IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Radyo Extra Sanal Radyoculuk hakkında aradığınız her türlü bilgi, makale ve sunumlara bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

5Beğeni(ler)


 
 
Seçenekler Stil
Alt 04 Aralık 2020, 21:00   #1
Standart Radyoda Okunabilecek Şiirler - Sözler - Yazılar [Sürekli Güncel]

Merhabalar, bu başlık altında genel olarak benim seslendirdiğim yazılar, şiirler, sözler vs. gibi text metinleri sizlerle paylaşmak istedim.


Mesela ilk olarak bu paylaşımı yapmak istiyorum.


Sevmek Nedir ?
Sevdiğini kimse kaybetmek istemez.
Ona sarılmak ister.
Onu koklamak ister.
Onun kokusunu;
Kendi montunun,kendi kazağının
kendi tişörtünün üstüne sindirmek ister.
Seven insan seven insan gerçekten
Kalbini öyle bir yere koyarki
Dünyada ki bütün insanlar o kalbe
Ulaşmak istese bile ulaşamaz.
Seven insan böyledir beee.
Seven insan bekler.
Seven insan gitmez.
Gitse bile bir gün gelir.
Çünkü kalbi hala o bıraktığı yerdedir.
//////////////////////////////////////
Sevmek nedir biliyormusun sen.
Sevmek,bir insanın gözlerine baktığında
Yani sevdiğinin gözlerine baktığında
Gözlerinin onda kalmasıdır.
Sevmek kalbinin uzun süre
Çarpıntılıra kapılmasıdır.
Sevmek,gözlerinin yanmasıdır.
Neden çünkü uykusuz kalmaktır sevmek.
Gece uyumayıp onunla
Saatlerce konuşmaktır sevmek .
Sırf onun ses tonu benim ruhumda
Yayılsın diye...
////////////////////////////////////////
Sevmek şiirler yazmaktır.
Sevmek satırlara sığdıramacağın
Duyguları içinde barındırmaktır.
Sevmek nedir biliyormusun.
Sonu acı olan bir şeydir sevmek.
Öyle bir acıdır ki bu sevmek
Canın yanar canın yanar canın yanar
Sevmek böyledir
Kurşundan daha acı,okdan daha sivridir
Düşünürsün düşünürsün ama delirirsin
Sevmek akıl işi değildir
Giden gelmez gelmeyecek
Neden gitti diye kendine sorduğunda
Gelmeyecek cevabını bildiğn hlde bklyrsn
Sevmek budur lann
Sevmek gerçekten budurr
////////////////////////////////////////
Sevmek her kelimeni özenle seçmektir
Her cümleni özenle seçmektir.
Sırf onu kaybedeceğim diye
Hayatından vazgeçmek onu adamaktr sevmek
Sevmek ya sevmek işte böyle
Sevmek hastanedeki doktorların dermanı
Olamayacağı bir duygudur.
Sevmek öyle bir duygudur ki.
Dünyanın en iyi doktorunu
Ayaklarına kadar getirseler bile
İyileşemeyeceğimiz bir duygudur.
Sevmek öyle bir duygudur ki.
Dünyayı bize verseler
Sevdiğimizi kaybetmeyiz diyebileceğimiz
Bir duygudur.
Sevmek budur işte.......
 
Alt 04 Aralık 2020, 21:02   #2
Standart

Yoruldum be Usta !

Kırılmadan,
Dağılmadan yaşamak ne mümkün!
Ben ufalanıp toz gibi dağıldım usta.
Emek verdikçe yitirmeyi,
Güvendikçe yanılmaları gördüm.

.....

Ben nasıl baş edeyim?
Dost,düşman belli değil.
Herkesin yüzünde bir maske,
Dalkavukluk bu devrin modası!
Kim kardeş,kim kalleş nerden bileyim.

.....

Onlara bir liman gibi açtığım yüreğimi,
ateşe verdiler,
Kopardılar kalbimden,
sevgiye açan çiçekleri..
"Dört yanım puşt zulası"
diyorsun ya usta,
Ben hangi yanda can vereyim.

