Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Temmuz 2020, 11:43   #1
Lareina
Özel Üye
Lareina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Boethius’un Kötülüğe Bakışı



Boethius’un Kötülüğe Bakışı



Felsefe tarihi boyunca kötülük kavramına farklı yaklaşımlar sergilenmiştir. Bunlardan birisi de Boethius’un özsel açıdan yaklaşımıdır.

Ortaçağ filozoflarından Boethius, kötülüğün var oluşsal bir eksiklikten kaynaklanan bir şey olduğu görüşündedir. Bu bakış açısını, Ortaçağ’da hüküm süren yoğun Hristiyanlık etkisi altında değerlendirmek gerekir.

Kötülük kavramı ele alınırken çağlar boyunca genel olarak kabul gören şey, ‘Kötülük, evreni yaratan iyi bir Tanrı ile bağdaşamaz, o nedenle Tanrı’nın varlığı ya da iyi olduğu sorgulanabilir.’ olmuştur. Fakat Boethius gibi güçlü dinsel etkiler barındıran Ortaçağ’da yaşamış filozoflar, bu bakış açısını reddederek kötülüğü tanımlamaya ve açıklamaya çalışmıştır.

Boethius, iyi ve kötüyü güç ve güçsüz üzerinden diyalektik bir yaklaşımla tanımlayarak; iyiler her zaman içsel güce sahiptir, inançlıdır kötüler ise bu karşıtlık dahilinde güçsüz olandır der. Ona göre; ‘en yüce iyi, hem iyi hem de kötü insanın amacıdır’; bu nedenle de kötülük arzulanamaz, kötülük ancak var oluştan gelen bir şeyin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu da aslında bir tür ruh hastalığıdır. Her hastalıkta olduğu gibi kötülük hastalığının da bir tedavisi vardır. Boethius’a göre bu tedavi de cezadır. Yaptıkları yüzünden ceza alan kişiler bu hastalıkla yüzleşip, onu yenebilirler.
________________

“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”