17 Nisan 2020, 15:00 | #1 |
Atina Türküsü
BU TÜRKÜ ASLINDA BİR AĞITTIR, YUNAN SUBAYININ KAÇIRDIĞI TÜRK KIZNIN YAZDIĞI AFYON EMİRDAĞ
İLÇESİNİN SUVERMEZ KÖYÜNDEN GÜLNAZİK İSİMLİ KADININ AĞIDIDIR. Olay şöyle oluyor. Yunan’ın Afyon ve yöresini işgal ettiği zamanlarda meydana geliyor. Emirdağ’ın Suvermez köyünde dünyalar güzeli 15-16 yaşında bir kız var. Güzelliği dillere destan. Kızın güzelliğine bakan gözlerini alamıyor. Dönüp bir daha bakıyor. Zalim Yunan’ın işgal ettiği yerlerden birisi de Emirdağ’ın Suvermez köyü. Yunan askerleri köyde ne kadar ev varsa, ahır, samanlık, ekmek odası her yeri ararlar. Önemli ve değerli ne varsa savaş ganimeti olarak el koyarlar. Evlerinin birinde değerli hiç bir şey yoktur. Aile kıt kanat geçinen garip bir köylü ailesi. Tek varlıkları çocukları. İşte çocuklardan biri dünyalar güzeli Gülnazik. Adı gibi gül gibi bir kız. Daha 15-16 yaşında. Gülnazik’in ailesi Yunan askerleri kızlarına göz koymasın diye yufka yaptıkları ocağın bacasının içine gizli bir bölme yapar. Gülnazik o bölmenin içine gizlenir. Kızın bir hafta yeme içme ihtiyacı azık olarak yanına konulur. Kızın üzerinden duvar örülür ve saklanır.Duvar sıvayla kapatılır.Bir rivayete göre Kara imam lakaplı Hacı Arif yunan subayına bildirir. (İşgalci Yunan subayı ocaklığa girdiğinde bakar ve ocağın önü yeni sıvanmış olduğunu görerek yıktırır ocağı).Gizli bölmenin içinde altın mal mülk beklerken dünyalar güzeli Gülnazik’i görünce kıza aşık olur. Kızın güzelliğinden Yunan komutan neredeyse yere yıkılacak. Dizlerinin bağı çözülür. Aile şaşkınlık ve panik içinde gözyaşı dökmeye başlar. Yunan komutan dünyalar güzeli Gülnazik’i kolundan tutar ve yanında götürmeye karar verir. Kıza aşık olmuştur. Gülnazil bir yandan anası, babası, kardeşleri diğer yandan feryat figan çığlıkları duvarda yankılanır. Ama Yunan komutan hiç birine aldırmaz Gülnazik’i kolundan çekerek sürükleyerek alıp götürür. İlk fırsatta kızı Yunanistan’a gönderir. İşgal biter Yunan arkasına bile bakmadan kaçmak zorunda kalır. Kaçarken arkasında ne varsa yakıp yıkar. Yakılan yıkılan her şey onarılır. Ama Emirdağ’ın Suvermez köyünde Gülnazik’in ailesinin dünyalar güzeli Gülnazik’in kaybının telafisi yoktur. Aile yıllarca kızlarının hasretiyle yanıp tutuşur. Derken yıllar geçer. Yunan subay kaçırdığı Gülnazik ile evlenir. 3 çocukları olur. Bir süre sonra Yunan subay hayatını kaybediyor. Gülnazik vatan ve aile hasretine daha fazla dayanamaz. Savaş ganimeti olarak kaçırıldığı Yunanistan’dan bir gemiyle Türkiye’ye doğru denize açılır. Gülnazik, gemide ailem bu çocuklar Yunan diye kabul etmezler düşüncesiyle çocuklarını denize atmayı düşünür. Ama bir türlü buna cesaret edemez. Gece hava karardığında yanında çocukları ile dışarı çıkar. Gözlerinden sicim gibi yaş gelir. Yüreği yanar ama yinede çocuklarını Ege’nin karanlık sularına bırakacaktır. Bu anlayan çocuklar Gülnazik’e yalvarmaya başlar. “Ne olur yapma anne. Anne atma bizi denize, götür bizi Türk dedemize” diye yalvarırlar. Gülnazik kafasına koyduğunu yapar çocuklarını bir bir denize atar. Ege’nin karanlık sularında çocukların çığlığı birkaç kez kulaklarında yankılanır. Bağrına iki elini bastırarak kaçarak uzaklaşır. Sonra aşağıda da yer alan ağıdı yakar. ATİNA TÜRKÜSÜ Otomobil boyandı Atina’ya dayandı Allı kızı görünce Kafir Yunan dayandı. Ah turnam allı turnam Ben Atina’da durmam. Atina’nın hamamı İçindedir dumanı Kimsecikten şüphem yok Öldürsünler imamı. Ah turnam allı turnam Ben Atina’da durmam. Yumurtanın sarısı Yere düştü yarısı Atina’ya gideli Oldum Yunan karısı. Turnam al beni turnam Ben Atina’da durmam. Top zülüfler yanımda Tecellim var alnımda (Tecelli-Alin yazisi) Çocuklarım sorarsan Balıkların yanında. Turnam al beni turnam Ben Atina’da durmam. Atina’nın üzümü Ben tutmadım sözümü. Çocuklarım atarken Yumdum iki gözümü. Turnam al beni turnam. Ben Atina’da durmam. Yumurtanın kulpu yok Gözlerimde uyku yok Çek kayıkçı kayığın Yunanlıdan korkum yok. Ah turnam allı turnam Ben Atina’da durmam. Atina’nın urganı Kalın olur yorganı Üç çocuğumu sorarsan Balıkların kurbanı. Turnam al beni turnam Ben Atina’da durmam. Gülnazik gene de memleketinde çok sıcak karşılanmaz.Yunan karısı gözüyle bakılır.Dayanamaz ve intihar eder. Arkasında acıklı bir hikaye bırakır. Birde bu ağıdı. Ama işgüzarın biri bu ağıttişgüzarın biri bu ağıttan şen şakrak bir türkü çıkartmış.😒
________________
“sen haylaz rüzgarlar önünde şimdi, sevdanın yükünü attım omuzumdan. sen sandığım şey belki benim yüreğimdi, iyi ki dönmüşüm yolun başından.”
|
|
|
17 Nisan 2020, 15:26 | #2 |
Yüksek müsaadeyle türküde şurda dursun
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
|
|
17 Nisan 2020, 15:27 | #3 | |
Alıntı:
________________
“sen haylaz rüzgarlar önünde şimdi, sevdanın yükünü attım omuzumdan. sen sandığım şey belki benim yüreğimdi, iyi ki dönmüşüm yolun başından.”
|
||
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|