![]() |
| |
| | #1 |
| Dolmabahçe Sarayı’nda, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında dil konusunda özel bir toplantı vardı. Dil uzmanlarımız, profesörlerimiz, gazete başyazarları büyük masanın etrafında oturmuşlardı. Besim (Atalay)1 Bey ve arkadaşlarının tezi şöyle özetlendi; “Derece derece gelişme bir yana bırakıp türetilen kelimeleri bir hamlede, dilin bünyesine sokmak.” İlerlemekten büyük bir zevk ve istek duyan Gazi, bu tezi benimsedi ve herkese sordu: -“Bu olabilir mi?” -“Hay hay” dediler. Gazi, Yunus Nadi Beye döndü: -“Siz ne dersiniz?” -“Bendeniz olmaz derim” efendim. Yunus Nadi Bey masadan kalktı. Gazi, Falih Rıfkı Bey’e sordu: -“Sen ne dersin?” -“Bendeniz de olmaz derim” efendim. -“Öyle ise sen de masadan kalk.” Falih Rıfkı Bey kalktıktan sonra Gazi, Necmeddin Sadak2’a döndü: -“İzin verirseniz bende masadan kalkayım efendim.”3 1 Besim Atalay, (1882-1965), Türk dilbilimci, yazar ve politikacı. 2 Necmeddin Sadak, (1890-1953), Prof., Milletvekili, Dışişleri Bakanı. 3 Niyazi Ahmet Banoğlu, Yayınlanmamış Belgelerle Atatürk’ün Siyasi ve Özel Hayatı, İlkeleri, 2. Baskı, 1981, s. 265–266. Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009
________________ •quod relinquis, alienum est• | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |