IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 17 Aralık 2020, 12:22   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart TorasIk Cerrahinin Evrimi

On dokuzuncu yuzyilin sonlarinda, Louis Pasteur’un mikroorganizmalar teorisine dayanan Joseph Lister, 1867’de asepsi kavramini tanitmistir. Cerrahin elleri, aletleri ve cerrahi yaralari % 5 karbolik asit (fenol) cozeltisi ve bir sis ile sterilize edilmistir. Ayrica cerrahi alana fenol puskurtulmustur. Bu yontem, ameliyat sonrasi mortalitede asiri bir azalmaya yol acmis ve bu nedenle Lister, modern cerrahinin babasi olarak gorulmustur. Bashemsire ve daha sonra John Hopkins Hastanesi’nin kurucularindan olan William Halsted’in esi Caroline Hampton, fenol ve civa klorure sIk sIk maruz kalmasi nedeniyle siddetli dermatit gelistirmistir. Bu, Halsted’i Goodyear Company’den cerrahi ekibin ellerini korumak icin lastik eldivenler gelistirmesini istemeye itmistir. Bu eldivenler 1890’in sonunda kullanima sunulmus ve kisa surede tum dunyada kullanilmistir.


TorasIk Cerrahinin EvrimiOn dokuzuncu yuzyilin sonrasinda, 1895’te William Konrad Rontgen tarafindan X-isini kesfedilmistir. Insanlikta ilk kez, kalp ve diger mediastinal yapilar tarafindan golgelenmediginde gogusteki buyuk tumorleri tespit etmek mumkun hale gelmistir. Yirminci yuzyilin basinda, tek asamali intratorasIk cerrahinin onundeki en buyuk engel, acik pnomotorakstir. Bu, anatomist Vesalius’un 1543’te kapsamli bir sekilde solunum uzerinde, trakeotomi ve pozitif basincli ventilasyon uzerinde calismistir. Fakat fikirleri yaklasIk 3,5 yuzyil boyunca uykuda kalmistir. Alveolar ici ile atmosferik arasinda bir basinc farki olmasi gerektigi fikrine dayanarak, hala von Mikulicz’in bir yardimcisi olan Sauerbruch, negatif basinc odasini gelistirmistir. Bu dahice bir fikir olmasina ragmen oldukca kullanissizdir.


Bu ameliyathanelerden sadece ikisi dunya capinda insa edilmistir. Biri Almanya‘da ve digeri New York’taki Alman Hastanesi’dir (bugun Lenox-Hill hastanesi). Ayrica cerrah Willy Meyer, 1884’te Almanya’dan ABD’ye goc etmistir. 1909’da hasta basi uzerindeki pozitif basinc odasi, buna super oda adi verilmistir. Ancak hicbir zaman klinik olarak kullanilmamistir. Willy Meyer, 1918’de Amerikan Gogus Cerrahisi Dernegi’nin (AATS) kurucu babalarindan biri olmustur. Ayni yil 1909’da, ayrica New York’ta Meltzer ve damadi Auer, esnek bir ipek dokuma trakeal kateter ve eterle karistirilmis surekli bir hava akisi kullanarak pozitif basincli ventilasyon konseptlerini baslatmislardir. Bu konseptleri modern anestezinin dogusu olmustur. Bunun ileriye dogru muazzam bir adim oldugunu kabul eden Meltzer, AATS’nin ilk baskani olmaya davet edilmistir.


Sigaranin Neden Oldugu Kuresel Akciger Kanseri Salgini
Akciger kanseri, yirminci yuzyilin basinda cok nadir gorulen bir hastalikti. 1919’da Alton Ochsner, tip ogrencisi olarak tum sinifiyla birlikte akciger kanserinden olen bir hastanin otopsisine tanik olmaya davet edilmistir. Patolog ayrica, o siniftaki hic kimsenin bir daha boyle bir vaka gormeyecegini aciklamistir. Cerrah olan Ochsner’in ikinci vakasini gormesi 17 yil surmus ve bunu takip eden 6 ay icinde 8 vaka izlemistir. Bu hastalarin tumu erkekmis ve Birinci Dunya Savasi’nda asker olarak hizmet etmislerdir. Ayrica gorev geregi sigara icmeyi tesvik eden kitlesel reklamlarla kiskirtilan sigara icme aliskanligini edinmislerdir. Ochsner, sigara icimini akciger kanseri gelisimi ile iliskilendiren ilk cerrahlar arasindaymis. I.Dunya Savasi’ndan sonra baslayan akciger kanseri salgini ile potansiyel olarak rezeke edilebilir akciger kanseri olan hasta sayisi onemli olcude artmistir.


