05 Ocak 2024, 15:21 | #21 |
Her şey Zamanını Bekler..
Bazen gözünün önünde , hep yakınında yöresinde olanı görmez ya insan...Bakarsın, bilirsin ordadır ama bir şey tutar seni..Atmassın bir adın ona doğru.. Ondan da gelmez o adım..
Sonra bir gün aniden bir şey olur... Tek bir işaret yada tek bir söz ile hareket başlar zamanın geldiğini anlatmak istercesine... Bazen hayret edersin olanlara, bazen tesadüfün böylesi dersin.. Oysa zamanıdır olması gerekenin.. Doğal , beklentisiz , kendiliğinden olmuştur olması gereken.. Zamanın elinde olgunlaşmış ve vaktini beklemiştir.. Ve sağlamdır o temel artık.. Mevlana'nın dediği gibi; '' Her şey vaktini bekler , ne gül vaktinden önce açar, ne de güneş vaktinden önce doğar. Bekle, senin olan sana gelecektir.'' Gelmişse zamanında senin olan sana ,kıymetini bilme vaktidir o zaman...
________________
Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir.. |
|
|
24 Ocak 2024, 11:03 | #22 |
Neden Böyleyim Anladım..
Biri ile tanıştığımda , aynı frekansı tutturup sohbet koyulaşmaya başladığında fark ettim ki durmadan anlatıyorum.. İçimde biriktirdiğim ne var ne yoksa karşımdakine aktarmaya başlıyorum...
Eskiden modemin ilk kullanılmaya başladığı henüz internete tam olarak geçmediğimiz dönemlerde 15 gün boyunca kestiğimiz poliçeleri genel müdürlüğe aktarmak için bize bir modem vermişlerdi. O gün gelince arar bağlantıyı kurar ve bizim kestiğimiz poliçeleri o modem aracılığı ile alırlardı. Modemde yapılan poliçeler aktarılırken saniye saniye izlerdin giden bilgi akışını... İşte kendi durumumu sanırım en güzel bununla açıklayabiliyorum.. Karşımdaki insana benimle ilgili ne varsa saniye saniye aktarıyorum.. Sosyal medyada dolanırken bir yazı çıktı karşıma.. ''Kendi hakkında hemen her şeyi anlatıyorsa ve kendinden aşırı veriyorsa bir insan '' diye başlayan bir yazı.. Kendimi buldum orda bir an.. Meğer benim böyle olmamamın nedeni; Çocukluğumda ilgi görmeyişimin ve sevilmeyişimin sonucuymuş.. Görmediğim o ilgiyi ve sevgiyi konuşarak, her şeyimi anlatarak ve kendimden vererek başkalarından almaya çalışıyormuşum... Yazarken bile insan kendini garip hissediyor ama şu çocukluğumuz bitmeyen yaramız olarak her şeyde karşımıza çıkıyor...
________________
Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir.. |
|
|
25 Ocak 2024, 09:24 | #23 |
On iki on üç yaşındaydım daha.. Ortaokul 2.sınıfta..Türkçe öğretmenimiz dönem ödevi verdi.. ''Kısa bir öykü yazacaksınız , konuyu kendiniz belirleyeceksiniz''
İşte bu cümledir benim yazma serüvenimin başlangıç noktası..O öyküde o güne kadar ki hayatımı anlattım.. Kendim gibi değil de dışardan biri gibi.. Ödevleri teslim ettik.. Bir hafta sonra öğretmenim öyküyü okuyor ve o kadar etkileniyor ki..Gidip çğretmenler odasında tüm öğretmenlere okuyor.. O andan itibaren her dersimize gelen öğretmenden benzer övgüler ,şaşırdığını belli eden tavırlar vs. Ve ben bunları duydukça utanan kızaran bir kız çocuğu.. Türkçe öğretmenim o zamanlar bir söz aldı benden; asla yazmayı bırakmaycaktım..Verdiğim sözü de tuttum easında.. Lise yıllarında yine bir roman denemesi yazıyoruım, sonlarına yaklaşmışım, bitirme heyecanı yüzünden akşamı bekleyememişim, teneffüs aralarında yazma gayretindeyken bu defa edebiyat öğretmenimin dikkatini çekiyor. Müsvettelerimi alıp bir göz gezdiriyor ve ''bitince getiriyorsun okuyacağım diyor'' .Utana sıkıla teslim ediyorum yazdıklarımı ve benzer tepkiler alıyorum. Bir söz de ona veriyorum... Üniversite yıllarında bir deneme daha yazıyorum, bu defa kimselere vermiyorum bende kalıyor. Derken evlilik, çocuklar,geçim telaşı derken kalemi elime almaya zamanım olmuyor. Aradan yıllar geçiyor ve bir ev taşıması sırasında çekmeceleri kitapları kolileme esnasında üniversite yıllarında yazdığım müsvettelerim elime geçiyor. O dağınık salonun ortasında etrafımda eşyalar koliler paketler arasında yere oturup ''Neler yazmışım'' diye sayfaları karıştırırken dalıyorum okumaya ve soluksuz kendi yazdığımı bir başkası yazmışcasına elimden bırakamıyorum.. İşte o zaman verdiğim sözleri hatırlıyorum ve yapmak istediğim asıl şeyin yazmak olduğuınu idrak ediyorum...Ama hayat bazen fırsat vermiyor buna.. Her şey zamanını bekliyor.. Ve işte şimdi.. Yine çalışıyorum ama kafam rahat.. Kızlar büyüdü kendi sorumluluklarını aldılar.. Kendime ve yazmaya vaktim oldu.. Burası girdi hayatıma bir tesadüf eseri diyeceğim ama ardından da ekleyeceğim hiç bir şey tesadüf değildir.. Olması gereken buydu demek ki.. İlk kitabı bitirdim.. Ve yayınevi görüşmelerim başladı.. Kendimi uzun zamandan beri ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorum.. Mutluyum.. İçimdekileri en iyi ifad eedebilme yöntemini seçip yazmak istedim..
________________
Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir.. |
|
|
25 Ocak 2024, 09:32 | #24 |
Hayırlı olsun ablacım .Hayallerinin peşinden gitmen örnek olsun herkese.Seni seviyorum
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
|
|
|
25 Ocak 2024, 09:39 | #25 | |
Alıntı:
________________
Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir.. |
||
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|