01 Eylül 2021, 14:28 | #1 |
Mahrem
Bir aykırılığı, bir aşırılığı yahut bir eksiği olan kişi, gözler önünde olmaktan rahatsızlık duyar. Çünkü o kişi, kusurlu bir kimsedir. Böylesi bir durumda kişi, kusurunu gizleyerek başkalarının arasına karışmayı dener, ama kusuru başkalarının nazarından kaçmayacak denli belirginse mümkün mertebe gözlerden ırak kalmayı yeğler.
Eser, işte nazar boncuğu takmak durumunda olmayanların kabuklarına çekilip tecrit oldukları mahremlerinde kendilerine bir hareket alanı teşkil etmek için düşleme başvurmaları üzerine şekilleniyor. Bu bakımdan düşlem, eserde son derece geniş bir yer tutuyor, önemli bir işlev üstleniyor. Hani dedik ya gözlerden uzak kalmak isteyenin bunu yapmak isteyişi gizleyemediği bir kusuru olması diye, tam da bu yüzden eserin hayâl ürünü metinlerinde iç burkan, melankolik, hatta karamsar bir hava hâkimdir. Bir hayâlden ziyade, âdeta bir sukut-u hayâlin ürünleridir onlar. Çünkü, iyisiyle kötüsüyle yaşanmışlıkların yerine değil, esasen hiç yaşanamamışlıkların yerine inşa edilirler. Elif Şafak'ın kaleminden çok ustalıklı bir eser, övülesi. İlham veren, teşvik eden. Yazarın en iyi eseridir, hele ki yazan biri için.
________________
imza yok. parmak bassam? Konu Kedi tarafından (02 Eylül 2021 Saat 19:36 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
02 Eylül 2021, 18:47 | #2 |
Bu kitabı okudum Elif Şafak, başka bir yazar, yazı akışını beğendiğim yazarlardan birtanesi.
Tüm kitapları şiddetle tavsiye edilir .. Teşekkürler @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] .
________________
Kırk yılda bir gibisin...
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|