Akciger kanseri icin lobektomi uzerine ilk rapor 1932’de Edward Churchill’e (Boston) aittir. Bir yil sonra Evarts Graham, lobektomi yapmayi planlarken pnomonektomi yapmak zorunda kalmistir cunku tumor, hilumda sol ust lobun baslangic noktasinda cok merkezi bir konumda bulunuyormus. Oldukca uzun bir sure boyunca, pnomonektomi tum akciger kanseri hastalari icin altin standart olarak kabul edilmistir. Pek cok kisi tarafindan yapilan lobektomi daha dusuk kabul edilmis ve meme kanserinde loko-bolgesel lenf nodlarinin rezeksiyonu yapilmayan lumpektomi ile karsilastirilmistir. Sadece 1962’de pnomonektomi ve lobektomi arasindaki genis vaka serileri karsilastirilmistir. Ve lobektominin bir kanser operasyonu olarak pnomonektomiye esdeger oldugunu ancak daha dusuk komplikasyon ve mortalite oranina sahip oldugunu gostermistir.



Son Teknoloji Akciger Cerrahisinin Gelistirilmesinde Temel Adimlar
Cerrahi teknikle ilgili olarak, hiler kontrolu konusunda fikir birligi olmamistir ve kitle ligasyonu veya anatomik diseksiyon ve hiler yapilarin adim adim kontrolu yapilmistir. Blades ve Kent tarafindan 1940’larin baslarinda yapilan kadavra calismalari dunyayi ikincisine dogru itmistir. Daha sonra akciger segmentlerinin intrahiler anatomisi uzerine Boyes’in cesitli yayinlari tarafindan desteklenmistir. Bu bilgiyle, Clement Thomas Price (Londra, 1947) bir akciger kanseri hastasinda parankim koruyucu operasyonlar kavramini tanitmistir. Bronkojenik karsinom icin ilk sleeve rezeksiyon 1952’de yapilmistir. Sonuc olarak, 1950’lerin ortalarinda, bugun bilinen gibi akciger kanserinde dort ana ameliyat turu olan pnomonektomi, lobektomi, sleeve lobektomi ve segmentektomidir.


Ileriye dogru buyuk bir adim, 1949’da Carlens tarafindan cift lumenli endo-trakeal tupun piyasaya surulmesi olmustur. Bu secici tek akciger ventilasyonu konseptiyle, modern akciger cerrahisi, ozellikle gunumuzde kullanilan endoskopik ve robotik teknikler buyuk olcude kolaylastirilmistir. Tani teknikleri, bugunun standartlarina kiyasla o donemde hala cok ilkel kalmistir. Standart gogus rontgeni yaninda sert bronkoskopi, bronkografi, planografi ve sitoloji vardir. O yillarda evreleme kavrami henuz gelistirilememistir. Ameliyat edilebilir hastalarda kesifsel torakotomi zaman kaybetmemek icin cok dusuk bir esIkle yapilmistir. Bazi yazarlar % 50’ye varan inoperabilite bildirmistir. Amsterdam Universitesi Hastanesinde 1955 ile 1960 yillari arasinda ameliyat edilemeyen hastalarda 100 kesifsel torakotomi serisinde, hastalarin % 54’unde komplikasyonlar gorulmustur. Ayrica 100 hastadan 9’u ameliyat sonrasi komplikasyonlar nedeniyle olmustur.


TorasIk Cerrahinin EvrimiOlgularin % 63’unde mediastinal ice dogru buyume veya buyuk, cikarilamayan dugumler bulunmustur. % 23’unde kalp veya ana damarlarda, % 12 gogus duvarinda, % 1’inde diyaframda buyume ve % 1 plevral karsinomatoz olmustur. Simdiye kadar, mediastinal tutulum, ameliyat edilemezligin onde gelen nedeni olmustur. 1959’da Carlens, 100 mediastinoskopi deneyimi yayinlamistir. Amsterdam ekibi mediastinoskopiyi benimsemis, bunu bronkoskopi ve endikasyona bagli tanisal pnomotoraks ile ameliyat edilebilir bir dizi hastada birlestirmistir. Mediastinoskopi bulgularina bagli olarak, Amsterdam’da rezeksiyon orani % 12 yanlis pozitif mediastinoskopi ile % 60’tan % 94’e yukselmistir. Yillar sonra, 1984’te Griffith Pearson, sonraki herhangi bir akciger rezeksiyonunun hastayi iyilestirmeyecegini gosteren donum noktasi niteliginde bir makale yayinlamistir.


Dunya, loko-bolgesel ilerlemeyi ve uzak metastazlari daha iyi tespit etmek icin yontemler beklemistir. Hounsfield, tomografi goruntulerini bir bilgisayarin hesaplama gucuyle birlestirerek, ilk bilgisayarli tomografi (CT) tarayicisini, ilk once yalnizca beyin taramalari icin yapmistir. Ancak 1975’te o ve ekibi ilk tum vucut tarayicisini yapmistir. Bilgisayarli tomografi (BT) tarayici kisa sure sonra 1977’de manyetik rezonans goruntuleme (MRI) tarayicisi tarafindan takip edilmistir. Ve bir sonraki buyuk adim 1991’de pozitron emisyon tomografisi (PET) ve BT tarayicilarinin kombinasyonu olmustur. Mediastinoskopinin kullanimi Mediasten ve hilumun ultrason kilavuzlugunda incelemelerinin baslatilmasindan sonra azalmistir. Ancak son teknikler yetersiz kaldiginda hala duzenli olarak kullanilmaktadir.


Minimal Invaziv Akciger Cerrahisinin Yukselisi
On yillardir, postero-lateral torakotomi cogu akciger rezeksiyonu icin tercih edilen giris olmustur. Bununla birlikte, akciger hilusuna mukemmel bir maruz kalmanin bedeli, uzun suredir devam eden ameliyat sonrasi agri, rahatsizlik ve fonksiyonel kayip yuzdelerinin yuksek olmasina neden olmustur. Akciger kanserinin tedavisi icin cerrahi yaklasimlar vardir ve bunlar asagidaki gibidir:
• Postero-lateral torakotomi,
• 3 port, video yardimli torasIk cerrahi (VATS),
• Uniportal video yardimli gogus cerrahisi (UVATS),


• Robotik yardimli torasIk cerrahi (RATS)
• Endo-bronsiyal cerrahi
Isvecli dahiliyeci Jacobeus, genellikle torakoskopinin kurucu babasi olarak konumlandirilir. A ncak aslinda, bu teknigi 1865’te zaten yayinlamis olan Ingiliz cerrah Francis Richard Cruse’dur. Ilk torakoskopik rezeksiyonlar cerrahi topluluk tarafindan hemen benimsenmemistir. Ralph Lewis, torakoskopik olarak yapilan 100 lobektomi dizisini yayinlayan ilk kisi olmustur. Deneyim eksIkligi, ozel yapim aletler ve ozel endo-zimbalar, bu rezeksiyonlar toplu zimbalama teknigi kullanilarak yapilmistir. Los Angeles’ta Robert McKenna , hilumdan anteriordan posteriora dogru calisarak video yardimli torasIk cerrahi (VATS) lobektomi (Sekil 1B) icin standart bir yaklasim gelistirmistir. Ayrica 2006’da 1100 vaka serisi yayinlamistir. Bu, dunyanin dort bir yanindaki cerrahlari bu teknigi uyarlamaya tesvik etmis ve bugun bircok hastanede, vakalarin cogu icin tercih edilen yaklasim olmustur. 2019’da Eric Lim, akciger kanseri hastalarinda VATS ve torakotomi arasinda prospektif randomize bir calisma olan VIOLET calismasinin sonuclarini yayinlamistir.


