"Yüzüne kapanmak üzere olan hiç bir kapıya elini sokma. Bırak çarpsın."

"Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz."

"İyi değilim mesela, hemde hiç.
İçimde kelimelere sığdıramadığım vedalarin konuşması, boğazımda düğüm hâlinde vedalarin hüznü var.
Birine ve birşeylere ihtiyacım var, ama hic birine tahammülüm ve katlanacak gücüm yok.
-bu halim sizin eseriniz, beni bu hale siz getirdiniz- demek istiyorum ama sesim çıkmıyor gibi. Gücüm yok.
Soyleyemedigim, tuttuğum şeyler sanki geceleri bir el boğazımı sıkıyormuş gibi hissettiriyor.
Sadece kâbuslarimda bağırabiliyorum.
Gücüm yok artik yoruldum.
Ben anlaşılmak istiyorum.."

" Güçlü bir kadın, ağlamayan kadın değildir.
Güçlü bir kadın ağlar, olanları kabullenir, hatalarından ders çıkarır, kendini iyilestirir.
Ve yeniden, daha güçlü bir şekilde ayağa kalkar."

"Yuksek bir tepeye çıkıp bağırarak küfür etmek sonrada hanımefendi bir şekilde aşağı inmek istiyorum"

"Yaşın, kaç ki gitmiş gözlerinin feri?
Söylesene, kim bu genç yaşında küstürdü seni?"

"Herşeyden özür dileyecek olsam,
geçer aynadakinden özür dilerim"

"Vaktinde gelmeyen hiç bir şeyin önemi yok.
Ben öldükten sonra alacağınız çiçeği çöpe atın.
Mezar taşı çiçekten anlamaz."