IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi (https://www.ircrehberi.net/)
-   Üye Günlüğü - Defteri (https://www.ircrehberi.net/uye-gunlugu-defteri/)
-   -   Hasbihâl (https://www.ircrehberi.net/uye-gunlugu-defteri/11427-hasbihal.html)

KahKaha 14 Mart 2020 08:14

Hasbihâl
 
“Söyle evladım, söyle diye teselli ederdi annem beni. Söyle de içine hicran olmasın. Hicran oldu anne!”
~ Oğuz Atay (Tehlikeli Oyunlar)


Benim annem de böyle teselli eder beni. “Söyle kuzum” der. Üzüntüyü söylemekten kaçınırım ben çünkü. Üzüntüyü, kötüyü, özlemi, acıyı söylemek zordur çünkü. Evvela güçsüz gösterir insanı, sonra bulabileceğim çözümlere kapatır zihnimi. Bir kısmı da inkardan gelir, yok sayarsam yoktur mantığından. Deve kuşundan belki biraz hallice, belki farksız.

Söylememenin gönüle, zihine yüklediklerinin tamamına bakılınca hicran ne ki diyor insan...
Gerçekten, yaşanılan onca şeyin yanında ayrılık acısı da ne ki? Bir gün özlediğim herkesle yeniden buluşacağımı biliyorken, şimdi çekilen hicran... Dişimin kovuğuna bile gitmez.

KahKaha 14 Mart 2020 20:55

“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
~ Şems-i Tebrizi


Hakikaten, nereden biliyorsun? Hayatın standartları ve ondan beklenenler ne zaman bu kadar yerleşti?

KahKaha 15 Mart 2020 22:04

Aşk ve Kadına Dair

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!
İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.

Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.
İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.
Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı…
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!
Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!

~ Aziz Nesin


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

KahKaha 16 Mart 2020 07:47


Özlemek

Geceye ay düşer, aklıma gözlerin..
Bu nasıl özlemek, özlemek ne demek..
Ucu bucağı yok, dibi sonu yok,
Koyusundan özledim..
Fırtınalar koparıyor gözlerim,
Ve gözlerin aklıma mühür..
Özlemek ne demek, en delisinden,
Sonsuzundan, akla zarar, deliye kar özledim…!

~ Nazım Hikmet



Bir de kokusunu özlemek, başını okşamasını özlemek var.
Nice özlemek işte...

KahKaha 19 Mart 2020 19:27

Kibir

Eğer bir insanda kibir var ise,
Kendini beğenir seni beğenmez.
Bir sorsan mazisin, bin yalan söyler,
İçinde olduğu günü beğenmez.

İyilikten anlamaz kibirli kişi,
Hep yalan dolandır sahtedir işi.
Arasan bulunmaz yiyecek aşı,
Altın tas içinde balı beğenmez.

Elde görür hep hatayı kusuru,
Çünkü olmuş kibirinin esiri,
Yoktur odasında çulu hasırı,
Saraydan getirsen halı beğenmez.

Mehmet der ki sözüm burda bitiyor,
Anlayana iki cümle yetiyor.
Hayvan gelmiş yine hayvan gidiyor,
Kibirinin esiri iyi yolu beğenmez.

~ Mehmet Büyüksarı


İnsanın diğer hayvanlardan farkı keşke sadece fizyoloji ile kısıtlı olmasa.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Malkoçoğlu 19 Mart 2020 21:24

Söyle

Köpek gibi kanlar içinde
Dönüp susabilir misin
Kavgadan, aşktan, umuttan

Hayvanların en güçlüsü insan
Çünkü korkmasını da bilir
Kavgadan,aşktan,umuttan

Sen bilir misin,bilir misin sen
Korkmasını,korkuyu,korktuğunu
Söyleyebilir misin korkmadan

Kavgadan,aşktan,umuttan
Dönüp susabilir misin sen...
Sen,hayvanların en güçlüsü insan !

Özdemir Asaf

Bazende insanlar özellikle susarlar ,söyleyemezler dertlerini tasalarını,kederlerini.Karşısındaki insanı da üzmek istemezler , içlerine atarlar ve büyük bir yükün altına girerler.