.....

Geceleri düşünüp ağlamaktan,
Dünü bugüne bağlamaktan,
Yoruldum usta!
Kırılan umutlarımdan,
Boşa giden ömrümden,
Ve heran bunları düşünmekten
Yoruldum.

.....

Kanatları koparılıp,
dışarı salınan bir kuş gibiyim,
Ben bu koca dünyada,
şimdi ne yapayım usta?
Yokkk!Yaşamak bu değil.
Benim yitip giden gençliğimin,
Sömürülen emeğimin hesabını kim verecek?
Söyle be Usta,kim verecek?

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:02   #3
Standart

YÜREĞİMDEN YÜREĞİNE sözler akıtıyorum şimdi..
Eğer biraz YÜREĞİN varsa inceden inceden bir ACI saplanır KALBİNE...
önce yutkunamassın sözler boğazına düğümlenir sonra NEFES almakta güçleşirsin sonra yanağının ıslandığını ve GÖZLERİNİN SESSİZCE AĞLADIĞINI hissedersin...
sen AŞK dersin ACI hatırlatıverir kendini AŞK ACIDIR der gibi..
Sonra dalarsın onunla yaşağın günlerin hayaline...
bazen APTALCA gülümsersin bazen İnceden inceye sızlar YÜREĞİN yağmur gibi yağar GÖZ YAŞLARIN anlayamassın ve kendini ÇARESİZLİĞİN EN DİBİNDE bulursun....
birisi AŞK dese ACIR İÇİN İÇTEN İÇE...
O başkası ile gününü gün ederken sen sadece HER GÜNÜNÜ ZEHİR EDER BİR ÇARESİZLİĞİN İÇİNDE HEP ÖLÜMÜ Beklersin...
AŞK İşte ÖLÜMÜNE SEVERSİN...

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:03   #4
Standart

Ama gitme

ama gitme
gözlerimde kan gezer
yasadışı bir soğuk işler iliklerime
gözyaşlarını geçirip sırtına
küflü bir sapak mı bırakacaksın sabıkama

biraz duman hıçkırığı sigaranda
biraz gece kırığı bende
şiir yorgunu damarlarıma ilk aşktan sola dön
ama gitme


şiir kanamalı bir aşkın "sonu yok"undan geçerken
ışığın sesini bul
aynandaki kırık yüzümü topla
gözümde seğiren acı bir denizde yüzdür
olimpos'un sıcağını
ama gitme


uçurumlar seri cinayetleri tökezletirken
sesini sakladım cebime
yağmur işgalli bir gecede ıskaladım
kapına dayanmalarımı
daha binmeden otobüslere
duraklar mı tuttu da kustun sesini üstüme
bak sana dil sürçmeli peltek şiirler yazdım
satırlarından kan sızar
satırla doğranmış bir aşkın cinayetinde


bir insan iki kıyıya aynı anda gözlerinden düşebilir
itme

ama gitme
daha saat "hoşça kal"ı göstermedi
bitme !

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:03   #5
Standart

Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak…
Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz…
Sokağa fırlayacaksınız…
Sokaklar da dar gelecek….
Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi…
Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü…
Kendinizi taşımayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz…
Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan….ayrılık
‘Önemli olan sağlık.’
‘Yaşamak güzel.’
‘Boş ver, her şey unutulur.’
Siz hiçbirini duymayacaksınız…
Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz.
O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz…
Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz…
‘Ölüme çare bulundu’ ya da ‘Yarın kıyamet kopacakmış’ deseler başınızı kaldırıp ‘Ne dedin?’ diye sormayacaksınız…
Yalnız kalmak isteyeceksiniz…
Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak… İkisi de yetmeyecek.
Geçmişinizi düşüneceksiniz… Neredeyse dakika dakika… Ama kötüleri atlayarak…
Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz…. Gittiğiniz yerlere gitmek…
Bu size hiç iyi gelmeyecek… Ama bile bile yapacaksınız.
Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız…
Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz.
Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz…
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz…
Herkesi ona benzetip…
Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız…
Hiçbir şey oyalamayacak sizi…
İlaçlara sığınacaksınız… Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan… Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren…
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek… Boğazınız düğümlenecek,dinleyemeyeceksiniz…
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak…
Sabahı iple çekeceksiniz… Bazen de ‘Hiç güneş doğmasa’ diyeceksiniz.
Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler…
Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz…
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz… Nafile… Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek…
Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz… Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz…
Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz… Aramayacağını bile bile… Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek… Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla…
Yüreğiniz burkulacak….
Canınız yanacak….
Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden…
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız… Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz…
Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz… Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu… Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak…
Gel gitler içinde yaşayacaksınız…
Buna yaşamak denirse…

