![]() |
| | #1 |
| [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kadına yönelik şiddet, insanlık tarihinin utanç verici gerçeklerinden biri olarak karşımızda duruyor. Yalnızca fiziksel değil, psikolojik, ekonomik ve cinsel boyutlarda da kadının varlığını tehdit eden bu sorun, bireysel olduğu kadar toplumsal bir yaradır. Bu nedenle, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, hepimize bir farkındalık çağrısı yapar: sessiz kalmak yerine harekete geçmek, görmezden gelmek yerine çözümün bir parçası olmak. Şiddetin temelinde çoğu zaman eşitsizlik ve tahakküm isteği yatar. Toplumsal cinsiyet rollerine dayalı kalıplar, kadını susturan, ötekileştiren ve kontrol altına almak isteyen bir düzen yaratır. Oysa ki kadın ve erkek, eşit haklara sahip bireylerdir. Bir toplumun huzuru ve refahı, kadınların özgürce yaşayabildiği, kendilerini güvende hissettiği bir ortamla mümkündür. Ne yazık ki, ülkemizde ve dünyada kadınlar hâlâ şiddet, ayrımcılık ve eşitsizlikle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bugün hâlâ kadınlar, evde, sokakta ve iş yerinde şiddete maruz kalıyor. Bu durum, yalnızca mağdurları değil, tüm toplumu etkiliyor. Çocuklar şiddet dolu bir ortamda büyüyor, erkekler şiddeti bir çözüm aracı olarak benimsemeye devam ediyor ve kadınlar hak ettikleri yaşam kalitesinden uzaklaştırılıyor. Oysa ki güçlü bir toplum için kadınların güçlü olması şarttır. Şiddetin olmadığı, eşit ve adil bir geleceği hep birlikte inşa edebiliriz. 👍 2
________________ Üslup muhattaba göre şekil alır . | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |