IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


14Beğeni(ler)
  • 4 Post By velevki
  • 4 Post By velevki
  • 2 Post By Gökçen
  • 2 Post By Malkoçoğlu
  • 1 Post By Gökçen
  • 1 Post By velevki


 
 
Seçenekler Stil
Alt 14 Mayıs 2020, 18:35   #1
Standart İlimsiz amelin sonu

Bersisa isminde bir zat, inzivaya çekilmiş, gece-gündüz vakti Allah’a ibadetle geçer ve hiçbir kötülükte bulunmazdı. Bu zatı şeytan kandırmak için türlü hilelere başvurdu. Fakat bir türlü kandıramadı. En sonunda şeytan işin kolayını bulmuştu. Çünkü Şeyh Bersisa, amil, züht ü takva sahibi bir zattı ama, alim değildi. Yani ilm-i zahiri yoktu. Ondan dolayı onu kandırmak kolay olacaktı.

Planını şöyle tatbik etti:

Şeytan, sırtında cübbesi, elinde asası, başında sarığı, elinde tesbihi olduğu halde bembeyaz sakalıyla Şeyh Bersisa’nın ibadet ettiği yere varıp kapısını çaldı. Şeyh Bersisa kapıyı açtıktan sonra, kim olup, nereden geldiğini ve niçin geldiğini sordu.

Şeytan ona şu, cevabı verdi:

– Ben dünya nimetlerinden uzak, ömrünü Allah’a ibadetle geçirmek isteyen bir kimseyim. Bir Allah dostu bulup kendime arkadaş edinmek için çok yer dolaştım, fakat sizden başka bir kimseye rastlamadım. Memleketine yaklaştığımda, sizin isminizi duydum. Sizin de bütün gayretiniz Allah’ın rızasını kazanmak olduğuna göre, beni de kabul buyur da, beraber ibadete devam edelim, dedi.

Şeyh Bersisa, onun şeytan olduğunu ve kendisinin ayağını kaydırmak için geldiğini nereden bilecekti. Arkadaşlığı kabul etti… Beraber ibadete başladılar. Aradan zaman geçiyor, Şeyh Bersisa ibadet ediyor, yiyor içiyor ve diğer insanlar gibi yaşıyor, lakin Şeytan Allah’a öyle ibadet eder gözüküyor ki yemiyor – içmiyor, yatıp uyumuyor ve bütün zamanını ibadet ederek geçiriyordu.

Şeyh Bersisa, yeni dostuna hayran kalmıştı. Aradan- çok zaman geçmeden dayanamayarak:

– Ey Allah’ın salih kulu, sen bu mertebeye nasıl yetiştin. Ben senelerden beri ibadet ederim, yiyip içmekten kurtulamadım. Sense bütün zamanını ibadete ayırabiliyorsun. Ne olur, bunun sırrını bana da öğret de, ben de senin gibi olayım, dedi.

Şeytanın istediği doğmuştu…

– Bunun kolayı var! Evvela bir büyük günah işleyecek, sonra da ona samimiyetle tövbe edeceksin. Büyük bir günah işlemiş olduğundan Allah’tan daha fazla korkmaya başlayacak ve böylece de benim gibi, sen de her türlü insani kötü hasletlerden kurtulmuş olacaksın, dedi.
________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 
Alt 14 Mayıs 2020, 18:36   #2
Standart

Şeyh, mesela ne gibi bir günah işlemesi lazım geldiğini sordu. Şeytan, artık bayram ediyordu. Çünkü avını kandırmıştı.

– Zina edebilirsin, dedi. Şeyh:

– Yapamam, dedi.

Bu sefer Şeytan:

– Adam öldür! dedi.

Bersisa, yine:

– Onu da yapamam, dedi.

Şeytan:

– İçki içersin, dedi…

Bersisa, düşündü taşındı, onu biraz hafif görmüştü:

– O olur, yapabilirim, dedi.

Şeytan artık sevincinden havalarda uçuyordu. Bersisa doğru kasabadaki meyhanelerden birine gidip bir miktar içki istedi, içkiyi sunan saki kadındı, içtikçe içti ve sonunda sarhoş olup kadına zina etmeyi düşünmeye başladı. Şeytan tabii ki boş durmuyor, adamın gözüne gözükmeden nefs yoluyla durma, böyle fırsat ele geçmez, hemen bu kadınla münasebet kur, diyordu.

Bersisa, tamamen sarhoş olduktan sonra, meyhaneci kadınla orada zina etti. Bu onun için çok kötü bir şeydi… Duyulursa ne derlerdi. En iyisi o kadını öldürüp gömmekti ve öyle yaptı. Kadını öldürüp meyhanenin arkasında bir yere gömdü. Fakat hadise duyulmakta ve yayılmakta gecikmedi. Bersisa’yı yakalayıp mahkemeye çıkardılar. Katil olduğu için kısasa kısas, ölümüne hükm olundu.

Bersisa idam sehpasına çıkmış, artık ip boğazına geçirildikten sonra onu kurtaracak hiçbir kimse yoktu. Şeytan karşıda görüldü.

– Bu hal nedir ey dostum, dedi. Bersisa:

– Görüyorsun ey Allah’ın sevgili kulu beni kurtar, diye yalvarmaya başladı. Şeytan:

– Bir şartla seni kurtarırım. O da bana secde edeceksin, dedi. Bersisa:

– Görüyorsun ip boğazıma geçirilmiş nasıl secde edebilirim, deyince de:

– İşaretle secde edebilirsin, dedi.

Bersisa başıyla işaret ederek secde etti ve sandalye ayağının altından çekilince imansız olarak göçüp gitti.
*

İlimsiz amelin, insanı nereye kadar götüreceğine güzel bir misal değil mi?

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 
Alt 14 Mayıs 2020, 19:42   #3
Guest
Gökçen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Çok güzel bir kıssa. Emeğine yüreğine sağlık.
İlim rütbesi, rütbelerin en yücesidir.
(Hz. Ali)

İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür.
(A. Einstein)

Beşikten mezara kadar ilim öğrenin.
(Hz. Muhammed)

 
Alt 14 Mayıs 2020, 19:47   #4
Standart

Hayat

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı."Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
"Tadı nasıl?"
"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam,
"Hayır" diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi:
"Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."

Buda şurda dursa sakıncası varmı @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alt 14 Mayıs 2020, 20:43   #5
Guest
Gökçen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] güzel bir paylaşım.Yüreğine sağlık..

 
Alt 15 Mayıs 2020, 03:22   #6
Standart

Alıntı:
Gökçen Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Çok güzel bir kıssa. Emeğine yüreğine sağlık.
İlim rütbesi, rütbelerin en yücesidir.
(Hz. Ali)

İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür.
(A. Einstein)

Beşikten mezara kadar ilim öğrenin.
(Hz. Muhammed)
Sevgili Gökçen, çok teşekkür ederim.
Sevgiler

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 
Alt 15 Mayıs 2020, 03:24   #7
Standart

Alıntı:
Malkoçoğlu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayat

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı."Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
"Tadı nasıl?"
"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam,
"Hayır" diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi:
"Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."

Buda şurda dursa sakıncası varmı @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Sayın Malkoçoğlu, neden sakıncası olsun... bilakis teşekkür ederim :) paylaşımlarınızı beğendiğimide ifade etmeliyim. Saygılar

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:29.