Şiirler - Güzel Sözler Beğendiğiniz yazı, şiir ve güzel sözlere bu başlık altından ulaşabilirsiniz. |
|
|
Seçenekler | Stil |
26 Mart 2022, 14:42 | #131 |
''affına sığınarak yazıyorum bunları''
Tek bir söz çınlatıyor kulaklarımı... ve sensiz'leşiyorum.. ki içimde büyürken sensizliğin yankısı ebabiller uçuyor seni bıraktığım yerde şimdi kuytusunda bir çift göz izler adımlarımı kıblem; y i t i r d i m putları yıkıyor içimdeki cenazeler bu koşan kısrak bu taş.. ve and olsun ki içimde kopan şamil fırtınasına bundan gayrı değmeyecek hüznümüze şimal rüzgarı... .. .. biliyorum ne varsa artık yorgun.. bıkkın bitkin ve vuslatız şimdi.. .. ''sana olan sevdamdır meylettiğim.. duymadığın, bilmediğin sayıklamalarla sen hep gözümü kapattığımda yanımda olacaksın!'' Belma KARACA Çok uzağa bakmayın arkadaşlar, baş ucunuzda @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] var. Kalemine ve yüreğine sağlık.. |
|
|
19 Mayıs 2022, 01:20 | #132 |
Üç yarayla gelmişti:
aşk yarası, ölüm yarası, hayat yarası. Üç yarası var onun: hayat yarası, aşk yarası, ölüm yarası. Üç yaramla başlarım ben: hayat yarası, ölüm yarası, aşk yarası.. Miguel Hernández
________________
Fuego, sonrisas, realidad y dolor . . . Bırak elinde ki kalemi diyorlar, bırak şeytan doldurur. Ve bugün imge dediğin her şey, bir anda bizim gibi bir katil olur.. |
|
|
11 Haziran 2022, 20:20 | #133 |
Hastanede veya hapishanede hayatını yazma .
Sonunu bir merak eden çıkabilir . Hastanede her gece insan bir kaç yaşam yitirebilir ya da yaşayabilir . Hapishanede ise her sabah . Hastanede uzun bir süre tedavi gören ünlü şairimiz en son şiirini de bir röntgen kağıdının parçasına yazdı . Özdemir Asaf'n son şiiri oldu yukarida ki dizeler.. Rahmetle ve saygiyla aniyorum.
________________
Fuego, sonrisas, realidad y dolor . . . Bırak elinde ki kalemi diyorlar, bırak şeytan doldurur. Ve bugün imge dediğin her şey, bir anda bizim gibi bir katil olur.. |
|
|
30 Ağustos 2022, 00:32 | #134 |
felek balta, kader kürek, ecel tırpanla
kuşatmış bitkisel hayatımı. delirip, aklımı düşsem vergiden bürokrat çete damgalar aranjman çığlıklarla balo bileti gibi kara bahtımı. feshedildi sadakat kontratı, evraklara truva tutukalı sürülüyor; hasret stoklamaksa yasak heder oldu romantik efor bloke edildi şefkat, prosedür gereği haşat olarak cartayı çekmemiz şart. serzeniş tekviyesi işlemiyor zerrece iradeye kanca takıyor kitle dandik reformlarla ikna cumhuriyeti moleküllerine ayırıyor çiftleri olur böyle şeyler dar'ül islamda bile sevdiceğim, gözyaşı averajı bizdedir. fecre kadar sürsün nihavant fotosentez ıstırap cetvelini kır, dert vanasını çevir; saçmalığa yasal tedbir işlemez. kullukta kusur muydu ihtiras transferi? ne yapsam kapanmıyor platonik parantez, sökülüyor cart curt ontolojik yamam şarj olsam hasretinle, amatörce mi kaçar? atomu yumrukla parçalayamam... Allah büyüktür elbet bir kapı açar. Murat Menteş
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
30 Ağustos 2022, 00:39 | #135 |
yaşım yirmi altı. sana kırk senedir aşığım. hayat kadar berrak, ölüm kadar karmaşığım. yüreğim kirli bir gökyüzü, sense dolunay... ruhunu esir alan sarmaşığım! titreşirken kalplerimiz ankara soğuğunda nice umut yeşerir gecenin soluğunda. biz o bankta oturmuşuz kalubela'dan beri. kaç bahar görmüşüz kim bilir kaç zemheri... ilk kez ayın halesine sırnaşığım; yaşım yirmi altı. sana kırk senedir aşığım. şimdi başka gökyüzü. yüz, göğü gözlüyor; gök, yüzü... hazırlan mahbube; çünkü hazır yeryüzü! şu yollar, şu kaldırım, şu kedi... kuşlar bile "hazırız" dedi. bu saatler artık tehlikesiz, mahbube uyan! varsın olmasın cihanda sesimizi duyan. dinleseler sükûnetin vaveylasını her mecnun bulur elbet leylasını. şimdi tumturaklı hayaller peşimize takılır. bu dolunay