IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


1Beğeni(ler)
  • 1 Post By CeReN


 
 
Seçenekler Stil
Alt 04 Mart 2021, 12:43   #1
Standart Biyopsikososyal Paradigma

BiyopsIkososyal paradigma, saglik psIkolojisini ve bu disiplin tarafindan derinlemesine analiz edilen yasam kalitesi ile ilgili belirli alanlari karakterize eder. BiyopsIkososyal paradigmanin perspektifi, biyopsIkososyal yaklasim terimini hem varolussal yol boyunca saglik ve hastalik sureclerini cozmek ve anlamak hem de bakim bicimlerini ifade etmek icin ayricalikli bir yontem olarak kullanan George Engel tarafindan tanitilmistir. BiyopsIkososyal model, biyomedikal indirgemeciligin yani sira bilimlerin hiyerarsilestirilmesiyle keskin bir tezat olusturan karmasIklik paradigmasindan esinlenmistir. Von Bertalanffy, birbiriyle iliskili bir dizi olayi, daha genis bir sisteme kiyasla yerlestirildigi seviyeye gore belirli islevleri ve ozellikleri ortaya koyan bir sistem olarak kabul eder. Aslinda, bu sistem teorisi, organizasyonun tum seviyelerinin birbirine bagli oldugunu, boylece birinin degisiminin digerinin degisimini etkiledigini belirtir. Ornegin, biyolojik bir degisIklik psIkolojik duzeyi ve sosyal duzeyi etkiler ve bunun tersi de gecerlidir.


BiyopsIkososyal ParadigmaBiyopsIkososyal model, uc temel ilkeye atifta bulunur: diyalog-baglanti, iliski ve tevazu. Bu paradigma, kisiyi bir butun ve genetik bir mirasci, bir dusunme ve karar konusu, ayni zamanda tarihsel-kulturel ve aile konusu olarak gorur. Bu modelin aksiyomlari kapsayicidir (cesitlilik anlayisina odaklanmistir) ve dislayici degildir. Bu yaklasimin perspektifleri kuresel olarak dusunulmustur, her zaman biyolojik, psIkolojik ve sosyal yonleri birlikte dikkate alir. Bu nedenle bugun, temel varsayimi her saglik veya hastalik durumunun biyolojik, psIkolojik ve sosyal faktorler arasindaki etkilesimin bir sonucu oldugu seklindeki biyopsIkososyal modele atifta bulunulur. Bu nedenle bedeni zihinden ayiran eski dualizmin otesine gecilir ve insanlari bir butun olarak gorme girisimidir.


Kisinin hem bedenden hem de zihinden olusan biyolojik bir birimi temsil ettigi, yani yalnizca biyolojik bir bedenden degil, ayni zamanda ruhsal ve duygusal faktorlerden olusan ve yalnizca yasamini dengelemede belirleyici bir rol oynadigi temel kavramina dayanmaktadir. Bireysel degil, ayni zamanda organik hastaliklarin olusumu ve gelisimidir. Bu nedenle saglik, fiziksel-zihinsel-sosyal bir birim arasindaki etkilesimin urunu olarak anlasilabilir. Nitekim baska bir kisiyi yeterince anlamak isteyen herhangi biri, onemli olmasina ragmen genel durumunu anlamasina izin vermeyen, aksine onu ele gecirerek ona yaklasmak zorunda olan bireysel yonleri butunluk ve karmasIkligi basitce gozlemleyemez. Bu modelin merkeziligi bilimsel literatur tarafindan onaylanmistir. Bu model, yalnizca vucuda ve tamamen biyolojik bir olay olarak hastaliga odaklanan geleneksel bir tibbi modelden, kisi merkezli bir ilaca gecisi isaret eder


Gunumuzde biyopsIkososyal bir taramanin, bolumlere ayrilmis bir tibbi ve psIkososyal model yaklasimindan cok, hastalik durumunda daha etkili bir tedavinin planlanmasina yardimci olabilecegi ve ayni zamanda sIkintiyi onleyebilecegi bilincindedir. Insanlar, birbirleriyle ic ice gecmis karmasIk sistemlerin gelisimi yoluyla buyume egilimindedir ve biyopsIkososyal paradigma modeli tarafindan kesfedilen uc ana alani etkiler. Bu alanlar asagidaki gibidir:
• Onun parcasi olan tum sistem ve alt sistemlerden olusan biyolojik kisim,
• Zihnin parcasi,
• Son fakat en az degil, kisilerarasi / sosyal kisim,
Bu uc alan her zaman birbiriyle etkilesim halindedir ve her yasamsal olayda her zaman mevcuttur. Bu nedenle hastanin saglik durumundaki herhangi bir degisIklik, baglantili ve ic ice gecmis bu uc sistem arasindaki entegrasyondaki bir degisIklikle taninir. Yasam kalitesi kavramina ve kisinin karmasIkligindaki bilgi ve bakimina yaklasmak icin bu uc sistem arasindaki iliskileri de es zamanli olarak incelemek anlamina gelir.


Sonuc olarak yasam kalitesi kavraminin (tip ve saglik psIkolojisi alaninda amaclandigi gibi) esas olarak bireyin fiziksel, kulturel, sosyal ve psIkolojik acidan refahina atifta bulunur. Ayrica kulturel baglami ve degerini de goz onunde bulundurmak ve dahasi, bireyin hedeflerini, standartlarini ve yasam beklentisini goz onunde bulundurmak gerekir. Bu nedenle bircok calisma, nesnel ve oznel bakis acilarini butunlestirecek bir yasam kalitesi modeli gelistirme onerilmistir. Bazi arastirmacilar ayrica bazi kilit alanlari derinlemesine analiz ederek bu yapinin cok boyutlu dogasina odaklanmislardir. Bunlar fiziksel refah, duygusal refah, maddi refah, konunun potansiyel gelisimi ve gunluk aktivitelerdir. Diger arastirmacilar, yasam kalitesini, cevresel faktorlerin ve kisisel faktorlerin onemini vurgulayan sosyal gerceklikle bireysel gercekligi baglayan dinamik bir surec olarak tanimlayan butunsel bir model ve kisinin kisitlamalari ve kaynaklari ile kurdugu butunsel bir model onermislerdir.


