IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


73Beğeni(ler)


 
Seçenekler Stil
Alt 21 Ekim 2023, 13:57   #1
Editör
Brittle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Ne Seninle Ne Sensiz.. 26.sayfa

Ne Seninle Ne Sensiz.. 26.sayfa



O akşam Nur Sare’yi aramış konuşmanın nasıl geçtiğini sorduğunda duydukları karşısında sinir krizine girmişti. Olup biten her şey kabus gibiydi..
Düzeltmeye çalıştıkça tepe taklak yuvarlanıp duruyorlardı. Ertesi sabah Sare sınav için fakülteye gitti. Sınavına girdi. Beklediğinde daha iyi geçti sınavı.. Son iki yılın emekleri boşa çıkmamış bulunduğu buhranlı döneme rağmen kendini sınava şartlamış ve motivasyonunun bozulmasına müsaade etmemişti.

Sınav çıkışı soluğu Nur’un yanında aldı. Nur ne kadar ikna etmeye çabaladıysa da kararı kesin olan Sare’yi vazgeçiremedi. Çaresizlikle kabullendiği kaçınılmaz son için hocasından yardım istedi. Hocasının tavsiyesi ile özel bir doktordan akşamüstü için randevu aldılar.

Sare Nur’un çalışmasına engel olmamak adına randevu saatine kadar Kadıköy’e indi. Randevuyu Nur’un mesai bitiminden sonrasına almışlardı birlikte gidebilmek için.

Kadıköy de deniz kenarına inip sahil boyunca yürüdü uzun uzun.. İçindeki suçluluk duygusu yakıp kavuruyordu bedenini.. Hiç tanımadığı annesini düşünür olmuştu sık sık.. Ne yaşadığını.. ve ondan nasıl vazgeçtiğini.. Yıllar boyunca hep kendini istememekle suçladığı annesinden ne farkı kalmıştı ki.. O en azından dokuz ay taşımış, doğmasına izin verip öyle terk etmişti. Kendi bu kadarını bile yapamıyordu işte..

Yargıladığı ve müebbet hapse mahkum ettiği annesinin kaderini yaşamaktaydı.

Randevuya tam vaktinde gittiler. Doktor Hanım onları beklemekteydi. Nur belki bir umut diyerek;

-Sare.. Kuzum bak hala geç değil.. Vazgeçebiliriz.. Biz hep senin yanındayız.. Gel yapma birtanem..

Sare boş boş bakmakla yetindi sadece.. Ağzını açıp konuşmaya dahi mecali yok gibiydi..

Doktorun yardımcısı yanlarına gelerek;

-Sare hanım sizi böyle içeriye alalım, hazırlayalım..

diyerek yan tarafta bir odayı işaret etti. Sare mekanikleşmiş bir tavırla gösterilen odaya geçti.

Nur aceleyle saatine ve sonra da kliniğin kapısına bakmaya başladı. Endişeli görünüyordu.

Çok geçmeden doktor hanımın Sare’nin bulunduğu odaya doğru geldiğini görünce hızlıca ona doğru gitti;

-Hocam biraz daha beklememiz mümkün müdür?

Doktor hanım merakla baktı Nur’a baktı:

-Hayırdır neyi bekliyoruz?

Tam o sırada kliniğin kapısı hızlıca açıldı ve nefes nefese Erhan koşarak yanlarına geldi;

-Yetiştim mi..?

Nur mutlulukla gülümseyerek;

-Tam zamanında geldin, ödüm koptu yetişemeyeceksin diye..

-Akşam trafiğine takıldım.. Nerde?

Doktor hanım manalı bir bakışla Erhan’ı süzerek ,odayı işaret etti.

Sare muayene koltuğunda uzanmış doktoru beklerken birden karşısında nefes nefese duran Erhan’ı görünce gayri ihtiyari hızlıca kalkıp oturdu. Şaşkınlıktan ne yapacağını elini kolunu nereye koyacağını bilemeden kaldı öylece..

Erhan bir soluk alıp, ellerini dizlerine koyup öne doğru eğilerek nefesini düzeltmeye çalıştı bir süre..Sonra Sare’nin yanına gitti;

-Yetişemeyeceğim diye çok korktum. Nur aramakta az daha erken davransa ölürdü sanki.. Az daha amca olma şansını kaybediyordum..

Gülümsemeye çalışarak ortamı yumuşatmaya çalıştığı her halinden belliydi. Sare tuttuğu nefesi salıverdi;

-Neden burdasın Erhan? Bana en gel olmaksa niyetin boşuna.. Ben kararımı verdim..

-Amma yaptın yengecik ya.. Küçücük yeğenime bunu mu reva göreceksin sen.. Kalk .. Kalk hadi gidiyoruz..

diyerek Sare’nin elinden tutup koltuktan kaldırdı. Sare’nin direndiğini görünce;

-Nur her şeyi anlattı.. Olanlardan haberim var.. Kaygılarını da biliyorum. Sana bir teklifim var. Beni bir dinle.. Kafana yatmassa söz seni ben getireceğim buraya.. Hadi..

Üçü birlikte çıktılar klinikten.. Yakınlarda bir cafeye gidip oturdular. Ve o gün o cafede sadece üçü ve bir de sonradan Semih’in de katılımıyla dördünün bileceği bir sır ortaklığı yapıldı.

Erhan ile Sare yıldırım nikahı ile kağıt üzerinde bir evlilik yapacaklar ve bunu yalnızca bu dörtlü bilecekti. En mantıklı çözüm buymuş gibi gelmişti Erhan’a.. Hem bebek yaşayacak, hem yuvasız kalmayacak hem de Sare bekar anne olmayacaktı..

Erhan İlk kahramanlığını yapmıştı.. Ertesi gün gün alındı işlemler yapıldı evraklar hazırlandı. Semih ve Nur’un şahitliğinde nikahları kıyıldı..

Sınav sonucunun açıklanmasına bir ay vardı daha.. Bu bir aylık dönemde Sare istanbul’da kalmak istemiyordu. Erhan’ın çalışma hayatı yeni başlamıştı ve izin alabilme olanağı yoktu. Nikah olayını anlatınca evde kalamayacağı da ortadaydı.

Önce gidip küçük eşyalı bir daire buldular. Geçici düzenlerini kurdular şimdilik. Sonra da o büyük gün geldi çattı.. Köşkü nikahtan haberdar etmek..

Erhan ile Sare köşkün bahçesinde araçtan indiklerinde Sare pancar gibi titremekteydi. Az sonra olanları düşünmek midesine kramplar girmesine neden oluyordu. Erhan uzanıp tuttu elini sıkıca ve zile bastı.

Ev halkının kahvaltı saati olduğundan hepsinin salonda olacağını bildikleri için özellikle bu pazar sabahını seçmişlerdi.
Elele salona girdiklerinde ilk fark eden Safiye Hanım olmuştu. Şaşkınlıktan elinde tuttuğu tabak düşmüş bir şangırtı kopmuştu. O günde sonra Sare için nerde bir şangırtı kopsa hafızasında direk o sahne canlanacaktı..

Safiye Hanım’ın tepkisi üzerine olanlar bir aksiyon filminin sahnesi gbi gelişmişti sanki.. Orhan’ın dönüp onları el ele karşısında görmesi, hızla onlara doğru gelişi;

-Ne oluyor, ne bu?

Diyerek ellerini işaret etmesi üzerine Erhan’ın;

-Biz Sare ile yıldırım nikahı yaptık. Evlendik.. Haber vermeye geldik ..

demesi üzerine Ayhan Bey’in kalbini tutarak yere çökmesi.. Orhan’ın ;

-Sen ne dediğinin farkında mısın!

Diyerek Erhan’ın suratına attığı yumruk.. Safiye Hanım’ın eşine mi koşsun oğullarına mı baksın karar veremeyip arada oraya buraya koşuşturması.. Yardımcının korkudan elindeki tepsiyi düşürmesi..
Ortalık bir anda karmaşa içinde kalmıştı. Ayhan Beyê dil altı hapı vermişler, sakinleşmesini beklemişlerdi. Onun fenalaşması diğerlerinin biraz nabzını düşürmüştü ama atılan bomba hala köşkün salonunun tam ortasındaydı..

Bir zaman sonra Ayhan Bey normale dönünnce, Safiye Hanım daha fazla kendini tutamamış;
-Yılaaan, servet avcısı ne idüğü belirsiz kadın.. Baktın Orhan olmayacak , kancayı Erhan’a mı taktın.. Allah’ın cezası! Defolunn defolun gözüm sizi görmesin!.. Ne Erhan diye bir oğlum var, ne de senin gibi bir kızım.!

Diyerek onları köşkten deyim yerindeyse yaka paça atmıştı.. Erhan ve Sare kapının önünde tekrar el ele tutuşup dönüp köşke son bir daha bakıp sessizce uzaklaşmışlardı önlerindeki yeni hayatlarına...













.

-
________________

Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir..
 
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:31.