Razı mısınız bütün bunlara?
Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye?
O halde aşık olabilirsiniz!

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:03   #6
Standart

ben seni yaralarından tanıdım
ecelime son kurşundun deli davalım
n'olur bulutsuzluğuma darılma
dudağında bizi gül
kıyametime adım kala
beni senden alma

aklım kara kış
ellerim seni üşüyor
bugün günlerden soğuk

ben aysız gecelerde
çocukluğuma mektup yazardım
ah çocukluğum kağıt

sesin kokuma gizli
yıldızları sönük gecelerde
dilime yağmursun

gözlerini uyuyorum her gece
bu kent içimin bahçesi
gemilerim çözülüyor yüreğine
ellerinle okşuyorsun
bilmiyorsun
kendi bakışlı kız
ömrümün kırçıl masalısın
uçurumlar vaadetme bana
yaralısın...

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:04   #7
Standart

Neden ?

En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı. Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani. Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık. Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik. Servis falan yoktu. Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık. Annelerimiz bu durumu bildiklerinden bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.

Mahallemizdeki teyzeler Annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik. Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik. Kısacası evine gidip gelen elinde mutlaka yiyecekle dönerdi. Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi. Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu.

Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık. Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi. Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi… Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı. Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.

Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık. Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık. Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.

Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim. Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında, temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum. Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem. Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri. Evlerimiz var, içinde yaşayan yok. Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok. Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar…

Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz…

Tahta iskemlelerimizde oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu. Ben kapılarında “vale”lerin, “bady”lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir. Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksitini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana. Benim değildir bu kültür. Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder..
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.

İyi de neden böyle olduk?!

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:04   #8
Standart

Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazılar seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedimki 'söz ver kendine'
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki,
Son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymişki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım...

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:05   #9
Standart

Benim olmayacağını biliyordum.

Aşkım yetmedi sana..Yetinmek nedir hiç bilmezdin zaten..Ama benim sunduğum aşk yetinmen gerekenden çok daha fazlasını vaat etmişti sana..Benim gibi sevmeye biliyorum yüreğin yetmedi…
Baştan evet daha en baştan biliyordum bir gün itilip unutulan ne varsa beni onlara katacağını..Kavgam,mücadelem seni anlık sevmelerle yaşatmak içindi..Hiçbir zaman sonsuza dek benim olmayacağını biliyordum..Asla bu beklentiyle sevmedim seni..Sevdim evet..Ve bir gün hiçbir şey söylemeden çekip de gideceğini bile bile..Kalman,beni,benim seni sevdiğim kadar sevmen gerekmedi hiç..Hiçbir şey için bana söz vermen gerekmedi..Adı üstündeydi işte..Karşılıksızdı..Gerçek aşktı..Varlığını oluşturan hiçbir zerre beni anlamadı..Belki de anladı da ya ben sana fazla geldim yada sende bir şeyler eksik kaldı..
Biliyor musun?Her elimi uzattığımda boşluktu tuttuğum..Her dokunmak isteyişimde hiçbir şeydi bulduğum..Her yemin edişimde bozmak oldu sonum..Savruldum..Ettiğim dualar kadar yoktun..Her sana bakışımda gözlerin öyle derin uçurumlara attı ki beni düşüp ölmekten değil her düştüğümde ölememekten yoruldum..Hiç isyan etmedim kadere..Hiç kimseyi sorumlu tutmadım..Hiç beddua etmedim sana ve hiç lanet okumadım aşkına..Hiç ağlamadım ardından bakarken..Hiç uykularım bölünmedi..Yaşamaya hiç ara vermedim ve hiçbir vakit düşünmedim ölümü..Yaşamalı ve yaşadıkça seni sevmeliydim..Çünkü biliyordum..Aşkın benimle birlikte gelmeyecekti mezara..Öteki dünyada kavuşamayacaktık..Burada sevemediysen beni orada da sevemeyecektin..İki dünyada da yokluğunu çekmek fazlaydı kahrolurcasına seven gönlüme..
Ben böyleyim işte..Böyle büyük sevdim seni..Söylesene kim sevdi seni bu kadar körü körüne..Bu kadar beklentisiz..Bir varlığı seviyor olmak kolaydı her zaman..Bense yokluğunu sevdim senin..Kolay olan varlığını değil,zor olan yokluğunu sevdim.. Dönmen için değil..Hiç dönmeyeceğini bilerek…Sevmen için değil,hiç sevmeyeceğini bilerek,koskocaman bir sensizliği içimdeki her bir hücreye itinayla yerleştirerek,gittiğin yollara mutluluk duaları serperek,beklemeden,ağlamadan,dönmen için yalvarmadan,ölmeden,yaşaya yaşaya ve acımı sindirerek sevdim..
Dönme sakın.!

