“Ağustos yirmi iki, dediler "ustan ölmüş”,
çok komiksin azrail, turgut uyar ölür mü?“ Ferhan Şensoy #turgutuyarındizeleriyiz |
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık Ve zehir zıkkım cıgaram Gene bir cehennem var yastığımda Gel artık Ahmed ARİF.. |
Mektup II
Biliyor musun Senden ayrılalı sakal bıraktım Zamanının akışına koyuverdim kendimi Gömleklerim kolalı değil artık Pantolonum ütülü değil Ayakkabım boyalı değil Öylesine değiştim ki Görsen tanıyamazsın Sabahları gün doğarken kalkıyorum İlk işim bir sigara yakmak oluyor Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum Sonra, apansız sen geliyorsun aklıma Gözlerin, dudakların, ellerin geliyor Şimdi nerdesin kimbilir Yatağında uyuyor olmalısın Artık beni görme rüyalarında Korkarsın. Mevsim sonbahar malum ya Serde de kör olası şairlik var Boyuna hüzünlü şeyler düşünüyorum Ağaçların yaprakları dökülmeğe başladı Keskin poyrazlar esiyor kuzeyden Kuşlar durmadan göç ediyor Ara sıra düşenler oluyor yorgun ya da yaralı Tutup okşuyorum tüylerini, gagalarından öpüyorum Ve diyorum ki Sana kavuşmak için bir göçmen kuş olmalı İşte böyle Günler, haftalar geçip gidiveriyor Saçım, sakalım birbirine karıştı Yine de her geçen gün Kendime biraz daha alışıyorum Ve biliyor musun Unutamayacağımı bile bile Seni unutmaya çalışıyorum... Ümit Yaşar Oğuzcan |
gidersen hani sığınaklarım?
eksilir, zarar kalırım kalırım! yeni günün tenine dağılır yaralarım sana yağmur diyorum…) uzun boylu umuttun tadında unutuldun nerde büyük uçurumların kış suların, yaz uykuların? sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım uslanmayalım! gün, vursun yükünü gecenin hırkasına yol, vursun sesini uzaklığın pasına sesime kibrit çaksan tutuşacağım sargısızım, çoğalırım; çoğaldıkça arsızım sana yağmur diyorum… en haklı aşk, alkışsız sürebilendir ve en haklı kavganın öznesi ölmemek için dövüşürken de ölebilendir… o an işte o an ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde? yeter kan sıçratmayın sabahın seherine boğulursunuz boğulursunuz! Yılmaz Odabaşı |
Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan Ve durmadan Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler Çalan, çaldıran, yakalatan Adı bende gizli bir kadındı İstanbul Şehre bir yağmur yağdı Ben ağladım Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden Bir aşkın izlerini yok edecek be başka aşk Sipariş edildi yeniden Bir şehre yağmur yağdı Ben ağladım Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında Hangisi talandı demli öpücüklerin Ve buğularda yitirilen kimin adıydı Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu Soyulur muydu kabuğu hayatın Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı Yağmur şehre bir yağdı Ben ağladım Ben giderken ençok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım lazm Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı Ben Yağmur Ağladım Yılmaz Erdoğan |
Başkalaşan aşk
Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması... Adını anmak... Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak... Biraz gülünç, biraz sitemkar... güzeldi... Adının Türkçedeki yankısı özeldi...Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı, Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında... Denize amors durup, yüzüne cepheden bakmak güneşli bir mavilikte.... güzeldi..İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak, yüzünde Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum şimdi... Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok, Kanlıca'daki yoğurdu...ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir aşkın mührüdür artık... Yılmaz erdoğan |
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia. ÖZDEMİR ASAF |
böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bunca kötü insan nasıl yaşayabiliyordu? |
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım... N.H.R |
Alıntı:
garip akımının kurucularından ve edebiyatımızın önemli şairlerinden Orhan Veli nin aramızdan ayrılışının 71.nci yılı. iyiki bu dünyadan geçtin güzel üstadım, ışıklar içinde uyu. |
asla gerçekleşemiyoruz, karşı karşıya duran iki uçurumuz biz. |
Bir yağmur bekliyorum, kuruyanı ıslatsın
Bir yağmur bekliyorum, tohumlara can katsın Bir yağmur bekliyorum, silsin kirlerimizi Bir yağmur bekliyorum, bizi bize anlatsın. Abdurrahim Karakoç |
Gelin olduğun gün gördüm seni-
Alevli bir pembelik yüzüne indiğinde Mutlulukla sarılmıştın, öyleyken Tümden aşka kesilmişti dünya önünde. Ve senin gözlerinde tutuşan ışık (artık her ne idiyse) Güzellik diye gördüğüydü Sızlayan gözlerimin yeryüzünde. O pembelik, kızlık utancı belki- Geçip gider öyleyse- Ama hala harlı bir ateş, öyleyken Tutuşturdu, yazık, o adamın göğsünde. O, gelin olduğun gün seni gören Hani şu derin pembelik yüzüne çöktüğünde Mutlulukla sarılmıştın, öyleyken Tümden aşka kesilmişti dünya önünde. |
O, bıraktığı yerde bulacağını bilecek kadar kurnaz,
Ben ise bunu bilerek hareket edecek kadar aptal. BerduŞ |
kimsenin bilmediği bir oyunu oynamayın, |
Kendime not; Beni kim merak ediyorsa onu seviyorum. Derdimi kim dert ediniyorsa, kim gülmemi istiyorsa, kime sığındığımda canım yanmıyorsa onu seviyorum. |
Mesele neymiş biliyor musun?
