Herkes hayatında iyi yada kötü ,yanlış veya doğru, olumlu yada olumsuz sonuçlarla karşılaşacağı olaylar yaşayabilir. Böyle zamanlarda çevrenizden, karşınızdakilerden, arkadaşlarınızdan ve sevdiklerinizden duymak istediklerinizi mi duymak istersiniz? Yoksa söylenmesi gerekenleri mi duymayı tercih edersiniz?

Bizler yaratılışımız gereği her birimiz farklı karakterlerde, farklı kişiliklerde insanlarız. Sergilediğimiz davranışlar, kurduğumuz diyaloglar, zevklerimiz, yaşantılarımız, fikirlerimiz ve düşüncelerimiz birbirimizden farklıdır. Bizim düşündüğümüzü karşımızdaki düşünmeyebilir, savunduğumuzu savunmayabilir, farklı fikirlere sahip olabilir, daha tarafsız bakabilir, düşüncelerini ve duygularını daha ayrı yerlerde tutabilir.

Burada asıl olan sizce o an olması gereken, söylenmesi gereken, duymanız gereken şeyleri duymanız mı? Yoksa sizi o anın içinden kurtaracak şeylerin söylenmesi ve sizi haklı çıkaracak gönlünüzü fethedecek şeylerin söylenmesi mi?

Bunun seçimini yapmak belki içinde bulunduğunuz olaydan olaya değişebilir. Anlattığım olay için eğer siz doğruları ya da yanlışları söyleyecek kişiyseniz muhtemelen olması gerekenleri söylemek isteyeceksinizdir. Ama peki ya söylenenleri duyacak kişi siz olursanız?
İşte asıl ayrım burada başlıyor. Günümüzde ikili ilişkilerin bu kadar seviyesizce yerlere gelmesi, ufacık tartışmalardan çok ağır hasarlı sonuçların doğması, değmeyecek şeyler için insanların birbirini kırıp dönüşü olmayan hatalar yapmaları işte bu sorunun sizdeki cevabından geçiyor.
İnsanlarla olan ilişkilerimizde empati yapmak o an verilecek kararın, söylenecek sözlerin, savunulacak şeylerin yanlış olma ihtimalini en aza indirir. Hiç birimiz sevdiğimiz insanları kırmak, üzmek, incitmek veya onlarla yollarımızı ayırmak istemeyiz. Böyle anlarda konuşmadan önce, bir şeyleri körü körüne savunmadan önce yapmamız gereken tek şey kendimizi karşı tarafın yerine koymak olacaktır. Ve ya iki tarafında yerine koyup ondan sonra harekete geçmek en doğrusu olacaktır.

Hayat sevdiklerini kırmak, üzmek, incitmek, onlarla bağlarınızı koparmak için çok kısa sevgili dostlar.

O an ki durumda siz de olabilirsiniz. O yüzden dediğimiz gibi şahit olduğumuz veya bulunduğumuz her olaydan önce olayda bulunanların penceresinden bakmak, yani empati yapmak ve sonrasında hamle yapmak sizler için en doğru karar olacaktır.

İletişimsizlik insanlığın bugün ki en büyük problemlerinden birisidir. Bizleri diğer canlılardan ayıran en belirgin özelliklerimizden biri olan bu özelliğimizi kaybettikçe karşılaştığımız durumların ve sonuçların bizler için olumsuz ve kötü olması hiç işten bile değil.

Demek istediğim bizler biz olmayı bildiğimiz sürece diğer canlılardan ayrı olduğumuzu sergilediğimiz sürece yaşadığımız hayatın ve dünyanın çok güzel olacağından hiç şüphem yok.

Sağlıcakla kalın….