 
Alt 04 Aralık 2020, 21:06   #10
Standart

Adı Deniz Olmalı

Üzerindekiler bana yabancı değil,
Suratındaki yaralar, karalar, kirler
Bana birisini hatırlatıyorsun küçüğüm
Üzerindekiler bana yabancı değil,
Yırtık süeterin, pantolonun, çizmen, çorabın
Sakın pişman olma, kızma, kızdırma
Sembol olmak, katil olmaktan çok daha zor
Yemekten, içmekten, direnmek zor küçüğüm
Ben, ben kimim diye sorarsan
Biz, biz tabiatla kardeşiz
Yemeyle, içmeyle
Hatta uçakla, suyla, kuşla, böcekle
Ama yine de
Bana ne olmuş diye soruyorsan
Kızma, kızdırma
Hani doğruluktan, dürüstlük doğar derler ya
Bence sana Deniz çarpmış küçüğüm
Ki, ben beni bildim bileli
Ne, ben beni buldum kendimde
Nede kendim, beni buldu bende
İşte ortalığın arazisi olup kaynadık dünyanın kazanında
Dünya kazan oldukça ben bir kepçe
Doldum tabaklara birden daha çok kere
Hani ya gülüm işçi olup emek dökercesine
Ben, beni bildim bileli
Ne ben, beni buldum kendimde
Nede kendim, beni buldu bende
Sen bir başka maya gör
Çocuk olursun bir yandan severler
Bir yandan döverler
Okursun adam olursun,
İş bulamadın mıda hiç dinlemez söverler
Ben, ben boks şampiyonu olamam ki dostum
Hayatı nakavt edeyim
Ben kültürümü hayata adadım
Hayatı tanımlayamıyorum
Hayat nedir acaba _?
Hergün paket paket içtiğimiz sigaralar mı
Akşamları eve gelen babamın
Boş o bomboş bakışları mı
Bilmiyorum !!!
Yıldızlardan kopup gelmişti dünyama
Yıllanmış ağaçların dökülen sarı yaprakları gibiydi
Etraf toz, toprak, kan, göleç
Adına ne seheryeli diyebiliyorum nede tozpembe
Ama şunu çok iyi biliyorum ki
Bir çocuğumuz olursa
Adı DENIZ olmalı,
İster kız ister erkek
Farketmez hiç biri
Fakat bakışları farketmeli
Güneş gibi olmalı
Aydınlatmalı her tarafı
Her bir yandan bir bir
Bir çocuğumuz olursa adı DENIZ olmalı
DENIZ kadar engin, DENIZ kadar coşkun
DENIZ kadar sıcak, DENIz kadar güzel
Bir çocuğumuz olmalı
Adı DENIZ olmalı
DENIz dedim adına
Adı DENIZ olmalı...

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:32.