BiyopsIkososyal ParadigmaYasam kalitesi kurgusunun, para kazanci ve ekonomik kaynaklarla ifade edilen maddi refahin, bireyin psIkofiziksel iyiliginin ve destek amacli uygulanan programlarin etkililigiyle ilgili sonucun bir gostergesi oldugunu belirterek sonuca varilabilir. Yasam kalitesinin degerlendirilmesi, farkli metodolojik yaklasimlara gore gerceklestirilebilir. Ancak bu yapinin tek anlamli bir operasyonel hale getirilmesinin, karmasIkligi nedeniyle bazen oldukca zor olabilecegini not edilmelidir.


Oz bildirim anketleri arasinda temel bir ayrimin hedeflerine gore yapilabilecegini de belirtilir. Henerik olabilirler veya HIV gibi belirli bir hastalikla ilgili olarak yasam kalitesine atifta bulunabilirler. Ozellikle, zeka testleri gibi heterojen bir populasyonda birinci tur genel olcumu kayitsiz bir sekilde kullanilabilir. Ayrica jenerik olcum cihazlarini iki makro kategoriye ayrili. Iskelenin yasam kalitesinin birden cok boyutunun degerlendirilmesini temsil ettigi profil testleri, bireysel olarak gozlemlenebilir veya tek bir sentetik skor sunan testler bulunur. Her yaklasimin, belirli bir hedef icin secerken dikkate alinmasi gereken avantajlari ve dezavantajlari vardir. Bunun yerine baska bir metodolojik yaklasima gore, hastalik deneyiminin oznel boyutu, patolojik olaylarla yuzlesebilen bir yasam sureci olarak anlasilan yasam kalitesinin derinlemesine analizine izin verecek sekilde ayricaliklidir. Bu bakis acisindan, yari yapilandirilmis gorusme de faydali olabilir. Her durumda, nesnel gozlemi oznel kisimla butunlestirmek her zaman onemlidir, cunku belirtildigi gibi biyolojik, sosyal ve psIkolojik boyutlar her zaman birbiriyle ic ice gecmistir.
Sonuc olarak, bu baglamda Uluslararasi Yasam Kalitesi Calismalari Dernegi tarafindan beyan edilenlere atifta bulunmanin mantiklidir. Genel olarak yasam kalitesinin hem nesnel bir bakis acisi hem de oznel bir bakis acisi icerdigini ve maddi refah, saglik, uretkenlik, duygusallik, guvenlik, toplum ve ic esenlikle ilgili alanlari icerdigini belirtmistir. Nesnel alan, nesnel refahin saglam bir olcusunu icerirken, oznel alan kisisel memnuniyeti icerir. Kisisel memnuniyet, bireyin bazi oznel ve kulturel degerlere verdigi onemle baglantili olmalidir; ancak, hedef taniminin yaniltici olabilecegi not edilmelidir.BiyopsIkososyal Paradigma


Sosyal gostergeler genellikle bir teoriden secilir veya arastirmacilarin tercihlerini etkileyen bireysel degerleme verilerinin mevcudiyetine dayanir. Ayrica anketin gelistirildigi sosyal durumun buyuk etkisi vardir. Ote yandan sunu da belirtmek gerekir ki, yasam kalitesi algisi basit bir psIkolojik tuketici memnuniyeti anketine indirgenirse, gercekten sinirli bir bakis acisidir. Cunku yasam kalitesinin tum iliskisel, sosyal ve kulturel yonleri degerlendirme (biyopsIkososyal paradigmaya atifta bulunularak) kaybolur. Kuskusuz, degerlendirmeler yoluyla elde edilen tum bilgi setleri, teknik olarak guvenilir ve paylasilan hipotezlere dayanan bilimsel bir yontemle toplanmalidir. Yapici epistemolojik ve metodolojik yorumlara guvenmek de gereklidir.


Arastirmacilarin toplanan verilere tartisilmaz bir gerceklik degeri atfetmemesi, bunun yerine ozellikleri ve kontrol edilebilirligi nedeniyle ona izin veren bir harita atfetmeleri onemlidir. Amac aslinda sadece soyut olarak bilissel olamaz, bunun yerine, ozellikle arastirma ortak bir oncelik olcegi bulmayi hedefliyorsa, ilgili populasyonda bir bilgi, detaylandirma ve katilim surecini tetiklemektir. Insanlarin refahini ve yasam kalitesini en ust duzeye cikarma yonunde calismanin her ruh sagligi uzmaninin gorevi oldugunu belirtmek de onemlidir. Ancak bu gorev, bu disiplinin profesyonellerinin tek sorumlulugu olamaz. Aksine, herhangi bir kapasitede bireyler, gruplar, kuruluslar ve kurumlarla ilgilenen herkesin ortak hedefi olmalidir. Bunu daha iyi yapmak icin, insanlari karmasIkliklari icinde ele alinmali, bu biyopsIkososyal paradigmayi ve eklemlenmis yasam kalitesi kavramini kullanarak mumkundur.


ALİNTİ ~
________________

Bizde Mutsuz Olalim ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:12.