![]() |
| Üye Günlüğü - Defteri Üye günlüğünüze bu başlık altından ulaşabilirsiniz. |
| | Seçenekler | Stil |
| | #11 |
| Kalemine Sağlık 👍 1
________________ 🐞Kimsenin Işığınızı Söndürmesine izin Vermeyin🐞 | |
| |
| | #12 |
| Bazenler çoğalıyor, bazı bazı da yürekte çalıyor, bu bir guguklu saat gibi, her saat başı her gün dönüşü, bazen diyorum ama, bazının bazısı da her ana ayna tutuyor, garip bir muamma işte, ne zaman çalar, ne zaman susar bilinmez, bazı da ters yüz ederim, zamanı, saatin kadranını, güneşi, akşamı, vaktin vaktini, bilinmezlikler içinde kayboluyorum, bir ses, bir görüntü, bir eser, hepsi bir hayalin hayali, bazen bir ses kalır içinizde, ondan sonrası, bütün sesler onundur, yaşı, üstü başı çekmece dolap saklısıdır… Sibel Karagöz
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için… Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli. ∞ ![]() | |
| |
| | #13 |
| Gideceğim yol mu uzadı?... Yoksa ben mi yoruldum. Varamadım bir türlü istediğim yere, Kararsız kaldım her defasında.. Ne ileri gidebildim... Nede geri dönebildim. Ne eskisi gibi kararlı olabilldim.. Ne kendimi toparlayabildim... Nede sevdiğimin düşüncesini anlıyabildim.. Bana: "bak dedi" "Gözünle bakarsan beni... Gönülden bakarsan sen kendini görürsün" dedi. Ben de: "her zaman, gözümden sakınıp sevgiyle, gönülden bakıyorum." "Her zaman, öyle yapıyorum.." Her zaman, öyle görüyorum" dedim. Sonra sitem ettim. "Ah, birde sen benim gözümle bakabilsen bana" dedim... Dedi ki, "bak saçlarında ak çoğalmış." Dedım ki, "Sayen de"... Bana: "herşeyin bir bedeli vardır" dedi. Çıkıştım: "Bedeli ödenmemiş hiç bir saç teli kalmadı başımda." "Normaldir" dedi. İsyan edip haykırdım... "Bak boşa geçiyor ömür"... Sığamadım! "Ne hayatıma..." "Ne de, hayatımdaki senin hayatına." "Ya fazla geldim." "Ya da eksik kaldım." Ne yapacağımı bilemedim. Olduğum yerde kala kaldım. Dinçer Dayı 👍 1
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için… Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli. ∞ ![]() | |
| |
| | #14 |
| Bazı dersler okullarda verilmez. O bazı dersleri satın da alamazsınız... Benim de aldığım dersler oldu. Ömrümün en güzel zamanlarından verdiğim, aylarımı, yıllarımı harcadığım zamanlar... Bu derslerde emeği geçen hiçkimseyi affetmiyorum, Ama hepsine gönülden teşekkürler.. . Öğrendim ki; her gülümseyen insan sevgi beslemiyormuş. En çok kime güvenirsen en derin yarayı o açıyormuş ve güvenden açılan yaralar bir daha asla kapanmıyormuş.. . Öğrendim ki; Kimseye ama hiçkimseye bütün zayıf yanlarını anlatmayacakmışsın. Çünkü daha ilk tartışmada oraya çalışırlar hep. Ve edilen bazı sözler karın boşluğuna gelen bir yumruktan daha çabuk kesebiliyormuş insanın nefesini.. . Öğrendim ki; Kimse sandığımız kadar mükemmel değilmiş aslında. Onları kusursuz yapan bizim onlara duyduğumuz sevgiymiş. Yani biz olmasak onlar kocaman bir hiçmiş! O zaman ne diye gözümüzde büyütüyoruz hak etmeyenleri, ne diye kendi içimizde boğulup duruyoruz? İnsana en çok zararı sadece kendisi verebilirmiş meğer.. . Öğrendim ki; Herkes bir gün gidebilirmiş. Ve gitmek isteyene vaktinde yol vermek gerekirmiş hep. Çünkü ertelemek daha çok acı, daha çok uykusuz gece, daha çok üzülmekmiş aslında.. . Bunları isteyerek değil, öğrenmeye mecbur bırakan herkese teşekkürler. Bir daha görüşmemek ümidiyle.. . 👍 1
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için… Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli. ∞ ![]() | |
| |
| | #15 |
| Her gece ruhumu yıkıyorum ben. Acılarla çitiliyorum, İhanetlerle ovalıyorum uzun uzun... Mutluluk denen yumuşatıcıyı almaya yetmiyor param, Yalan sevdalar katıp deterjan gözüne, Hasret makinasına atıyorum. Saatlerce dönüp duruyor. Dönüp duruyor durmasına lakin, Çıkmıyor bazı lekeler. Ne vakit kurutmaya geçse makina, Yetmiyor gücü... Gözyaşları damlarken uçlarından, Alıp koyuyorum tebessüm sepetine. Sonra insanlara uzatıp, "Canımı sıktığınız gibi bunu da sıkın" diyorum. Çünkü keyif aldıklarını adım gibi biliyorum. Arınınca gözyaşlarından, Alıp koyuyorum umut denen ütünün altına, Ütülüyorum, Ütülüyorum... Sonra asıp kendisini yalan askısına, Giymeyeceğim sabahları umut ederek, Uykuya dalıyorum... Gökhan Çandır.
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için… Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli. ∞ ![]() | |
| |
| | #16 |
| Anlaşıldı.. Senin bana geleceğin yok.. Ben yine, sana gidiyorum bu gece... Kaç gece ötemde sin ki, Yürüdüğüm bu ıslak kaldırımlar bitmek bilmiyor.. Sokağının sıcaklığında unutuyorum üşümeleri mi, Sana yürüdüğüm şehirler bitmek bilmiyor.. Yüreğim yoruluyor, umudum yoruluyor, Ama bu yürek, senden vazgeçmiyor...Biliyor musun.. Kimi zaman, üşümüş penceremden geliyorum sana.. Bütün sahipsiz yıldızları, sahipleniyorum ikimizin adına.. Masamda sensiz demlenen çay, sönmek bilmeyen sigaram.. Seni yudumluyor, seni içiyorum, uzaklarda olsan da.. Geceme yıldız sen, çayıma şeker sen, dudağıma tütün sen...Bazen... Üşüyen nefesimi ısıtıyorum, ruhumun sana soyunmasıyla. Teninden usulca akıyor, nefesim, ellerim, yüreğim... Titreyen ellerimle yazıp, üşüyen nefesimle okuyorum bedenini... Mum misali, sende yanıp, sende sönüyorum gecenin koyunda... Mahşerime günah sen, yüreğime cennet sen... Adını sahipsiz yıldızlarla yazdım, karanlık gecelerime... Ömrümün de, gecelerimin de adı sen... Bedirhan Almas..
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için… Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli. ∞ ![]() | |
| |
| | #17 |
| "Burası dışarının unuttuğu yüreklerin meskeni." Bugün penceremin demirine konan serçeye bile içim titredi, çünkü hâlâ içimde bir şeyler kırılıyor... Ve her kırıldığında biraz daha insan oluyorum. Oysa dışarısı kırmamayı erdem sanıyor, bizse burada kırıldıkça çoğalıyoruz. Akıl hastanesi... Adına herkes korkuyla bakıyor ama aslında burası kalbiyle düşünenlerin sürgün yeri. Yani kalbiyle yaşayanların... İyi insanlar burada toplanmış doktor, sessizce birbirine bakan, göz göze gelince ağlamamak için dudağını ısıran insanlar. Birbirine "iyiyim" yalanını bile nazikçe söyleyenler. Çünkü biz dışarının bağırışlarından kaçtık, kavgasından, hırsından, vefasızlığından... Buraya sığındık, bir parça huzura. Zannettiler ki delirdik. Oysa biz sadece fazla hissettik. Bazılarımız bir kadının gözünde kayboldu, bazılarımız bir annenin sessizliğinde, bazılarımız ise "ben buradayım" demesine rağmen hiç görülmeyen çocuklar gibi içine kapandı. Biliyor musun doktor, burası güvenli çünkü kimse kimseyi incitmek istemiyor. Ne çıkar peşindeyiz, ne alkış, ne alkole sığınıyoruz... Sadece biraz anlaşılmak istedik, biraz dinlenmek. Ve şimdi bu gri duvarlar arasında öğrendim: En büyük akıl, bazen suskun bir yürektedir. Ve en güzel insanlık, bazen bir teşhisin satır aralarına gizlenir. Eğer biri sorarsa beni dışarda neden kaybettiniz diye... De ki: "Çünkü o, dünyaya fazla iyi geldi."
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için… Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli. ∞ ![]() | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |