15 Ocak 2020, 16:57 | #11 |
LÂEDRİ
Arapça sözcük anlamı "bilmiyorum" demek Yazarı bilinmeyen eserler için kullanılır LEBDEĞMEZ İçinde "dudak sessiz harfleri" (yani b f m p v) diye tanımlanan harfler bulunmayan sözcüklerle yazılmış şiirlerdir "Dudakdeğmez" adı da verilir Divan edebiyatında az başvurulan bir yöntemdirAsıl halk edebiyatımızda kullanılır Bu türde şiirler söylemek bir ustalık işareti sayılır Örnek: Tarik-i aşka gir ehl-i Hüdâ ol Gönül gel layık-i her itilâ ol Dilersen dehrde âzâde serlik Gurur-i câhı terk eyle gedâ ol Cidâl-i kîl ukale yok nihâyet Ricalû’llah ile hâl-âşina ol Çekil izzetle uzlet gûşesine Azîz ol derd-î şöhretten cûda ol Dokunmaz leb lebe Remzi okurken Dehân-i dil-bere nükte nümâ ol Ahmet Remzi Dede (Sadece son beyitte dudak sessiz harfleri var) LİRİK ŞİİR Din doğa aşk özlem gurbet vatan ölüm gibi konularda kişisel duygulanımların dile getirildiğiçoşkulu bir anlatımın kullanıldığı şiirlerdir Eski Yunan edebiyatında şairler şiirlerini genellikle lir eşliğinde söylediği için isim buradan kaynaklanır Türk edebiyatında bir dönem bir tür telli saz olan rebab ile şiir söylendiği için lirik şiire "rebabi" denildi Divan edebiyatında gazel murabba şarkıhalk edebiyatımızda koşma ve semailer lirik şiire örnek verilebilir
________________
“çirkinsiniz ve bu fiziksel değil.”
- Sanalı bıraktım arkadaşlar, Allah'a emanet olsun. Hoşçakalın. |
|
|
15 Ocak 2020, 16:57 | #12 |
MAKLUB
Harfleri tersten sıralandığında yine aynı sözcük çıkan sözcükler Örneğin mum bab aba gibi MAZMUN Bir dizenin bir ifadenin taşıdığı ve onlardan herkesin anladığı gerçek ya da mecaz anlama asıl anlamı yanında taşıyan bir isme bir atasözüne âyete hâdise olaya bir şeyi onun özelliklerini çağrıştıracak sözcük ya da sözcük gruplarının veya dizelerin içine yerleştirmeye mazmun denirÖrnek: Çıhma yârim giceler ağyar te’nından sakın Sen meh-i evc-i melâhatsin bu noksândır sana Fuzulî (Sevgilim gece yarıları dışarı çıkma yabancıların ayıplarından sakın Sen güzellik göğünün en yüksek yerindeki dolunaysın gece çıkmak sana yakışmaz kusur sayılır) Fuzuli’nin bu beytinde sevgili güzelliğin doruğundaki aya benzetiliyor Ayın en güzel hali dolunaydırDolunay güneşin batmasından önce doğar Dolunayın gece yarısı çıkması ay tutulmasıyla olabilir Ay tutulduğunda noksandır kusurludur güzelliğini kaybeder Fuzulî bu beytinde "noksan" ve "ta’n" sözcükleriyle bir ay tutulması mazmunu yapıyor MEKTUP Birbirinden uzakta bulunanların haberleşmesini sağlayan bir yazı türü En eski haberleşme araçlarından biri Sözcük anlamı Arapça "yazılmış şey" Farsçası name eski Türk dillerindeki karşılığı bitig betik ya da bittidir Tarihte rol oynamış ünlü kişilerin yazar bilimadamı ve sanatçıların mektuplarıyla birlikte bir edebi eserler türü olarak kimi zaman ele alınmıştır Sadece mektuplardan oluşan kitaplar da vardır MELHAME Divan edebiyatında gelecek olayları anlatan nazım ya da nesir eserlerin ortak adı MENKUT Divan edebiyatında sözcüklerinin tümü noktalı harflerden oluşan şiirler MENSURE (Mensur şiir) Duygu düşünce yaşam ya da hayalleri şiir inceliğinde anlatan düzyazı türü İç uyuma önem verildiği için dilbilgisi kurallarına uygunluk aranmaz 19 Yüzyılda Fransız edebiyatında ilk örnekleri görüldü Şinasi’nin Fransız edebiyatından yaptığı şiir tercümeleri edebiyatımızdaki ilk örneğidir MESEL Atasözleri öğretici ahlaki özellikleri bulunan küçük hikayelerdir MEŞTÜR Divan edebiyatında dört cüzlü (yani 4 mefâ’ilün 4 müstef’ilün) ile yazılmış vezinleri ikişer cüze indirerek yazılmış şiirlerdir MONOGRAFİ Bir kişi ya da bir konu ile ilgili özel bir görüşle yazılmış incelemeler Ele alınan konu ya da kişiyi her yönüyle açıklamaya çalışır MONOLOG Tek kişinin konuşması tiyatro oyunlarında kahramanlardan birinin sahnede kendi kendine yaptığı uzun konuşmaların tamamı Tek kişinin oynaması için yazılmış komedilere de monolog adı verilir MUAMMA Başta Esmâ’yı Hüsnâ (Allah’ın doksan dokuz güzel ismi) olmak üzere konusu insan ismi olan manzum bilmeceler Kelime "gizli örtülü anlaşılması güç veya işaret remiz yoluyla söylenmiş söz" anlamlarına gelir Muammalar lügazlardan farklıdır Muammalar Allah’ın isimlerinden biri veya insan ismi için düzenlenirken lügazlar her şey hakkında düzenlenirler Yalnız muammaların bazen lügazhatta âşık edebiyatında bir çeşit bilmece (âşkı -muamma) karşılığı olarak da kullanıldığı görülürMuamma alanında en çok eser veren şairimiz Emri (Edirneli Emrullah Çelebi) olmuştur Muammanın düzenlenmesinde ebced hesabı kullanılır Örnek: Bende yok sab-ü sükun sende vefadan zerre İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kerre Nâbi MUAŞŞER Onar mısralık bendlerle kurulan musammatlar Divan edebiyatı nazım şeklidir MUCEM Arap alfabesindeki noktalı harfler Alfabetik olarak düzenlenmiş sözlük hâl tercümesiansiklopediler böyle adlandırılır Mucem tarih ebced hesabı ile sadece noktalı harflerin hesap edilmesine dayanılarak düşülen tarihlerdir MUHAMMES Beş mısralık bendlerden oluşan divan edebiyatı nazım şekli Kelime "beşlik" anlamındadır En az 4en çok 8 bend arasında yazılmıştır MUKABELE Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime tamlama ve sözleri birarada kullanmak Örnek: Safa-yı aşkın dide gamınla pürnem Bir evde ayş u şâdî bir evde ye’s ü mâtem (Safa ile gam ayş u şâdi ile ye’s u mâtem arasında karşıtlık bulunmasına rağmen birarada kullanılmıştır) MUKATTA Arap alfabesinde kendisinden sonra gelen harfle bitişmeyen harfler (elif dal zel rı ze vav) kullanılarak söylenen söz MUKTEZA-YI HÂL Uslûpta zamana yere duruma ve hitâp edilen kişilere göre dili ayarlama sözün söylendiği yerinzamanın gerçek ve gereklerine uygun olması Mukteza-yı makam itibar-ı münasib sözleri de aynı anlamda kullanılır MURAFAKAT Üslûbun ele alınan konuya göre düzenlenmesi dile getirilen düşünce duygu ve hayallare uygun düşmesineüslûp ile içerik arasında bir ilişki kurulması Anlatılan konuya uygun kelime kelime grubu ve isimler seçilir MURASSA Nesirde iki ibarenin nazımda ise iki mısranın kelimelerinin sayıca denk karşılıklarıyla vezin ve kafiye bakımından birlik olması Örnek: Şâh melekût arş-pâye Mâh-ı ceberût perş-sâye Şeyh Gâlib MUSARRA Mısraları birbiri ile kafiyeli olan beyitler Beyt-i musarra gazellerin ilk beyitleri (matla’) musarra’dırHer mısrası aynı kafiyede olan şiirlere de musarra denir (Musarra tuyuğ gibi) Bu şekilde düzenlenen şiirlerin bir başka adı müselseldir MUTABAKAT Anlatım içinde kullanılan kelime ve deyimlerin içeriğe uygun seçilmesi Karşıtı mübayenet’tir (aykırılık zıtlık) MUVAFAKAT Kelimenin anlamla kelimenin vezinle kelimenin kelimeyle anlamın vezinle anlamın anlamla uygunluğu MUVAZENE Nesirde seci nazımda kafiye yerindeki sözcüğü yalnız