IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 09 Mart 2020, 14:26   #1
Ponçik hanım
eLfida - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Turgut uyar

Türk şiirinin en önemli isimlerinden biri olan Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927 tarihinde, Ankara’da dünyaya geldi.

Turgut uyar

Babası Hayri Bey subay olduğu için, eğitimini farklı şehirlerdeki okullarda tamamlamak zorunda kaldı. Babasının bu mesleği Uyar’ın çocukluğunda iz bırakan durumlardan biriydi. Babası işi sebebiyle uzun süreler ailesinden uzak kalmak zorunda kalıyordu. Hassas bir kişiliğe sahip olan Turgut Uyar, babasından uzak kaldığı bu dönemlerde, oldukça içli ve sessiz bir çocuk olmuştu. Babasından ayrı geçirdiği dönemlerin üzerinde yarattığı etkiyi şu sözleriyle anlatır ünlü şair; “Hüzünlü bir çocuktum. Nedense hep ağlamaya hazır. Ağabeyim bana sataştıkça annem “Yapma oğlum” derdi ona, “O içli bir çocuk…” .

Yazdığı şiirler kadar, yaşadığı büyük aşkla da tanınan Turgut Uyar, edebiyatımıza çok kıymetli şiirler armağan etmiştir. Onun şiir yazmaya başlamasında ve bu denli başarılı olmasındaki en büyük etken belki de müzik oldu. Müziğe meraklı bir ailede büyümenin avantajını kullanan Uyar’ın evinde, ud, saz ve keman sesleri eksik olmazdı. Daha ilkokuldayken şiir yazmaya başlayan usta kalem, liseye geldiğinde kendine Nedim, Hayyam, Tevfik Fikret ve Yahya Kemal gibi şairleri örnek alıyordu.

Turgut Uyar’ın Hayatı

İlkokulu İstanbul’da tamamlayan Turgut Uyar, daha sonra Konya Askeri Okulu, Işıklar Askeri Lisesi (1946) ve Askeri Memurlar Okulu’nda (1947) okudu. Bu okulları bitirdikten sonra askeri memur olarak çalışmaya başladı. Posof’ta (o zaman Kars’a, günümüzde Ardahan’a bağlı bir ilçe) 4 yıl kaldıktan sonra, Samsun’un Temre ilçesine gönderildi. 2 yıl da burada askeri memur olarak görev yapan ünlü şair, Ankara’daki 4 yıllık görevinin ardından, 1958 yılında memurluk görevinden istifa etti.

Askerlik mesleğinin ona göre olmadığını düşünen ve severek yapmadığını dile getiren Uyar, istifasının ardından Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikalarının (SEKA), Ankara şubesinde çalışmaya başladı. 1967 yılına kadar burada çalışan ünlü şair, emekli olduktan sonra Ankara’dan ayrılarak, İstanbul’a taşındı. Öğrencilik yıllarında, ailesinin zoruyla bir evlilik yapmıştı. Bekir Tunga, Semiramis ve Şeyda adında üç çocuğu olan bu evlilik boşanmayla sonuçlandı. Uyar’ın ikinci evliliği ise hepimizin bildiği o büyük aşkı Tomris Uyar ile oldu.

Turgut uyar

Emekli olduktan sonra İstanbul’a taşınan Turgut Uyar, burada Tomris Uyar ile tanıştı. Fakat o dönem Tomris Hanım, bir diğer önemli şairimiz Cemal Süreya ile birlikteydi. Ne kadar doğrudur bilemeyiz ama, Cemal Süreya ile Tomris Uyar’ın o dönemde evlilikleri zaten bitme aşamasındaydı. Turgut Uyar ve Tomris Hanım önce mektup arkadaşlığı yapmaya başladı. Bu mektuplaşma çok geçmeden yerini büyük bir aşka bıraktı ve ikili 1969 yılında evlendi. Çiftin bu evliliğinden bir Halil Turgut adını verdikleri bir erkek çocuk dünyaya geldi.

Turgut Uyar’ın Eserleri

Şairin şiir yazmaya daha çocuk yaşlarda başladığından bahsetmiştik. Müziği seven ve evinde sürekli melodi olan bir ailede büyüyen Uyar, şiirlerinde müziğin tartışılmaz gücünün etkisini gördü. Farkında olmadan çok başarılı şiirler yazıyordu. Lise çağlarına geldiğinde, günde 3-4 şiir yazacak kadar kendini geliştirmişti. Yad adını verdiği ilk şiiri, Yedigün dergisinde yayınlandı.

Tarihler 1949 yılını gösterdiğinde, ilk şiir kitabı Arz-ı Hal‘i çıkardı. Ardından ikinci kitabı Türkiyem geldi. Bu kitaba isim veren Türkiyem şiirini, vatan şiirleri yazımızda sizlerle paylaşmıştık. Turgut Uyar şiir yazmaya çok küçük yaşlarda başlamasının ve müzik dolu bir evde büyümesinin etkilerini sanatına yansıttı. Yazdığı şiirlerde Nazım Hikmet, Cahit Külebi, Yahya Kemal, Tevfik Fikret ve Hayyam gibi isimlerin etkisi belli olsa da, her zaman kendine özgü bir tarzı oldu. Ünlü şairin hayattayken basılan bazı şiir kitapları şu şekilde;

Arz-ı Hal (1949)
Türkiyem (1952)
Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959)
Tütünler Islak (1962)
Her Pazartesi (1970)
Toplandılar (1974)
Divan (1970)
Kayayı Delen İncir (1982)
Dün Yok mu (1984)
Toplu Şiirler (1981)
Büyük Saat (1984)

Başarılı isim yazdığı bu şiirlerin yanında birçok da ödülün sahibi oldu. Aldığı bu ödüllerden de kısaca bahsedecek olursak; 1963 yılında, Tütünler Islak şiir kitabı ile, Yeditepe Şiir Armağanı aldı. 1975 yılında, eşi Tomris Uyar ile birlikte, Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü’ne layık görüldü. 1981 yılında Kayayı Delen İncir kitabı ile Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nün, 1984 yılında ise Büyük Saat kitabı ile, Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü’nün sahibi oldu.

Türk edebiyatının en değerli isimlerinden biri olan Turgut Uyar’ın kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalıştık. Ünlü isim bir memur olarak başladığı hayatını, Türkiye’nin en önemli ve unutulmaz şairlerinden biri olarak noktaladı. Yakalandığı siroz hastalığı nedeniyle hayatının son günlerini oldukça zor geçiren Uyar, 22 Ağustos 1985 tarihinde vefat etti. Şiirlerinde aşk, sevgi, ayrılık, hüzün, vatan ve özlem gibi temaları işleyen Turgut Uyar’ın en ünlü şiirlerinden biri olan Göğe Bakma Durağı ile yazımızı noktalamak istiyorum.

Turgut uyar
________________

 
Alt 03 Temmuz 2020, 09:27   #2
Standart

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Göğe Bakma Durağı



İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım

Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından

Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından

Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar

Şu aranıp duran korkak ellerimi tut

Bu evleri atla bu evleri de bunları da

Göğe bakalım



Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım

İnecek var deriz otobüs durur ineriz

Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya

Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum

Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun

Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam

Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım

Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda

Beni bırak göğe bakalım



Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım

Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum

Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi

Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor

Seni aldım bu sunturlu yere getirdim

Sayısız penceren vardı bir bir kapattım

Bana dönesin diye bir bir kapattım

Şimdi otobüs gelir biner gideriz

Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç

Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin

Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat

Durma kendini hatırlat

Durma göğe bakalım

Turgut Uyar

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:40.