KahKaha 19 Mart 2020 21:43

Yerinde susup, yerinde konuşabilmek erdemdir esasen. Hepimizde olmayan bir erdem.
Ne de güzel yakışır insana erdem. Teşekkür ederim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] .

KahKaha 21 Mart 2020 19:00

Gezdim Halep ile Şam’ı
Eyledim ilim talep
Meğer ilim bir hiçmiş
İllâ edep, illâ edep

Girdim ilim meclisine
Eyledim kıldım talep
Dediler ilim geride
İllâ edep illâ edep

~ Yunus Emre


Bazen sinirlerime hakim olmak çok zor oluyor. Çok zor. Öfke kontrol sorunu sayılabilecek kadar değil ama o sinirin içimde bıraktığı karanlık his bir süre geçmiyor. Geçmeyince, zihnimi ve gönlümü güzel bir kişinin avuçlarına bırakıyorum. Alıyorlar, eviriyorlar çeviriyorlar, apak bırakıyorlar yerine.
İyi ki...

Malkoçoğlu 21 Mart 2020 21:58

O Mavi Gözlü Bir Devdi

Şair: Nazım Hikmet

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli

Bazen bahçesinde Ebruli açan bir ev bile değiştirebiliyor insanların hayatını.Bazıları bu şiiri Piraye hanıma yazdığını bazıları da Nüzhet hanıma yazdığını söylerler.Acaba bizlerinde hayatını anlatıyormu bu şiir.

KahKaha 21 Mart 2020 22:22

Bir insanı doğru sevebilmek ne kadar önemli değil mi?
Sevginin doğrusu olur mu dememek lazım. Olur tabi.

Nasıl sevmek gerektiğini anlayıp öğrenmek çok büyük emek istediğinden olsa gerek, işimize geldiğince, gönlümüzce seviyoruz.
Ebruliyi sevgiyle özleştirmiş bir insana siyah beyaz bir fotoğraf sunup, dev gibi sevgimize karşılık beklemek hayal kırıklığına davetiye oluyor.
Sevgiye en doğru mezar ise sanırım yine gönlümüz.

Teşekkür ederim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] .

KahKaha 23 Mart 2020 19:46

YÜRÜMEK
Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..

Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..

Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek...

Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...

~ Nazım Hikmet



Yürekten, gülerekten... Her şeyi böyle yapmalı.

velevki 23 Mart 2020 21:00

Alıntı:

KahKaha Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 47315)
YÜRÜMEK
Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..

Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..

Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek...

Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...

~ Nazım Hikmet



Yürekten, gülerekten... Her şeyi böyle yapmalı.



Yürümek
Yürümek

Gecenin zifirisi hayınca bekler sabahı gülerek.

Oysa yürümek,
Baharı yeşertmektir,gökyüzü maviliğinde.

Oysa yürümek,
Korkuyu silmektir,karanlığın sokaklarında.

Oysa yürümek,
Umudun direnişidir,gri yağmurların altında.

Oysa yürümek,
Yürekten gülmektir,gamzeli yüzün sevdasında.

Bizim direnişimiz şiirler,
Bizim direnişimiz türküler,
Bizim direnişimiz kadınlar,
Bizim direnişimiz analar,
Bizim direnişimiz çocuklar,
Bizim direnişimiz yürüyenler.

Yürümek ve direnmek,
Baharı yeşertmektir,gökyüzü maviliğinde.

12.01.2018 / Bayram Köse

KahKaha 24 Mart 2020 10:13

Güzel şeyler oluyor.
Çocuklar doğuyor, kadınlar anne oluyor, erkekler aileleri ile zaman geçiriyor.
Yakında tanışmam gerekecek iki genç insan olacak. Güzel insanlar olduklarını düşündüğüm kişilerin yetiştireceği güzel insanlar olacaklar. Çocuklar Allah’ın bizden henüz umudunu kesmediğinin göstergesidir derler ya, tam olarak öyle işte...


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Siyah 24 Mart 2020 10:37

Yaşamaya Dair 1-2-3



Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.


2

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

3

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.

Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
'Yaşadım' diyebilmen için...