VATS, major advers olaylara gore ustun, postoperatif 2. gunde daha az agri ve esit onkolojik sonucla daha kisa medyan hastanede kalis acisindan ustundur. Bununla birlikte, kronik agri ile ilgili calismalar, torakotomi hastalari ile VATS hastalari arasinda ameliyat sonrasi 3-6 ay arasinda buyuk bir agri farki gostermemistir. VATS sonrasi kronik agri, cogu kez, trokarlar ve aletler tarafindan coklu interkostal sinirlerin tahribatina neden olmustur. Aciklamanin bu kadar basit olup olmadigi gorulmemistir, ancak cerrahlari daha da az invaziv yontemler aramaya yoneltmistir. Ve sonunda ilk olarak 2004 yilinda Rocco tarafindan onerilen tek portlu VATS (UVATS) kavramina yol acmistir.
Bir UVATS yaklasiminin, birden cok baglanti noktali VATS ile karsilastirildiginda daha az agri, rahatsizlik ve islevsellik kaybina yol actigina dair hala bir kanit yoktur. Cerrahlar, interkostal sinir hasari dusunulerek subksifoid ve servikal yaklasimlar gibi VATS destekli diger intratorasIk yollari da arastirmislardir. Diger arastirmacilar ise 5 mm interkostal girisleri subksifoid yaklasimla birlestiren hibrit bir yaklasim arastirmaktadirlar. VATS’in ortaya cikmasi ve evrimiyle hemen hemen paralel olarak, dunya ilk olarak Franca Melfi ve ekibi tarafindan yayinlanan robotik yardimli gogus cerrahisinin (RATS) tanitildigini gormustur. Simdiye kadar, VATS, UVATS ve RATS arasinda komplikasyonlarda ve sonuclarda onemli farkliliklar gosterilmemistir. Bircok kurumda RATS uygulamasinin geride kalmasinin baslica nedeni finansal bir nedendir, cunku uygun maliyetli degildir. Bu arada, VATS, uc boyutlu VATS (3D VATS) ve robotik benzeri aletler laparoskopik ve VATS prosedurleri icin kullanilabilir hale gelmistir.


Sub-lobar Rezeksiyon Segmentektominin Yukselisi
Son on yilda, akciger parankimini koruyan rezeksiyonlara ilgi artmaktadir. Bu ihtiyac, en buyuk iki ulusal tarama calismasinin tarama programlari yoluyla erken evre akciger kanserinin kesfidir. Ayrica rezeksiyonunun hastalarin onemli olcude daha iyi sagkalimina yol actigini gosteren sonuclariyla daha fazla vurgulanmaktadir. NLST calismasi, dusuk doz BT ile 3 yil boyunca yillik tarama icin akciger kanseri mortalitesinde % 20 azalma olmustir. Ve kadinlarda tarama icin daha buyuk fayda oldugunu gostermistir. NELSON calismasi, 10 yillik bir sure icinde dusuk doz BT ile tarama, yuksek riskli erkeklerde akciger kanseri olum oraninda % 26 azalma olmustur. Bununla birlikte yuksek riskli kadinlarda akciger kanseri olum oraninda % 61’e varan azalma gostermistir.


TorasIk Cerrahinin EvrimiGunumuzde, segmentektomi olarak sub-lober rezeksiyona dogru bir egilim vardir ve bu da onkolojik akciger cerrahisini daha da zorlastirir. Dahasi, bu perioperatif tani araclarinin floresan indosiyanin yesili (ICG), 3D-CT modaliteleri ve (navigasyonel) bronkoskopi girisimleri rolunu ustlenir. Anatomik karmasIkligi nedeniyle bircok cerrah segmentektomi yapmaktan cekinmektedir. Bu nedenle 2012 yilinda Hiroaki Nomori ve Morihito Okada, merkezlerinde segmentektomi programina baslayan cerrahlar icin vazgecilmez bir kitap olan akciger kanseri icin resimli anatomik segmentektomi kitabini yayinlamislardir. 2019 yilinda segmentektomi cogunlukla Japonya gibi Dogu Asya ulkelerinde uygulanmistir. Ayrica bunu ABD ve Bati Avrupa’da birkac merkez takip etmektedir.
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:59.