Paris, 1970.
10 yaşındaki Anna ve 6 yaşındaki küçük kardeşi François feminizm olaylarına karşı duyarlı bir gazeteci olan anneleri Marie ve Frankist İspanya'dan kaçan İspanyol bir avukat olan babaları Fernando'yla birlikte burjuva bir evde rahat bir şekilde yaşamaktadır.

Bir gün, Anna'nın teyzesi ve kuzeni, Marga ve Pilar, Marga'nın kocası ve aynı zamanda militan komünist olan Quino'nun kaybolması üzerine Fransa'ya mülteci olarak kaçarlar. Onların bu gelişi ailenin rutinini bozacaktır. Artık Fernando'nun kafası karışmıştır, çok geçmeden siyasi aktivizm yapmaya ve "burjuva" alışkanlıktan vazgeçmeye karar verir.
Bununla birlikte, aile büyük evlerini terk edip küçük bir eve yerleşir. Anna Katolik okulundaki ilmihal derslerinden muaf tutulur ve "tuhaf sakallı adamlar" ailenin küçük evini Salvador Allende'nin Şili'deki rejimini destekleyici uzun siyasi tartışmalar yapmak için kullanmaya başlar.

Film, Türkiye de dahil tüm Avrupa’yı derinden etkileyen 1970-71 arası dönemi ve yaşanan radikal değişimleri Anna’nın kişisel öyküsüyle bağdaştırıyor. Kadın hakları adına verilen mücadele, faşist darbeler, emperyalizm karşıtlığı... Bu olayların fon oluşturduğu film, çatışan ideolojiler, sınıf, ulus, cinsiyet, din ve aile bağları gibi konuları küçük Anna’nın bakış açısından anlatıyor.