06 Temmuz 2020, 10:51 | #1 |
Cahit Zarifoğlu’nun eşi Berat Hanım’a yazdığı bir mektup;
Berat’a
Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye. Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez. Anlatabiliyor muyum? CAHİT alıntı.
________________
Çok üzgün olduğumda bile bu durum beni pek üzmüyo bilmem anlıyor musunuz ? |
|
|
11 Temmuz 2021, 00:57 | #2 |
mektup değil, çok farklı bir şey bu. Şair'ler şiirlerden çok mektuplar yazsalarmış keşke..
________________
Fuego, sonrisas, realidad y dolor . . . Bırak elinde ki kalemi diyorlar, bırak şeytan doldurur. Ve bugün imge dediğin her şey, bir anda bizim gibi bir katil olur.. |
|
|
12 Temmuz 2021, 17:06 | #3 |
düz yazı ama şiir gibi cok guzel
|
|
|
12 Temmuz 2021, 17:21 | #4 |
hemde öyle güzel anlatiyor ve anlasiliyorsunuz ki ca'nım üstad.
________________
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|