere ve bakteriyel enfeksiyonlara iltihapli bagisIklik tepkisinden sorumlu genlerin aktivitesini arttirir. Ve hucre ici patojenlere karsi antiviral bagisIklik tepkisinden sorumlu genleri inhibe eder. Tum bunlarin secici evrimsel avantaji, gercek bir fiziksel tehdit durumunda CTRA oranini, yara iyilesmesini ve enfeksiyona tepkiyi artirmasi gercegiyle gosterilir. Bununla birlikte, gozlemlerden, CTRA’nin birkac sembolik, sosyal, beklenen veya gunluk yasamda yasanan hayali acil durumlardir. Uzun sureli algilanan ve gercek tehlike, sosyal veya fiziksel tehdit durumunda, daha siddetli iltihaplanma veya depresyona yol acabilen bir glukokortikoid direnci gelisebilir. Bu olgu, birbirine bagli farkli aglarin bu hiyerarsIk yapisinin toplumsal, bilissel, sinirsel, bagisIk ve transkriptomik, genetik katmanlarinin hiyerarsIk katmanlarinin birlikte evrimlesmesinin bir sonucu olarak gelisir. Aciklanan zorluklara karsi yuksek duzeyde korunan biyolojik yanit, fiziksel tehditlerin veya yaralanmalarin ustesinden gelmek icin cok onemlidir. Modern zamanin sosyal, sembolik veya algilanan, hatta hayal edilen tehditler, ayni zamanda (kotu) uyarlanabilir yanitin pro-inflamatuar fenotipine yol acabilir.


IL-1 ve IL-6 gibi proinflamatuar sitokinlerin yukselmesi, depresif semptomlarin ortaya cikmasina katkida bulunabilir. Depresyonun astim, romatoid artrit, kronik agri, metabolik sendrom, kardiyovaskuler hastalik, obezite ve norodejenerasyon gibi cesitli fiziksel durumlarla ortusmesi, bu uygarlik paradoksunun psIkosomatik onemini ve ag karakterini gosterir. Bu, psIkosomatiklerin merkezi bir konusudur ve farkli, cevresel, sosyal, bilissel-duygusal, noroimmun ve genetik aglarin uyumsuz baglanmasina dayanir. PsIkosomatik, bilgi yollarinin dugumler, hub’lar ve daha kapsamli ag yamalari arasindaki uclar oldugu bu ag agiyla ilgilenir. Depresyonun sozde sosyal sinyal iletim teorisi, sosyal-cevresel bilginin depresyona yol acan biyolojik surecleri nasil harekete gecirdigini izlemek icin uygun bir ornektir. Sosyal tehdit ve sIkinti deneyimlerinin, iltihaplanma ile ilgili bagisIklik sisteminin bilesenlerini yukari duzenledigi hipotezi, depresyonun sosyal sinyal iletimi teorisinin merkezidir.Sosyal Aglarda Sosyal Stresin PsIkoimmunolojisi
Proinflamatuar sitokinler, agda, psIkomotor gerilik ve sosyal davranissal geri cekilme gibi davranista derin degisIkliklere, bagisIklik aglarini etkileyebilecek ve depresyon belirtileri olarak ruh hali, anhedoni ve yorgunlugun sinirsel duzenlemelerini etkileyebilecek merkez benzeri bir rol oynarlar. Kendi kendine algilanan dusuk sosyal statu, dorsomedial prefrontal korteks (DMPFC) aktivitesindeki daha yuksek proinflamatuar sitokinler (IL-6) ile iliskilidir. DMPFC, baskalarinin dusuncelerini ve duygularini modelleyen beyin sureclerinde ve bu surecle iliskili sosyal durumu degerlendirmede aktif olan sozde zihinsellestirme aginda cok onemli bir rol oynar. Ventromedial prefrontal korteks (VMPFC), baskinlik belirtilerinin saptanmasi ve degerlendirilmesinde onemlidir. VMPFC hasari, sosyal hiyerarsiye karsi duyarsizliga, yasa ve cinsiyete saygi eksIkligine yol acar. Amigdala, baskinlik algisinda butunlestirici bir rol oynar, ogrenme surecleri sosyal hiyerarsi ile iliskilidir, grup icindeki bireyin algilanan degeri amigdala ile baglantilidir, hipokampus ve striatum ile iliskileri uretkendir.


Lateral prefrontal korteks (LPFC), intraparietal sulkus ve hipokampustan sosyal hiyerarsi bilgisini birlestirirken, VMPFC adaptif davranisi organize etmekten sorumludur. Ag yaklasimi, bu merkezlere gercek bir sosyal-psIkonoroimmun merkez konumu verir. Grup icindeki bireyin algilanan degeri amigdala ile baglantiliyken, onun hipokampus ve striatum ile iliskileri uretkendir. Ote yandan, cesitli anatomik baglantilar onu amigdala, hipotalamus ve periakueduktal gri maddeye baglayarak bagisIklik sureclerini etkileyen stres yollarina ulasir. Empati ve zihinsellestirmedeki rolunun otesinde, stres tehdidi durumunda uygun limbik alanlari harekete geciren sozde caydirici buyutme alt aginin da bir parcasidir. Bu baglamda, sosyal durtulerin islenmesinde, baskalarinin sosyal siralamadaki yuksek konumlarinin elestirel, olumsuz, dislayici ve cezalandirici sosyal durtulerin kaynagi olarak algilanmasinda ve ayrica tehlike niteliklerinde rol oynar. Dusuk sosyal statu varsayimi, bu beyin bolgesinde artan aktivite ile iliskilidir. Sosyal tehdit ve sIkintilarin psIkoimmunolojik etkilerinin deneyimlerine iliskin depresyonun sosyal sinyal iletim teorisinin hipotezi, ag psIkosomatik teorimizin merkezinde yer alir.


ALİNTİ ~
 
Alt 18 Nisan 2021, 09:18   #2
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Paylaşım için teşekkür ederiz

________________

~ E & B ~
 
Alt 19 Nisan 2021, 21:19   #3
Cumhuriyet Kadını
Reyhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Sosyal medyanın psikolojimizi bozduğu kesin.

________________

bazen insanlar iyilesmek istemez.
cünkü ,
icindeki acı sevdiklerinin son hatirasidir..


per aspera ad astra ✨
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:05.