![]() |
| | #1 |
| Çay ve Sağlığımız / Prof Dr. Burhan KACAR Çinli yazarların yazılarından anlaşıldığına göre 2000 yılından çok daha uzun bir süreden beri Çin halkı, sudan sonra en fazla çay içmektedir. Bugün sahip olduğumuz en basit ilaçların dahl bilinmediği yüzlerce yıl öncesinden bu yana Çin halkı, çeşitli gözlem ve deneyimlerine dayanarak, çayın insan sağlığı üzerine olumlu etkiler yaptığına inanmış ve bunu savunmuştur. Çinlilerin inancına göre, çay insanlarda uykusuzluğu gidermekte, mideyi rahatlatmakta, canlılık vermekte, öksürüğü İyileştirici ve balgam söktürücü görev yapmakta, baş ağrısını gidermekte ve ateşi düşürmektedir. Çinlilerin çayın yararlarına ilişkin bu inancı, zamanla öteki milletler tarafından da paylaşılmış ve pek çoğu bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Çayın insanlarda yorgunluk giderici, canlılık verici etkisi, içerdiği kafein ile yakından ilgilidir. Bugünkü bilgilerimize göre; kahve gibi, çay da kafein içermektedir. Kuru çay 1-5 oranında kafein içerir. Ancak bir bardak çayın kafein içeriği, özdes miktardaki kahvenin kafein içeriğinden, yaklaşık 50 daha azdır. Normal şekilde yapılan demleme ile çayda bulunan kafeinin yaklaşık 80l deme geçer. Buna göre 5-6 bardak çay içen bir kimse ortalama 300 mg. kafein alıyor demektir. Bu miktar İngiliz Eczacılık Kodeksi'nce kabul edilen (653 mg. arı kafein) günlük dozun yarısından azdır. Ancak çaydaki kafeinin özel fizikokimyasal durumu nedeniyle, çay içildiği zaman vücudun kafeine karşı direnci daha fazla olmakta, tolerans sınırı yükselmektedir. Kafein ve kafeinden oluşan metabolik maddeler de vücutta birikmemektedir. Anılan metabolik maddeler, dimetile ve okside halde bulundukları İçin vücuttan ifrazat yoluyla metil ürik asit seklinde atılmaktadır. Kafeinin insan sağlığı üzerine etki leri geniş sekilde araştırılmıştır. Kafein, bevis dahil vücuttaki kılcal damarların önemli derece de genişlemesine neden olur. Ozellikle beyindeki kılcal damarların genişlemesi ise kan hareketinin hızlanmasına, insanların canlılık kazanmasına ve yorgunluğu atmalarına yol açar. Bir grup gönüllü üzerinde yapılan denemeler, çay içenlerin matematik problemlerini zihinsel olarak daha kolay çözümlədiklərini, sözlü soruları daha kolay anlayıp yanıtladıklarını ortaya koymuştur. Özdeş sekilde, gençlerden yaşlılara değin her yaştaki insanlar üzerinde yapılan denemeler, çayın zihinsel yorgunluğun giderlimesine etkili olduğunu göstermiştir. Bu deneme scnuçları, çayın genelde sinir sistemi üzerine güçlendirici etki yaptığına ilişkin görüşleri destekler niteliktedir. Cayın, mide fizyolojisi, özellikle asidik mide sularının salgılanması üzerine etkilerine ilişkin araştırmalar, ilginç olduğu kadar önemli sonuç Izr vermiştir. Yıllardan beri dünyadaki çay tiryakileri, çayın mideyi rahatlatıcı etki yaptığını, midede asitlik yaratmadığını, gaz üretmediğini ve hazımsızlığa da neden olmadığını açıklamışlardır. Bu açıklamanın, zamanımızdaki modern tıp araştırma bulgularıyla da uyum içerisinde olduğu, çayın mide salgılarını çoğaltmadığı sap tanmıstır. Araştırmalar, mide salgıları üzerine 1 bardak sıcak su ile 1 bardak çayın özdeş etki yaptığını göstermiştir. Arı kafein cözeltisinin mide salgılarını çoğalttığı kesin olarak bilindiğine göre, kafein içeren cayın olumlu etkileri nasıl açıklanabilir? Kafeinin olumsuz etkilerinin çayda olumlu şekle dönüşmesi gerçekten ilginctir. Çay içerisinde bulunan ve thearubigin adı verilen bilesikler kafein ile tepkimeye girerek, kafeinin mide üzerindeki olumsuz etkilerini önlemektedir. Midenin asit urtamında, anilan tepkime gecerliliğini sürdürür. Ancak, midede alkali bir ortamın olusması ya da bir anda alkali tepkimeli bir madde ile karşılasılması, kafeinin bilesikten bağımsız şekle dönüşerek kana geçmesine ve insan vücudu üzerine vukarıda açıklanan olumlu etkilerini gercekleşmesine neden olmaktadır. Çay, bir yandan hazmı kolaylaştırırken, öte yandan midenin daha kısa surede hoşalmasına neden olur. Çay, kabızlığı giderici ve spazm cözücü özelliğe de sahiptir. Bunların yanı sıra içilen çay, boğaz ve burundakı fazla ifrazatın