Kuresellikte Bilgi Yonetiminin Rekabet Edebilirlik Uzerindeki Etkileri - IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

CeReN · 15 Mart 2021, 11:54

Ag pazar oryantasyonunun born globaller rekabet edebilirligi uzerindeki etkisini inceler ve born global ise son donemlerde yayginlasan bir sirket kavramidir. Calisma, ag pazar oryantasyonunun ile rekabet gucu arasinda onemli bir araci degisken olarak belirli bir bilgiye dayali dinamik kabiliyetidir. Yani sogurma kabiliyetinin katkisini analiz eder ve nihayet bu belirli tipteki firma tarafindan elde edilen uluslararasi performansi etkiler. Onerilen yapisal esitlik modelinin test edilmesinden elde edilen sonuclar, ag pazar oryantasyonunun born globallerde bir sogurma kabiliyetinin gelistirilmesini kolaylastirir. Ayrica bu kabiliyetin de firmalarin yeni iliskisel bilgiden yararlanma kapasitesini etkiler, boylelikle rekabet guclerini ve uluslararasi performanslarini artirdigini dogrular.

Ornek Secimi ve Veri Toplama
Kuresellikte Bilgi Yonetiminin Rekabet Edebilirlik Uzerindeki EtkileriYapilan bir arastirmada Dun ve Bradstreet ve SABI veritabanlarindan, 2012 yilinda 7 yasin altinda olan ve uluslararasi faaliyet gosteren Ispanyol firmalarindan veriler toplanmistir. Bu veriler toplanarak ornekleri iyilestirmek ve secilen firmalarin born global olmasini saglamak icin, saha calismasi oncesinde ve sirasinda iki farkli durumda toplam alti secim kriteri uygulanmistir. Bu nedenle, veri tabanlarinda bulunan filtrelere dayali olarak asagidaki kriterler uygulanmistir:

• Firmalar 7 yasindan buyuk olmamali, boylece yeni firmalar olmalarini garanti etmelidir,
• Kendi stratejik kararlarini almalilar, dolayisiyla yan kuruluslar veya bagli sirketler haric tutulmalidirlar,
• Mikro firmalari, serbest meslek sahiplerini ve buyuk firmalari goz ardi ederek minimum uc ve maksimum 250 calisani olmalidir. Ayrica bu iyilestirme sureci 1023 firmadan olusan bir nufusla sonuclanmistir.
• Uluslararasi faaliyetleri, yaratilmalarini takip eden ilk uc yil icinde baslamis olmalidir, boylelikle dis pazarlara hemen dahil olduklarini gosterir,
• Yillik satislarinin en az % 25’ini yurtdisinda olusturmali, boylece konsolide uluslararasi varligin kanitini saglamalidir,
• En az uc uyesi olan bir sirketler aginin bir parcasini olusturmalidir

Anket daha sonra dogru anlasilmasini saglamak icin 25 firmadan olusan bir pilot ornekle onceden test edilmistir. Daha sonra saha calismasi icin elektronik bir versiyon hazirlanmis ve bunun 303’u gecerli yanit geri donmustur. Birincil verilerin analizi, numunenin temel ozelliklerini ortaya cikarmistir. Firmalar, cogunlukla sanayi sektorunden, ozellikle tarimsal gida, metal ve tekstil sektorlerinden KOBI’lerdir.
Soz konusu sanayi sektorleri ile ilgili urunleri ihrac ve ithal eden firmalar da dahil olmak uzere ticaret % 31,6 ile temsil edilmektedir. Son olarak, cogunlukla finans, turizm ve iletisim ajanslari dahil olmak uzere, firmalarin % 7,2’den azi hizmetler sektorunden gelmektedir. Firmalarin ortalama 28,55 calisani vardir, ticarilestirme calismalarinin % 41,50’si yurtdisinda ve yas ortalamalari 3,90’dir. Firmalarin ait oldugu aglar ile ilgili olarak, neredeyse hepsi olusturulduklarinda agin bir parcasi olmuslardir. Bunlar genellikle pazarlama amacli aglardir ve firmanin yakininda bulunan ortalama 5,81 firmadan olusmaktadir.

