IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 15 Mart 2020, 14:26   #1
Banlı Üye
Allecra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Oedipus Kompleksi – Mitoloji ve Psikoloji

Oedipus Kompleksi – Mitoloji ve Psikoloji

Oedipus Kompleksi – Mitoloji ve Psikoloji

Oedipus kompleksi, Freud’un yaratıcı bir fikri mi yoksa yüzyıllar öncesine dayanan bir hikaye mi?

Sanat, tarih ve bilim birbirlerini sürekli etkileyen ve etkileşim halinde olan alanlardır. Bu etkileşimden ortaya çıkan sonuçlar ise bizlerin düşünsel sürecini şekillendirir, bu nedenle bir konuyu yalnızca tek bir bağlamda incelemek, onun potansiyelinin tamamını özümsemeyi engelleyecektir. Bu yazıda da Oedipus Kompleksi konseptinin bir mitten modern psikanaliz literatürüne yerleşmesi ele alınacaktır.

Günümüzde Oedipus Kompleksi, Freud tarafından modern dünyadaki bilinirliğine erişmiş olsa da, kavramın doğuş noktası M.Ö. 5. yüzyılda ortaya çıkan bir tragedya örneğine dayanmaktadır. O zamandan beri çeşitli tiyatro oyunlarına, romanlara, sinema filmlerine konu oldu.

Bir Mitin Doğuşu – Oedipus

İlk olarak M.Ö. 5. yüzyıla dayanan grek mitiyle konuya giriş yapmak doğru olacaktır. Oedipus ve ailesinin hikayesi antik yunan tragedyasına ciddi bir ilham kaynağı olmuştur: Sofokles, M.Ö. yaklaşık 420 yılında Kral Oedipus adlı eserinde bu tragedyayı ele almıştır.

Peki bu tragedyanın konusu nedir?

Teb antik kentinde geçen hikaye kral Laios ve kraliçe Jocasta’nın bir oğulları olması ile başlar. Delphi kentinden gelen, tanrı Apollon’un kehanet elçilerinden Pythie adlı kadın, aileye kehaneti açıklar: oğulları babasını öldürecek ve annesi ile evlenecektir.

Bu dehşet verici haberin üzerine kral, hizmetlilerini oğulları Oedipus‘u dağlık bir alanda ölüme terk etmekle görevlendirir. Fakat, birçok hikayede de karşılaştığımız gibi hizmetli bebeğe acır ve Korint kentinden gelen Phorbas adlı bir çobana bebeği verir.

Çoban ise bebeği Polybe adlı Korint kralına götürür ve kral çocuğu olmadığı için Oedipus‘u oğlu gibi yetiştirmeye karar verir. Oedipus, Korint kentinin resmi varisi olmuştur. Bir gün bir tartışmada kral Oedipus‘a evlatlık olması üzerinden hakaret eder ve bundan şüphelenen Oedipus Delphi kahinine giderek gerçek ailesini sorar fakat aldığı yanıt babasını öldüreceğinden ve annesi ile evleneceğinden başka bir şey değildir.

Kendini yollarda bulan Oedipus bir dört yol ağzına gelir. Dört yol, antik yunan kültüründe uğursuz bir mekan olarak kabul edilmektedir. Oedipus bu dört yolda yaşlı bir adamla karşılaşır fakat adam ona yol vermeyince kavga ederler ve yaşlı adam ölür. Bu yaşlı adam ise yıllar önceki kehaneti doğrulayan babası Laios’dan başkası değildir.

Oedipus Kompleksi – Mitoloji ve Psikoloji

Yoluna devam eden Oedipus, Teb kentine geldiğinde şehire Sfenks adlı yarı insan yarı aslan bir yaratık tarafından saldırıldığını görür. Sfenks her geçen kişiye bir bulmaca sormakta ve bilemeyenleri yemektedir. Bilmece ise şöyledir: ” Sabah dört ayaklı, öğlen iki ayaklı ve akşam üç ayaklı olan canlı kimdir?”.

Oedipus doğru olan ”insan” cevabını verir ve Sfenks’i yener. Teb kentine huzuru getirdiği için tahtın ve kraliçenin sahibi olur. Bu kraliçenin annesi Jocasta olduğundan habersiz, ondan dört çocuğu olur. Bu çocuklardan Antigon daha sonrasında birçok esere konu olacaktır. Birkaç yıl sonra kente bir salgın yayılır…

İşte tam bu noktada Sofokles’in eseri başlar, çünkü geleneksel mit önceden yaşanan hikayeyi anlatmaktadır fakat şimdi daha sonrasında olan olaylar anlatılacak ve incelenecektir. Uğursuzluğun kente gelmesi sebebiyle kahinlere başvurulur ve kehanete göre Laios’un katili yakalanmadan bu lanet şehrin üzerinden kalkmayacaktır.

Oedipus, birçok maceradan ve araştırmadan geçer; Sofokles eserinde bu araştırma sürecinden detaylı olarak bahseder. Ardından katilin kendisi olduğunu ve annesi ile evlendiğini öğrenir. Jocasta, oğlu ile evlendiğini öğrenince kendini asar ve Oedipus da gözlerini kör eder ve kentten sürülür.

Antik yunan kentlerinde en büyük tabulardan olan ve günümüze kadar ciddiyetini koruyan ensest, baba katli gibi suçlara en ufak tahammül bulunmaz ve şehrin işleyişini bozup, uğursuzluk getirmemesi adına bu kişiler sürülürdü.



 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:39.