ko laylıkla mideye inmesine ve hazım yoluyla kısa sürede vücuttan dışarı atılmasına neden olmaktadır. Böylece çay, hastalık ve soğuk alglıkları sonucu boğaz ve burunda olusan 2511 ifrazatın giderilmesine de katkıda bulunarak, insanları rahatlatır. Çayın, atesi düşürdüğü ve baş ağrılarını gıderdiği hususunda Çin halkının inancı, cayda bulunan kafeinin, beyin ve derideki kılcal damaları genişletmesi olgusu ile kanıtlanmıştır. Derinin yüzeyine yakın yerlerdeki kılcal damarların genişlemesi, sıcaklığın dışarıya atılmasına neden olur ve böylece, vücudun yüksek olan sıcaklığı düşer. Bu sav, sıcak yaz günlerinde içilen çayın, insana serinletici etki yapmasının nedenini açıklamada da geçerlidir. Öte yandan, çayın baş ağrısını gidermesi olgusu ise, beyindeki kılcal damarların genişlemesi sonucu, kan basıncının düşmesi ve ağrının ortadan kalkması seklinde açıklanmıştır. Çay, içerdiği vitaminler nedeniyle de, insan sağlığı üzerine olumlu etki yapar Çayda, B grubu vitaminler bulunmaktadır. Anılan vitaminler suda çözündükleri için, demleme anında çay suyuna 90-100 oranında geçerler. Siyah ve yeşil çaydaki B grubu vitaminlerin miktarları birbirine yakındır. Ancak, çay bitkisinin geliştiği ortama ve çaya işleme tekniğine bağlı olarak çaya geçen vitamin miktarı değişebilmektedir Bu arada çay bitkisinin C vitamini yönünden çok varsıl olmasına karşın, çaya isleme anında parçalanması nedeniyle, siyah cayda C vitamini yok denebilecek kadar azdır. Çayda. E ve K vitaminlerinin de bulunduğu saptanmıştır. E vitamini, özellikle Hindistan ve Sri Lanka çaylarında daha fazladır. K vitamininin ise Sovyetler Birliği çaylarında fazla miktarda bulunduğu saptanmıştır. O nedenle, Sovyetler Birliği'nde çay, kanları güç pıhtılasan çocukların tedavisinde kullanılmaktadır Çayda bulunan K vitamini miktarı, balık eti ve yeşil sebzelerde bulunan K vitamini miktarına yakındır. Günde 5-7 bardak çay içildiğinde, vücudun K vitamini gereksinmesinin karsılanabileceği ileri sürülmüştür. Son yıllarda yapılan araştırmalar, çayın P vitaminince çok varsıl olduğunu göstermiştir. Çayda bulunan kateşinlərin güçlü P vitamini aktivitesine sahip oldukları saptanmıştır. Öte yandan, çayın insan sağlığı üzerine olumlu ve önemli etkileri, son yıllarda çayda bulunan katesinlere da yandırılarak açıklanmıstır. Bununla ilgili olarak çayda bulunan kateşinlerin, insan sağlığı yönün den önemli 3 ayrı görevi yaptıkları rapor edilmiştir. Bunları şöyle sıralayabiliriz 1. Katesinler, P vitamini aktiviteleri nedeniyle, vücutta kılcal damarları güçlendirici etki yaparlar. 2. Antioksidan etkileri nedeniyle radyasyona karşı koruyucu etki gösterirler, 3. Antimikrobiyal (bakterisit ve baktetiostatik) etkiye sahiptirler. Çayda, insan sağlığı için önemli işlevleri olan değişik mineral maddeler bulunmaktadır. Çay bitkisi mangan, alüminyum ve flor biriktiren bir bitki olarak bilinmektedir. Sovyet bilim adam ları, İçerdikleri bakır ve demir nedeniyle çayın kansızlığa olumlu etki yaptığını ve insan sağlığı için manganım temel elementlerden olduğunu alüminyumun ise insan dokusunda daima yer aldığını saptamışlardır. Özdeş şekilde, insan sağlığı yönünden bakır ve çinkonun asal element oldukları da rapor edilmiştir Daha önce de işaret edildiği gibi, çay bitkisi flor biriktiren bitkilerden biri, belki de birincisidir. Çoğunluk siyah çaylarda, flor miktarı 100 ppm lle 300 ppm arasında değişmektedir. Flor, insanlarda disleri güçlendirmekte ve özellike çocuklarda diş çürümesini önlemektedir. O nedenle, ileri gitmis ülkelerde ve özellikle Amerika Birlesik Devletleri'nde, içme sularına kontrollu sekilde 1 ppm flor karıştırılmaktadır. Çayda, deme gaçen flor miktarımı araştıran bilim adamları 5 gr siyah çayın 100 ml suda 5 dakika demlenmesiyle oluşan çaydan, günde 69 bardak içilmesiyle. Insanların gereksinme duyacakları floru alabileceklerini saptamışlardır. KAYNAK : [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] 👍 1
________________ Egoist bir varlıktır insanoğlu.. Mesela önemsiyorsun, Vazgeçemezsin sanıyorlar..! Bob Marley | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
| |