Aşağıda ki dizeler rahmetli Soysal EKİNCİ şairimizin ''Zindzi'ye Mektuplar'' adı altında yayınladığı çok uzun yazılmış şiir dizelerinin sadece bir bölümüdür.. Şair kendi içerisinde yer aldığı durumu Nelson Mandela ile bir görüp Nelson Mandela'nın kızı Zindzi Mandela'yı muhattap bilip şiiri direk ona adayarak yazmıştır. İnternet dünyasında yer almayan bu şiir'i fırsat buldukça bu başlık altında yayınlayacağım..

Şair hakkında; Bir çok şair gibi Soysal EKİNCİ' de 12 EYLÜL darbesinden nasibini almış 1979-1981 yılları arasında yani 3 yıl süren gözaltı süresince defalarca işkence görmüş ve bunu da şiirlerine yansıtmış bir şairdir. 1991 yılında susma kararı alan şair 4 EYLÜL 1994 yılında yaşadığı evde "bir insanın özgürlüğü için bin insanı üzdüm beni affedin.." yazılı notu bırakarak intihar etmiştir.

Not: Romen rakamları dizelerin bölümlerini belirtiyor. Her bir bölüm ayrı bir tarihte yazılmıştır. Şiirin tamamını yazabilirsem eğer sıralamayı ona göre düzenleyeceğim. Şimdilik karışık gidiyorum.
Not: SANATIN ve SANATÇI'nın siyaseti olmaz. Benim sanat anlayışım böyledir. Bir şiiri okurken, bir şarkıyı dinlerken, bir kitabı okurken yada bir yazarı takip ederken siyasi görüşüne kesinlikle bakmam. Yaptığı işe bakarım. Konuyu siyasete çevirecek bütün yorumlar silinecektir.

XXIX

ZİNDZİ, bir yerlerime seyirip bir şeylere dokunuyor ellerim
ülkende ki açlara döndürdü bedenimi eriyen kas ve tenim
bir bardak su ile aç karnım sanki tulum
parmaklarımla yüzümü arıyor bulamıyorum
ayna mı yüzüm mü derin ve dingin
uçurumlu kuyulara yuvarlanan iki yıldıztaşı gibi gözlerim
elimde ki kırık ayna parçasına gülerek
BUNLAR BENİM GÖZLERİM Mİ dedim
çekip çıkarmak istedim gözlerimi kuyunun dibinden
endişesiz ve razı gibiydiler benden
onlara dedim ki
BEN DÜŞSEM DE NASIL OLSA ŞAFAĞIN UZATACAĞI MERDİVENLERDEN
SİZ SEVGİ ÜLKESİNİN EN ULU DAĞLARINA YÜKSELİRSİNİZ.

XXX

ZİNDZİ, öncelikle kesmeliyiz dünyayı saran ahtapotun ülkemize uzanan kollarını
ve
bu ahtapotun ateş gözlü silahlarını ateşleyen ellerin
siyah etlerinize batan kirli tırnakları teker teker sökmeliyiz

ZİNDZİ, BİN KERE ÖVÜNSÜN diyorum,
senin gibi bir kıza tutsaklığından hayat ayıran yaşlı MANDELA
ve alsın eline AFRİKA' nın bütün tam-tam çubuklarını
çürütünceye kadar dövsün ırkçıların soysuz yüreğini

Siyah incim AFRİKA' nın bir ucunda tutuşan bilincim
bir kez olsun tutmak isterdim o siyah sıcacık ellerini
seninle bir şeyler yemek İSTANBUL' da bir park lokantasında
memleket üzümlerinden damıtılmış birer kadeh şarapla

ZİNDZİ, bundan sonra şairlerim EYLÜL koyacak kargışın öbür adını
bütün nefretlerin birleşmiş dehşetiyle kınanacak her yerde
ve
EYLÜL' ün et kafalı her ocağa sokulan kemikten maşaları
halkın kızgın ateşinde cayır cayır yanacak
ama ben
bir yanı tutsak türkü
bir yanı özgür destan metinleri karalayan ben
EYLÜL' cüler dışında kimseye EYLÜL değsin canınıza diyemem