Şizofreni hastalığı yalnızca yaşayanın anlayabileceği ve bu hastalığa yakalanan insanları çok derinden etkileyen bir hastalık. Aramızda bildiğimiz ya da bilmediğimiz bir çok şizofreni hastası var ve en önemlisi de bunu fark edebilmek ve damgalamamak. Bu çocuğunuzun, arkadaşınızın veya ailenizden herhangi birinin başına gelebilir. Önemli olan hastalığın farkında olup bunun tedavi edilebilmesi için çabalamak. Görmezden gelmek ya da bunu basit bir depresyon gibi görmek yapılacak en büyük hata olur. Sizleri bilgilendirmek adına 5 şizofreni hastasının yaşadıklarını anlatan kısa hikayeler...

1. "İnsanlar için de ciddi bir tehdit olmaya başlamıştım çünkü onlara zarar vermek istiyordum."
"İlk önce kafamda sesler duymakla başladı her şey. Obsesif takıntılarım da aşırı derecede artmıştı. Daha sonra Hz. İsa ve kıyametle alakalı inançlarımı yitirmeye başladım. İnsanlar için de ciddi bir tehdit olmaya başlamıştım. Çünkü onlara zarar vermek istiyordum."
2. "Şeytan, kafamı su kaynayan bir tencereye sokmam için bana emirler veriyordu."
"İlk semptonlar paranoya ve sanrısal bozukluklardı. Hiç kimseye güvenemiyor ve her olaya şüpheci yaklaşıyordum. Hatta halamın beni öldüreceğini bile düşündüm. Onu ne zaman görsem kaçacak yer arıyordum.

Bazı zamanlar da kafamdaki seslerin susması için kendime zarar veriyordum. Bu sesler 1 kişiye ait değildi, kafamda sürekli konuşan 2-3 kişi vardı. Bana sürekli şeytanın beni takip ettiğini söylüyorlardı. Daha da kötüsü kafamı su kaynayan bir tencereye sokmam için bana emir veriyorlardı..."
3. "Eğer şizofreniyi çok merak ediyorsanız günlerce uyumadan yaşamayı deneyin."
Bu sanki günlerce uykusuz kalmışssın gibi. Eğer şizofreniyi çok merak ediyorsanız günlerce uyumadan yaşamayı deneyin. Yapmanızı tavsiye etmem."
4. "Gerçekler hayal, hayaller ise gerçek oluyor."
"Televizyon izliyorsun ve adını duydun. İlk düşüncen televizyon sana evrenden bir mesaj gönderiyor oluyor. Mesela "Hey Bob, annene doğum günü hediyesi almayı unutma." Yani sesin adın Bob ve televizyondaki aktör bunu sana söylüyor diye düşünüyorsun. Şimdi dışarı çıkıp çiçek alacaksın ve sokaktaki her anneye bir çiçek vereceksin. İşte bizim yaşadığımız bu."
5. "Ailemin bir uzaylı olduğuna ve beni yemek istediğine inanmıştım."
"Sesler duymaya başladığım an hemen kendimi oyalayacak bir şeyler bulmaya çalışıyorum. Bazen saatlerce koşuyorum. Çoğu zaman karanlıkta yüzler görüyorum ve onlarla kavga ediyorum. Bir keresinde ailemin bir uzaylı olduğunu ve beni yemek istediğini bile düşündüm. Neredeyse her gece, uyuduğumda kafamdaki sesler yüzünden uyanıyorum. Sanki birileri yanımdaymış gibi..."