Sonuclar
Isletme ile ilgili bilimlerde arastirma, daha sofistike metodolojilerin getirilmesiyle yavas yavas zenginlestirilmistir. Bu daha yuksek gelisme derecesi, arastirmacilarin is gercekligini aciklamaya yonelik giderek daha karmasIk modelleri tasarlamasini ve test etmesini saglamistir. Yapisal denklem modelleri, esas olarak ekonometride gelistirilen ve coklu regresyon, faktor analizi, coklu regresyon, faktor analizi, cok degiskenli analiz gibi diger cok degiskenli teknikler tarafindan paylasilan sinirlamanin ustesinden gelmeyi amaclar. Ayrica psIkoloji ve sosyolojiden olcum ilkeleri ile birlestirilen coklu denklem modellemesinin evriminden ortaya cikmistir.

Varyans veya diskriminant analizi, her biri bir seferde sadece bir iliskiyi inceleyebilir. Bahsedilen tekniklerin aksine, yapisal denklem modeli (SEM) tabanli bir analiz, bir dizi bagimli iliskiyi eszamanli olarak kesfedebilir. Bu nedenle, bu teknik, bir bagimli degisken, sonraki bagimlilik iliskilerinde bagimsiz bir degisken haline geldiginde ozellikle yararlidir.
Born globallerin kuresel ekonomilerin ilerlemesine yaptigi onemli katkiya isaret eden cok sayida calisma vardir. Bu durum, born floballeri tanimlayan ve uluslararasilasma surecini akademisyenler ve arastirmacilar icin onemli bir ilgi konusu olarak nitelendiren ozelliklerin calismasini tanimlamistir. Uluslararasi girisimcilik alanindaki son calismalar, arastirmacilari, daha zengin ampirik ve teorik calismalar yoluyla firmalarin hizli uluslararasilasma sureclerinin mevcut anlayisina katkida bulunmaya tesvik etmistir. Genel olarak, yeni sirketlerin diger dis pazarlarda yeni firsatlari yakalamak icin ulusal sinirlarini gecerken proaktif bir yaklasim benimseme hizini belirleyen kilit bir faktor olarak pazar bilgisinin dikkate alinmasina son literaturde artan destege katkida bulunur.
Mevcut dinamik baglamlarda born globallerin pazarin sesini dinlemesi ve dogru sekilde yorumlamadir. Piyasa ile temasini kaybeden, sinyallerini gormezden gelen veya yanlis yorumlayan firmalar, asiri rekabetci ortamlarda basarisiz olabilirler. Spesifik olarak bulgular, cesitli ilgili teorik ve ampirik cikarimlarla ozel literature katkida bulunur. Birincisi, asamali modeller, dis pazar bilgisinin en ilgili kaynaklarini belirlemeye odaklanarak firmanin uluslararasilasma surecinde onemli bir faktor olarak deneyimi vurgular. Bununla birlikte, yabanci pazarlarda fiziksel mevcudiyetten elde edilen deneyim, yeni yaratilmalari nedeniyle born globaller durumunda minimumdur. Bu nedenle deneyim, dis pazarlara girislerinde kullandiklari temel bilgi kaynagi olarak dusunulemez.Kuresellikte Bilgi Yonetiminin Rekabet Edebilirlik Uzerindeki Etkileri

Artan sayida akademisyen, born globallerde dis bilgi ve bilginin kilit kaynagi olarak aglardaki iliskilerden dolayli bilginin rolunu vurgularlar. Belirtildigi gibi, bir ag baglaminda firmalar arasindaki iliskiler, kaynaklarin degisimi, derlenmesi, entegrasyonu ve gelistirilmesi icin kuruluslar arasi bir senaryo ve baslangicta bireysel temsilcilerden gelen degerli tamamlayici bilgiler olusturur. Bir born Globalnin olusturuldugu andan itibaren kendi agina kurdugu baglantilar, dahili olarak uygulayabilecegi harici bilgi, bilgi, deneyim ve kaynaklara erisim saglar. Bu argumanlara paralel olarak, ag pazar oryantasyonunun yapisi, born globallerin dolayli bilgiyi nasil urettigi ve yonettigini belirlemek icin bir referans olarak gorulebilir. Ikincisi, born global aglarindaki firmalar arasinda koordineli bir pazar yoneliminin gelistirilmesini karakterize eden davranislarin ve temel mekanizmalarin teorik olarak tanimlanmasini ve deneysel olarak test edilmesini saglar. Iliskisel bir bakis acisiyla bireysel piyasa yoneliminin varsayimlarini tamamlama ihtiyacini vurgulayan onceki cagrilara cevap vermektedir. Bu bulgular, piyasa oryantasyon yapisinin hem bireysel hem de ag seviyesinde uygulanmasi gerektigidir. Boylece born globallerde bireysel piyasa oryantasyonunun onemi ile ilgili mevcut literaturu tamamlamasi gerektigini gosterir.