hatrına bin yıldız yakılır! bıkmadan, usanmadan bakılır da bakılır... şimdi başka gökyüzü. yüz, göğü gözlüyor; gök, yüzü... hazırlan mahbube; çünkü hazır yeryüzü! elveda ey benim yüce yalnızlığım! her bakışta ışık ışık eriyen kederim. elveda ey sonsuz boşluk, elveda! artık yerim bellidir benim... ey uluyan kurtların yoldaşı bedir! bin yıllık yurtların sırdaşı bedir! bil ki bu aşk bir hicrete gebedir... elveda ey benim rengârenk karanlığım! her nefeste dalga dalga çürüyen viranlığım. bilir misiniz vuslat, deniz ile göğündür... yârin gülümsemesi sanki bize düğündür. ah o mahfuz saçların, ah o deniz gözlerin... biri sonsuz uzundur, biri sonsuz derin! gör ve işit mahbube, işte senin eserin: çarpıldı aşk denen güce, yalnızlığım. elveda ey benim yüce yalnızlığım! Bleda Yaman
________________
''seni kurşuna dizmekle boynunu öpmek arasında gidip geliyorum..'' |
|
|
30 Ağustos 2022, 00:50 | #136 |
Gitme O Güzel Geceye Usulca
İhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında; Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında. Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlığa gömüleceklerini sonlarında, Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki onlar Gitmezler o güzel geceye usulca. İyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, öylesine ateşli bağırarak. Faydasız işleri, yeşil bir koyda dans ediyor olabilir ama onlar da, Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında. Güneşi uçarken yakalamış olan vahşi insanlar, Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını onun yolunda, Gitmezler o güzel geceye usulca. Kör gözlerin göktaşı gibi alevlenip ve şenlenmesini Kör eden bir görme gücüyle gören ağır hasta adamlar da Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında. Ve sen, benim babam, hüzünlü tepede, orada Yalvarırım, lanetle ve kutsa beni şimdi acımasız göz yaşlarınla. Ama gitme o güzel geceye usulca. Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında. Dylan Thomas
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
30 Ağustos 2022, 00:52 | #137 |
Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... Can Yücel
________________
''seni kurşuna dizmekle boynunu öpmek arasında gidip geliyorum..'' |
|
|
30 Ağustos 2022, 00:54 | #138 |
Güzel Mektup ağustos birkaç yerinden güneş alıyor gözlerin yağmur haritalarının tuzağında yolculuğa çıkmış bir bulut olmanı isterdim saçlarının altın ipeğine doğru bir gezgin ah rüzgar delisi, güzel mektup denize yazıldın ama, güz unutmadı seni kötü bellek yağmurla silininceye kadar PİYANO İÇİN YAZILACAK BAZI AŞKLAR... Sokak Prensesi (1985 - 1990) Haydar ERGÜLEN
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
30 Ağustos 2022, 23:47 | #139 |
Umuş - Edip Cansever
“Bütün iyi kitapların sonunda Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda Meltemi senden esen Soluğu sende olan Yeni bir başlangıç vardır Parmağını sürsen dünyaya, rengini anlarsın Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır Her başlangıçta yeni bir anlam vardır. Nedensiz bir çocuk ağlaması bile Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.”
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
30 Ağustos 2022, 23:49 | #140 |
Eylül Sabahının Serinliği - Ataol Behramoğlu
“Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Ciğerlerime dolduruyorum Sessizlik ve serinlik Birleşiyor Yıkanmış güvercinler Ve çok uzakta bir tren sesi Her zaman yeniden başlamak duygusu Doğuyor içimde Her uyanışımda Düşmanlarımı bağışlıyorum Daha çok seviyorum dostlarımı Her uyanışımda Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Yüreğime dolduruyorum”
________________
Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler. - Süleyman Seba |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|