| İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Köprüye Varınca Köprü Yıkıldı
Sivas Şarkışla dolaylarında iki ayrı köyden iki gencin nişanı yapılır. Aradan aylar geçer mart ayının sonlarına doğru düğün yapılmaya karar verilir. Oğlan evi gelini alıp dönerken Kızılırmak üzerindeki köprüden geçerken köprü yıkılır ve düğün kervanı coşkun akan Kızılırmak’ın suyuna gark olur. Onlarca insan ölür. Bu acı hadise sonrasında ağıtlar yakılır. Aşağıdaki ağıt da bu ağıtlardan birisidir ve türkü olarak icra edilmektedir.
Altı gardaş idik bindirdik ata
Hürü’yü yolladık üç köyden öte
Kızılırmak’a varınca oldu bir hata
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Evde kaynanası evi bezedir
Yolda kaynatası yolu gözedir
Gelinsiz haneyi kime bezedir
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Köprüye varınca köprü yıkıldı
Üç yüz atlı birden suya döküldü
Nice yiğitlerin beli büküldü
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Atlılar da Kap’altı’nı dolaşır (Kapıaltı)
Yengeler de kuzu gibi meleşir
Kara haber güveyiye ulaşır
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Tüfek getirin de şu kartalı vuralım
Dalgıç getirin de allı gelini bulalım
Biz gelinsiz nasıl köye varalım
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Elinin kınası soldu mu ola
Gözünün sürmesi soldu mu ola
Evde kaynatası duydu mu ola
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Kızılırmak parça parça olaydın
Her bir parçan bir yerlerde kalaydın
Sen de benim gibi yârsız kalaydın
N’ettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi
Ağıt
________________
Hiçbir süs edep kadar güzel değildir... |