1947-1948 Nazım Hikmet RAN

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

KahKaha 24 Mart 2020 15:03

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] , çok teşekkür ederim. Şiir gibi şiire, harika bir yorum olmuş :)
Bir gün Fazıl Say ve Karsu Dönmez’i canlı dinlemek istiyordum, şimdi daha çok istiyorum :cici: Genco Erkal’ın bir performansına denk gelmem sanırım zor ama diğer ikisinden umutluyum :)
Bir de, ben kendime hiç şiir kitabı almadım biliyor musun? Sanırım Nazım’ın eserlerinden oluşan bir tane ile başlamak lazım. Hem.. bir tane bile şiir kitabım olmadan yaşamak, ciddiyetle yaşamak fikrine oldukça ters...

Siyah 24 Mart 2020 18:14

Alıntı:

KahKaha Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 48041)
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] , çok teşekkür ederim. Şiir gibi şiire, harika bir yorum olmuş :)
Bir gün Fazıl Say ve Karsu Dönmez’i canlı dinlemek istiyordum, şimdi daha çok istiyorum :cici: Genco Erkal’ın bir performansına denk gelmem sanırım zor ama diğer ikisinden umutluyum :)
Bir de, ben kendime hiç şiir kitabı almadım biliyor musun? Sanırım Nazım’ın eserlerinden oluşan bir tane ile başlamak lazım. Hem.. bir tane bile şiir kitabım olmadan yaşamak, ciddiyetle yaşamak fikrine oldukça ters...

Hep karnımızı doyuruyoruz. Arada bir ruhumuzuda doyurmak şart. :) Paylaşımlarla biraz beslemiş olduk. Teşekkürler.

KahKaha 25 Mart 2020 16:05

Eğer halâ kızıyorsan,
kendin ile olan kavgan bitmemiş demektir.

Eğer halâ kırılıyorsan,
gönül evinin tuğlaları pekişmemiş demektir.

Eğer halâ kınıyorsan,
düşüncelerin yeterince berraklaşmamış demektir.

Eğer halâ karşılıksız sevmiyor
ve sevginde ayrım yapıyorsan,
halâ akıl ve mantığını kullanıyor,
içindeki sevginin yoğunlaşmasına engel oluyorsun demektir.

Eğer halâ ‘ben’ demekten vazgeçmiyorsan,
dizginlerin halâ nefsinin elinde
ve sen bu esarete boyun eğiyorsun demektir.

Eğer halâ mûsibetlere yana yana üzülüyorsan,
gerçeği bilmiyorsun demektir.

Ve eğer halâ ‘şikayet’ ediyorsan,
hakikati göremiyorsun demektir!

~ Şems-i Tebrizi


Bu yazıyı o kadar çok seviyor, onunla o kadar çok huzur buluyorum ki...
Bunca zaman sonra halâ bir sürü eğer halâm var. Bitmeyecek bir yolculuk olduğunu farkedip kabullendikten sonra daha az öfkeleniyor insan. Daha az öfkeleniyor da bir yol göstericiye olan özlem asla bitmiyor.
Günbegün gerçeği öğrenmeye ve hakikati görmeye yaklaşmak dileğiyle...

KahKaha 26 Mart 2020 21:35

Bu tanım burda dursun:

direnç, -ci
1. isim Dayanma, karşı koyma gücü, mukavemet:
"Başarısızlık benim bilmediğim bir virüs, buna karşı direncim yok." - Elif Şafak

2. isim, fizik Bir nesnenin elektrik akımına karşı dayanma özelliği, mukavemet, rezistans.

3. isim, fizik Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen, mukavemet, rezistans.


TDK sağolsun. Arada hatırlamak lazım geliyor.

KahKaha 27 Mart 2020 18:41

Sanmayasın ki; aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder.

