Söylesenize hangi çağın divanında yargılanıyor insanlık
Bugün normal olan dün suçtu oysa
Bu yüzyılın güneşi aydınlatmıyor hiçbir karanlık
Hüngür hüngür ağlardı halimizi Peygamber duysa

Sızısı bağrımda küçücük gülüşlerin toprakları
Sadece güz mü sanıyorsun solduran yaprakları
Elbisesi eskimiş babanın, çocuğu içindir tüm haykırışları
Kaideye uymam, başka yolu yok dediğiniz düzen buysa

Hak istese yıkmaz mı sanıyorsunuz dağları
Bir kalemde silmez mi insan denilen mahlûkları
Var demek ki âlemde yaşayan hala kıyamadıkları
Arifin elinden zehir bile şerbettir, içilmez zalimin uzattığı dahi suysa

El var elden nice güzellikler doğuran,
Dil var yeri göğü duasıyla doyuran
Kul var en ince güzelliklere ilmiyle dokunan
Bırak gönül kavuşsun, arifini bulduysa…

Kıyamet günü hesabın ne olur vicdanındaki mizan kırıldıysa…