Sen sana göre doğrusunu bilirsin, ben doğru hepimiz içindir derim Sen kendin için düşünürsün, ben bizler için Sen kurguladığın oyun içinde oynayabilirsin, benim inişi çıkışı olmaz hissettiklerimin Sen vicdanını rahatlatmak için süslersin kelimelerini, ben izlerim sessizce seni Öyle ki sen; çok ihtişamlısındır, ben yalın Sen herkesi sevebilirsin, ben nasıl sevdiğiyle ilgilenirim Sen sevilmek kabul değer görmek için yapabilirsin herşeyi, değer bilmeyenin benim hayatımda yoktur yeri Ve sen; doğru olsan bile kendi doğrunu unutur yanlışları doğru edinirsin kendine, yanlış kişiyle olmaktansa yalnız olmayı yeğleyenlerdenim ben Bir başkası olabilirsin sen, Anlatamadığım anlaşılamadığım kendimi kendim gibi hissetmediğim hiçbir yere ait değilim ben Sen yalnız kaldığında gelirsin, ben görmezlikten Sen seni kullanana taviz verirsin ben siler değişirim Sen; konuşursun.. dinleyemezsin… Ben; gerekirse de vazgeçerim.. parantezaç: eskiidenn kendi kalemimden, hes ayrica gizli bi amatör edebiyat duayeni :d parantezkapa: |
Bir yanımız büyük bir ülkeydi kimsesiz
Bir yanımız yine bize düşmandı Oysa yalnızdık dünyanın orta yerinde Yitip giden pembe çocukluğumuz Yine zamansız büyümüş bir kandı... Adnan YÜCEL |
Yüreğim Şimdi bir taş misali..
Parlayan yıldızlar artık parlamıyor, Derin, Karanlık, ıssız bir geceydi! Bir Mum Işığı Bile Aydınlatmıyordu... Ben Oysa uçmayı severdim bir kuş misaLi.. Kanatlarım kırık, yorgun, bitkin bi çare, Kalbim yaralı bir kuşun kanatlarıydı sanki!! Artık hangi bahar mevsimi uçabilirdim ki? |
Hayatımın tam ortasında olmalısın.