Ayrica, bu firmalarin pazar odakli aglarindan elde ettikleri bilginin, uluslararasi pazarlarinda surdurulebilir bir sekilde hareket etmek icin sogurucu bir dinamik yetenek gelistirmelerine yardimci oldugunu gosterir. Bu nedenle, born globallerin sogurma yetenegini gelistirmesi tamamen dahili bir surec olarak degil, iliskisel bir surec olarak anlasilmalidir. Elde edilen bu bulgu, rekabet gucunun otesindeki ana degiskenleri belirlemeye gosterilen dikkat eksIkligi hakkindaki tartismaya katkida bulunur. Nitekim, bazi arastirmacilarin, piyasalardaki yogun kuresellesme surecinin bir sonucu olarak son yillarda gosterilen ilginin artmasina ragmen, yeninin uluslararasi performansinin ic ve dis onculleri hakkinda teorik ve ampirik bilginin var oldugu seklindeki yorumlarina yanit vermektedir.
Bu degiskenlerin analizinin bireysel bir yaklasim benimseme egiliminde oldugu onceki literaturu tamamlar. Ve bir piyasa yonelimi, bir girisimci yonelim veya pazarlama ve yonetim yetenekleri gibi belirli yeteneklerdir. Ozetle, pazar bilgisi ve sosyal aglara (ag pazar oryantasyonunun) dayanan bir yonelimin benimsenmesinin, faaliyet gosterdikleri dinamik ve degisen pazarlara sistematik ve etkili adaptasyona katkida bulunan dinamik bir sogurma yeteneginin born globaller tarafindan gelistirilmesini tesvik ettigi ampirik olarak kanitlanmistir. Uluslararasi ticaret ve girisimcilikten teorik yaklasimlari entegre ederek, born globallerin ulusal sinirlarin otesinde firsatlari yakalama ve yaratma bicimindeki bilginin merkezi rolune iliskin anlayisi gelistiren yeni bir cerceve saglar.

