![]() |
| | #1 |
| Simdiye kadar bilim insanlari, genetik olarak tasarlanmis organizmalarin, hem insan sagligini hem de cevreyi potansiyel olarak olumsuz etkileyebilecegi yonunde bir dizi calismalar yapmislardir. Bu calismalarda olasi zararlar belirlendikten sonra, soru meydana gelme olasiliklarinin ne kadar yuksek oldugu seklindedir ve bu sorunun cevabi risk degerlendirme alanina girmektedir. Bu yazida genetigi degistirilmis organizmalarin insan ve cevre sagligi uzerindeki olumsuz etkileri uzerine bilgiler bulunmaktadir. Genetigi Degistirilmis Organizmalarin Olumsuz Etkileri Genetigi degistirilmis organizmalarin insan sagligi uzerindeki olasi olumsuz etkilerinin vardir. Bu zararlarin cogu, genetigi degistirilmis mahsullerin buyumesi ve tuketimiyle iliskilidir. Genetigi degistirilmis hayvanlarla farkli riskler iliskilendirilebilir ve bitkilerle iliskili riskler gibi, buyuk olcude organizmaya eklenen yeni ozelliklere bagli olacaktir. Bu zararlar su basliklar altinda toparlanabilir: Gida Tedarikinde Yeni Alerjenler Transgenik urunler, hassas bireylerin kacinmayi bilmeyecegi gidalara yeni alerjenler getirebilir. Ornek olarak, sutte bulunan bircok alerjenik proteinden birinin geninin havuc gibi sebzelere aktarilmasidir. Hassas cocuklarina sut vermekten kacinmalari gerektigini bilen anneler, onlara sut proteinleri iceren transgenik havuc vermekten kacinacaklarini bilemezler. Sorun genetik muhendisligine ozgudur cunku tek basina proteinleri tur sinirlari boyunca tamamen ilgisiz organizmalara aktarabilir. Genetik muhendisligi, proteinleri asla yiyecek olarak tuketilmemis organizmalardan yiyecek tedarikine tasimaktadir. Bu proteinlerden bazilari gida alerjenleri olabilir, cunku bilinen tum gida alerjenleri neredeyse proteindir. Son arastirmalar, genetik muhendisliginin onceden guvenli gidalari alerjenik hale getirmesiyle ilgili endiseleri dogrulamaktadir. Nebraska Universitesi’ndeki bilim adamlari tarafindan yapilan bir arastirma, Brezilya fistigi proteinlerini icerecek sekilde genetik olarak tasarlanmis soya fasulyesinin, Brezilya fistigina alerjisi olan kisilerde reaksiyonlara neden oldugunu belirlemistir. Bilim adamlarinin, insanlar tarafindan tuketildiginde belirli bir proteinin gida alerjeni olup olmayacagini tahmin etme yetenekleri sinirlidir. Proteinin alerjen olup olmayacagini belirlemenin tek kesin yolu deneyimdir. Bu nedenle, proteinleri ozellikle gida disi kaynaklardan ithal etmek, alerjenlikleri acisindan oynana adeta bir kumar gibidir. Antibiyotik Direnci Genetik muhendisligi, antibiyotik direnci icin genellikle genleri secilebilir belirtecler olarak kullanir. Muhendislik surecinin erken safhalarinda, bu belirtecler yabanci genleri alan hucrelerin secilmesine yardimci olur. Baska kullanimlari olmamasina ragmen, genler bitki dokularinda ifade edilmeye devam ediyor. Genetigi degistirilmis bitki besinlerinin cogu, tam islevli antibiyotige direncli genler tasir. Gidalarda antibiyotige direncli genlerin varliginin iki zararli etkisi olabilir. Birincisi, bu yiyecekleri yemek, bu antibiyotikler yemeklerle birlikte alindiginda antibiyotiklerin hastaliklarla savasma etkinligini azaltabilir. Antibiyotik direncli genler, antibiyotikleri