18 Şubat 2020, 23:06 | #1 |
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski - Kumarbaz
Roulettenburg'da Kumar Partisine Davetlisiniz.
Çünkü Dostoyevski'nin bir parça kedisini de anlattığı düşünülen elinizdeki Kumarbaz romanındaki Aleksey İvanoviç karakteri; sizleri ruletin, kartların dünyasında bir kumarbazın yaşamına alıp götürecek. Suç ve Ceza, Budala, İnsancıklar, Karamazov Kardeşler gibi dünyaca ünlü eserlerin yaratıcısı 1821 Moskova doğumlu Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin kara mizahın en başarılı örneklerinden olan Kumarbaz'ı Roulettenburg adlı hayali bir Alman kasabasında dünyanın her yerinden bir araya gelen kumarbazların öyküsüdür. Yazarın kendi kumar borcunu ödemek için bir ay gibi kısa bir sürede tamamladığı iddia edilen bu romanda, kendisinden ilhamla yarattığı başkahramanı Aleksey İvanoviç'in kumara olan düşkünlüğüyle harcadığı yaşamını anlatırken, kader ve özgürlük ikilemini irdeler... Dostoyevskinin değişik bir anlatım tarzı var. Ne dediğini, nelerle bağlantı kurabilecegini tahmin edemiyorsunuz. Kitabın sonuna gelene kadar olay örgüsünü anlayamıyorsunuz. Her şey son bir paragrafta aydınlanıyor sanki. Kitaplarını peş peşe okuduğum bir yazar. Tavsiye olunur. |
|
|
01 Eylül 2021, 11:40 | #2 |
Yazarın bir çırpıda zevkle okunabilir, son derece akışkan bir dili ve olay örgüsü olan kitabıdır. "Gün gelecek ve elbet şans benden yana olacak. İşte o vakit geldiğinde kazanacağım ve muradıma ereceğim." deriz, lakin şans bizden yana dönüp kazansak bile işler umduğumuz gibi gitmez. Dolayısıyla ne olur, asıl ulaşılmak istenene ulaşılamayınca hedefe ve amaca olan bağlılık yiter, derken haydan gelen huya gider.
________________
imza yok. parmak bassam? |
|
|
01 Eylül 2021, 11:48 | #3 |
Tek solukta okuyup bitirdiğim, muazzam eser. Kumarbaz psikolojisini kumar oynamışçasına belleğinize kazıyor.
________________
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Nâzım HİKMET |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|