![]() |
| | #1 |
| Bir karar verirken ilk akla gelen, aslında, seçmenin dilinde, “aklından” ziyade, “kalbine yakın” olandır. Bu bir bakıma, önyargılarını ya da kalıplaşmış fikirlerini pekiştirici nitelikteki “radikal” grupların seçim şansını arttıran bir durum gibi gözükebilir. Neden? Akıl, bir süre için duruma bir cevap bulamadığında, otomatik olarak ortaya çıkacak davranış, genellikle içgüdüsel, kısa dönemli çıkarlara yönelik, olası bir “tehlike”yi savuşturmaya yönelik olacaktır. Hele “manevi” ya da “milli” bir değere yönelik tehlikeler olduğuna herkesi inandırıcı bir söylemi olan grup, kararsızların “tepki oyları”nı (kararsızlar genellikle düşünmeksizin, ölçüp biçmeksizin ya da ölçüp biçtiklerini o anın gürültüsü içinde unutup o andaki atmosfere göre karar verdikleri için) toparlayıp gider. 👍 1
________________ Eğer "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden.. BiLki "yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana En fazLa "beş" metre kumaş götürebileceksin Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü.. Bu dünya "üç" günLük dünya , AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe ELbet "bir" gün öLeceksin İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..! | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |