![]() |
| | #1 |
| Protein; beslenme, diyet ve fitness dunyasinda cok fazla fikir ayriligina sebep olan bir kavramdir. Bazi uzmanlar yeterli protein alinmadiginda, guzel bir fizige ulasmanin imkansiz oldugunu, bazilari da yuksek dozlarda proteinin tuketmenin son derece sagliksiz oldugunu belirtmektedirler. Hatta fazla protein almanin hastaliklara ve cok daha fazlasi olumuz kosullara neden oldugunu iddia etmektedirler. Belki de cok fazla proteine karsi olanlarin kati vejetaryen hatta vegan diyet disiplinlerine buyuk olcude bagli olduklari soylemek mumkundur. Bu, vejeteryanlarin ve veganlarin yasam secimlerinde yanlis oldugu anlamina gelmemektedir. Farkli diyetler farkli kisiler icin calismaktadir ve bu yasam tarzina bircok saglik faydasi bulunmaktadir. Ancak, bu cok hararetli olarak tartisilan bir konu oldugu icin, dogru bilgilerle bilinclenilmesi gereken bir durumdur. Peki asiri protein almak gercekten saglik icin zararli midir? Bu sorunun cevabini oncelikle duz mantikla vermek gerekir ve bilindigi gibi her seyin fazlasi zarardir. Yasamin her alaninda ilimlilik ve denge oldukca onemlidir. Saglikli duzeylerde protein tuketmek icin oncelikle proteinin vucut icin gercekte ne islev gordugunu bilmek gerekir. Beslenme soz konusu oldugunda, vucudun temelde ihtiyac duydugu uc sey vardir. Bunlar elektro kimyasal duzenleme icin yakit, ham madde ve vitamin kompleksleridir. Ikincisi cesitli kaynaklardan ve gida gruplarindan gelirken, bunlar genellikle daha spesifik kaynaklardan gelmektedir. Yakit karbonhidratlar ve sekerler seklinde gelmektedir ve yasamak icin bunlara ihtiyac duyulmaktadir. Herhangi bir karbonhidrat veya glukozamin bilesigine sahip olmaya gerek olmadigini soyleyen herhangi bir diyet muhtemelen dogru bir fikir degildir. Asiri sekerler ve karbonhidratlarla ilgili sorun, vucudun kisa surede yanmadigi, rezerv – yag olarak saklanmasidir. Bu yuzden bu kaloriler yakilmadigi takdirde tatlilar ve nisastalar kilo problemlerine neden olabilmektedir. Protein, bazen sinirli bir yakit olarak yakilmaktadir ve bu yag-enerji depolama sisteminde bilesIkler olarak kullanilan lipitler oncelikle bir yapi malzemesi olarak kullanilmaktadir. Diger tum makineler gibi parcalar yipranir ve bu parcalar degistirilmelidir. Temelde vucudun kendisini onarmasi ve daha fazla kas yapmak icin protein alinmasi gerekiyor. Protein Kaynaklari Protein kaynaklarinin bazi potansiyel saglik riskleri oldugu bilinmektedir. Yagli kirmizi etler veya yumurta sarisi, sagladiklari protein nedeniyle degil, onlarla birlikte gelen yag asitleri ve lipit kompleksleri nedeniyle kotudur. Bunlar, asiri karbonhidrat alimini depolayan ve kolesterol gibi seylere neden olan ayni sistem tarafindan saklanabilmektedir. Yumurta aki, deniz urunleri, daha az yagli sut ve yagsiz kumes hayvanlari gibi yagsiz proteinlerin, mevcut agir kosullari olmayan kisiler icin cok az saglik riski bulunmaktadir. Yine de, bazen pastirma veya kalin sulu bir biftek yemenin kisiyi oldurmeyecegini bilmek onemlidir. Aslinda, kirmizi et demirini (bircok fasulye yerine koyabilir) veya domuz eti gibi bir seyin yag bilesIklerini ortadan kaldiramak mumkun degildir, cunku vucudun bunlarin bazi seviyelerine ihtiyaci bulunmaktadir. Protein Uzerine Soylenen Mitler Protein hakkindaki en buyuk efsanelerden biri, fazlaligin osteoporoza neden olabilmesidir. Iddiaya gore, vucutta ki bircok proteinden gelen asit yuku, kemiklerin kalsiyum curumesine neden olmasidir. Bazi calismalar, bu semptomlarin dusuk duzeyde, kisa sureli olarak ortaya