![]() |
| | #1 |
| Karanlık bir odada bilindik bir kokuyla uyandı. Başı çatlıyordu gözlerini açmasına engel olacak bir ağrıydı bu ağzında kekremsi bir tat gözlerini araladığında ise başının ağrısı iki katına çıkmıştı sanki beyaz tavanı izledi bir süre ama bir tuhaflık vardı tavandan bunu fark etmişti yavaşça doğruldu ve etrafına baktı hiç tanımadığı bir evde uyanmıştı. Dün geceyi düşündü tek hatırladığı barda olduğuydu yataktan çıkmak için hamle yaptığında vücudu onun gitmesini istemiyor gibiydi oda yatağın çekimine bıraktı kendini baş ağrısı giderek şiddetlenmişti ama kalkmalıyım diye düşündü. Yavaşça doğruldu hafif hareket ediyordu her hareket beyninde fişekler patlıyordu. Odaya bir göz attı ve kapıdan ufak adımlarla çıktı. Az ileride ses gelen tarafa doğru gittiğinde kırmızı saten bir gecelik ile arkası ona dönük bir şekilde kahvaltı hazırlayan bir kadın vardı. Fiziği düzgün bir kadındı ve biran göz göze geldiklerinde korktu ve yüzünde kocaman gülümseme ile "Günaydın" dedi. Sadece başını sallayarak karşılık verdi." Çok mu ses yaptım uyandırdım mı seni?" dedi hayır manasında yine kafasını salladı. "lavabo solda. Kahvaltı hazır " dedi lavaboya gitti elini yüzünü yıkadı ve aynada yüzünü yıkadı. Benim burada ne işim var diye düşündü bu kim neredeyim sorularını soruyordu. Baş ağrısının sebebi dün akş*********i alkolden olduğunu farkındaydı biraz suyu içti ağzını dayayıp musluğa odaya geri döndü eşyalarını buldu giyindi. Kahvaltıyı ret etmek daha doğrusu bir kadını ret etmek ayıp olurdu diye düşündü ve mutfağa geçti. Duyduğu koku annesinden kalma yumurtalı ekmek kokusuydu. Annemi aramalıyım diye düşündü ama aramayacağını biliyordu. kahvaltı yaparken karşısındaki kadının adının Zeynep olduğunu ve dün gece barda tanıştığını onun dün doğum günü olduğunu öğrendi vedalaşıp çıktı evden. apartmanından içeri girdiğinde sanki apartmanı yüzüne soğuk bir rüzgar estirmişti merdivende attığı her adım yalnızlığına çıkıyordu sanki. Evinin dış kapısından gelen gıcırtı bile yalnızlığın sesi dedirtti ona üzerini değiştirdi bir kahve yaptı ve eline aldığı kitapla balkona çıktı havayı hissetmek istiyordu dışarıda yazdan kalma bir gün vardı balkonuna baktı ve acaba buraya bir kaç çiçek mi koysam diye düşündü sonrada bir kedi alırım diyerek alay etti bu düşüncesinden. kitap okumaya ve kahve yudumlamaya başladı. Akşam olmuştu çoktan penceresinin önündeki ufak masaya bir şeyler hazırlamaya başladı yoğurt peynir piyaz derken kendine ufak bir rakı sofrası kurdu dolaptan aldığı rakısını da çıkardı soğuk su ve buz hepsini meyhaneci edasıyla dizdi sofraya sonra gidip dolaptan pikabını aldı baba yadigarı diyordu ona ve plakları yalnızlık şimdi yalnızlık oldu dedi. plağı o kadar narin bir şekilde yerleştirdi ki pikaba çok önemsiyordu bardağına önce rakıdan bir parmak koyup içti ardından 4 parmak kadar koydu üzerine suyunu koydu ve anasonun beyazlayışını izledi suyunu da hazırlayıp suyunun içine buzu koydu ona göre rakının adabı vardı ve rakıya buz konmazdı babadan böyle görmüştü ve plağı oynatmaya başladı. bülbül gibi şakıyordu Müzeyyen Senar Bir bahar akşamı rastladım size diyordu hayatındaki aşkları düşünerek içti daha 3 kadehe gelmemişti ki telefonu çalmaya başladı tanımadığı bir numara olduğu için açmadı tekrar tekrar çaldı. Kim bu diyerek açtı telefonu arayan Zeynep'ti ve numarasını ne ara verdiğini düşündü sonra bu kadının en gizli sırları öğrenebilir bir meziyeti vardı gülümsedi bir an ve kendi gülümsemesini yakaladığında utandı kendinden sonra ne yaptığını soran Zeynep' e anlattı rakı içtiğini ve konum istedi tereddüt etmeden attı kendinin bu haline şaşırıyordu neden kabul ettim ki gelmesini diye içinden geçirdi çok geçmeden elinde iki şişe ve bi kaç bira ile geldi ve karşılıklı oturdular. Mezeler tazelendi yemekler yapıldı Plaklar tekrar tekrar dinlenildi sessizlik vardı onda da acaba kimi düşünüyor diye iç geçirdi ve ssanki duymuştu onu ve "Neden diye düşünüyorum dedi." Anlam veremedi ve nasıl diye sorabildi Zeynep konuşmak istercesine ama bir o kadarda sessiz kalmak istiyordu "Neden yaşıyoruz neden varız neden buradayız" dedi Nerde olmak isterdin diye bir cümle çıktı ağzından Zeyne pgülümseyerek olmak istediğim yerdeyim dedi. Kadehler tokuşturuldu Fonda ise Ferdi Özbeğen eşlik ediyordu; "Ne varsa her şey hatırımda Sanki daha dünmüş gibi Senden gelen senin olan Ne varsa her şey hatırımda Ah ay o günler o günler Şimdi yabancı gibiler Bir günlük mutluluğa Bir ömür alıp gittiler Ne günlerdi ah o günler La la la La la la La la la La la la la la la Ay o günler o günler Şimdi yabancı gibiler Bir günlük mutluluğa Bir ömür alıp gittiler Ne günlerdi ah o günler Bir daha dönülse her Şu yalancı dünyaya Bir ömür verirdim ben yine her Seninle bir günlük mutluluğa Ah ay o günler o günler Şimdi yabancı gibiler Bir günlük mutluluğa Bir ömür alıp gittiler Ne günlerdi ah o günler" 👍 5 | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |