01 Nisan 2021, 11:51 | #1 |
Kırşehir Yerel Sözcükler ve Anlamları
Acep: Acaba, Açacak: Anahtar, Alaşa: Çok konuşan, olur olmaz şeylere karışan, Alayı: Hepsi, Anaç: Karşılık, Astap: Elbise, Astar: Tavan, Ayıtlamak: Temizlemek, Basma: Tezek, Başangı: Yaramaz, haylaz, Belermek: Akı iyice belirecek biçimde açılmak (göz için), Bıldır: Geçen yıl, bir yıl önce, Bolalmak: Bollaşmak, Bostan: Kavun, Karpuz Tarlası, Börtlemek: Haşlamak, Cabadan: Bedavadan, Cağ: Lavobo, banyo Camadan: Yelek, Cırmık: Tırnak izi, Cücük: Civciv, Çalgeçir: Çataliğne, Çalma: Kibrit, Çalkamaç: Ayran, Çekişken: Kavgacı, Celen: Ev saçağı, Çıkla: Tümden, Çitil: Çalı çırpı, Dal: Arka, sırt, Delme: Yelek, Deşirici: Dilenci, Devrambel: Ayçiçeği, Dilmek: Yarmak, Dinelmek: Ayakta durmak, Direşmek: Sözünden veya kararından dönmemek, Ditmek: Parçalara ayırmak, Divlek: Kalın kabuklu olgun kavun, Dolukmak: Ağlayacak duruma gelmek, Dulda: Kuytu yer, Ekemiş: Çok bilmiş, Ekşimek: Surat asmak, Elekçi: Çingene, Erinmek: Üşenmek, Essah: Doğru, Efellemek: Afallamak, şaşırmak, Erengi: Büyük anahtar, Frek: Domates, Gebeş: Karnı şiş olan, Gınnap: Sicim, Gızınmak: Isınmak, Gidi: Ahlaksız, Gostak: Kibirli, kendine çok güvenen, Gülük: Hindi, Garım: Sebze ve meyve bahçesi, Gavkırmak: Kükremek, üzerine atlamak, Gedik: Kaynatılmış buğday, İpdi: İlk önce, İşmar: El, göz veya baş ile yapılan işaret, Kaaam: Akraba, Kağşak: Eskimiş, gevşemiş, Karakmak: Susamak, Kelik: Boğazlı çocuk ayakkabası, Kepir: Çorak, verimsiz toprak, Keskenmek: Elini kaldırıp vuracak gibi yapmak, Köper: Tarla sınırı, Kurk: Kuluçka, Lapacı: Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci zayıf olan, Maplak: Ateş küreği, Memişhane: Ayakyolu, abdeshane, Mertlemek: Zıplamak, Müdare: İhtiyatan dolayı göz yumma, Nakıs: Ters, aksi, Oflaz: Yaptıklarıyla övünen, Okuntu: Davetiye, Ölük: Canlılığını yitirmiş, halsiz, Örk: Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip, Ötürmek: İshal olmak, Pahıl: Cimri , hasis, Pece: Pencere, Pisik: Kedi, Porsumak: Bozulmak, Puhara: Baca, Pürçüklü: Havuç, Püsen: Kırağı, Sasımak: Kokuşmak, Sındı: Makas, Sıracalı: Hastalıklı, Sırıntı: Dokunmuş bez parçası, Sızgıt: Kavrulmuş et, kavurma, Sokum: Lokma, Söğürme: Pirzola, Süymek: Yeniden çıkmak, Takanak: Alacak, borç, Talaz: Dalga, kasırga, Tap-tapı: Takunya, Tavatır: Çok iyi, güzel, Tıngırdak: Küçük çan, Tosulamak: Emeklemek, Tuman: Dal, şalvar, Tuturuk: Ateş tutuşturacak çalı çırpı gibi şeyler, Üzlük: Topraktan yapılmış küçük kulpsuz çömlek, Verev: Çapraz, Verep: Rampa, Yadırgı: Yabancı, Yağlık: Büyük mendil, Yorak: Deri parçası, Yülümek: Traş etmek, Zaar: Galiba, Zöhür: Sahur, Zukga: Dayak. |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|