~ Şems-i Tebrizi

KahKaha 01 Nisan 2020 06:05

Otobiyografi

1902'de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem
üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
ve on dördümden beri şairlik ederim

kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
ben ayrılıkların
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
ben hasretlerin

hapislerde de yattım büyük otellerde de
açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

otuzumda asılmamı istediler
kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
verdiler de
otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum Pırağ'dan Havana'ya

Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

partimden koparmağa yeltendiler beni
sökmedi
yıkılan putların altında da ezilmedim

951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
aldattım kadınlarımı
konuşmadım arkasından dostlarımın

içtim ama akşamcı olmadım
hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

başkasının hesabına utandım yalan söyledim
yalan söyledim başkasını üzmemek için
ama durup dururken de yalan söyledim

bindim tirene uçağa otomobile
çoğunluk binemiyor
operaya gittim
çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
ama kahve falıma baktırdığım oldu

yazılarım otuz kırk dilde basılır
Türkiye'mde Türkçemle yasak

kansere yakalanmadım daha
yakalanmam da şart değil
başbakan filân olacağım yok
meraklısı da değilim bu işin
bir de harbe girmedim
sığınaklara da inmedim gece yarıları
yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
ama sevdalandım altmışıma yakın
sözün kısası yoldaşlar
bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
insanca yaşadım diyebilirim
ve daha ne kadar yaşarım
başımdan neler geçer daha
kim bilir.

~ Nazım Hikmet


Bilinmiyor gerçekten. Ne olur, ne yaşanır, neye kafa tutulur, nelerin altından kalkılır bilinmiyor.

KahKaha 02 Nisan 2020 22:16


Ağlama,
Ağlamak
Biraz öteye kaçmaktır
Ağlamak,
Hüzünle anlaşmak,
Ve kucaklaşmaktır.
Ağlamak
Sığınmaktır ne olsa,
Avuç açmaktır
Uzak da olsa, yakın da olsa
Biraz onu öteye itmektir
Kişinin en kolay mutsuzluğu
Ağlamaktir, geçistirir umutsuzluğu.
Daha zoru var, susmak zor
Susmak bir Ağaç, dallarında,
Susmak, ağlamaları da tutuyor

~ Özdemir Asaf


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Umutsuzluğu geçiştirecek ise hıçkıra hıçkıra ağlamalı insan.

velevki 02 Nisan 2020 22:27

Ağlamak iyidir. Terapi gibidir bazen.
Mendil? :)

Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
Farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
Ayıpsız,
Aşikâre,
Yağmur misali?
(Alıntı)

KahKaha 02 Nisan 2020 23:59

Yalnızken ağlayabilmeli
Ruhunu temizler gibi.
Bir sonraki yaşa
Bugününü borçluymuş gibi.
Göz yaşına borçlanabilir mi insan?
Vefalı bir yaş ise,
Mevcudiyetinin sebebiymiş gibi.

D.T.

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] :cici:

KahKaha 03 Nisan 2020 15:57


Ben Üzre...

1. içimde kaybolmuş bir çocuk korkusu,
bakıyorum pencereden dışarı;
uzakta kuru dağlar ve meşe korusu.

2. baktım bavulumda filizlenmiş bir soğan;
nasıl girmişse girmiş,
boy vermiş çamaşırlarımın arasından.

3. acıyı oralarda çok eskiden tanıdım,
varıp da neyleyim sılayı gayrı;
hem çoktan unutulmuştur adım.

4. gördüm yaşarken vadesiz ölümümü,
ördüm de ilmek ilmek,
sırtıma giyemedim ömrümü.

5. kimi zaman büründüm derisine yılanın,
tüylendim kimi zaman üveyiklerle;
yine de kimseye yaranamadım.

6. baktım annem yoktu yanımda;
sırtımda bahriyeli giysimle,
ben bir kez kayboldum çocukluğumda.

7. şu benim kervan geçer,
kuş uçmaz yalnızlığımdan
söyleyin kendine kim esvap biçer.

8. ben bugünü kırdım iki taş arasında.
istedim ki kalmasın
acının çekirdeği yarına.

9. gün olur bütün sözcükler pörsür;
gölgem ayaklanıp serer gövdemi,
yüreğim ufalanıp dökülür.

10. köpekler döneniyor çevremde
ve sığınağım benim
dört yanı açık kameriye.

11. nereye baksam gördüğüm sığlık.
bungunum ve suskun,
boğazımda yıllanmış bir çığlık.

12. bir ağaç kovuğudur yüreğim benim;
ekmek parçaları koydukları
önümden gelip geçenlerin.

13. ben artık mümkünü yok ölürüm;
tabutum bile olmaz taşınacak,
bir çil horozun sesine gömülürüm.

