IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
Sohbet chat


💬 Bu Alana Reklam Ver ! 🎉 Hemen Katıl!
1Beğeni(ler)
  • 1 Gönderen HiKaye


 
 
Seçenekler Stil
Alt 14 Kasım 2025, 00:15   #1
Standart Susmak da Bir Erdemdir..!

Zamanın birinde, dört bilge dost buluşmuşlar ve "Susmanın erdemi" üzerine derin bir sohbete dalmışlar. İçlerinden biri, "Konuşmadığıma değil, konuştuğuma pişman olurum. Kimi zaman düşünmeden konuşurum, pişman olduğumda ise dilim beni dilim dilim eder," demiş. Bir diğeri, "Söylemediğim sözün efendisi, söylediğim sözün esiriyim," diyerek karşılık vermiş. Üçüncüsü, "Konuşanlara şaşarım ki, söylediklerinin çoğu aleyhine tanık olur. Ağızlarından çıkan sözler, sahibini yaralar," sözleriyle farklı bir yorum getirmiş konuya. Sonuncusu ise, "konuşmayı kabul etmemek, söylediğimi reddetmekten daha kolaydır," diyerek katılmış diğer üçüne.

Gerçekten, yerinde ve zamanında susmasını bilmek, kişiyi konuşmanın tuzaklarına düşmekten kurtarır. Sessizlikte esenlik vardır. Susan aklını başına alır, daha derin ve dingin düşünür. Kendini daha iyi denetleyebilir. İnsan ilişkilerini, yaşam sorunlarını, planlarını olumlu ve doğru çözmek, gerçekleştirmek yolunda kararlarını daha gerçekçi alabilir. Doğru kararlar alma olasılığı her zamankinden fazladır.

Düşüncelerimizi konuştuğumuzda, ağızdan çıkan kelimeler kimi zaman başkalarına ya da ortama sadece zarar verir. Bu da zaman kaybıdır.

Kimi zaman da dinleyenlere yararlı, bilgi ve umut veren mesajlar içerir.

Hz. Muhammed, "Susan kurtulur," diyerek konuşmanın tehlikelerine dikkat çekmiştir. Konuşan insan gösterişe kaçmadan, ego zıplamaları yaşamadan, konuşmanın şehvetine kapılmadan yararlı bilgiler ve haberler, manevi güç ve haz yaşatan gerçekler söylediği sürece dinleyenlerine artı değerler sunmuş olur. Böyle biri de, her daim aranan bir konuşmacı konumundadır.

Dilin kendisi küçüktür ama işlevi kendinden büyük sonuçlara neden olabilir. İşlediği hayır ve şerler çok büyük boyutlara ulaşabilir. İki tarafı keskin kılıçtır. Organ olarak da kullanım alanı geniştir. Göz yalnızca renk ve şekilleri görür. Kulak belli titreşimdeki sesleri duyar. Ellerimiz dokunduklarının farkına varır. Temas etmediği nesneleri tanıyamaz.

Dil, her kapıya anahtar olur. Kontrolumuzdan çabucak uzaklaşabilir.

Dilini frenleyemeyenler, dilini düzeltemeyenler pek çok olumsuz sonuca da katlanırlar. Farkına varmadan dedikodu yaparlar, başkalarını yargılarlar, insanların arasını açabilirler, gönül kırarlar.

Dilin var ediliş amacı hayır, iyilik, esenlik, barış, dostluk adına kullanılmasıdır. Dilin hataya düşüp şer yolunda yürümesi "Boş konuşmak"la başlar. Bu da hem dinleyen hem de konuşan için sadece zaman kaybıdır. Boş konuşmak bilgi alış verişi yapmak, sevgi sözcükleri kullanmak, dertlere ve sorunlara çare olmak, aklın sözcüklere yansıması gibi anlamlı dil kullanımına engeldir.

Gereksiz ve fazladan konuşmak da dilin yanlış kullanımıdır. Sır tutmada, dil çoğunlukla kendini frenleyemez. Bu da ona sır verene ihanettir. Alay etmek, ayıplamak, leke sürmek, gönül kırmak, hakaret etmek dilin işlediği kötülüklerdir. Küfür ve müstehcen sözcükleri sıkca kullanmak bir anlamda şehvetin dile yansımasıdır.

İç dünyalarını zenginleştirmiş olanlar, ağızlarının hayır kapısı olduğunu bilirler. Dillerini şerle kirletmezler. Bir başkasının yokluğunda ve onun arkasından konuşmak dinen büyük günah sayılır. Söz taşımak, gammazlamak da dilin alet olduğu büyük kötülüklerdendir. Hz.

Muhammed, gıybetin zinadan daha büyük bir günah olduğunu söylemiştir.

Karşılıklı konuşmalarda devamlı muhalefet etmek, her fikir ve düşünceye itiraz etmek ve tam tersini söylemek dilin düştüğü tuzaklardan bir diğeridir. Kimileri için de, iç dünyalarına yerleşen haset ve çekememe güdüsü nedeniyle kendilerinden zengin ya da ünlü olanlara çamur atmaktan ayrı bir zevk alırlar.

Düşünmek, düşündüğünü dile getirmek, insanları diğer canlılardan üstün kılan bir Tanrı nimetidir. Bu üstünlük, düşünmenin insanlığın gelişmesine katkıda bulunması, bilim ve teknolojiye yenilikler sunması, dünya kültürüne renk ve zenginlik katması, barış amaçlı olduğu sürece devam edecektir. Dilimizi bunların tersi amacında kullandığımızda ise üstünlükten söz etmek gerçeğinden uzaklaşırız.

Confucious'un, "Büyük insanlar az konuşur, çok çalışır," sözünü, Socrates'ın "Yerinde konuşmasını ve susmasını bilmek akıllı insanların işidir," deyişini ve sevgili Mevlana'nın "Anlayana anlatmazsan zulmedersin, anlamayana anlatırsan yine zulmedersin," anlatısını anımsatmak isterim

Dilin önünde bu denli tuzaklar oluşu, insanı dilini kullanmada son derece dikkatli ve kontrollu olmaya yöneltmeli ve herşeyden önce de ona susmayı öğretmelidir. Unutmayalım ki, gerektiğinde susmak da bir erdemdir...

Yağmursohbet.net Yağmursohbet.com Yağmurfm.net AİLESİ Saygılar Sunar.. HiKaye...!
👍 1
 
Alt 14 Kasım 2025, 09:59   #2
Standart

Emeğine sağlık

________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 14 Kasım 2025, 10:16   #3
Standart

Kesinlikle bazen konuşmaya değmiyor.. emeğine sağlık hikaye

________________

𝖎𝖘𝖙𝖊𝖉𝖎ğ𝖎𝖒 𝖖𝖎𝖇𝖎 𝖔𝖑𝖒𝖆𝖟𝖘𝖆 𝖎𝖘𝖙𝖊𝖒𝖊𝖒!
Susmak da Bir Erdemdir..!
 
Alt 14 Kasım 2025, 10:27   #4
Sen benim icimsin🤍
SonsuzLuq - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Bende sustum o yuzden.

________________

İstisna bir yara gibi kal bende..
Hayra yorulan düşlerim ol, Böl gecemi, destursuz gir mabedime,
şifa niyetine dokun yüzüme..
Gel be, Gel işte! Küfrüm tövbeme
karışsın,
Aklım fikrime..
Öyle bir gel ki bana;
Nefes nefese..

_______________
 
Alt 14 Kasım 2025, 10:53   #5
Standart

Emeğine sağlık....
Söz gümüşse sükut altındır

________________

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:56.