IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 22 Mart 2023, 10:25   #1
Banlı Üye
Aykut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart 11 Ay'ın Sultanı Ramazan-ı Şerif

11 Ay'ın Sultanı Ramazan-ı Şerif

Ramazan (Arapça: رمضان), Hicrî takvime göre 9. ay ve İslam dininin inancına göre Peygamber Muhammed'e Kur'an ayetlerinin inmeye başladığı, aynı zamanda Müslümanlarca oruç tutulmaya ve Terâvih Salat'ına başlanılan aydır. Bu ayda oruç tutmak, İslam'ın beş temel şartından biridir. Ay'ın hilal görünümünün ilk görülüşünden itibaren 29 veya 30 gün boyunca Ramazan'ın sürdüğü, hadislerden alıntılanarak hesaplanmıştır.

Şafaktan gün batımına kadar oruç tutmak; akut veya kronik hastalığı olan, seyahat eden, aşırı yaşlı, emziren, hamile, şeker hastası ve ergenliğe girmemiş olan kişiler dışında tüm Müslümanlar için farzdır (zorunludur).Şafak öncesi yemeğe sahur, orucun bozulduğu akşam yemeğine ise iftar denir.

Orucun manevi mükafatlarının (sevap) Ramazan ayında katlanarak arttığına inanılır.Bu inanca göre Müslümanlar, sadece yiyecek ve içecekten değil, aynı zamanda tütün ürünlerinden, cinsel ilişkilerden ve günahkar davranışlardan da kaçınırlar; bunun yerine kendilerini daha çok namaza ve Kur'an okumaya adarlar.


11 Ay'ın Sultanı Ramazan-ı Şerif

Etimoloji


Ramazan, "kuru sıcak" anlamına gelen ramaḍ kökünden veya "güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış olan yer" manasındaki ramdâ’ kelimesinden türediği düşünülmektedir.Bunun nedeni, muhtemelen Ramazan orucu ibadeti ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül ediyor olmasıdır.Yine de kaynaklarda bu aya niçin ramazan adının verildiği hakkında farklı açıklamalar yer alır.Ancak en fazla kabul gören yoruma göre bu ay, rastladığı mevsim gereği çok sıcak ve yakıcı bir özelliğe sahip olduğu için bu adla anılmıştır.Kamerî aylar belirli mevsimlerde sabit olmayıp farklı mevsimleri dolaştığı için bu izahı benimseyen bilginler, Arapların kamerî ayların eski adlarını değiştirirken her aya tesadüf ettiği zamanın özelliğine göre isim verdiklerini, ramazan isminin konulmasının da şiddetli sıcaklığın hüküm sürdüğü bir mevsime denk geldiğini belirtir. Bazı kaynaklarda Arapların bu isimleri tespit ederken soğuk ve sıcağın aylara göre yer değiştirdiğini bilmedikleri kaydedilmektedir.

Türkiye Ermenisi yazarı Sevan Nişanyan'ın verdiği bilgilere göre Ramazan, İslam öncesindeki Arapların Ay takviminde Temmuz ile Ağustos aylarına verilen isimdir.Bu takvimde aylar, 12+1 sistemi (3 yılda bir ilave edilen 1 ay) sayesinde en fazla 30 günlük kaymalarla yılın aynı zamanlarında yaşanmaktaydı. Günümüzde Ramazan ayının zamanı, Ömer'in halifeliği zamanında düzenlenen Hicri takvime göre belirlenmiştir.Hicri takvim bir Ay takvimi olduğu için bir yılın uzunluğu, miladi takvimden 11-12 gün daha kısadır.Bunun sonucu olarak Ramazan ayı her sene miladi takvimde öne kayar. Yaklaşık olarak her 32 senede bir, Ramazan ayı aynı tarihlere denk gelir.

Günümüzde Azerbaycan, İran, Hindistan, Pakistan ve Türkiye gibi tarihi Fars etkisine sahip olan bazı ülkelerdeki Müslüman topluluklar, bu ay için Ramazan veya Ramzan kelimesini kullanırlar. Kürtçede bu isim Remezan iken, Endonezcede ise İngilizcede olduğu gibi Ramadan'dır. Bangladeş'te ise bu ayın adı yerine Romzan veya Ramajāna kelimesi kullanılır.

Bunun yanı sıra, çoğu Müslüman ülkede Ramazan ayı ''11 Ayın Sultanı'' olarak da anılmaktadır. Hicri Ay takviminde toplam 12 ay olmasına rağmen bu tabir, Ramazan'ın diğer aylardan daha üstün olduğu ve dolayısıyla Ramazan'ın geriye kalan 11 ayın sultanı olduğu kabul edilerek verilmiştir.


Orucun farz kılınması


Kur'an'da adı geçen ve değerine vurgu yapılan tek ay, Ramazan ayıdır. Müslümanlara oruç, hicretin 2. yılında (miladi 624) farz kılındı.Orucun farz kılındığını bildiren ayetlerin hemen ardından, Ramazan'ın "Kur’an’ın indirildiği ay" olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir. Bu konuyla ilgili ayetler şöyledir:

''Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı... (Kur'an, Bakara Suresi, 183-185. ayetler)


Hicrî takvime geçiş


Ömer'in hilafeti zamanında Arap Yarımadası'nda Persler, Romalılar ve başka medeniyetlerin kullandığı Güneş ve Ay takvimleri kullanılmaktaydı. Hicaz ve Asir bölgelerinde ise hem Güneş hem de Ay takvimi kullanılıyordu.

Miladi 639 yılında takvim oluşturma fikri ortaya çıkınca, yapılan istişareler sırasında Muhammed'in damadı, kuzeni ve sahabesi olan Ali bin Ebu Talib, oluşacak takvimin başlangıç tarihi olarak Peygamber Muhammed'in Medine'ye hicretini önermiştir.Ali'nin bu görüşü kabul edilmiştir, fakat Peygamber'in hicretinin Ay takviminin ilk ayı olan Muharrem'e değil de Rebiülevvel ayına denk gelmesi sonucunda tarih geriye alınmıştır. Buna göre Hicrî takvimin başlangıcı, Miladî takvime göre 23 Temmuz 622 tarihine denk gelir. Yılın dokuzuncu ayı da böylece Ramazan olur. Ramazan ayından önceki hicrî ay Şaban, Ramazan'dan sonraki ay ise Şevval ayıdır.

1 yılı 354 ya da 355 gün olarak alan, 12 kamerî aydan oluşan, İslam peygamberi Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretini (622) başlangıç yılı (1. yıl) kabul eden Hicri takvim, Ay'ın Dünya çevresindeki dolanımını esas alan bir takvim sistemidir.Hicretin Muharrem ayı, yani takvimin başlangıç günü ya da ayıyla bir ilgisi yoktur.

Hicrî takvimin Ay takvimi olması sebebiyle, bu takvimdeki ayların mevsimlerle ilişkisi yoktur.Yani her ayın Güneş takvimine göre her yıl pozisyonu değişir ve böylece aylar mevsimler arasında gezinir; dolayısıyla belirli bir mevsimin ayı olmazlar. Bu sebeple Ramazan ayı ve oruç dönemi her sene değişir ve mevsimler arasında gezinir.


İslam'da Ramazan


Müslümanlarca sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul edilen, büyük bir coşku ve heyecanla karşılanan Ramazanın başlıca özelliklerinden biri, Kur'an'ın bu ayda indirilmeye başlanmış olup ayet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğunun bildirilmesidir.

Müslümanlara Kur'an'ın ilk ayetlerinin vahyedildiği Kadir Gecesi, bu ayın içindedir. Hangi gün olduğu bilinmemekle birlikte Ramazan ayının 27. gecesi, Kadir Gecesi olarak kabul edilmektedir. Bazı İslam bilginlerine göre ve hadislere göre ise Kadir Gecesi, Ramazan ayının son 10 günü içerisinde yer almaktadır.Hangi gün olduğu kesin olarak bilinmediği için Müslümanlar, Ramazan'ın bu son 10 gününü dikkatli ve bilinçli bir şekilde geçirirler.

Kadir Gecesi ile ilgili olarak, Kur'an'ın 97. suresi olan Kadir Suresi'nin ilk üç ayetinde ''Şüphesiz, biz O'nu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.'' denmektedir.

Bu ayda Müslümanların Ramazan orucunu tutmaları farzdır. Ramazan orucunun tutulduğu bu ay boyunca, gün doğumundan önceki alacakaranlık (imsak) ile gün batımından sonraki alacakaranlık (iftar) arasında yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak Müslümanlara yasak kılınmıştır.