cikabilecegini, ancak osteoporoz gibi iskelet sorunlarina yol acabilecek surekli, semptomatik duzeyde olmadigini gostermistir. Protein ve beraberinde gelen lipit bilesIklerinin bazilari kemik, dis, sac ve tirnak sagligi icin iyi miktarda kalsiyum aliminin yani sira kritiktir. Diger buyuk mit, proteinin bobreklerde zorlanmaya neden olabilecegidir. Buradaki endise, bobrekler uzerinde artan bir is yukune neden olmasidir. Kucuk bir artisa neden olabilmektedir, ancak mevcut bobrek hastaligi olmayan kisilerde endise yaratacak kadar artisa neden olmaz. Bobrekler zaten vucuttaki en zor calisan organdir ve kanin % 20’sine kadar herhangi bir zamanda dosalima girer. Proteinin bobrek problemlerine neden olabilecegi iddialarini destekleyen hicbir bilgi yoktur. Yuksek tansiyon, yeterli su aliminin olmamasi, alkol ve farmasotik suistimal gibi seyler tipik olarak gercek suclulardir. Herkeste Durum Farklidir Bu, kisinin protein takviyesi almasinin her zaman iyi bir fikir oldugu anlamina gelmez. Birincisi, farkli kisiler olaylari farkli sekilde islemektedirler. Bircok etnik koken ve kultur, enerjilerinin ve ihtiyac duyulan yag aliminin cogunu et ve diger esas olarak protein kaynaklarindan ziyade karbonhidratlardan ve sut urunlerinden almaktadir. Genetige bagli olarak bazilari, diger kisilere gore daha yuksek protein alimindan daha fazla yararlanmaktadir. Bu kisinin bu spektrumda nereye dusecegini belirlemek icin bir doktora ve bir beslenme uzmanina gidilmesi gerektigi anlamina gelmektedir. Bunu sadece etnik kokene gore yargilanmamalidir, cunku bireysel duzeyde de oldukca degiskendir. Ihtiyac olandan daha fazla protein tuketmeyle karsilasilabilek sorun, vucudun onu yakmaya calisacagidir. Karbonhidratlar ve diger kullanimi kolay yakitlar bol miktarda oldugunda genellikle yakilan bir sey degildir, ancak yapilabilmektedir. Vucudun protein yakmak icin cok calismak zorundadir. Esas olarak laktik asit gibi seyler ureten anaerobik bir surec oldugu icin biraz agri ve yorgunluga neden olabilmektedir. Ayrica bu surec vucudun bu fazla proteinden kurtulana kadar daha iyi yakit depolamasina neden olabilmektedir. Bu, eger iyi nisasta ve seker alimi varsa kilo almaya neden olabilmektedir. Gunun sonunda, ideal kilonun ne oldugunu bulmak icin bir uzmana gidilmelidir, metabolizma ve kendi benzersiz biyokimyasi vb. hakkinda bilgi edinilmelidir. Sonra, vucudun egzersiz rejimi icin ne kadar proteine ihtiyac duydugunu bilmek, aktif yasam tarzi duzeyi ve fitness gibi aktivitelere hedeflemek gerekir. Dikkate alinmasi gereken bircok degisken bulunmaktadir. Saglik veya kisisel tercih icin vejetaryen, pescatarian veya diger ozel diyetlere ilgi duyuluyorsa, alinan protein kaynaklarinin miktarini etkilemediginden emin olunmalidir. Findik ve baklagiller gibi vejetaryen kaynaklar, kumes hayvanlari veya deniz urunleri gibi sprotein kaynaklarindan daha az verimli ve etkilidir. Elbette, protein takviyeleri, yumurta ikameleri ve alinabilecek en temiz proteinin bir kismini saglayan diger modern cozumler gibi baska alternatifler de bulunmaktadir. Yanlislikla asiri tuketilirse, vucudun herhangi bir dogal protein kaynaginda bulunan karmasIk amino asitlerden daha hizli yanmasi cok daha kolay olan proteindir. Yine, her sey benzersiz fizyolojiye ve sahip olunabilecek saglik hususlarina baglidir. Diyette onemli degisIklikler yapmadan once bir doktora ve beslenme uzmanina danisilmalidir cunku guvenli davranmak her zaman en akillica olan yoldur. | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |