IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 12 Nisan 2021, 10:15   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Buyume Hormonu Bozuklugunun Zararlari

Son yillarda, buyume bozukluklari alani, fetuslerin, yeni doganlarin, cocukluk ve yetiskinlerin sagligi ve gelisimi uzerindeki zararli potansiyelinin daha belirleyici isaretlerle birlikte daha da gelismistir. Kisaca, buyume hormonu eksIkligi (GHD) ve fetal buyume kisitlamasi (intrauterin buyume kisitlamasi (IUGR)) dahil olmak uzere buyume bozukluklari uzerine etkileri kapsamaktadir. Bu hormonlarin daha sonra farkli biyolojik sistemler uzerindeki etkilerini bilmek bu hastaliklarin yonetilebilmesi acisindan degerli bilgiler sunar.

GHD’nin Zararli Etkileri
GH ve insulin-buyume faktoru-1’in (IGF-1) sayisiz etkisi, bebeklerin, bireyin sagligi ve gelisiminde onemli bir rol oynar. Gelisim sirasinda bu eksendeki / GHD’deki bozukluk, kilo bozuklugu ve gelisimsel bozulma gibi cesitli komplikasyonlara neden olur. Sistemik bir BHE, postnatal erken donemde asiri duyarliliga (mekanik ve termal) neden olabilir. Ayrica, GHD kemiklerdeki mineralleri azaltabilir ve yetiskinlerde kemik kirilma riskini artirabilir. GHD’nin zararli eylemleri, hipopituitarizmin varliginda pekistirilir.



GHD ve Karaciger
Karaciger, GH’nin eylemlerinin gerceklestigi onemli bir organdir. Ornegin, karacigere ozgu knockout’lu farelerde kritik GH sinyal yollarinin kaybi, bu hayvanlarin ortak bir hepatik steatoz fenotipini paylasmasina yol acar, bu da GH’nin hepatik trigliserit metabolizmasinda onemli bir fizyolojik rol oynadigini gosterir. Steatoz, GH uygulamasiyla duzeltilebilen hepatik dejenerasyona yol acar. Eriskin GHD hastalarinda yuksek bir karaciger disfonksiyon prevalansi bildirilmistir, GH-replasman tedavisi bu hastalarda serum karaciger enzim konsantrasyonlarini onemli olcude azaltmis ve yagli karacigerlerindeki histolojik degisIklikleri iyilestirmistir. Cocuklarda klinik raporlar, tedavi edilmemis GHD ile GH replasman tedavisinden sonra duzelen karaciger steatozu arasindaki ayni iliskiyi gostermistir.Buyume Hormonu Bozuklugunun Zararlari


GH’nin karaciger onarimi uzerindeki bu etkileri ilginctir, cunku karaciger kendi rejenerasyon faktorunu uretir. Sicanlarda yapilan arastirmalarda ilk once % 70 hepatektomize sicanlarin serumlarinda yetiskin sican hepatositlerinin bir mitojeni olarak tanimlanan hepatosit buyume faktoru (HGF) uretilmistir. Gen yikim teknikleri, Anti-HGF antikoru veya c-Met kullanan hayvan calismalarinda HGF’nin hem endokrin hem de parakrin etkilerinin sirasiyla % 70 hepatektomiden sonra karaciger buyumesinde ve hepatitten iyilesmede rol oynadigini ortaya cikarmistir. Karaciger uretimine ve guclu karaciger rejeneratif ozelliklerine ragmen, hipofizektomili sicanlarda, hepatik HGF gen ekspresyonunun ve DNA sentezinin kismi hepatektomiye yanitlarinin GH ile tedavi ile hizlandigi bulunmustur. GH’nin HGF’nin transkripsiyonunu uyardigi veya kolaylastirdigi bilinmemektedir, ancak GH’nin kismi hepatektomiye tabi tutulan hipofizektomili sicanlarin karacigerinde eksprese edildigini, bu GH’nin dogrudan veya HGF induksiyonu yoluyla hepatik rejenerasyonu tesvik ettigi bulunmustur.