14. sağır kulağa sözüm yok, köre ne göstereyim
duymazlıktan, görmezlikten gelenler;
bir de size sormalı, ya ben nereye gideyim?

15. kendimi bildiğim günden beri
bir gizli canavarım var benim,
kimsenin bilmediği.

16. yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri,
bir gün benimle birlikte
yok olup gidecekler öyle mi?

17. ben ki zamanın akışında
bahar oldum, güz oldum.
gittim geldim kışla yaz arasında

18. buğusu tüten şu park kanepesi;
sanki babamın yıkanmış,
upuzun yatan ıslak ölü gövdesi.

19. yarasalar ayaklarımın altına serildi,
omuzuna tünedi baykuşlar;
bana yalnızlığın müthiş saltanatı verildi.

20. biliyorum bu iğdiş edilmiş zamandan
bir buruk gülümseme kalacak;
uykuda bile dudağımı çarpıtan.

21. siz beni hep umursamaz yüzümle gördünüz;
ama benim geldiğimi gelseniz,
şuracıkta düşüp ölürdünüz.

22. ay dokundu omzuma irkildim.
göğün puslu balkonunda
birdenbire insanları özledim.

23. bağırsam neye yarar, nasılsa duymazlar.
ben bir kömür ocağının onulmaz göçüğüyüm;
içimde cesetler ve daha ölmemişler var.

24. peki soruyorum, şimdi ne olacak?
benim bu elim eninde sonunda
bir ölümü imzalayacak.

25. kullanılmış eski bir ölüm için,
dolaştım mezat salonlarını;
mutlulukla doldu içim.
26. akarsulara özenen bir adamım ben,
taştan taşa vuran kendini;
durmayı bir türlü beceremeyen.

27. benim adım yıllardır çok talazlanmıştır.
incelik ve güzellik adına,
ben kendime hep haksızlık yapmışımdır.

28. susuyorum, sustukça yüreğim küfleniyor.
konuşsam faydası yok;
sözlerim dağılıp harfleniyor.

29. ben hep sözcüklerle baktım dünyaya,
yaralandım sözcüklerle.
alıştım sözcüklerin devriyesi olmaya.

~ Metin Altıok

KahKaha 04 Nisan 2020 02:53


Çocuklarıma

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalmamalı senin gibi güzel

Örnegin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Diyelim zindana düştün bir ip al
Görmediğin yıldızları diz ipe bir bir
Sonra yıldızlardan kolyeyi
Düşlerindeki sevgilinin boynuna geçir

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyor düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar

~ Aziz Nesin


Şaşsınlar çocuğum, sen büyüdükçe neler neler yaptığına şaşsınlar.

KahKaha 04 Nisan 2020 22:53


KIYIDAKİ ELMAYA BİR SES

Ey canımın güftesi,
eylülün ikinci haftasıydı o sıra,
Bana gülümseyerek getirdiğin
bir bardak suydu o sıra.

Hatırla, denize hiç bakmadık
çünkü kıyısındaydık,
Bir elma kendi kendine
büyür dururdu o sıra.

Bir kıyı ikindisiyle,
bir elma öyle kendiliğinden,
Büyürler bir öfkenin
ya da bir dağın yanısıra.

Bir kıyının beslerliği
bir elmadan ayrılmaz gibi ama
Elma soğuk bir kış akşamında bile
yenir ısıra ısıra.

Bir öfkeyi diriler durmadan elma,
ovadan gelir,
Elbet küfelerle, sandıklarla,
hüzünlerle ardı sıra.

Ey geçmişten gelen konuk,
sonsuz düğmelerimi tut,
Yerlerini yadırgayan
sonsuz iliklerin adına.

Ey canımın güftesi,
denize hiç bakmadık, hatırla,
Tek pencereli bir odada
elma yedik ısıra ısıra.

Elmanın topraktan süzdüğü,
gemilerin denizlerde gezdiği
Bir tatildi, bir geçiştirmeydi,
yalnızlıktı bir kusura.

Neydi, ne doğruydu, nerden vardık,
yakışmıyor konuşmak bize,
Öyle barışlar okuyup
yalnızlığı yaşamak kara kara.