ALİNTİ ~

15 Mart 2021, 11:54	#1
CeReN Guest	Kuresellikte Bilgi Yonetiminin Rekabet Edebilirlik Uzerindeki Etkileri Ag pazar oryantasyonunun born globaller rekabet edebilirligi uzerindeki etkisini inceler ve born global ise son donemlerde yayginlasan bir sirket kavramidir. Calisma, ag pazar oryantasyonunun ile rekabet gucu arasinda onemli bir araci degisken olarak belirli bir bilgiye dayali dinamik kabiliyetidir. Yani sogurma kabiliyetinin katkisini analiz eder ve nihayet bu belirli tipteki firma tarafindan elde edilen uluslararasi performansi etkiler. Onerilen yapisal esitlik modelinin test edilmesinden elde edilen sonuclar, ag pazar oryantasyonunun born globallerde bir sogurma kabiliyetinin gelistirilmesini kolaylastirir. Ayrica bu kabiliyetin de firmalarin yeni iliskisel bilgiden yararlanma kapasitesini etkiler, boylelikle rekabet guclerini ve uluslararasi performanslarini artirdigini dogrular. Ornek Secimi ve Veri Toplama Kuresellikte Bilgi Yonetiminin Rekabet Edebilirlik Uzerindeki EtkileriYapilan bir arastirmada Dun ve Bradstreet ve SABI veritabanlarindan, 2012 yilinda 7 yasin altinda olan ve uluslararasi faaliyet gosteren Ispanyol firmalarindan veriler toplanmistir. Bu veriler toplanarak ornekleri iyilestirmek ve secilen firmalarin born global olmasini saglamak icin, saha calismasi oncesinde ve sirasinda iki farkli durumda toplam alti secim kriteri uygulanmistir. Bu nedenle, veri tabanlarinda bulunan filtrelere dayali olarak asagidaki kriterler uygulanmistir: • Firmalar 7 yasindan buyuk olmamali, boylece yeni firmalar olmalarini garanti etmelidir, • Kendi stratejik kararlarini almalilar, dolayisiyla yan kuruluslar veya bagli sirketler haric tutulmalidirlar, • Mikro firmalari, serbest meslek sahiplerini ve buyuk firmalari goz ardi ederek minimum uc ve maksimum 250 calisani olmalidir. Ayrica bu iyilestirme sureci 1023 firmadan olusan bir nufusla sonuclanmistir. • Uluslararasi faaliyetleri, yaratilmalarini takip eden ilk uc yil icinde baslamis olmalidir, boylelikle dis pazarlara hemen dahil olduklarini gosterir, • Yillik satislarinin en az % 25’ini yurtdisinda olusturmali, boylece konsolide uluslararasi varligin kanitini saglamalidir, • En az uc uyesi olan bir sirketler aginin bir parcasini olusturmalidir Anket daha sonra dogru anlasilmasini saglamak icin 25 firmadan olusan bir pilot ornekle onceden test edilmistir. Daha sonra saha calismasi icin elektronik bir versiyon hazirlanmis ve bunun 303’u gecerli yanit geri donmustur. Birincil verilerin analizi, numunenin temel ozelliklerini ortaya cikarmistir. Firmalar, cogunlukla sanayi sektorunden, ozellikle tarimsal gida, metal ve tekstil sektorlerinden KOBI’lerdir. Soz konusu sanayi sektorleri ile ilgili urunleri ihrac ve ithal eden firmalar da dahil olmak uzere ticaret % 31,6 ile temsil edilmektedir. Son olarak, cogunlukla finans, turizm ve iletisim ajanslari dahil olmak uzere, firmalarin % 7,2’den azi hizmetler sektorunden gelmektedir. Firmalarin ortalama 28,55 calisani vardir, ticarilestirme calismalarinin % 41,50’si yurtdisinda ve yas ortalamalari 3,90’dir. Firmalarin ait oldugu aglar ile ilgili olarak, neredeyse hepsi olusturulduklarinda agin bir parcasi olmuslardir. Bunlar genellikle pazarlama amacli aglardir ve firmanin yakininda bulunan ortalama 5,81 firmadan olusmaktadir. Sonuclar Isletme ile ilgili bilimlerde arastirma, daha sofistike metodolojilerin getirilmesiyle yavas yavas zenginlestirilmistir. Bu daha yuksek gelisme derecesi, arastirmacilarin is gercekligini aciklamaya yonelik giderek daha karmasIk modelleri tasarlamasini ve test etmesini saglamistir. Yapisal denklem modelleri, esas olarak ekonometride gelistirilen ve coklu regresyon, faktor analizi, coklu regresyon, faktor analizi, cok degiskenli analiz gibi diger cok degiskenli teknikler tarafindan paylasilan sinirlamanin ustesinden gelmeyi amaclar. Ayrica psIkoloji ve sosyolojiden olcum ilkeleri ile birlestirilen coklu denklem modellemesinin evriminden ortaya cikmistir. Varyans veya diskriminant analizi, her biri bir seferde sadece bir iliskiyi inceleyebilir. Bahsedilen tekniklerin aksine, yapisal denklem modeli (SEM) tabanli bir analiz, bir dizi bagimli iliskiyi eszamanli olarak kesfedebilir. Bu nedenle, bu teknik, bir bagimli degisken, sonraki bagimlilik iliskilerinde bagimsiz bir degisken haline geldiginde ozellikle yararlidir. Born globallerin kuresel ekonomilerin ilerlemesine yaptigi onemli katkiya isaret eden cok sayida calisma vardir. Bu durum, born floballeri tanimlayan