IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
Sohbet chat


💬 Bu Alana Reklam Ver ! 🎉 Hemen Katıl!
 
 
Seçenekler Stil
Alt 05 Nisan 2021, 13:10   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Hematopoietik, GH Ve BagisIklik Sistemleri

Buyume hormonu (GH), kan hucrelerinin normal farklilasmasi ve fonksiyonunda yer alan hematopoietik sistemin duzenlenmesinde rol oynar. GH, yetiskin buyume hormonu eksIkligi (GHD) hastalarinda plazma eritropoietin (Epo) duzeylerini ve Hb’yi artirir. Ayrica yetiskin GHD hastalarinda plazma granulosit koloni uyarici faktor (G-CSF) duzeylerini ve notrofil sayilarini da artirir. GH ile tedavi edilen GHD hastalarinda yapilan bir baska calisma, tedavinin eritrositleri, Hb’yi ve hematokriti onemli olcude artirdigini ve lokosit veya trombosit sayisini etkilemeksizin aneminin (tipik GHD hastalarinda cocukluk doneminde) iyilesmesine yol actigini gostermistir.
Sonuc olarak, bu veriler GH’nin hematopoietik sistem uzerinde, G-CSF’nin oynadigina benzer sekilde pozitif bir rol oynadigini gostermektedir. Dolasimdaki G-CSF seviyeleri, GHD olmayan cocuklara gore GHD’de onemli olcude daha dusuktur, ancak GHD cocuklarda yapilan bir calismada, kirmizi kan hucrelerinin sayisi, Hb ve hematokrit degerleri, 1 yillik BH tedavisinden sonra onemli olcude artmistir. Ilginc bir sekilde, elde edilen yayinlanmamis veriler, kisa sureli GH uygulamasinin hematopoietik sistem uzerinde 12 yasindaki Beagle kopeklerinde G-CSF ile ayni etkiyi gosterdigi bildirilmektedir.


Hematopoietik, GH ve BagisIklik SistemleriGH, hematopoezde onemli bir rol oynar. Tedavi edilmeyen GHD hastalarinin kirmizi kan hucreleri, Hb ve hematokrit sayisinda eksIklik gostermesinin nedeni budur. Merakla, bu hastalarda, EPO ve G-CSF’nin plazma seviyeleri de azalmistir. GH uygulamasi bu aciklari normallestirir (mavi ok) ve EPO ve G-CSF plazma seviyelerini yukseltir. GH, IGF-I ve reseptoru IGF-IR ile oldugu gibi, bagisIklik sisteminin hucrelerinde ifade edilir. GHRH’nin de ekspresyonu vardir, ancak bu bagisIklik hucrelerindeki rolu bilinmemektedir. Sonuc olarak, bu ifadeler bagisIkligin artmasina katkida bulunur ve ozellikle GH, lenfositlerin buyumesini, hayatta kalmasini ve sitokinlerin uretimini artirir. Bu nedenle Endokrin GH, antijen sunan hucreler olan dendritik hucrelerin aktivasyonunu ve olgunlasmasini indukler.


Son yillarda GH’nin bagisIklik sistemi uzerinde guclu bir etkisi oldugu varsayilmistir. BagisIklik hucresinden turetilen GH’nin uretimi ve etkisi, bagisIkliktaki onemli rolu hala aciklanmasina ragmen, artik iyi bilinmektedir. BagisIklik sisteminin hucreleri, otokrin / parakrin ve intrakrin yoluyla ve ayni zamanda endokrin yolaklar yoluyla immun fonksiyonda rol oynayan GH, GHRH, IGF-I ve reseptorunu eksprese eder. Immun hucreden turetilen GH’nin hucre ici etki mekanizmalari iyi bilinmemektedir. Ancak ornegin GH, antijen sunan hucreler olarak organizmanin immun yanitina katilan dendritik hucrelerin olgunlasmasini ve aktivasyonunu destekler.
Lenfositlerde GH uretimi vardir ve bu GH, lenfosit buyumesi, hayatta kalma ve sitokin uretimi icin onemlidir. Bu nedenle, lenfosit GH, TH-1 yolaginin aracilik ettigi hucresel immun fonksiyonun onemli bir aracisi olabilir. Lenfosit GH, IL-10 uretimi uzerinde kucuk bir pozitif etki ile IFNγ uretimini uyariyor gibi gorunmektedir. Sican lenfositlerinin spesifik bir GH antisens oligodeoksinukleotid ile tedavisi yapilmistir. Yapilan tedavide, sentezlenen lenfosit GH miktarini azaltmis ve ayni zamanda lenfosit proliferasyonunu azaltmistir, bu noradrenalin ve kortizol tarafindan, hormonun lenfositleri tarafindan uretilmesini ve inhibe edilen bu hucreler uzerindeki etkilerini dogrulamaktadir. Bununla birlikte, lenfosit GH’nin bazi etkilerinin, GH’nin neden oldugu IGF-I uretiminden kaynaklanmasi muhtemeldir. Aslinda, IGF-I ayrica lenfositlerde de bulunmustur ve GH’ye karsi notralize edici antikorlar kullanan calismalar, IGF-I icin pozitif olan hucrelerin sayisinin iki kat azaldigini gostermektedir. Bu, endojen olarak uretilen GH’nin lenfositler tarafindan IGF-I uretimini indukledigini gosterir. Sonuc olarak, lenfosit GH’nin intrakrin hormon gibi davrandigi gorulmektedir. GHR’den yoksun bir lenfoid hucre hattinda GH’nin asiri ekspresyonunun superoksit uretimini azalttigi, nitrik oksit uretimini, IGF-I ve IGF-IR ekspresyonunu artirdigi, bunun sonucunda apoptozdan korunma ile sonuclandigi gosterilmistir. Ayrica mekanizma buyuk olasilikla BcL-2 uretiminde bir artisi icerir.