(Arapça)
« اُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ اِلٰى نِسَٓائِكُمْۜ هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ عَلِمَ اللّٰهُ اَنَّكُمْ كُنْتُمْ تَخْتَانُونَ اَنْفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنْكُمْۚ فَالْـٰٔنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُوا مَا كَتَبَ اللّٰهُ لَكُمْۖ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الْاَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الْاَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِۖ ثُمَّ اَتِمُّوا الصِّيَامَ اِلَى الَّيْلِۚ وَلَا تُبَاشِرُوهُنَّ وَاَنْتُمْ عَاكِفُونَۙ فِي الْمَسَاجِدِۜ تِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِ فَلَا تَقْرَبُوهَاۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ اٰيَاتِه۪ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ ﴿١٨٧ »
(Türkçe)
« Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi ve tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerine yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte, siz mescitlerde itikafta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın koymuş olduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, ayetlerini insanlara böylece açıklar.

Bakara Suresi'ne göre, Kur'an'ın İslam Peygamberi Muhammed'e gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde "oruç" tutmak Müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:

“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. (Kur'an, Bakara 185) „


Dünyanın her yerindeki Müslümanlar, mübarek Ramazan ayında şafaktan alacakaranlığa kadar dünyevi arzulardan kaçınırlar. Yaptıkları bu alıştırmanın ulaşmaya hizmet ettiği birçok amaç vardır: Oruç, böyle zamanlarda umutsuzca ihtiyaç duyulan kalplerimize empati kurmayı amaçlar. Toplumun imtiyazsız bireylerinin acılarını ve ıstıraplarını hissetmeye teşvik eder.

Ramazan ayında oruç tutanların imsak saatinden, yani sabah namazı vaktine girmeden önce, belirli saatte yedikleri yemeğe ve bu yemeğin yendiği zaman aralığına ''sahur'' denir. Gün sonunda akşam ezanı okununca orucun açılmasına ve bu esnada yenen yemeğe ise ''iftar'' denir.


Ramazan gelenekleri ve âdetleri


Sahur


Sahur, sabahın erken saatlerinde, orucun başlamasından önce, yani imsak vaktinden önce Müslümanlar tarafından tüketilmesi sünnet olan son yemektir. Sahur, Ramazan ayında normal günlerdeki geleneksel üç öğünün yerini alır (kahvaltı, öğle ve akşam yemeği). Sahurda genellikle daha hafif olan kahvaltılık yiyecekler tüketilir.

Ramazan ayında Müslüman nüfusunun çoğunlukta olduğu ülkelerde, görevi insanları gece vakti sahur için uyandırmak olan kişiler bulunur. Bu kişilere musaharati denmektedir. Bu kişiler genellikle davul ve maniler ile sokaklarda gezerek insanları uyandırırlar.Bu gelenek Endonezya, Bangladeş, Mısır, Suriye, Sudan, Pakistan, Suudi Arabistan, Ürdün ve Filistin gibi ülkelerde hâlâ uygulanmaktadır.

Ramazan ayında Müslümanların oruç tutmadan önce yedikleri son yemek olan sahur, İslami gelenekler tarafından nimetlerin bir faydası olarak kabul edilir.Çünkü oruç tutan kişinin, orucun neden olduğu huysuzluk veya zayıflıktan kaçınmasını sağlar. Müslümanlar, Muhammed Peygamber'in ''Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır.'' sözü dolayısıyla sahur yemeğine çok önem verirler.


İftar


İftar, Ramazan ayında Müslümanların oruçlu geçirdikleri günün sonunda akşam ezanı okunduktan sonra (güneşin batmasında) yenilen yemektir. İftar, Ramazan'ın dini geleneklerinden biridir ve genellikle bir topluluk olarak, Müslümanların oruçlarını birlikte açmak için bir araya geldikleri şekilde yapılır. Yemek, gün batımına yakın akşam ezanından hemen sonra tüketilir.

İftar sofralarında genel olarak, sahurdakinin aksine biraz daha ağır yemekler bulunur. Geleneksel olarak bazı Müslümanlar, İslam peygamberi Muhammed'e öykünerek oruçlarını hurma ile açmayı tercih ederler. Hurma olmadığında ise, su ile açarlar.