ve uluslararasilasma surecini akademisyenler ve arastirmacilar icin onemli bir ilgi konusu olarak nitelendiren ozelliklerin calismasini tanimlamistir. Uluslararasi girisimcilik alanindaki son calismalar, arastirmacilari, daha zengin ampirik ve teorik calismalar yoluyla firmalarin hizli uluslararasilasma sureclerinin mevcut anlayisina katkida bulunmaya tesvik etmistir. Genel olarak, yeni sirketlerin diger dis pazarlarda yeni firsatlari yakalamak icin ulusal sinirlarini gecerken proaktif bir yaklasim benimseme hizini belirleyen kilit bir faktor olarak pazar bilgisinin dikkate alinmasina son literaturde artan destege katkida bulunur. Mevcut dinamik baglamlarda born globallerin pazarin sesini dinlemesi ve dogru sekilde yorumlamadir. Piyasa ile temasini kaybeden, sinyallerini gormezden gelen veya yanlis yorumlayan firmalar, asiri rekabetci ortamlarda basarisiz olabilirler. Spesifik olarak bulgular, cesitli ilgili teorik ve ampirik cikarimlarla ozel literature katkida bulunur. Birincisi, asamali modeller, dis pazar bilgisinin en ilgili kaynaklarini belirlemeye odaklanarak firmanin uluslararasilasma surecinde onemli bir faktor olarak deneyimi vurgular. Bununla birlikte, yabanci pazarlarda fiziksel mevcudiyetten elde edilen deneyim, yeni yaratilmalari nedeniyle born globaller durumunda minimumdur. Bu nedenle deneyim, dis pazarlara girislerinde kullandiklari temel bilgi kaynagi olarak dusunulemez.Kuresellikte Bilgi Yonetiminin Rekabet Edebilirlik Uzerindeki Etkileri Artan sayida akademisyen, born globallerde dis bilgi ve bilginin kilit kaynagi olarak aglardaki iliskilerden dolayli bilginin rolunu vurgularlar. Belirtildigi gibi, bir ag baglaminda firmalar arasindaki iliskiler, kaynaklarin degisimi, derlenmesi, entegrasyonu ve gelistirilmesi icin kuruluslar arasi bir senaryo ve baslangicta bireysel temsilcilerden gelen degerli tamamlayici bilgiler olusturur. Bir born Globalnin olusturuldugu andan itibaren kendi agina kurdugu baglantilar, dahili olarak uygulayabilecegi harici bilgi, bilgi, deneyim ve kaynaklara erisim saglar. Bu argumanlara paralel olarak, ag pazar oryantasyonunun yapisi, born globallerin dolayli bilgiyi nasil urettigi ve yonettigini belirlemek icin bir referans olarak gorulebilir. Ikincisi, born global aglarindaki firmalar arasinda koordineli bir pazar yoneliminin gelistirilmesini karakterize eden davranislarin ve temel mekanizmalarin teorik olarak tanimlanmasini ve deneysel olarak test edilmesini saglar. Iliskisel bir bakis acisiyla bireysel piyasa yoneliminin varsayimlarini tamamlama ihtiyacini vurgulayan onceki cagrilara cevap vermektedir. Bu bulgular, piyasa oryantasyon yapisinin hem bireysel hem de ag seviyesinde uygulanmasi gerektigidir. Boylece born globallerde bireysel piyasa oryantasyonunun onemi ile ilgili mevcut literaturu tamamlamasi gerektigini gosterir. Ayrica, bu firmalarin pazar odakli aglarindan elde ettikleri bilginin, uluslararasi pazarlarinda surdurulebilir bir sekilde hareket etmek icin sogurucu bir dinamik yetenek gelistirmelerine yardimci oldugunu gosterir. Bu nedenle, born globallerin sogurma yetenegini gelistirmesi tamamen dahili bir surec olarak degil, iliskisel bir surec olarak anlasilmalidir. Elde edilen bu bulgu, rekabet gucunun otesindeki ana degiskenleri belirlemeye gosterilen dikkat eksIkligi hakkindaki tartismaya katkida bulunur. Nitekim, bazi arastirmacilarin, piyasalardaki yogun kuresellesme surecinin bir sonucu olarak son yillarda gosterilen ilginin artmasina ragmen, yeninin uluslararasi performansinin ic ve dis onculleri hakkinda teorik ve ampirik bilginin var oldugu seklindeki yorumlarina yanit vermektedir. Bu degiskenlerin analizinin bireysel bir yaklasim benimseme egiliminde oldugu onceki literaturu tamamlar. Ve bir piyasa yonelimi, bir girisimci yonelim veya pazarlama ve yonetim yetenekleri gibi belirli yeteneklerdir. Ozetle, pazar bilgisi ve sosyal aglara (ag pazar oryantasyonunun) dayanan bir yonelimin benimsenmesinin, faaliyet gosterdikleri dinamik ve degisen pazarlara sistematik ve etkili adaptasyona katkida bulunan dinamik bir sogurma yeteneginin born globaller tarafindan gelistirilmesini tesvik ettigi ampirik olarak kanitlanmistir. Uluslararasi ticaret ve girisimcilikten teorik yaklasimlari entegre ederek, born globallerin ulusal sinirlarin otesinde firsatlari yakalama ve yaratma bicimindeki bilginin merkezi rolune iliskin anlayisi gelistiren yeni bir cerceve saglar. ALİNTİ ~
	Alıntı Yap

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)