Hüznümün taşanlarını toplamalısın avuçlarına. Su kadar saf, berrak bakmalısın. Suskunluğum, dağılmalarım, Sevgi silgisiyle silinmeli ruhumdan. Son kapıda bulmalıyım seni, Yedi kapının ardından bakmalısın. Gül olmalı, açmalı yüreğim, Sen bülbül gibi şakımalısın. Bana hiç duyulmamış şiirler okumalısın.. |
Boşuna yorulma gönül Sadece sevmek yetmiyor. Özdemir Asaf :erk: |
Hiç bir zaman aşkı kovalama. Eğer sana serbestçe gelmediyse değersizdir. Özdemir Asaf :erk: |
Telefon tellerine takılan çocuk uçurtmaları gibi vagonun penceresinden sarkan elini çek, ceketinin cebine sok, beni kabullen, kendini yanına al, gidelim.. Cahit Zarifoğlu |
Ne yapsalar boş, Göklerden gelen bir karar vardır... Sezai Karakoç |
Belki de en zor olan, sevgiliye veda sözleri olabilir. Tüm yaşanmışlıkları arkada bırakarak elveda demek, hiç de kolay değildir. İnsanın kalbini titreten kelimeler seçmek, ancak güzel sözlerle olur. Kalpleri kırmadan güzel dileklerle elveda dilemek, erdemli bir insanın yapabileceği şeydir. Bunun için veda mesajı gönderirken, sözcüklerin dikkatli ve özenli seçilmesi gerekir.Dosta veda sözleri söylerken, yalnız kalmanın hüznünü de iyi anlatmak gerekir. Dostun yokluğu, insanın dertlerini paylaşacağı bir kişinin gidişidir aslında. Ona veda ederken, yüreğinin bir parçası da onunla kalır. Veda sözleri kısa bir mesajla da olsa, anlatılmak istenen duyguyu iyi yansıtmalıdır. Burada kelimelerin gücüne güvenerek sözler yazmak, arkadaşın kalbinde buruk bir hüzün yaratacaktır. Elveda derken bile sevildiğini bilmek, insanın kalbinin bir yerlerinde ufak bir kıvılcımın kalmasına yetecektir.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Anlatılacak kelimelerin en güzelini yazmış şair Nazım Hikmet Ran Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın! Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum. Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın... Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın... |
Bazı şeyler üst üste gelmekle meşhurdur.
Bazı insanlar sınavdır. Bazı sarılmalar şifa… Bazı günler ‘zaman dursun’ denecek kadar güzel, bazı günler ‘çabuk geçsin’ denecek kadar kötü… Bazı anlar denizi olmayan şehirler gibi hisseder insan kendini. İşte o an içindeki çocuğu dinlemeli. Bazen insan sil baştan diyebilmeli…! |
“Bir insanın en büyük sermayesi, taviz vermediği karakteridir. “
|
"Nerde mekân tutacağımı bilseydim, göçmen kuşlardan daha erken varırdım oraya. Gönlümce dikensiz bir yer seçerdim. Telaşsız ayak seslerinden uzak." Bahaettin Karakoç |
Franz Kafka yakın arkadaşıyla tatsız bir olay yaşadıktan sonra şu muhteşem cümleyi kuruyor ;
"beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim." |
Aynı yalınlıkla ölmek isterim
Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz. Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde Yeryüzü uzansın altımda sessiz. Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim |
Sevgi eğilgendir
Ama ne kula, ne mala Sevilmesi hak olana!!! Beni kim merak ediyorsa, onu seviyorum. Derdimi kim dert ediniyorsa, Kim gülmemi istiyorsa, Kime sığındığımda canım yanmıyorsa onu seviyorum...! ~ Frida Kahlo |
Tabutunuz
Pırıl pırıl çivileri ve talaş kokuyor Demek taze ölülerdensiniz... #CahitZarifoğlu |
-Bazen yok olmak hiç olmaktan iyidir Olric! -Yok mu olalım efendimiz? -Var mıyız ki Olric? Oğuz Atay-Tutunamayanlar |
İnsan herşeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez... Cengiz Aytmatov |
Doğru olmadığının biricik kanıtı, yüreğinizden yükselen o sessiz protesto, içinde yaşadığınız koşulların dayanılmaz olduğunu duyumsatan, eskiden böyle değildi herhalde diye düşündüren o sezgiydi. George Orwell- ‘’ 1984*‘’ |
Umuda vuramadığım kelepçeyi Kalbime vurdum artık Ayaklarımdan söktüğüm prangayı Dilime taktım artık Gözlerinden aldığım ışığı İçime hapsettim artık Ellerinden gelen sıcaklığı Üstüme örttüm artık Anlatamadığım her duyguyu Mısralara döktüm artık Söylemediğin her sözü İçime attım artık.. Buda benden olsun:) |
"-Dünyada üç çeşit alçak vardır: Saf olan, daha doğrusu alçaklıklarının gerçekte en kibar davranış olduğuna inanan alçaklar; Utanan alçaklar, yani kendi alçaklıklarından utanç duyan ama her şeye rağmen gene de bu alçaklıklarını sonuna kadar sürdürmek niyetinde olanlar; Bir de düpedüz, katıksız alçaklar..."
|
Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen...
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden, bir bilsen. - Cemal Süreya |
“Seni seviyorum demedi, ama şöyle bitirdi mektubunu; kanadından öpüyorum kalbimin kuşu.” -Franz Kafka - Milenaya Mektuplar |
Hayatı yorumlamak değil yaptığımız Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki. -Erdem Bayazıt |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:03. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Copyright ©2019 - 2023 | IRCRehberi