Maddi imkâna sahip olanların, özellikle fakir kimselere iftar yemeği yedirmesi güzel bir davranış olarak görülür. Peygamber Muhammed de Müslümanları orucunu açacak kimseleri sofralarında bulundurmaya teşvik ettiğinden dolayı bazı Müslümanlar buna son derece önem verirler. Oruç ve iftarların fert ve aile hayatında taşıdığı öneme paralel olarak, İslam toplumlarında öteden beri birçok Ramazan âdeti ortaya çıkmış ve bir dizi iftar geleneği oluşmuştur.


Teravih namazı


Terâvih namazı, kutsal Ramazan ayında her gece kılınan bir nafile namazdır. Teravih kelimesi, "dinlenmek ve rahatlamak" anlamına gelir ve Arapçadan türetilmiştir.Erkekler ve kadınlar için sünnet-i müekkede (Muhammed Peygamber'in devamlı şekilde işlediği, fakat nadiren terk etmiş olduğu, vacip ya da farz olmayan amelleri) olarak kabul edilir ve yirmi rekat cemaatle kılınır. Tek başına da kılınabilir.Cemaat ile kılınması daha makbul görülür.Her iki rekatta veya her dört rekatta ara verilerek kılınır.Sekiz rekatta da kılınabilir.

Teravih namazının vakti, yatsı namazından sonra başlar ve sabah namazı vakti gelinceye kadar devam eder. Teravih namazı vakti içinde kılınmazsa, vakti dışında ne cemaatle, ne de tek başına kazâ (telafi) edilmez.

Teravih namazını başlangıçta cemaate bizzat kıldıran Peygamber Muhammed, Müslümanların yükünü arttırabileceği düşüncesiyle bu uygulamadan vazgeçmiştir.Onun bu namazı iki veya üç gün mescitte kıldırdığı, cemaatin gittikçe çoğaldığını görünce ise mescide çıkmadığı ve bunu, Allah'ın bu namazı farz kılabileceği endişesiyle yaptığını söylediği rivayet edilir.Teravihin tek başına kılınmasına Ebû Bekir döneminde devam edilmiştir. Bu uygulamanın camide meydana getirdiği dağınıklığı, artık farz kılınma ihtimali bulunmadığını ve Peygamber'in konuyla ilgili sözünden çıkan anlamı dikkate alan Ömer, 635 yılında Ubeyy bin Kâb’dan cemaate teravih namazı kıldırmasını istemiş ve bu uygulama günümüze kadar sürmüştür.


Kur'an okunması


Müslümanlar, Ramazan'ın otuz günü boyunca, otuz cüz'den (bölümden) oluşan Kur'an'ın tamamını okumaya teşvik edilir. Bazı Müslümanlar, ay boyunca gözlemlenen otuz teravih seansının her birine bir cüz'ün okunmasını dahil eder. Sonuç olarak birçok Müslüman, bu ayda kutsal kitap Kur'an'ın tamamını okumaya çalışır (hatmetmek).


Maddi hayır uygulamaları


Terim olarak "asli ihtiyaçlar" dışında nisab miktarı mala sahip olan ve bu sebeple zengin sayılan her Müslümanın, bu zenginliği üzerinden bir tam yıl geçtiğinde dinî yükümlülük gereği hayır amaçlı vermesi gereken miktara zekat denir. Bu uygulama, İslam dininin şartlarından biri olarak zorunludur.Müslümanlar, Ramazan ayında iyi işlerin, yılın diğer zamanlarından daha cömertçe ödüllendirildiğine inanırlar. Sonuç olarak birçok Müslüman bu ay boyunca yıllık zekatlarının daha büyük bir kısmını, hatta tamamını verirler.

Bunun dışında fıtır sadakası veya fitre olarak bilinen bir zekat uygulaması da vardır. Buna göre, temel ihtiyaçların dışında yeterli miktarda mala sahip olan her Müslümanın Ramazan ayında vermesi vacip olan bir sadakadır.Fitre kişi başına verilir. Ailedeki bütün bireylerin fitresini büyüklerden biri verir. Miktarı, bir kişinin günlük yiyecek ihtiyacı kadardır.Türkiye'de, her yıl kişi başına verilecek olan miktarı Diyanet İşleri Başkanlığı belirler.


Kadir Gecesi


Ramazan Bayramı


Ramazan Bayramı veya halk arasındaki başka bir adla Şeker Bayramı, İslam âleminde Ramazan'ın bitişinin ardından üç gün boyunca kutlanan dinî bayramdır. Hicri takvime göre 10. ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arifedir. Ramazan Bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder. Bayramın ilk günü oruç tutulmaz ve bu günde oruç tutmak mekruh veya haram olarak görülür.

Ramazan Bayramı'nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır.Bayram namazını genellikle erkekler kılar.Bayram namazından sonra ise hutbe okunur. Bayram boyunca Müslümanlar eş, dost ve akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlarlar.Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir.

Bayramda bakımlı ve temiz giyinmek âdettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Bayramda çocuklara, ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bazı büyükler, ellerini öpen çocuklara hediye veya harçlık verirler. Çocuklar ufak gruplar hâlinde kapı kapı dolaşarak şekerleme toplarlar.


Diğer gelenekler


Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde kutlanan Ramazan ayı, çoğunlukla 30 gün sürmekle beraber 29 gün de sürmektedir. Bu, Ay'ın hilalinin görünüş zamanına göre değişmektedir. Bu ayda Müslümanlar, İslam'ın beş temel farzından biri olan oruç tutma ibadetlerini gerçekleştirseler de,[62] Ramazan ayı sadece oruç ayı olarak görülmez. Müslüman toplumlarda bu ayda uygulanan bazı gelenekler, âdetler ve yalnızca bu aya özel olan uygulamalar da mevcuttur. Birçoğu eskide kalan uygulamalardan bazıları şunlardır:

Sahur ve iftar sofraları: Ramazan aylarında, akrabaların veya komşuların evlerine misafir olup iftar yemeğini birlikte yemek âdettendir.
Ramazan pidesi: Ramazan aylarında ekmek fırınlarında özel olarak hazırlanan, yüzeyine yumurta sürülebilen, üzerine susam veya çörek otu serpiştirilen bir ekmektir.
Ramazan davulu: Ramazan ayında, sahur vakitlerinde mahalle aralarında gezinilerek insanları sahura ve oruca uyandırmak için davul kullanılır. Ramazan davulu, bu ayın vazgeçilmez âdetidir. Zamanla bu gelenek teknolojiye yenik düşse de, günümüzde bazı Müslüman ülkelerde bu âdet hâlâ sürmektedir.
Askıda pide: Ramazan'da ekmek fırınlarında, gönüllü olarak birkaç ekmek veya pide, dükkânın önünde bulunan askıya bırakılır. Amaç, çok fakir olup da ekmek almaya gücü yetmeyen kimselerin bundan faydalanmasıdır.
İftar topu: Müslümanların oruçlu geçirdikleri gün sonunda, akşam ezanı vaktiyle birlikte iftar vaktinin geldiğini haber veren top ateşidir. Osmanlı döneminden kalmadır. Günümüzdeki gibi ses sistemlerinin olmadığı devirlerde bir zaruret iken, bugün gelenek şeklinde bazı Müslüman ülkelerde sürdürülür.
Veresiye defterinden tanınmadık birisinin borcunu silme: Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bir gelenektir. Maddi olarak durumu yerinde olan birisi, bir bakkala veya markete giderek veresiye defterinden rastgele bir sayfa kopartır ve o sayfada bulunan toplam borcu öder. Bundan dolayı borcu ödeyen de, borcu ödenen de birbirlerinden habersiz olur.
Hacivat ve Karagöz gölge oyunu: Ramazan ayına özel olarak düzenlenen Ramazan şenliklerinde, genellikle gölge oyunu oynatılır.
Ramazan şenlikleri: Bu aya özel olarak düzenlenen şenliklerdir. İftar ile sahur vakti aralığında düzenlenirler.
Cami minarelerine mahya asmak: Ramazan ayı gelince, cami minarelerine ışıltılı, aydınlatıcı, sade, hoş ve güzel sözlü süslemeler yapılır. Bunlara mahya denir. Mahyalara genellikle ''Hoş Geldin 11 Ayın Sultanı!'', ''Ya Şehri Ramazan!'', ''Ramazan Geldi Hoş Geldi!'' gibi cümleler yazılır.


Kaynak;[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...].
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:41.