vezin bakımından eşit olması Örnek: Münderic nüsha-i zâtında kemâlat-i vücûd Mündemic tıynet-i pâkinde havass-i icâd Nâdî (Münderic ve mündemic kelimeleri arasında muvazene vardır) MÜLEMMA Bir şiirin bazı mısraları bölümleri veya bir mısranın bazı sözcüklerin değişik dillerde yazılmasıDivan edebiyatında Arapça Farsça Yunanca’nın Türkçe ile birlikte kullanıldığı şiirler yazılmıştırTanzimat’tdan sonra bu dillere Fransızca da eklenmiştir Örnek: Eyyüha’r-rağibûne fi’l-evkat! Edrikûhâ fe-mâ madâ kad fât Fevt-i fursat me-kün çü vakt-i safâst Ki besî hestder-cihân âfât İrdi bir dem ki behcetinden anın Sekiz Uçmâğ’a döndü Altı Cihât İş ke-mâ âşe âşikun va’lem! Tâvet in-nefsü tâbet il-evkat MÜNAKKAHİYET Gereksiz sözlerden arındırılmış özlü ifade konuyu gerektiği kadar işleme; anlamlı sözcükler arasında eşitlik bulunması MÜNŞEÂT Mensur yazı veya mektupların bir araya getirdiği dergiler Divan edebiyatında edebi değeri olan yazılar bir defterde toplanır ve meraklıları okurdu Münşeatlardaki nesirlerde konu birliği aranmazBu eserlerde çeşitli tarih belgeleri yanında edebi metinler ve özel mektupların biraraya getirildiği görülür Münşeât-ı Feridun Bey Nergisi ve Veysi’nin münşeatları ünlüdür Son münşeât örnekleri arasında Münşeât-ı Akif Paşa önemlidir MÜNŞÎ Sanatlı düzyazı yazan kişiler Münşilerin yazılarını toplayan dergiler münşeat’tır MÜNTEHABÂT Seçilmiş şeyler Çokluk aynı türde kaleme alınmış bir veya daha fazla yazarlara ait yazılar arasından yapılan seçmelerle meydana getirilmiş eser; seçmeler antoloji MÜSTEŞRİK Doğulu milletlerin tarih din dil edebiyat ve kültürlerini araştırıp inceleyen Batılı bilginler Şarkiyatçı oryantalistdoğubilimci kelimeleri de aynı anlamda kullanılır MÜŞAARE Karşılıklı şiir söyleme Edebiyat araştırmacıları müşaareyi üçe ayırır: 1 Bir divan şairinin manzum eserine diğer bir şairin aynı vezin ve kafiyede nazire yazması 2 Âşıklar arasında karşılıklı şiir söyleme Bir âşığın okuduğu beyit veya kıtaya diğer bir şair aynı vezin ve kafiyede şiir söyleyerek cevap verir 3 Edebiyat meraklılarının şiir okumaları herhangi bir mazmunu ihtiva eden beyitler okunur veya birinin okuduğu beyte karşılık onun son kelimesiyle başlayan bir beyti başkası okur MÜŞAKELE Birden fazla anlamı olan sözcüklerin art arda gelecek şekilde iki anlamı ile kullanılması birinin söylediği bir sözü bir başkasının değişik anlama gelmek üzere tekrarlaması Karşılıklı konuşan iki kişiden birinin gerçek veya mecazi anlamda söylediği bir sözü diğeri başka bir düşünceye yanıt olacak şekilde tekrarlar Birinci anlamı gerçek olursa çoklukla ikinci kullanıştaki anlamı mecazidirÖrnek: "Tezer Yine mi kanmıyorsunuz sözüme Ne için bakmıyorsunuz yüzüme Beni bir kere okşasanız ne çıkar? Melik Sen çıkarsın Demek ki fitne çıkar!" Abdülhak Hâmid Tarhan MÜTAKARRİN Kafiyeleri birbirinin peşinden gelen ve iki kafiyeli olan şiir Örnek: Hangi âkıl der ki ancak râh-i gülşenden geçin Bir de gafiller şu nâilgâh-i şîvenden geçin Muallim Naci MÜTEKERRİR Murabba muhammes müseddes gibi nazım şekillerinde bendlerin sonlarında tekrarlanan mısra veya beyitler MÜTELEVVİN Divan edebiyatında bir beytin okunuşu sırasında küçük bir değişiklikle veznin bir başka vezne çevrilmesi MÜZDEVİC Murabba muhammes müreddes benzeri nazım şekillerinde bendlerin sonundaki mısraların birinci bend ile kafiyeli olması
________________
“çirkinsiniz ve bu fiziksel değil.”
- Sanalı bıraktım arkadaşlar, Allah'a emanet olsun. Hoşçakalın. |
|
|
15 Ocak 2020, 16:57 | #13 |
NAKARAT
Şiirlerde bendlerin sonunda tekrarlanan mısra veya mısralar Bu bölüm anlam bakımından her bendi şiirin ana duygusuna bağlar Şiirin nakarat bölümlerinde ifade olunan duygu ve düşünce etrafında gelişmesini sağlar Nakarat halk şiirinde bağlama veya kavuştak diye bilinir Sözlü musiki eserlerinde aynı söz ve ezgi ile tekrar edilen bölüm de nakarattır NÂME Mektup kitap risâle ferman gibi anlamlar taşıyan Farsça bir kelime Eskiden kitap türü olarak çok kullanılmıştır Kıyafetnâme kâbnâme Hamzanâme gibi Resmi nitelikteki kağıt ve mektuplar da nâme diye bilinirdi NÂT Hazreti Muhammed’i övmek için yazılan şiirler NAZIM Dizelerden oluşan vezinli ve kafiyeli anlatım şekli Kelime "dizmek ipliğe inci dizmek" anlamlarını taşır Nazımda sadece anlam değil seslerin musikisi de önemlidir Akılda kolay kaldığı için ezberlenmesi istenen bilgilerin çoğu bu yolla ifade edilir En küçük birim dizedir (mısra) Ayrıca beyit kıta bend gibi nazım birimleri de vardır Şiirler de nazım şeklinde yazılır ancak her nazım şiir değildir NAZİRE Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil vezin kafiye ve redifle yazılan şiir Divan edebiyatı nazım türüdür Kelime Arapça "eş değer" anlamlarındaki nazir’den gelir Nazire yazmatanzir tanzir etme diye anılır Nazire geleneği Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir İranlı şairler nazireye cevâb adını verirler Alay ve şaka yollu yazılmış nazirelere tezhil veya hezl denirÖrnek: Fuzûlî’nin gazeli Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni Za’fı tâli mân-i tevfik olur her nice kim İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni Men gedâ şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni Ey Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni Fuzûlî Nedim’in Fuzuli’nin bu gazeline yazdığı nazire: Bûs-ı la’lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la’l-i lebin Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin Kim Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni Nedîm NESİR Duygu düşünce ve hayallerin dilgilgisi kurallarına uygun cümleler içinde anlatılması şeklindeki edebi eser Edebiyatın iki anlatım yolundan biridir Diğeri nazımdır Nesirde aklın kontrolü altında duygu düşünce ve hayallere yer verilir Nazımdan daha geç doğmuştur Düşüncelerin fadesi için nazımdan çok daha zengin imkanlara sahiptir Hikaye roman tiyatro masal hatırat makalesohbet deneme gezi yazısı biyografi gibi edebiyat türlerinde hep nesir kullanılır Nesrin en küçük birimi tek başına bir anlam ifade eden cümledir Nesir kullanılan üslûba göre sade nesir orta nesir ve süslü nesir olmak üzere çeşitlere ayrılır NİDA Divan edebiyatımızda bir sanat türü Şairin korku sevinç şaşkınlık acı ızdırap öfke gibi pekiştirilmiş duygu ve düşüncelerini okuyucuya hissettirebilecek şekilde işlemesi Çokluk "ey!hey! vay!" gibi ünlemlerle seslenilir Tekrîr ve teşhis sanatlarıyla birlikte kullanılır Örnek: Ey mi’delerin zehr-i tekazası önünde Her zilleti bel’eyleyen efvâf kadide; Ey fazl-ı tabiatle en âmâde ve mün’im Bir fıtrata makrûn iken aç âtıl ve âkim Her ni’meti her fazlı hep esbâb-ı rehâyı Gökten dilenen züll-ı tevekkül ki Mürâyî
________________
“çirkinsiniz ve bu fiziksel değil.”
- Sanalı bıraktım arkadaşlar, Allah'a emanet olsun. Hoşçakalın. |
|
|
15 Ocak 2020, 16:57 | #14 |
OTOBİYOGRAFİ
Bir kimsenin kendi hayatını yazdığı eser Biçim ve içeriğiyle bir edebi değer taşımalıdır OTOGRAF Yazarın kendi el yazısı Eskiden hatt-ı dest (el yazısı) deyimi kullanılırdı OTTOVA RİMA Sekiz mısralı bir nazım şekli Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış sonra Fransız edebiyatındaburadan da Türk edebiyatına geçmiştir Batı edebiyatında kafiye şeması abababcc’dir Bu şema bizde değişikliğe uğrayarak ababcccb şeklini almıştır Aabbccdc şekli de görülür Bu nazım şekli lirik tür için elverişlidir Ottova Rima’yı edebiyatımızda daha çok Abdülhak Hamid kullanmıştır Örnek: (MAKBER’den) Bu makberdir o bâba makdem Bilmem ne duyar girince adem? Sûzişlerimin budur esâsı Hep şüphelerin bu en fenâsı Benlik acebâ kalır mı ol dem? Sönmüş erimekte o nûr-i dîdem Ben gözler idim bu hâli ey yâr Senden daha çok zaman akdem Abdülhak Hâmid OZAN Kopuzla türkü söyleyen en eski Türk şairleri Osmanlı döneminde halkı şairleri için kullanılırdı Âşık sözünün karşılığı olduğu gibi meddah anlamını da taşıyordu Ozanların toplumda önemli yerleri vardı Beylerin huzurundadini törenlerde elindeki kopuzunu çalarak kahramanlık destanları okurlar halk arasında kıssa söylerlerdi Memluk ordusunun mızıka takımında ozan denilen çalgıcılar olduğu tarihi kaynaklarda yazar Selçuklular’da da benzer durum görülür ÖNSÖZ Eserin niçin ve ne amaçla yazıldığını belirtmek için kitabın başına eklenen yazı Bu bölümde yazar ya kitabın özetini verir veya hangi nedenle yazdığını açıklar Eskiden "sebeb-i telif-i kitab" (Kitabın yazılışının sebebi) sözü kullanılırdı Tanzimat’tan sonra edebiyatçılar mukaddeme başlığı altında yazdıkları önsözlerde edebiyat anlayışlarını belirleyici açıklamalar yaptı Namık Kemal’in Celaleddin Harzemşah Recaizade Mahmud Ekrem’in Zemzeme Abdülhak Hamid Tarhan’ın Makber mukaddemeleri bunlardandır OTOBİYOGRAFİ Bir kimsenin kendi hayatını yazdığı eser Biçim ve içeriğiyle bir edebi değer taşımalıdır
________________
“çirkinsiniz ve bu fiziksel değil.”
- Sanalı bıraktım arkadaşlar, Allah'a emanet olsun. Hoşçakalın. |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|