Ey canımın güftesi,
ey penceresi bütün sıkıntılarımızın,
Bizim babalarımız neden ölürlerdi,
hatırla sıra sıra.

Bu söylediğim iyi bir şarkıdır,
elle bile hatırlanır,
Yani su, ateş ve deniz
buluşurlar bir limanda arasıra.

Yani şu, elma yenir
ve balık durmaz kaçar
Ama yenilmezler artık
buluştukları sıra.

~ Turgut Uyar



Şiir ne hissettirdi çok anlayamasamda “canımın güftesi”nde takıldım kaldım...

KahKaha 05 Nisan 2020 07:54


Düşünüyorum: O'ndan evvel zaman var mıydı?
Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı?

~ Necip Fazıl Kısakürek


Bazen öyle bir “hiç” olma isteği sarıyor ki içimi, hüznümden korkuyorum. Her şey önemini yitirsin, geriye bir tek huzur kalsın istiyorum.
Hakikat hiç olmaksa eğer, neden hüzün kaplıyor içimi?
Peki hakikatin hüzünlü olmaması gerektiği fikrine kim inandırdı beni?
Olmalı, hüzünlü de olmalı, huzurlu da olmalı, çılgın da olmalı, aşık da olmalı... Hiçlikte her duygudan azar azar mutlaka olmalı.

KahKaha 06 Nisan 2020 08:13


Geri Gelen Mektup

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

Gözler ki birer parçasıdır sende ilahın
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
Sen vururken de öldürürken de güzelsin...

~ Hüseyin Nihal Atsız

KahKaha 07 Nisan 2020 06:41


Özlediğin Gidip Göremediğindir

Özlediğin, gidip göremediğindir;
ama, gidip görmek istediğin

Özlem, gidip görememendir; ama
gidip görmek istemen

Özlediğin, gidip görmek istediğin-
ama gidip göremediğin

Özlem, gidip görmek istemen-
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen

~ Oruç Aruoba



Hep, hep istemen ve sabırla beklemen...

KahKaha 10 Nisan 2020 18:17


Herkesin Bir Gideni Vardır

Herkesin
Bir umudu vardır,
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,
Bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır…
İçinden bir türlü uğurlayamadığı…

~ Turgut Uyar

KahKaha 11 Nisan 2020 07:39


Açların Gözbebekleri

Değil birkaç
değil beş on
otuz milyon

bizim!

Onlar
bizim!
Biz
onların!
Dalgalar
denizin!
Deniz
dalgaların!

Değil birkaç
değil beş on
30.000.000
30.000.000!
Açlar dizilmiş açlar!
Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız
sıska cılız
eğri büğrü dallarıyla
eğri büğrü ağaçlar!
Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız
açlar dizilmiş açlar!

Bunlar!
Yürüyen parçaları
o kurak
toprakların!

Kimi
kemik
dizlerine vurarak
yuvarlak
bir karın
taşıyor!

Kimi
deri... deri!
Yalnız
yaşıyor
gözleri!
Uzaktan
simsiyah sivriliği
nokta nokta uzayıp damara batan
kocaman balı bir nalın çivisi gibi
deli gözbebekleri,
gözbebekleri!
Hele bunlar
hele bunlarda öyle bir ağrı var ki,
bunlar
öyle bakarlar ki!...
Ağrımız büyük!
büyük!
büyük!
Fakat
artık imanımıza inemez tokat!
Demirleşti bağrımız,
çünkü ağrımız
30.000.000
deli gözbebekleri!
Gözbebekleri!
Ey
beni
ağzı açık
dinleyen adam!
Belki arkamdan bana
bu kalbini
haykırana
"kaçık"
diyen adam!
Sen de eğer
ötekiler
gibi kazsan,
bir mana
koyamazsan
sözlerime
bak bari gözlerime;
bunlar:
Deli gözbebekleri!
Gözbebekleri!

~ Nazım Hikmet


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

velevki 11 Nisan 2020 12:29

Gözlerine bakarken
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
kayboluyorum...
Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:

sırrını her gün bir parça veren
fakat hiç bir zaman
büsbütün teslim olmayacak olan...
Nazım Hikmet

KahKaha 13 Nisan 2020 08:18


Kanadı Kırık Bir Akşam

Gün bitti lambayı hazırla;
Işık kalmadı girecek odamıza
Çek perdeleri sevdiceğim;
Kanadı kırık bir akşam
Zonkluyor durmadan dışarda.

