Şiirler - Güzel Sözler Beğendiğiniz yazı, şiir ve güzel sözlere bu başlık altından ulaşabilirsiniz. |
|
|
Seçenekler | Stil |
30 Ağustos 2022, 23:55 | #141 |
Yaşamaya Dair - Nazım Hikmet Ran
"Yaşamak şakaya gelmez, Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın Bir sincap gibi mesela, Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, Yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, Yani o derecede, öylesine ki, Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, Yahut kocaman gözlüklerin, Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda İnsanlar için ölebileceksin, Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, Hem de en güzel en gerçek şeyin Yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, Yaşamak yanı ağır bastığından. Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, Yani, beyaz masadan, Bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini Biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, Hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, Yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz En son ajans haberlerini. Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için, Diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün Yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, Fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz Belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu. Diyelim ki hapisteyiz, Yaşımız da elliye yakın, Daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, İnsanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla Yani, duvarın ardındaki dışarıyla. Yani, nasıl ve nerede olursak olalım Hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak... Bu dünya soğuyacak, Yıldızların arasında bir yıldız, Hem de en ufacıklarından, Mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, Yani bu koskocaman dünyamız. Bu dünya soğuyacak günün birinde, Hatta bir buz yığını Yahut ölü bir bulut gibi de değil, Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız. Şimdiden çekilecek acısı bunun, Duyulacak mahzunluğu şimdiden. Böylesine sevilecek bu dünya 'Yaşadım' diyebilmen için..."
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
08 Eylül 2022, 14:38 | #142 |
Öyle ölüler vardır ki,
Ben onların öldüklerini düşününce, Vakit olur, Yaşadığımdan utanırım. Nâzım Hikmet
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
05 Kasım 2022, 02:15 | #143 |
Biliyorum
Sırtımızda ki hasret gömleği gibidir tenin Dokunsam yanar ellerim Dokunsam nar dudağına dudağım kanar Ve damağımdan dimağıma betimi bulunmaz bir tad akar.
________________
Fuego, sonrisas, realidad y dolor . . . Bırak elinde ki kalemi diyorlar, bırak şeytan doldurur. Ve bugün imge dediğin her şey, bir anda bizim gibi bir katil olur.. |
|
|
05 Kasım 2022, 07:52 | #144 |
Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere;
Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere...
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
05 Kasım 2022, 09:00 | #145 |
Ahhhh be elinden kahveyi bır asır sonra mı ıcecektık hıc degışmemışsın Hasret elımdekı tek fotografına baktım durdum yıllarca kınama benı sevdım senı çokça soyda lazımdı yoksa sevdıgımden evlenmedim Hasret bır asırda surse senı sevdım olmeden gozum gozune degdı
________________
Kaliteli insan işiyle , boş insan kişiyle uğraşır !!! |
|
|
08 Kasım 2022, 07:38 | #146 |
AĞACIM
Mahallemizde Senden başka ağaç olsaydı Seni bu kadar sevmezdim. Fakat eğer sen Bizimle beraber Kaydırak oynamasını bilseydin Seni daha çok severdim. Güzel ağacım! Sen kuruduğun zaman Biz de inşallah Başka mahalleye taşınmış oluruz. ORHAN VELİ KANIK
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
08 Kasım 2022, 08:07 | #147 |
ÜVERCİNKA
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Lâleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahil.. Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma Yatakta yatmayı bildiğin kadar Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor Bütün kara parçaları için Afrika dahil.. Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kurtardı diye güzel Birçok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahil.. Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil... Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası Kalanalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajında akşamüstleri Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil... (Cemal Süreya) |
|
|
13 Haziran 2023, 21:41 | #148 |
Neyin yorgunuyum, bilmiyorum...
Başıboş Bir Yolculuktan Notlar / Fernando Pessoa
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
13 Haziran 2023, 21:43 | #149 |
SİYAH GÖZLERİNE BENİ DE GÖTÜR
Daha dokunmadan kurudu irem Çöllere bir türlü yağamıyorum Yeni bir koşunun başlangıcında Biraz deprem sonrası Biraz şehir hülyası Bir kalp yangınından geriye kalan Siyah gözlerine beni de götür Artık bu yerlere sığamıyorum Pembe uçurtmalar yolladığından beri Sarardı tiryaki menekşeleri Sonbaharın tozlu kafeslerinde Sevgi turnaları yakalıyorum Turnalar gidiyor; ben kalıyorum Avareyim, asudeyim, yorgunum Bilmiyorum neden sana vurgunum Erzurum garında, banklar üstünde Uyku tutmuyor karanlıkları Yitik düşlerimi kovalıyorum Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum Bin bir türlü kokuyorsa yaylalar Siyah gözlerine beni de götür Baharın koynundan koparıp sana İpek bir mendile sardığım yüreğimle Şehzade gülleri gönderiyorum Umutlar kalıyor; ben gidiyorum Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini Kaptanları sorgulayan Yanından geçen küheylanların Korku tufanına yakalandığı Siyah gözlerine beni de götür Güneş ülkesinden gelen yiğitler Benzeri olmayan bir dünya kursun Cellât, ayrılığın boynunu vursun Usul usul intizarı çürüten Bu hercai diken, bu çılgın arzu Sürüklüyor imkânsız muştuların Eşiğine gönül vadilerini Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi Düşüyorum tanyerine Ya topla yaralı kırlangıçları Ya da bu vefasız şarkıyı bitir Özgürlüğe giden tutsaklar gibi Siyah gözlerine beni de götür Nurullah Genç
________________
Çekme, Cennetimin Pencerelerine perde.
Kaldır! Göz kapaklarını |
|
|
13 Haziran 2023, 21:51 | #150 |
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
|
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|