IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 29 Kasım 2022, 23:17   #1
Standart Halil İbrahim Türküsünün Hikayesi

Türkünün kahramanı olan Halil İbrahim, Ordu’nun Fatsa ilçesinde 1931 yılında dünyaya geldiği bilinen o zamanın müzik aletlerini tamir eden bir tamircidir. Fatsa da bir yeri olan temiz bir esnaf olarak bilinen Halil İbrahim giyimine kuşağına dikkat eden evinden işine, işinden evine giden titiz düzenli programlı bir insanmış. Evine gitmek için her gün dereden geçip bir tepeliğe yürümesi gereken Halil İbrahim bir gün dereden karşıya geçerken kendisinin karşısından gelen bir kız görür çok beğenir ve onunla evlenir.



Halil İbrahim in Mesleği ve Evliliği
Bilindiği üzere saat ve çeşitli müzik aletleri tamir eden Halil İbrahim Fatsa da çarşıda bir iş yeri sahibidir. Dere başında gördüğü kızı beğenir, kız da Halil İbrahim’i beğenir ve evlenirler. Eşi ile Halil İbrahim in iki çocukları olur. Her şey yolunda giderken ve hayat bu düzlem de Halil İbrahim için mutlu bir şekilde seyrederken beklenmedik bir şey olur. Halil İbrahim askerden çağrılır ve askere gitmesi gerekir.

Eşinden çocuklarından ayrılmak istemese de özellikle de memleketin karışık olduğu o dönemlerde askerlik gibi vatanı bir borcu yerine getirmek için uzun süremezsin temenni ederek evinden ayrılmıştır. Ancak askerlik uzun, fitne Halil İbrahim in yakasını bırakmaz. Arkasında genç ve güzel bir eş iki de çocuk bırakmıştır.

Halil İbrahim Askerdeyken
Halil İbrahim askerdeyken zaten aklı memlekette esinde ve çocuklarında kalmıştır. Bunun üzerine bir de kötü niyetli arkadaşlarından aldığı telgraflar mektuplar iyice canını sıkmıştır. Memleketten aldığı haberlere göre Halil İbrahim in kayın babası eşini başka birine vermiştir ve artık onu bekleyen karısı ve çocukları yoktur. Bu haberlerin arkası kesilmemiş sürekli yeni mektuplar almıştır. Hatta mektupların birinde direk bir hedef gösterilmiştir. Esinde köyün ağasının gözü olduğunu kayın babasının eşini ağaya vereceğinin yazıldığı mektubu alan Halil İbrahim in sabrı taşmış iyice hiddetlenmiştir. Halil İbrahim dayanamayıp askerden kaçmıştır.


Askerden Kaçmanın Bedeli!
Artık bir firari olan Halil İbrahim köye gelmiş ve ağayı bulmuş. O hiddet karısın da gözünün olduğunu düşündüğü ağaya tabancasını çıkarmış ve gözünü kırpmadan ateş açmış. Bu olayın hemen üstüne asker kaçağı olan Halil İbrahim askerler tarafından yakalanmış ve bir insanın dayanamayacağı kadar şiddetli bir şekilde dövülmüş. Hatta güçlü kuvvetli kolay kolay zapt edilemez olan Halil İbrahim i karşılık vermesin diye bağlamışlar ve öyle dövmüşler. Bu olaydan sonra Halil İbrahim zihinsel anlamda sarılmış ara ara aklı gidip gelebilen bir adam olmuş. Tekrar askere gitmiş ve bu defa askerliğini bitirip dönmüş.

Askerden Döndüğünde Yaşananlar
Yediği dayaktan çok etkilenen Halil İbrahim askerden dönmüş fakat işe gitmiyor iş yerini açmıyor hatta evinden dışarıya çıkıyormuş. Sadece iki üç dostu ile görüşen Halil İbrahim asker korkusu ile bütün insanlardan kaçar olmuş.

Tamir işlerini yapabildiği kadar evinde yapmaya başlamış ancak bir evin geçimini sağlayacak kadar çalışamıyormuş. Bunun üzerine kayın babası kızına ve torunlarına bakamadığı için Halil İbrahim in elinden karısını ve çocuklarını çekip almış. Artık tamamen yalnız kalan Halil İbrahim Bozuk saatleri ve müzik aletleriyle baş başa kalmış. Yıllarca tek başına yaşamış.

Ancak bir gece asker köye baskın yapmış alakası olmamasına rağmen yıllar önce yediği dayağı unutmayan Halil İbrahim beline tabancasını takmış ve kendi gibi ormanda yasayan bir dostunun yanına gitmiş onu rahatsız etmemek için gece ahırın uyumuş.

Tam o sırada asker gelmiş Halil ibrahimi orda uyur ve silahlı görünce ev sahibinin onun tanıması üzerine bir şey yapmamış. Ancak askerleri gören Halil İbrahim korkmuş ve kaçmaya başlamış. Bunun üzerine karşıdan gelen askeri birlikler kaçan Halil İbrahim’i görünce ateş etmişler ve Halil İbrahim bir kayanın üzerine düşüp can vermiş. Bu olaya çok üzülen dostu ise onun arkasından şimdilerde türkü olarak söylenen bu şiiri yazmıştır. Aslında bu türkü Halil İbrahim’e yakılan bir ağıttır.


ALINTI
 
Alt 29 Kasım 2022, 23:27   #2
Standart

ben dusunuyorumda hic ama hic turku dinlemem

________________

No MoRe DramA
 
Alt 29 Kasım 2022, 23:40   #3
Standart

Dursun Ali Akinet türkünün sözlerini yazan kişi bizzat tanışmıştım. Uzun boylu kır saçlı babayiğit biriydi. Yolun sonu görünüyor türküsü de kendine ait. Yaşıyorsa selam olsun kendisine.

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:33.