IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 28 Nisan 2021, 00:01   #1
Standart Niyet amelden önce gelir

Yapılan amelin sevabı, niyetin düzgün olmasına bağlıdır. Bir hadis-i şerifte; (Eshabımın hiçbirine dil uzatmayınız. Onların şânlarına yakışmayan bir şey söylemeyiniz! Nefsim elinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, sizin biriniz Uhud dağı kadar altın sadaka verse, eshabımdan birinin bir müd arpası kadar sevap alamaz) buyuruldu. Çünkü, sadaka vermek ibadettir. İbâdetlerin sevabı niyetin temizliğine göredir. Bu hadis-i şerif, Eshab-ı kiramın kalblerinin ne kadar çok temiz olduğunu göstermektedir.

Niyetin doğru olmasına ve niyetin içinde, nefsin bir arzusu gizlenmiş olmamasına çok dikkat etmelidir. Niyetin doğru olması için, Allahü teâlâya yalvarmalıdır. Her iyi işte, niyete dikkat etmelidir. İyi niyet olmadıkça, o işi yapmamalıdır.

İslamiyet’te ibadet yapmak için, niyetin büyük önemi vardır. Yapılan her işin İslamiyet’e uygun olup olmadığı, niyet ile anlaşılır. Allahü teâlâ, Cehennemden kurtulmayı ve Cennete girmeyi vazife olarak bildirmeseydi, yalnız Cenneti, Cehennemi düşünerek yapılan ibadetler de makbul olmazdı. Din büyükleri, ibadet yaparken bunları düşünmezler. Yalnız Allahü teâlânın rızâsını düşünürler. Fakat her Müslümanın ahiret menfaatlerini düşünmesi, kâfi görülmüştür. İbadetleri âdetten ayırmak için, dünya menfaatlerini düşünmemek şart olmuştur. Allah için ve ahiret menfaati için yapılan şeyler, ibadet olmuştur. Dünya menfaati için yapılan şeyler, âdet sayılmıştır.

İslamiyet’te niyet o kadar mühimdir ki, İslamiyet’in emrettiği bir şey, dünya menfaati için yapılınca sahih ve makbul olmuyor. Dünya işi sayılıyor. Herhangi bir dünya işi de, ahiret menfaati için yapılınca, ibadet hâlini alıyor.

Düşüncesini temizleyen ve niyetini düzelten bir kimse, yemekte, içmekte ve her türlü dünya işlerinde ahiret faydasını gözeterek, sevap kazanmak fırsatını elden kaçırmaz. İnsanlar bütün işlerinde, hatta ibadetlerinde, dünya menfaati, maddi kazanç aramaya alıştırılırsa, menfaatperestlik, egoistlik hasıl olur. Hâlbuki İslamiyet, nefslerin böyle kötü isteklerini yatıştırmayı, maddicilikten fedâkârlık etmeyi, menfaati hakir görmeyi, ahlakın ve ruhun temizlenmesini, yükselmesini istemektedir.

İslamiyet’e uymanın, ibadet etmenin, dünya menfaatleri üzerine kurulmayacağı, akıl sahipleri için pek meydânda olan bir hakikattir. Böyle olduğunu âyet-i kerimeler ve hadis-i şerifler göstermektedir. Şurâ suresinin yirminci âyet-i kerimesinde mealen; (Ahireti kazanmak için çalışanların kazançlarını arttırırız. Dünya menfaati için çalışanlara da, ondan veririz. Fakat, ahirette bunların eline bir şey geçmeyecektir) buyuruldu.

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ, ahiret için yapılan iyiliklere dünyada da mükâfât verir. Fakat, yalnız dünya için yapılan işlere ahirette hiç mükâfât vermez.)

İslamiyet’in ahiretteki faydalarıyla birlikte dünyadaki faydalarını, sosyal iyiliklerini de düşünmek yasak değildir. İslamiyet’in hükümlerinin, dünyada olan faydalarını ve iyiliklerini Müslümanların da bilmesi faydalıdır. Ancak, Müslümanların yalnız bilmekte kalması lazım olup, ibadetleri dünya faydaları üzerine binâ etmek derecesine gelmemelidir. Böyle olursa, ibadetler bozulur. İslamiyet’in istediği vazifelerde dünya için ne kadar fayda bulunursa bulunsun, bunları yalnız Allahü teâlânın emri olduğu için ve ahirette, azaptan kurtulmak için yapmak lazımdır. Böyle niyet olunca, dünya faydalarının ayrıca düşünülmesi de, zarar vermez.

İbâdetlerde ahiret faydalarını bırakarak, yalnız sosyal iyilikler aramak ve bu araştırmayı esâs tutmak, dine inanmamak hastalığının alametlerindendir. İslamiyet’in hükümlerinin dünyadaki faydaları, iyilikleri pek mühim ve meydânda olmakla beraber, Cennet ve Cehenneme inananlar, dünya menfaatlerini hâtırlarına bile getirmezler. Ahiretteki sayısız ve sonsuz saâdetler ve çok acı ve nihayetsiz felaketler karşısında dünyanın gelip geçici zevk ve acılarının hiç değeri yoktur. İslamiyet’in hükümleri, sosyal faydalar üzerine kurulursa, bu hükümlerin zamanla değişmesine, bozulmasına yol açar. Amel, niyete göre dürüst olur. Nitekim hadis-i şerifte; (Müminin niyeti amelinden hayırlıdır) buyurulmuştur.

Hazret-i Ömer; "Amellerin efdali, farzları yapmak, haramlardan sakınmak ve doğru bir niyet sahibi olmaktadır" buyurmuştur.

Ebu Hureyre hazretleri; "İnsanlar, niyetlerine göre haşrolunurlar" buyurmuştur.

Hasan-ı Basri hazretleri; "Cennet ehlinin Cennette ve Cehennem ehlinin de Cehennemde ebedi olarak kalmaları, niyetleri sebebiyledir. Çünkü niyetleri, inançlarında ebedi kalmak şeklindedir" buyurmuştur.

Bilal bin Sa'da hazretleri; "Bir kimse müminim dediği zaman, Allahü teâlâ onun ameline bakmadan bırakmaz. Amel ettiği vakit veraına bakar. Vera sahibi olunca da onun niyetine bakar. Eğen niyeti düzgünse, diğer kusurlarını affeder" buyurmuştur.

İmam-ı Sevri hazretleri de; "Önceki Müslümanlar, nasıl amel edeceklerini öğrendikleri gibi, nasıl niyet edeceklerini de öğrenirlerdi" buyurmaktadır.

alıntı
________________

www.sohbetzirve.com / [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 28 Nisan 2021, 07:16   #2
Standart

paylaşım için teşekkürler.

________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 28 Nisan 2021, 07:46   #3
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Emeğinize sağlık paylaşım için teşekkür ederiz

________________

~ E & B ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:00.