Mucize Aynalar


‘Kaybedenler Kulübü’, ‘Devrim Arabaları’ gibi filmlerle tanınan Tolga Örnek’in, Aziz Nesin’in farklı öykülerinden yararlanarak sinemaya uyarladığı ve yönettiği ‘Mucize Aynalar’, bir bilimkurgu – komedi… Film, amatör bilim insanı Şahap Cenabettin'in kendi icadı olan, insanların hayallerini gerçeğe dönüştüren ve geçmişi bugüne getiren mucize aynaları konu alıyor. Cengiz Bozkurt, Boran Kuzum, Şebnem Bozoklu, Zerrin Sümer, Eren Demirbaş, İştar Gökseven ve İdil Fırat gibi oyuncuların görev aldığı film, 6 haftalık çekim süreci ve 4 aylık bir post prodüksiyon çalışması sonucunda tamamlandı. Görsel efektler 50 kişilik bir ekip tarafından hazırlandı. Filmin gişe hasılatından elde edilecek gelirin bir bölümünün Nesin Vakfı’na bağışlanacağını ve çocukların eğitiminde kullanılacağını belirtelim. (5 Nisan’da gösterime girdi.)



Maymun Adam


(Monkey Man) ‘Milyoner’ filmiyle şöhret olan Hint kökenli İngiliz oyuncu Dev Patel’in senaryosunu Paul Angunawela ve John Collee ile yazdığı film, dünya prömiyerini geçtiğimiz ay South by Southwest Film Festivali’nde yaptı ve eleştirmenlerden yüksek notlar aldı. ABD ile aynı anda Türkiye’de de gösterime girecek ‘Maymun Adam’, Dev Patel’in yönetmen olarak kamera arkasına geçtiği ilk uzun konulu film. Aksiyon gerilim türündeki ‘Maymun Adam’, dövüş kulübünde çalışan Kid adlı yoksul gencin yıllar önce kaybettiği annesinin intikamını almak için harekete geçmesini anlatıyor. Dev Patel’in canlandırdığı Kid, şehri kontrol eden yozlaşmış liderlere savaş açarak yoksul insanları kurtarmayı hedefliyor. Başlangıçta, dijital platformlarda yayınlanması planlanıyordu ama endüstri içinde öyle iyi tepkiler aldı ki yapımcılar önce sinema salonlarına gösterime girmeye karar verdiler. (5 Nisan’da gösterime girdi.)



Kung Fu Panda 4


2008’de gösterime giren ilk filmde Huzur Vadisi’nde yaşayan panda Po, manevi babası kaz Mr. Ping’in erişte dükkanında çalışan bir Kung Fu fanatiğidir. Ejderha Savaşçısı unvanının kime verileceğini belirlemek için kung fu turnuvası düzenlediğinde o da katılmak ister ama fazla kiloları ve beceriksizliği nedeniyle kimse ona şans vermez. Ama olaylar Po’yu hiç beklemediği noktalara sürükleyecek, kendine inandığında neler yapabileceğini keşfedecektir. Serinin dördüncü filminde Ejderha Savaşçısı Po’nun görevi, yerine geçecek yeni bir Ejderha Savaşçısı eğitmektir. Aksi takdirde Huzur Vadisi’nin Ruhani Lideri olması mümkün değildir. Po’nun sorunu Ruhani Liderlik hakkında çok fazla şey bilmemesidir. Öte yandan, güçlü ve kötü niyetli büyücü Bukalemun’un amacı Po’nun Bilgelik Asası’nı ele geçirmektir. Aile filmi seyircilerine seslenen bir animasyon dövüş filmi. (5 Nisan’da gösterime girdi.)



Godzilla ve Kong: Yeni İmparatorluk


MonsterVerse diye bilinen, Godzilla ve Kong’u aynı dünyanın içine yerleştiren serinin beşinci filmi. Kong, yeraltındaki Oyuk Dünya’da kendi türünü ararken, Godzilla Roma’da yatıp uyuduğu Kolezyum’dan aniden kalkıp harekete geçer. Tüm dünya Godzilla’nın ne yaptığını anlamaya çalışırken bilim insanları, yeraltında olup bitenleri anlamak için Oyuk Dünya’ya bir keşif ekibi gönderir. Olaylar geliştikçe dünyanın çok büyük bir tehditle karşı karşıya kaldığı ortaya çıkar. Adam Wingard’ın imzasını taşıyan film, büyük bütçesi ve özel efektleriyle öne çıkan gösterişli bir Hollywood yapımı. Eleştirmenler çok beğenmese de gişelerde iyi sonuçlar aldığını belirtelim. (5 Nisan’da gösterime girdi.)



