IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 08 Mart 2021, 09:42   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Ergenlikte “Savunmasizlik” Kavrami Ne Ifade Eder?

Guvenlik acigi, yalnizca bireysel olarak fiziksel, psIkolojik veya duygusal zararlara maruz kalmak degildir. Ayni zamanda insanlarin, topluluklarin veya toplumlarin maruz kaldiklari stresorlerin etkisinin ustesinden gelememesine atifta bulunur. Ayrica sosyal bir boyutu da iceren genis bir kavramdir olumlu yasam sonuclarina ulasma potansiyellerinin farkina varmama riski altindadir. Bu nedenle, kokleri yoksullukta, sosyal dislanmada, etnisitede, engellilikte, sadece hastalikta veya yasamin belirli gelisim asamalarinda olabilir. Son zamanlarda bilim camiasinda savunmasizliga ilgi artmis ve hem makro hem de mikro teorik duzeylerde kademeli olarak farkli onlemler gelistirilmistir.
Ergenlikte "Savunmasizlik" Kavrami Ne Ifade Eder?Bir ulkenin soklara yatkinligini ve soklardan kurtulma yetenegini yakalamak icin makro ulke duzeyinde birlesIk onlemleri icerir. Ikincisi, bicimlendirmek icin daha da bir araya getirilebilecek bireysel veya topluluk duzeylerini ifade eder bir toplum veya hatta bir ulke guvenlik acigi onlemidir. Bununla birlikte, savunmasizligi hem bireysel hem de topluluk duzeyinde belirlemek ve degerlendirmek oldukca zordur. Cunku yalnizca mevcut farkli bilesIk onlemler nedeniyle degil, ayni zamanda uzunlamasina bir perspektif icerdigi ve belirli bir kisinin, hane halkinin veya toplumda, yillar icinde veya ondan once ve sonra, bilinen bir tehlike nadiren mevcut olan uygun maliyetli / etkili araclari gerektirir.


Mevcut gostergelerin bircogunun aciklayici guclerini asamali olarak yitirdigi ergenlerde savunmasizlik degerlendirildiginde, konu daha da karmasIk hale gelir. Arastirma ve deneysel deneyim kanitlari, ergenlerin her zaman kendi cikarlarina hizmet ederek hareket etmediklerini gostermistir. Kisa ve uzun vadeli sonuclarda kendi risklerine dair sahip olduklari algi, belirli eylemlerle veya daha genel olarak belirli secimlerle iliskili riski sIklikla hafife aldiklari icin gerceklikten cok daha buyuktur. Savunmasiz gencler, kendilerini, toplumlarini veya daha sIk olarak her ikisini de incitme potansiyelini artiran sorunlu davranislar ve sonuclar gelistirme riskiyle karsi karsiya birakan ozellikleri ve deneyimleri bunyesinde barindirir. Ergenlerin savunmasizliginin yukunu kavramsallastiran, olcen ve degerlendiren disiplinler arasi arastirmalar ve ozellikle acil durumlarda, gencleri etkilerinden potansiyel olarak koruyan veya engelleyebilecek faktorleri belirlemeyi amaclayan arastirmalara ihtiyac vardir.


Aslinda, risk ve koruyucu ergenlerin secimleri ve kendi savunmasizliklarina iliskin algilari uzerinde bir arada var olan karmasIkligi olabildigince kapsamli bir sekilde kesfetmek icin tasarlanmis yaklasimlarin karistirilmasi tavsiye edilir. Oncullere dayali olarak, bazi durumlarda, diger durumlarda farkli paradigmalar uzerinde dururken, benzerlikler yaratan cesitli gosterge kaynaklari onerilmistir. Ornegin, riskli davranislar, yasamlari icin deneysel bir tehdit olusturduklari icin genclerin savunmasizliginin etkisi olarak goruldugu sozde risk yaklasimi ile tutarli bir ortak yonler butunudur. Ote yandan, stresli yasam olaylarinin etkilerini azaltabilecek bireysel, cevresel ozellikleri veya kosullari tanimlamayi amaclayan koruyucu veya tamponlayici yaklasim bulunabilir. Her iki yaklasima da onemli bir katki, Dunya Saglik Orgutu’nun Okul cagindaki Cocuklarda Isbirlikci Saglik Davranisi (HBSC) arastirmacilarinin grubundan gelmektedir. HBSC, 11, 13 ve 15 yasindaki genclere sagliklari, refahlari, sosyal cevreleri, genis bir saglik ve esenlik icindeki secimleri hakkinda sorular soran dort yillik bir capraz ulusal calismadir.