parcalayabilen enzimler uretir. Antibiyotige direnc geni olan cig bir domates, bir antibiyotikle ayni anda yenirse, midede bulunan antibiyotigi potansiyel olarak yok edebilir. Ikincisi, direnc genleri insan veya hayvan patojenlerine aktarilabilir ve bu da onlari antibiyotiklere karsi dayanikli hale getirir. Eger transfer gerceklesirse, antibiyotige direncli hastalik organizmalarinin halihazirda ciddi olan saglik problemini daha da kotulestirebilir. Genetik materyalin bitkilerden bakterilere aracisiz transferleri oldukca dusuk bir ihtimal olsa da, bunlarin meydana gelme olasiliklari, antibiyotik direncinin ciddiyeti isiginda dikkatli bir inceleme gerektirir. Ayrica buna ek olarak, tasarlanmis gidalardaki antibiyotige direncli genlerin yaygin varligi, genetigi degistirilmis urunlerin sayisi arttikca, antibiyotik direncinin etkilerinin gida tedariki genelinde kumulatif olarak analiz edilmesi gerektigini gostermektedir. Yeni Toksin Uretimi Cogu organizmanin toksIk maddeler uretme yetenegi vardir. Bitkiler icin bu tur maddeler, duragan organizmalari cevrelerindeki bircok yirtici hayvandan korumaya yardimci olur. Bazi durumlarda bitkiler, toksIk maddelere yol acan inaktif yollar icerir. Genetik muhendisligi yoluyla yeni genetik materyalin eklenmesi, bu aktif olmayan yollari yeniden etkinlestirebilir veya bitkilerdeki toksIk madde seviyelerini baska sekilde artirabilir. Bu, ornegin, eklenen genle iliskili acma / kapama sinyalleri, daha once aktif olmayan genleri acabilecekleri yerlerde genom uzerinde bulunuyorsa gerceklesebilir. ToksIk Metallerin Konsantrasyonu Urunlere eklenen yeni genlerin bir kismi, civa gibi agir metalleri topraktan cikarabilir ve onlari bitki dokusunda yogunlastirabilir. Bu tur mahsullerin yaratilmasinin amaci, belediye camurunun gubre olarak kullanilmasini mumkun kilmaktir. Camur, yararli bitki besinleri icerir, ancak toksIk agir metallerle kontamine oldugu icin genellikle gubre olarak kullanilamaz. Buradaki fikir, bitkileri bitkilerin yenmeyen kisimlarinda bu metalleri cikarmak ve tutmak icin tasarlamaktir. Ornegin bir domateste metaller koklerde tutulur, yani yapraklarinda ve yumrularinda. Bitkilerin sadece bazi kisimlarinda genlerin acilmasi, yapraklar gibi sadece belirli dokularda acilan genetik acma, kapama anahtarlarinin kullanilmasini gerektirir. Bu tur urunler, yenilebilir dokularda acma – kapama dugmeleri tamamen kapatilmazsa, yiyecekleri yuksek duzeyde toksIk metallerle kontamine etme riski tasir. Hasattan sonra bitkilerin metalle kirlenmis kisimlarinin kullanilmasi ve bertaraf edilmesiyle iliskili cevresel riskler de vardir. Zehirli Mantarlar icin Ortami Iyilestirme Saglik risklerinin cogu, organizmalara yeni eklenen genetik materyalin bir sonucu olmakla birlikte, genlerin ve gen urunlerinin cikarilmasinin da sorunlara yol acmasi mumkundur. Ornegin, genetik muhendisligi, kafein uretimiyle iliskili genleri silerek veya kapatarak kafeinsiz kahve cekirdekleri uretmek icin kullanilabilir. Ancak kafein, kahve cekirdeklerini mantarlara karsi korumaya yardimci olur. Kafein uretemeyen fasulye, toksin uretebilen mantarlarla kaplanabilir. Aflatoksin gibi mantar toksinleri, gida hazirlama sureclerinde aktif kalabilen guclu insan toksinleridir. Bilinmeyen Zararlari Herhangi bir yeni teknolojide oldugu gibi, genetik muhendisligiyle ilgili risklerin tamami neredeyse kesin olarak belirlenememistir. Bir teknolojide neyin yanlis gidebilecegini hayal etme yetenegi, su anda eksIk olan fizyoloji, genetik ve beslenme anlayisiyla sinirlidir. Olasi Cevresel Zararlar Yabani Otlarda Artis Genetigi degistirilmis bitkilerin verebilecegi cevresel zarar hakkinda genel olarak dusunmenin bir yolu, onlarin yabani otlara donusebilecegini dusunmektir. Burada yabani otlar, insanlarin istemedigi yerlerdeki tum bitkiler anlamina gelir. Terim, Johnson cimlerinin tarlalardaki bitkileri bogmasindan, kudzu agaclarinin ortulmesine ve Everglades’i istila eden melaleuca agaclarina kadar her seyi kapsamaktadir. Her durumda, bitkiler istenmeyen etkilere sahip olduklari yerlerde insanlardan yardim almadan buyumektedir. Tarimda, yabani otlar mahsul verimini ciddi sekilde engelleyebilir. Everglades bolgesi gibi yonetilmeyen sulak ortamlarda, istilaci agaclar dogal bitki ortusunun yerini alabilir ve tum ekosistemleri altust edebilir. Bazi yabani otlar, yabanci bitkilerin tesadufen girmesinden kaynaklanir, ancak cogu, tarim ve bahcecilik amaclarina yonelik amacli girislerin sonucudur. Amerika BirlesIk Devletleri’ne kasitli olarak getirilen ve ciddi yabani otlar haline gelen bitkilerden bazilari Johnson otu, multiflora gulu ve kudzu’dur. Genetik muhendisliginin bir sonucu olarak uretilen ozelliklerin yeni bir kombinasyonu, ekinlerin daha sonra yeni veya daha kotu yabani ot olarak kabul edilecegi kosullarda cevrede yardimsiz gelismesini saglayabilir. Buna bir ornek, ekimden kacan ve yakindaki deniz haliclerini isgal eden, tuza dayanikli olacak sekilde tasarlanmis bir pirinc bitkisi olabilir. Yabani Baska Otlara Gen Transferi Urunlere yerlestirilen yeni genler, mutlaka tarimsal alanlarda kalmayacaktir. Degistirilmis mahsullerin akrabalari tarlanin yakininda buyurse, yeni gen polen yoluyla bu bitkilere kolayca hareket edebilir. Yeni ozellikler, mahsul bitkilerinin yabani veya yabani otlu akrabalarina istenmeyen yerlerde gelisme yetenegi kazandirabilir ve onlari yukarida tanimlandigi gibi yabani otlar haline getirebilir. Ornegin, bir mahsulun yag bilesimini degistiren bir gen, yeni yag bilesiminin tohumlarin kisin hayatta kalmasini saglayacagi yakindaki yabani otlu akrabalara tasinabilir. Kislama, bitkinin bir yabani ot haline gelmesine izin verebilir veya zaten sahip oldugu yabani ot ozelliklerini yogunlastirabilir. Herbisit Kullanim Modellerinde DegisIklik Kimyasal herbisitlere direncli olacak sekilde genetik olarak tasarlanmis urunler, belirli kimyasal bocek ilaclarinin kullanimina sIki sIkiya baglidir. Bu mahsullerin benimsenmesi, ulke genelinde kullanilan kimyasal herbisitlerin karisiminda degisIkliklere yol acabilir. Kimyasal herbisitlerin cevresel toksisiteleri acisindan farklilik gosterdigi olcude, bu degisen modeller genel olarak daha yuksek duzeyde cevresel zararla sonuclanabilir. Ek olarak, herbisite toleransli mahsullerin yaygin kullanimi, herbisite daha fazla maruz kalmanin bir sonucu olarak veya herbisit ozelliginin mahsullerin yabani otlu akrabalarina aktarilmasinin bir sonucu olarak yabani otlarda herbisitlere karsi direncin hizli gelisimine yol acabilir. Yine, herbisitler cevresel zararlari acisindan farklilik gosterdiginden, bazi herbisitlerin kaybi genel olarak cevreye zararli olabilir. Yararli Populasyonda Duyarli Genlerin Israf Edilmesi Pek cok bocek, onlari pestisitlere duyarli hale getiren genler icerir. Genellikle bu duyarlilik genleri, boceklerin dogal populasyonlarinda baskindir. Bu genler, pestisitlerin etkili hasere kontrol araclari olarak kalmasina izin verdikleri icin degerli bir dogal kaynaktir. Bocek ilaci ne kadar iyi huyluysa, zararlilari ona duyarli hale getiren genler o kadar degerli olur. Genetigi degistirilmis bazi mahsuller, haserelerin doganin en degerli pestisitlerinden biri olan Bacillus thuringiensis veya Bt toksinine karsi devam eden duyarliligini tehdit etmektedir. Bu “Bt mahsulleri”, genetik olarak Bt toksini icin bir gen icerecek sekilde tasarlanmistir. Bitkiler, bitkinin yasam dongusu boyunca cogu bitki dokusunda toksin urettigi icin, zararli bocekler ona surekli maruz kalir. Bu surekli maruz kalma, hasere populasyonundaki nadir direnc genlerini secer ve bu tur bir direncin gelismesini onlemek icin ozel onlemler alinmadikca zamanla Bt pestisitini ise yaramaz hale getirir. Zehirli Vahsi Yasam Bitkilere yabanci genlerin eklenmesi, bircok durumda yaban hayati icin de ciddi sonuclar dogurabilir. Ornegin, plastik veya farmasotik urunler uretmek icin tutun veya pirinc gibi mahsul bitkilerinin muhendisligi, hasattan sonra tarlalarda kalan mahsulleri veya mahsul kalintilarini tuketen fareleri veya geyikleri tehlikeye atabilir. Metal tutucu proteinler icerecek sekilde tasarlanmis baliklar (bu tur baliklarin canli kirliligi temizleme araclari olarak onerilmistir), diger baliklar veya balik yiyen kuslar ve memeliler tarafindan tuketilirse zararli olabilir. Yeni Viruslerin Olusturulmasi Genetik muhendisliginin en yaygin uygulamalarindan biri, viruse dayanikli mahsullerin uretimidir. Bu tur urunler, viruslerin bilesenlerinin bitki genomlarina donusturulmesiyle uretilir. Iyi anlasilmayan nedenlerden dolayi, kendi baslarina viral bilesenler ureten bitkiler, bu virusler tarafindan muteakip enfeksiyonlara karsi direnclidir. Bununla birlikte, bu tur bitkiler, iki mekanizma yoluyla yeni veya daha kotu virusler olusturmanin baska risklerini de ortaya cikarir: rekombinasyon ve transkapsidasyon. Bitkilerde uretilen viral genler ile gelen viruslerin yakindan iliskili genleri arasinda rekombinasyon meydana gelebilir. Bu tur bir rekombinasyon, daha genis bir konak yelpazesini enfekte edebilen veya ana viruslerden daha oldurucu olabilen virusler uretebilir. Transkapsidasyon, bir virusun genetik materyalinin bitki tarafindan uretilen viral proteinler tarafindan kapsullenmesini icerir. Bu tur hibrid virusler, viral genetik materyali baska turlu enfekte edemeyecegi yeni bir konakci bitkiye aktarabilir. Nadir durumlar disinda, bu tek seferlik bir etki olacaktir, cunku viral genetik materyal, icinde kapsullendigi yabanci proteinler icin hicbir gen tasimaz ve ikinci nesil hibrit virusler uretemez. | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
| |