IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


36Beğeni(ler)


 
Seçenekler Stil
Alt 04 Kasım 2023, 18:02   #1
Editör
Brittle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Ne Seninle Ne Sensiz 31. sayfa..

Ne Seninle Ne Sensiz 31. sayfa..

O hafta sonu Esra’nın 5.yaş gününü kutlamak için evin bahçesinde hummalı bir hareketlilik yaşanmaktaydı. Hava Nisan sonu olmasına rağmen güzeldi.. Bahçeyi süslemişlerdi..

Erhan ampulleri asmak için çıktığı masanın üstündeyken telefonu çaldı.. Elindekileri yanı başında elinde kutu ile ona malzeme veren Bade’ye uzattı elindeki ampulü..

Telefonun ekranında Abim.. yazıyordu.. Endişe ve heyecan karışımı bir duygu ile gayri ihtiyari az ilerde Esra ile balon şişirmeye çalışan Sare’den tarafa bakarak kulağına götürdü telefonu:

- Efendim..

-Selam.. Babam ufak bir kriz geçirdi.. Hastanedeyiz..

-Kriz mi! Durumu nasıl iyi mi.. Nasıl oldu?

-Sakin... İyi .. atlattı.. Mesele şu.. Torununu ve sizi görmek istiyor..

Uzun bir sessizlik oldu telefonda.. Erhan’ın endişesi artarak korkuyla yoğruldu içinde.. Sare’den tarafa bakarak iç geçirdi:

-Tamam, geliriz..

-İyi.. Benim hastaneyiz..

Küt diye suratına kapattı telefonu.. Bir süre aynı pozisyonda telefon kulağında bekledi. Sonra kendine geldi ve masadan atlayıp indi.. Hızlı adımlarla Sare’nin yanına gitti:

-İstanbul’dan aradılar...

Sare dikkatle ve endişe ile baktı Erhan’ın suratına.. Benzi atmıştı.. Korkarak adeta fısıldar gibi sordu:

-Kötü bir haber yok di mi?

-Babam kalp krizi geçirmiş.. Hastanedeymiş.. Durumu iyiymiş ama bizi görmek istiyormuş..

Sare koruma iç güdüsüyle olsa gerek yanı başında balonlarla uğraşan Esra’nın omuzlarından tuttu sıkıca.. Yüzünde acı bir ifade oluştu.. Bir yumru gelip boğazına oturdu.

-Hepimizi mi?

Erhan Sare’nin içine oturan endişeyi sesinde iliklerine kadar hissetti.. Aynı duyguyu yaşadığı için o kadar tanıdıktı ki.. Korkunun bir kokusu olur mu.. Ortalık buram buram korku kokuyor gibiydi.. Uzanıp omzuna dokundu:

-Korkma her şey yolunda gidecek.. Gidip babamı görüp döneceğiz.. Hepsi bu.. Hadi hazırlanıp çıkalım..

-Hıhı..

Yol boyu ikisi de sessizdi.. Kendi dünyalarına dalmış gibiydiler.. Benzin almak için durduklarında Erhan annesini aramış ve babası ile ilgili son durumu öğrenmişti.

Sare düşüncelerinden sıyrılıp arka koltukta uyuyan Esra’ya bir göz attı.. Hiçbir şeyden habersiz melekler gibi derin bir uygunun kollarındaydı.. Erhan Sare’nin hareketlendiğini görünce ondan tarafa baktı.. Göz göze geldiler..

-Endişelenme artık.. Kötü bir şey olmayacak...

Sare uzunca bir süre ona bakmaya devam etti.. Yüzündeki ifadeyi gören Erhan asıl endişelenmemesi gerekenin kendisi olduğunu düşündü bir anlığına.. Sare bir karar vermişti ve o kararlılık gözlerine yansımıştı..

-Nee ? Belli bir karar vermişsin de nedir.. söyle hadi..

-Bence zamanı geldi artık... Babanın bizi çağırması tesadüf değil belki de...

-Neyin zamanı Sare?

Erhan nefesinin kesilmesinden korkar gibi aceleyle sormuştu bu içten içe cevabını bildiği soruyu...
Sare derin bir nefes alıp verdi:

-Biliyorsun.. Konuşmuştuk.. Hazır olduğumda durumu anlatacaktık.. Bence zamanı.. Hem senin de kendine bir hayat kurmanın vakti gelmedi mi? Daha nereye kadar bizim için yaşayacaksın?

-Durumu açıkladığımızda ne olacağını sanıyorsun ki? Aa ne iyi olan olmuş.. yaşanmış.. e elde de var bir kız.. gel birlikte olalım mı diyecek sana?

Sare öfkenin mantığını ele geçirmek üzere olduğunu hissetti.. Yüzü kıpkırmızı olmuştu.
-Bunu nasıl söylersin! Benim onunla bir geleceğim yok! Bunu en iyi sen biliyorsun.. Kaldı ki adam zaten evli.. Çocuğu var!

Erhan yutkundu.. Fısıldar gibi:

-Evli değil.. Çocuğu falan da yok.. Hepsi kadının oynadığı bir oyunmuş..

Sare duydukları karşısında şaşkındı ama beklediği gibi bu haber onu mutlu etmemişti.. O Orhan’ın bir ailesi olduğunu düşündüğü için velayet konusunda sıkıntı çıkarmaz diye ummaktaydı içten içe..

-Neden hiç bahsetmedin?

-Sen istemedin.. Tek kelime bilmek istemiyorum diyen sen değil miydin?

- Evet bendim.. Ama böyle bir şeyi de saklamassın yine de.. Esra’yı ona neden söylemediğimi biliyordun... Başka bir ailesi çocuğu olacak diye.. Yoksa kim ister kızının babasını bilmeden büyümesini..

-Onun bir babası var !

-Evet sen ona harika bir baba oldun.. Hakkını asla ödeyemem.. Ama ortada bir gerçek var! Onun babası sen değilsin...

Erhan sonunda en korktuğu şeyi duymuştu.. İçinde bir şeyler kopuyordu sanki.. Aracı sağa çekip durdu.. Arkada uyuyan Esra’ya baktı.. Canı o kadar yanıyordu ki.. Acıdan ölünebileceğini düşündü o an... Sare onun tepkilerini izlerken endişe.. üzüntü.. pişmanlık.. bütün duyguları aynı anda yaşıyordu.. Boğazını temizleyerek:

-Bak bunun seni incittiğini biliyorum..

Uzanıp elini Erhan’ın omuzuna koydu.

-Bilmiyorsun Sare.. Bu duyguyu bilmene olanak yok.. Esra benim kızım.. Biyolojik babası olup olmamak umurumda değil.. Ben onun babasıyım ve bu hep böyle kalacak...

-Erhancım.. Canım benim.. Eninde sonunda bu durumu açıklamak zorunda kalacağız.. Hem ailene hem Esra ‘ya.. Sen de bunu biliyorsun.. Sürekli bu korku ile yaşamaktansa söyleyip kurtulmak daha mantıklı değil mi? Hem sen kendin de demiştin zamanı geldiğinde birlikte alır karşımıza konuşuruz.. Gerekçelerimizi söyleyince bizi anlayacaklardır diye...Şimdi bu tepki neden?

-Anlamıyorsun hiç dimi! Hiç anlamadın ki zaten.. Ya da anlamak istemedin.. Seni sevdim ben.. Yasak olmana rağmen.. İmkansız olmana rağmen.. Kalbime girdiğin o günden beri bir başkasını görmedim ben.. Bir başkasını düşünmedim bile.. Sonra Esra geldi.. Hayatın mucizesi.. Evet bir aradaydık.. eksiktik.. o tamamladı bizi.. Farkında değil misin Sare.. Biz çok güzel bir aile olduk...Bana diyorsun ki daha ne kadar bizim için yaşayacaksın.. Ne kadar biliyor musun son nefesime kadar..


Sare allak bullak olmuştu.. Erhan’ı çok seviyordu. Güven duygusunun ondaki karşılığıydı.. Huzurun eş anlamlısıydı.. Dostluğun nirvanası.. Fedakarlığın eni.. Erhan için daha böyle onlarca vasıf sayabilirdi. Ama onun duygularını nasıl hiç hissetmemişti.. Nasıl olmuştu da beş yıldır aynı hayatı paylaştığı adama bu kadar kör kalabilmişti.. Duyduklarının şaşkınlığı.. Kendi körlüğü.. Onda bir sinir boşalmasına neden oldu aniden hıçkırarak ağlamaya başladı..

Senelerdir Hiç ağlamamışçasına gözlerinden yaşlar sel gibi akıyordu..
Erhan bu beklenmedik durum karşısında bocalamış ne yapacağını bilemez bir halde çırpınıp duruyordu. En son dayanamayıp indi arabadan.. Uzanıp cepteki küçük suyu alıp eline yüzüne çarptı.. Ne yapacağını bilememe halinden kurtulamıyordu..
Tekrar gerisin geri arabaya döndü.
Sare hıçkırıklarını azaltmış sessizce iç çekerek ağlamaya devam ediyordu. Uzanıp kendine çekti, başını göğsüne yasladı ve sıkıca sardı..

-Çok özür dilerim.. Korkum nefsime hakim geldi sanırım.. Sizi kaybetmekten ölesiye korkuyorum..

Sare bir süre daha Erhan’ın göğsünde ağlamaya devam ettikten sonra kaldırdı başını kendini geri çekti:

-Ben özür dilerim.. Bunca yıl sana ve duygularına kör olduğum için.. Seni böylesi bir durumda bıraktığım için.. Nasıl lanetli bir şey mişim ki.. Kime dokunsam yanıyor.. Annen haklı galiba.. Uğursuzun tekiyim..

-Saçmalamayı keser misin.. Anlamaman çok normal.. Hiçbir şekilde sana yansıtmadım.. Uğursuzluk falan değil ayrıca bu..
Ben bir gün bile pişman olmadım.. Diğer konuya gelince madem zamanı diyorsun.. Her türlü yanındayım.. Hadi gidip bitirelim şu işi..

İstanbul’a gelene kadar bir daha hiç konuşmadılar...
________________

Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir..
 
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:33.