Üye Günlüğü - Defteri Üye günlüğünüze bu başlık altından ulaşabilirsiniz. |
|
|
Seçenekler | Stil |
14 Nisan 2020, 17:02 | #101 |
Biz küçükken çok büyüktük. Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık. Güzeldik biz küçükken. «Nazım Hikmet»
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
14 Nisan 2020, 17:08 | #102 |
Şu anki renklerinden hiç pişmanlık duymayan,
siyah beyaz bir kızım ben... Eski şarkıları, masalları, atları, kelebekleri ve yağmuru çok ama çok seven..
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
14 Nisan 2020, 17:08 | #103 |
Sus Olric! Düşünüyorum.
- Düşünmek ne haddinize efendimiz? – Descartes düşündükçe var oluyordu Olric. - Descartes düşündükçe var olur, siz düşündükçe yok olursunuz efendimiz.
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
14 Nisan 2020, 17:10 | #104 |
Aptal değiliz, şevkate açız... Bir yudum sevgiye kanacak kadar susuz... Çünkü dünya üzerinde hala iyi insanlar olduğuna inanacak kadar çocuk kalbimiz... Belki de bu yüzden her seferinde dizlerimiz kanayarak kendimize dönüşümüz.
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
14 Nisan 2020, 17:11 | #105 |
Eylül yeniden başlamaktır
yeniden şiire ve aşka. anlamaktır bülbülün sözünü, silkinip sarı hüzünden Yeniden sarmak hayatı ve hissetmek yeniden doğanın ne büyük bir armağan olduğunu, usuldan fısıldayan nefesiyle. Vakit çalmadan kasımın aralığın kapısını. Beyazın, ayazın hüznüyle esmeden rüzgar sarmak yarin yanık tenini son defa. Eylül bir kuru hazan, bir sarı hüzün, bir zarafet ki kırılgan. Karşında durur gecikmişlik duygusuyla, Acele ediş, yaşanmamış aşklara ve İnce bir kederdi vedaya gelen son göçmen kuşlara....
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
14 Nisan 2020, 17:14 | #106 |
başkaları gibi değildim çocukluktan beri,
görmedim başkalarının gördüğü gibi, ortak bir pınardan almadım tutkularımı, aynı kaynaktan almadım kederimi. uyandıramadım yüreğimi sevince aynı seste "ve sevdiğim her şeyi yalnız sevdim.. "
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
14 Nisan 2020, 17:15 | #107 |
Yıldızlar için ne derler biliyor musun?"
+"Ne derler?" -"Bazıları şiddetli yanarmış ama hemen söner miş, bunlar kısa ömürlüymüş." "Diğerleri az ağır ağır yanarmış. Bunlar daha az parlakmış ama ışıkları binlerce yıl sürermiş." Biz her ikisininde birleşimiyiz.
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
17 Nisan 2020, 12:59 | #108 |
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerinde vücudumun ağır yanık sızıları bir yerlere yıldırım düşüyorum ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık hava ağır toprak ağır yaprak ağır su tozları yağıyor üstümüze özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı karanlık çöktü denize yalnızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız Attila İlhan
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
17 Nisan 2020, 13:04 | #109 |
“Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.”
| Dostoyevski
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
17 Nisan 2020, 13:05 | #110 |
Benden sevgili olmuyo, ben kanka olmak için yaratılmışım🤣
________________
“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
|
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|