Scoop


2019 yılında BBC Two kanalında gazeteci Emily Maitlis’in Prens Andrew ile yaptığı olay röportajın perde arkası… Maitlis, Newsnight adlı haber programında çocuk tacizi nedeniyle hüküm giyen ABD’li zengin Jeffrey Epstein ile ilişkisi üzerine prense sorular yöneltmiş ve aylarca konuşulan bir habere imza atmıştı. Newsnight programının eski editörü Sam McAlster’ın ‘Scoops: Behind the Scenes of the BBC's Most Shocking Interviews’ adlı kitabından Peter Moffat tarafından filme uyarlanan ‘Scoop’ta Emily Maitlis’i Gillian Anderson, Prens Andrew’ü ise Rufus Sewell canlandırıyor. 5 Nisan’da seyircilerle buluşan İngiltere yapımı filmin yönetmeni Philip Martin. Dijitalde haftanın en çok seyredilecek filmlerinden biri olmaya aday… (Netflix)



Yannick


Fransız sinemacı Quentin Dupieux’nün yazıp yönettiği ‘Yannick’, sadece Fransa’da değil yurt dışında da eleştirmenlerden olumlu tepkiler alan eğlenceli bir sosyal taşlama… Otopark bekçisi Yannick (Raphaël Quenard), nadiren izne çıktığı bir akşam ‘Boynuzlu’ adlı tiyatro oyununa bilet alır. Bir bulvar komedisi olan oyundan memnun kalmayınca önce oturduğu yerden gösteriyi sabote eder, sonra daha ileri gidip kendisinin yazdığı bir oyunun oynanmasını ister. MUBI, içeriğine 5 Nisan’da dahil ettiği filmi şöyle tanıtıyor: ‘Toplumsal sözleşmeleri yerle bir edip modası geçmiş eğlence türlerini alaşağı eden olağanüstü bir komedi. Etkileyici kadrosuyla oyuncu egosunu ve seyircinin beklentilerini darmaduman eden Quentin Dupieux, son filminde dışarıdan bir gözle sanat dünyasına bakmanın avantajını kullanıyor.’ (MUBI)



Bar Fedaisi


(Road House) Eski profesyonel orta siklet dövüşçüsü Elwood Dalton (Jake Gyllenhaal) yasa dışı organizasyonlarda hiç dövüşmeden, rakiplerini ringden kaçırarak para kazanır. Sahip olduğu şöhrete rağmen hayata tutunmak istemeyen yalnız biridir. Geçmişte yaşadığı bazı olayların etkisinden hâlâ kurtulamadığı bellidir. Florida Keys’de bar işleten Frankie’nin güvenlik görevlisi olması için getirdiği öneriyi önce reddeder. Ama kıl payı kurtulduğu kazanın ardından Florida Keys’e gider ve Road House adlı barda çalışmaya başlar. Başlangıçta işler yolunda gitse de Dalton, sorunun tahmin ettiğinden çok daha büyük olduğunu görür. 1989’da başrolünde Patrick Swayze’nin oynadığı aynı adlı filmin yeniden çevrimi olan ‘Road House’, testosteron yüklü dövüş filmlerini sevenler için iyi bir seçenek olabilir. Jake Gyllenhaal’un başarılı performansının yanı sıra yönetmen Doug Liman’ın iyi bir iş ortaya koyduğunu belirtelim. (Prime Video)



‘Hayalet Avcıları: Ürperti


(Ghostbusters: Frozen Empire) Eski ve yeni kuşak Hayalet Avcıları’nın karşısında bu kez dokunduğu her şeyi buza çevirebilen çok güçlü ve kötü niyetli bir hayalet var. Serinin beşinci halkasının en hoş yanı, 1980’li yıllarda gösterime giren Ghostbusters filmlerinin dünyasına, karakterlerine nostaljik bir dönüşü temsil etmesi ve bunu eğlenceli hale getirebilmesi… Hikâye eski ve yeni kahramanların iş birliği veya sinerjisi üzerinden ilerliyor. Dr. Raymond ‘Ray’ Stantz (Dan Aykroyd) ve Dr. Winston Zeddemore (Ernie Hudson) sadece nostaljik bir hoşluk olarak karşımıza çıkmıyor, hikâye akışında önemli işlevler taşıyorlar. Dr. Peter Venkman’ı canlandıran Bill Murray belki filmde eski mesai arkadaşları kadar uzun süre almıyor ama her zamanki ‘deadpan’ mizah tarzıyla yer aldığı sahnelere damgasını vuruyor. Çok oyunculu, bol yıldızlı ve en önemlisi, kalabalık karakterli bir ansambl filmi seyrediyoruz. Hikâyenin merkezinde dördüncü filmde olduğu gibi yine genç Phoebe (Mckenna Grace) var. (29 Mart’ta gösterime girdi.)



Köylüler

(Chlopi) DK Welchman ve Hugh Welchman’ın Nobel Ödüllü Polonyalı yazar Władysł****** Reymont'un aynı adlı romanından sinemaya uyarladıkları film, 20. Yüzyıl başlarında Polonya kırsalındaki bir köyde geçiyor. Köyün en güzel genç kızı Jagna, annesinin zorlamasıyla yaşlı ve varlıklı çiftçi Maciej ile evlenir. Jagna, yaşlı eşinin oğlu Antek’ten hoşlanmaktadır. Ancak Antek evli ve çocuklu biridir. Baba ile oğul arasındaki çatışma Jagna’nın varlığıyla giderek artarken toprak ağasının köyün çiftçileri üzerinde oluşturduğu baskı, öyküyü başka bir aşamaya taşır. Köydeki ataerkil düzen yaşanan tüm sorunların nedeni olarak bir günah keçisi aramaya başlar. Welchman çifti, önceki filmleri ‘Loving Vincent’da olduğu gibi yine aynı tekniği kullanıyor. Oyuncularla yaptıkları canlı çekimi yağlı boya ressamlarının teknikleriyle animasyon haline getirirken; şarkıları ve danslarıyla Polonya folklorunu filmin görsel yapısının önemli bir parçası haline getiriyorlar. (22 Mart’ta Başka Sinema’da gösterime girdi.)

Kaynak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]