Sen bugünden yarına
Birazcık umut sakla

Yarın farklıdır bugünden,
Adı değişir hiç olmazsa,
Kara bir suyu
Geçiyoruz şimdilerde
Basarak yosunlu taşlara.

Sen bugünden yarına
Birazcık umut sakla

Gün bitti sevdiceğim;
Geriye kalan posa.
Bu serin güz akşamında
Geç otur karşıma sessizce,
Devam et ördüğün hırkaya.

~ Metin Altıok



Geçen gece Piil ile sohbet ederken, “Bence insan güvenini kaybedince, geriye posası kalıyor” dedi. Sadece güven değil, umudunu, inancını, merhametini kaybedince de insanın posası kalıyor. Umutlarımıza sımsıkı sarılmamız, tekrar tekrar güvenip inanmamız hep bu yüzden. Günün posası kalsın ama sen gönlünde bir hardal tohumu kadar umut hep sakla.

KahKaha 13 Nisan 2020 23:50


Kuş Koysunlar Yoluna

Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.'.. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış
hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.

~ Nilgün Marmara


Panikle yalnızlığın örtüştüğünü biliyordum da yalnızlığın oyuncağının panik olduğunu akıl edememiştim. Oyun arkadaşı olarak zaman zaman beni seçmiş olmasına şaşırmamak gerek.

velevki 13 Nisan 2020 23:54

Alıntı:

KahKaha Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 66622)

Kanadı Kırık Bir Akşam

Gün bitti lambayı hazırla;
Işık kalmadı girecek odamıza
Çek perdeleri sevdiceğim;
Kanadı kırık bir akşam
Zonkluyor durmadan dışarda.

Sen bugünden yarına
Birazcık umut sakla

Yarın farklıdır bugünden,
Adı değişir hiç olmazsa,
Kara bir suyu
Geçiyoruz şimdilerde
Basarak yosunlu taşlara.

Sen bugünden yarına
Birazcık umut sakla

Gün bitti sevdiceğim;
Geriye kalan posa.
Bu serin güz akşamında
Geç otur karşıma sessizce,
Devam et ördüğün hırkaya.

~ Metin Altıok



Geçen gece Piil ile sohbet ederken, “Bence insan güvenini kaybedince, geriye posası kalıyor” dedi. Sadece güven değil, umudunu, inancını, merhametini kaybedince de insanın posası kalıyor. Umutlarımıza sımsıkı sarılmamız, tekrar tekrar güvenip inanmamız hep bu yüzden. Günün posası kalsın ama sen gönlünde bir hardal tohumu kadar umut hep sakla.

Piilden hayat dersleri .) Foruma gelse çok güzel şeyler çıkar onunda kaleminden değil mi...

KahKaha 14 Nisan 2020 00:02

Alıntı:

velevki Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 67517)
Piilden hayat dersleri .) Foruma gelse çok güzel şeyler çıkar onunda kaleminden değil mi...

Kesinlikle... Ve yazdıkça bu konuda kendine çok güveneceğini düşünüyorum :cici:

Yazgı 14 Nisan 2020 00:39

Alıntı:

velevki Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 67517)
Piilden hayat dersleri .) Foruma gelse çok güzel şeyler çıkar onunda kaleminden değil mi...

Alıntı:

KahKaha Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 67525)
Kesinlikle... Ve yazdıkça bu konuda kendine çok güveneceğini düşünüyorum :cici:

O kim? ;dusun

velevki 14 Nisan 2020 00:42

Alıntı:

Yazgı Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 67562)
O kim? ;dusun

Reelden ortak tanıdığımız :)

Yazgı 14 Nisan 2020 00:44

Alıntı:

velevki Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 67565)
Reelden ortak tanıdığımız :)

Çağırın gelsin ;haha

velevki 14 Nisan 2020 00:47

Alıntı:

Yazgı Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 67567)
Çağırın gelsin ;haha

Ah keşke...lakin gelmez.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:45.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

Copyright ©2019 - 2023 | IRCRehberi