HBSC, Avrupa bolgesi ve kuzey Amerika’daki 48 ulke ve bolgeden 350’den fazla arastirmaciyi kapsayan 30 yildan uzun bir deneyimdir. HBSC, en azindan davranislarin basitce saglik tehdidi olarak toplandigi standart bir epidemiyolojik calisma olarak gorulmemelidir. Bunun yerine, icki icmek, sigara icmek, hatta zorbalik veya interseksuel iliski gibi saglikla ilgili davranislar, ergen yasam tarzlarinda birbiriyle baglantili bireysel ve sosyal kaliplarin bir sonucu olarak yorumlanir. Bu nedenle, bireysel algilar ve secimlerle birlikte demografi ve makro sosyal etkiler kabul edilir. Bu nedenlerden dolayi, bireysel, ailevi, okul, psIkososyal ortamlar ve makro duzeydeki ortamlarda mevcut en iyi savunmasizlik gostergeleri kaynagini temsil eder.
Farkli disiplin alanlarindaki arastirmacilardan gelen katki, calismanin bilinen bilimsel engelleri asamali olarak genisletmesine ve asmasina izin vermistir. Calisma, ergenlik cagindaki ilk ve daha kapsamli surveyansi temsil eder. Arastirmacilarin bireysel bir bakis acisindan mikro ve mezo topluluk duzeyinde daha genis bir bakis acisina ve tekrar bireysel yasa, cinsiyete ve SES’e ozgu duzeye gecmesine olanak tanir. Ergenlik doneminde gelisen evrimsel mekanizmalari anlamak icin, norofizyolojik gelisim yonune ek olarak, risk faktorlerinin varligini, yani savunmasizlik kavramini da dikkate almak onemlidir. Bu kavramin temelinde, gelisimin fizyolojik degiskenliginin yani sira, bazi ergenlerin neden ozellikle tehlikeli, sapkin davranislari uygulama riski altinda oldugunu aciklayabilecek bireysel degiskenligin de oldugu temel bir varsayim vardir.Ergenlikte "Savunmasizlik" Kavrami Ne Ifade Eder?


Ergenler, dogal norofizyolojik ve bireysel gelisim nedeniyle daha buyuk risklere yol acan basa cikma stratejileri uygulama egilimindedir. Bu bakimdan evrimsel bakis acisina gore insan beyni ontogenetik olarak gelisimini dogumdan itibaren, ergenlik doneminde ve daha sonra yaslilikta yaslarda surdurur. Beynin bircok bolgesinde, cesitli noronlar arasindaki bir dizi baglanti, yasamin ilk aylarinda ve yillarinda katlanarak artar. Ergenlerde olgunlasir ve daha sonra, yaslilarda curuyerek yavas yavas azalir. Ozellikle bir beyin bolgesi, bu egilimi digerlerinden daha fazla izleyen prefrontal serebral korteks, her birinin yasam suresindeki varyasyon vardir. Zihinsel yeteneklere ve karmasIk sosyal durumlarda bile dil, karar verme ve sosyal anlayis gibi karmasIk bilissel sureclere dahil olur. Aslinda, norobilim arastirmalari bu kavrami ontogenetik bir bakis acisiyla, dogumdan olume kadar daha iyi anlamaya yardimci olmustur. Bir insanin hayatinda ergenlik ve yaslilik olmak uzere iki kritik donem oldugu ortaya cikmistir, cunku bu cok onemli beyin yapisi olan prefrontal kortekstedir.


Beyin dongusune duyarli, ayrica bagimlilik ve kumar gibi riskli davranislara duyarli olan beynin alanidir. Aslinda, bu beyin bolgesi bilissel sureclerden sorumludur. Bunlar, bilissel sureclerin ve sosyal iliskilerde uygulanan davranislarin kontrolunu ve izlenmesini icerir. Tum bu yonler biyolojik, psIkolojik, sosyal ve davranissal degiskenler arasinda cok onemli kirilganlik faktorlerini yansitir. Bugune kadar hic kimse, bu beyin bolgesinin onemli varyasyonlara ugradigi iki kritik ani bir araya getirmemistir ve bu alanlar asagidaki gibidir:
• Gelisiminin gerceklestigi ergenlik,
• Bu alanin bilissel dususe gectigi yaslilik bircok yuksek bilissel islevin goreceli kaybi.

Ergenlikte Savunmasizlik
Ofke, herkesin hissettigi evrensel bir duygudur, bu yuzden cok endise verici olmamalidir. Gercekte ise tam tersi olur: ofke bizi korkutur. Bunun nedeni, ofkenin kontrol kaybinin, kisi icin bir reddin ifadesi olabilmesi ya da yine de gercek siddetin bir ifadesi olabilmesidir. Cok yaygin olmasina ragmen, tanimlanmasi da cok zordur. Fizyolojik aktivasyonlari, kas gerilimlerini, bilissel surecleri, oznel deneyimleri ve belirgin davranislari icerir. Ozellikle ikincisi cok farkli olabilir, ofkeli insanlar cok saldirgan veya yikici olabilir.


Ergenlikte "Savunmasizlik" Kavrami Ne Ifade Eder?Ofke ve muhalif davranis, patolojik bozukluklarin baslangici ile dogrudan iliskili olmasa da, genc yasta karsilasilirsa klinik problemlerin baslangicini ongorebilen onemli risk faktorleridir. Bu nedenle, cocuklarin ofke duygusuna nasil tepki verdiklerini ve kendilerini olasi olumsuz sonuclarindan korumak icin hangi basa cikma stratejilerini uyguladiklarini sormak cok onemlidir: Fabes ve Eisenberg iste budur yaptiklari calismada, uygulanan stratejilerin sosyal becerilerine ve cinsiyetlerine bagli olarak tamamen farkli olabilecegi sonucuna varmislardir. Spesifik olarak, iki arastirmaci, erkek cocuklarin ofkelerini daha agresif bir sekilde ifade etme ve ofkelerini daha fazla ifade etme egiliminde olduklarini, kadinlarin ise daha iddiali basa cikma stratejilerini tercih ettigini bulmuslardir. Ek olarak, daha sosyal ve daha populer becerilere sahip cocuklar, daha sonra baska catismalar yasama olasiligini ve ayrica catisma durumunda yer alan sosyal iliskilere zarar verme riskini en aza indiren stratejiler kullanma egilimindedir.


ALİNTİ ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:21.