Bu calismada, RsaI kisitlama enzimi ile elde edilen urunlerin analizi, hepatik GH’nin, hipofiz sican GH’sinden elde edilen bantlarla ayni, beklenen molekuler agirlik pozisyonunda iki banda orijin verdigini gostermistir. Bu verilerden, bu organda onemli metabolik islevler oynamanin yani sira, karacigerin yuksek derecede yenilenme kabiliyetine katkida bulunan veya bunu belirleyen hepatik bir GH ekspresyonu oldugu aciktir. GHD hastalarinda testis durumunda onerildigi gibi, tedavi edilmemis GHD insanlarda hepatik GH ekspresyonunun var olup olmadigini arastirilmalidir. Her durumda, GH-replasman tedavisi, alkolik olmayan karaciger steatozunda ve belki de diger karaciger hastaliklarinda onemli bir onarici islev gorur.
Normal bir karacigerde GH ekspresyonu vardir, ancak bu organin kendi rejenerasyon faktoru vardir. Tedavi edilmeyen GHD, alkolik olmayan karaciger steatozuna (sagda) maruz kalabilir ve karaciger enzimlerinin (transaminazlar) plazma seviyelerinde artis gosterir. GH tedavisi hasarli karacigeri kurtarir ve plazma karaciger enzimleri normal seviyelere geri doner. Tedavi edilmeyen GHD hastalari, GH ve HGF’nin karaciger ekspresyonuna ragmen saglikli bir karacigeri kurtaramazlar, ancak GH tedavisi hasarli karacigerin rejenerasyonuna yol acar. Ve bu rejenerasyonun GH uygulamasi, HGF’nin hepatik ekspresyonu veya GH’nin karaciger uzerindeki dogrudan etkisinden kaynaklaniyor olabilir.


GHD ve Yag Dokusu
GH, lipolitik bir hormon olarak tanimlanir. Tedavi edilmeyen BHH’li cocuklar ve yetiskinler genellikle yag kutlesinde, tercihen viseral yagda bir artis gosterirler. Bu GH’nin, lipoliz uzerinde anahtar rol oynayan bir enzim olan hormona duyarli lipazin aktivitesini artirarak ve insulinin hormon uzerindeki inhibe edici etkisini azaltarak yag dokusunda lipit depolanmasini inhibe ettigi gercegine atfedilmistir. Hassas lipaz aktivitesi, adiponektin gibi belirli adipokinlerin salgilanmasindaki pozitif degisIkliklere ragmen, GHD durumlarinda artan adipozite aracilari olarak da ileri surulmustur. Yag dokusu, otokrin, parakrin ve endokrin etkileri uygulayan cesitli hormonlar ve sitokinler ureten endokrin bir organdir. Bu hormonlardan ikisi, leptin ve adiponektin, organizmada cok onemli roller oynar. Ornegin leptin, gida alimina yanit olarak adipositlerden salinan tokluk hormonudur ve toplam yag kutlesi ile iliskilidir.
Hipotalamusun kavisli cekirdegindeki reseptorlerine etki eden islevi, besin alimini azaltmak ve enerji tuketimini artirmakla ilgilidir. Tersine, adiponektin yag kutlesi ile negatif iliskilidir ve insulin duyarlilastirici bir hormon olarak islev gorur. GH’nin yag dokusu uzerindeki etkilerinin leptin ve adiponektin sekresyonu acisindan farkli olmasi beklenmekle birlikte, aslinda bu etkilerin her iki hormonun da adipositlerden salinmasiyla negatif iliskili oldugu gorulmustur. Ornegin, Laron sendromunda, uzun sureli IGF-I tedavisi sirasinda degismeyen belirgin bir obezite ve adiponektin hipersekresyonu vardir. Her durumda, genellikle GH tedavisi, hipofiz BHH’li cocuklarda ve yetiskinlerde var olan artan yag oranini geri dondurur, bu nedenle BHE ile artan yag kutlesi arasindaki iliskiyi dogrulamaktadir.