Sonucta, bagisIklik sistemi icinde lokosit kaynakli GH ve IGF-I uretimi ve islevi icin karmasIk bir intrakrin / otokrin duzenleyici devre oldugu gorulmektedir. Bu nedenle, bu devre, diger organ sistemlerinin homeostazini bozmadan, bu hormonlar icin hipofizden veya karacigerden bagimsiz olarak yerel doku ihtiyaclarini karsilayabilir. Ornegin, bagisIklik sisteminin hucreleri, bakteri, virus ve tumorlerin bir oksidatif stres olayi olarak iliskisini taniyacak ve GH’nin veya sitoplazmaya uretilen farkli GH izoformlarinin ve GHR’nin cekirdege salinmasina ve tasinmasina sinyal verecektir. Cekirdekte bir kez GH-GHR, stres olayina transkripsiyonel tepkileri etkilemekte ve hucreyi oksidatif hasara karsi savunmakta serbest olacaktir. Weigent tarafindan yapilan bir arastirmanin sonuclari hucresel redoks durumundaki degisIkliklerin, oksidatif stres tepkisine aracilik eden elementler uzerinde etkiler uygulayabilen, lenfosit GH’nin hucre ici seviyelerini etkiledigi kavrami desteklemektedir.
BHH’li cocuklar uzerinde yapilan cok yeni bir calisma, GH tedavisinin hucresel ve humoral bagisIklik profillerinde bazi pozitif degisIkliklere yol actigini gostermektedir. Bu veriler, cocukluk caginda BHH’si olan eriskinlerde GH tedavisinden sonra elde edilen eski sonuclara ve GH ile tedavi edilen idiyopatik kisa boylu cocuklarda yapilan daha eski calismalara benzerdir. Ancak diger calismalar bagisIklikta degisIklikler gostermediginden BHH’li cocuklarda hormon ile tedavi edildikten sonra fonksiyon veya immun parametreler oldugu bulunmustur.


GHD ve Gastrointestinal Isleyis
Tedavi edilmeyen GHD, genellikle GH tedavisi verildiginde azalan metabolik inflamasyon ile iliskilidir. Bununla birlikte, iltihapli bagirsak hastaliklari (IBD) gibi sistemik iltihaplanma durumlari, GH direncini uyarabilir cunku iltihaplanma, GH sinyalini olumsuz yonde etkiler. GHR, GH sinyaline yanit vermek, bagirsak bariyer islevini ve mukozal iyilesmeyi gelistirmek icin bagirsakta eksprese edilir. Hucrelerdeki GH etkilerinin onemli bir aracisi olan STAT5b, kolon epitel hucrelerinin hayatta kalmasini module ederek kolonik bariyer butunlugunu korur. STAT5b’den yoksun fareler uzerinde yapilan bir calismada kolit gelistirmeye artan duyarlilik gostermesinin nedeni bu oldugu bildirilmistir. Ek olarak, GH epitelyal proliferasyonu artirir. Bununla birlikte, kolondaki GHR ekspresyonu ulseratif kolitli hastalarda azalir, bu da GH’nin bagirsak bariyerinin islevi uzerindeki yararli etkilerine karsi direncin gelismesine yardimci olur. Bu verilere gore, BHE hastalarinin bagirsak islev bozukluklarindan muzdarip olmasi muhtemeldir. Bunun bir ornegi, colyak hastaligi olan cocuklarda nispeten yuksek GHD prevalansi olabilir, ancak bu hastalik genetik olarak belirlenmis bir gluten duyarli enteropatidir.


Hematopoietik, GH ve BagisIklik SistemleriYapilan incelemeler boyunca analiz edildigi gibi, GH ve aracilari, gelisimin erken asamalarindan itibaren, pratik olarak tum insan organizmasinda cok onemli bir rol oynamaktadir. Bu rol, hormona sadece metabolik bir rol ve uzunlamasina buyume uzerinde bir etki atfeden klasIk kavramlarin cok otesine gecer. Bir endokrin hormonu olarak islev goren GH’nin hipofiz uretiminin yani sira, otokrin / parakrin ve hatta onu ureten hucrelerde intrakrinde etki eden periferik bir GH uretimi vardir. Fizyolojik etkilerinin bir sonucu olarak, GH veya reseptorunun eksIkligi cok onemli etkilere yol acar.
Sonuc olarak, GH replasman tedavisi, GHD hastalarinda meydana gelen duygulari ve yasam kalitelerini iyilestirir. GH salgilanmasi 20 yasindan 50 yasindan pratik olarak tespit edilemeyene kadar kademeli olarak azalir. Bu nedenle, yasa bagli hastaliklarin cogunun ve dusuk yasam kalitesinin bu hormonun yoklugunun bir sonucu olarak ortaya cikmasi muhtemeldir. Bazi durumlarda GH, diger hormonlarla koordineli olarak hareket eder. Bu nedenle bazi etkilerini yerine getirebilmesi icin bir ko-hormon olarak dusunulmelidir.


ALİNTİ ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:21.