GH’nin yag dokusu uzerindeki etkilerine ek olarak on yayinlar, beyni enerji eksIkligi konusunda uyaran ve minimum enerji birikimini korumak icin uyarlanabilir yanitlari tetikleyen bir aclik sinyali olarak da gorev yaptigini aciklamaktadir. Bu mekanizma, hipotalamik agouti ile iliskili protein noronlarini (AgRP) aktive ederek merkezi duzeyde gerceklesir. GH’nin yag kutlesi uzerindeki etkileri ve adiposit zarinda GHR vardir. Endokrin GH ile etkilesime girdikten sonra, lipazin (mavi ok) aktivitesi artarak lipolizin artmasina neden olur. Ek olarak, GH-GHR etkilesimleri, insulin tarafindan induklenen lipaz aktivitesinin inhibisyonuna yol acar.Buyume Hormonu Bozuklugunun Zararlari
Bu insulin inhibe edici lipaz aktivitesi, adipositler tarafindan salgilanan ve yag kutlesinin artmasindan sorumlu bir hormon olan adiponektin tarafindan gelistirilmistir. Tedavi edilmeyen GHD hastalarinda asiri adiponektin salgilanmasi vardir. Bu hastalarin asiri yag kutlesi gostermesinin nedeni budur. Ek olarak, GH, AgRP’yi ifade eden hipotalamik noronlar uzerinde hareket eder ve beyni enerji eksIkligi konusunda uyarmak icin uretimini uyarir. Diger faktorlerin yani sira, GH salgilanmasi ergenlik doneminden itibaren asamali olarak azaldigindan, genellikle yaslandikca gozlenen vucut yagindaki artisin, GH’nin yetersiz veya yetersiz salgilanmasiyla iliskili olmasi muhtemeldir.


GHD ve GH’nin Diger Etkileri
GH’nin iyi bilinen metabolik etkilerine ve hormonun vucudun hemen hemen tum organlari ve dokulari uzerindeki etkilerine ek olarak, daha once gozden gecirilmis, tedavi gormemis GHD hastalari baska bazi degisIklikler de sergilemektedir. Ornegin, kan basinci GHD’li cocuklarda ve yetiskinlerde normal kontrollere gore daha yuksektir. Bu ozellikle sistolik kan basincini etkiler dahasi, GHD artan obezite ile iliskili oldugundan, her iki faktor de gelecekteki kardiyovaskuler etkilenme riskinin artmasina katkida bulunur. Yasam kalitesi ve psIkososyal davranis, BHE’li cocuklarda ve yetiskinlerde etkilenir, genellikle depresyon, yorgunluk ve daha az fiziksel aktiviteden muzdarip Buyume Hormonu Bozuklugunun Zararlariolmaya daha yatkindirlar ve bunlarin tumu GH tedavisinden sonra iyilesir.
GH ayrica, gelisimsel inflamasyon sirasinda neonatal asiri duyarliligin ve agri ile ilgili davranislarin anahtar bir modulatorudur. GHR’nin silinmis oldugu sicanlarda, farkli uyaranlara karsi davranissal ve afferent hipersensitivitenin, ozellikle erken gelisim asamalarinda oldugu bulunmustur. Bu, arastirmacilar GH tedavisinin pediatrik agri icin terapotik bir silah olabilecegini varsaymalarina yol acmistir. GH’nin beyin seviyesindeki etkileri ile ilgili olarak, yakin zamanda, GHD’nin temel olarak BHH cocuklarinda var olan davranissal problemlere katkida bulunabilecek somatosensoriyel, somatik motor ve serebellum aglarini iceren beyin agini etkiledigi gosterilmistir.


ALİNTİ ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:05.